- 3 Aralık 2006
- 3.073
- 132
- 688
- 63
"bir acı rüzgar esince sallanmadık dal mı kalır."hayatımızdaki olaylar domino taşaları gibi mi dizilmiştir?yaşanan her an bir diğerinden sorgusuz sualsiz etkilenmeli midir?ya da birbirinden bağımsız mı olmalıdır yaşadığımız ve yaşayacağımız zincirler?
bunların cevabını çok da bilmiyorum...bildiğim bir şey varsa;o da olayları bağımsız yaşarsak ayakta kalabileceğimiz.yaşanan her olay kendi içinde özgür olmalı ve mekana,zamana göre değerlendirilmeli.şayet olayları birbirine bağladığımızda çıkmazlara giriyoruz.yaşanan,yaşandığı yerde kalabilmeli,kalmalı da...niye mi?çünkü yorgun beyinle çok da mantıklı düşünemiyoruz.bize acı veren bir olayı çantamız da taşırsak an'ları hep kaybederiz.zaman ilerlerken biz zamanın gerisinde kalırız.
tamam,sevgilimden ayrıldım,gece de gündüz de onun için ıslandı yanaklarım.kelimelerim birleşip onun için cümleler oluşturdu.tabi ki,insan yaşadığını yazar;ama bu her an onunla ilgili olursa insan hayatı bozuk plak gibi çalar durur aynı melodiyi.peki hayatı tek bir insanın üstüne kurmak doğru mu?tabi ki değil.sevdiğim ne kadar da mükemmel biri olursa olsun,hayat sadece ondan ibaret olamaz.bir kahvaltı sofrası kuruyoruz,masa da kaç çeşit yiyecek oluyor değil mi?hayatı da bu masaya benzetebiliriz.her yiyecekten yemeliyiz;ama işte bazen biri en sevdiğimiz olur ve "o" olmazsa olmazlarımızdan olur.fakat,öyle olsa bile hergün sadece ondan yersek bıkkınlık yaratır biz de.onu diğerlerinin arasına gizlersek,farklılığı ortaya çıkar ve o zaman onu daha çok severiz.
yaşam bir ebruli misali,bir renk cümbüşü.öyle ki bir rengin eksikliği değersiz kılar tabloyu.ama birinin de mikatarının fazla olması yine değersiz kılar onu.
evimdeki sıkıntımı işime taşırsam;işimdekini evime taşırsam kaldıramaz bunu bu bünye.kendimize haksızlık olmaz mı,hep aynı şeyi yaşatmak?içimdeki acı gözyaşı isterken,çevremdeki sevdiklerim de ufak bir tebessüm bekler.bunu onlardan esirgersem haksızlık olmaz mı onlara.acıyı unutmalı demiyorum, diyemem de.bu da bana haksızlık olur. duyguları yaşayacağımız yerleri iyi ayarlamalıyız.özellikle olumsuzlukları olduğu yerde bırakmalıyız.o duygular ki,bizimle her an beraberdir ve hata yapmamız için hep ortam hazırlar. o duyguları içimiz de pişirip en derin en yalnız bölgemize koymalıyız. onu da yaşayacağımız zaman mutlaka gelecektir,işte o zaman onu çıkartıp boylu boyunca sunmalıyız kendimize ve bizimle olana.
hayatı domino taşaları gibi dizmemeliyiz hep,bazı taşaların arasında mesafe olabilmeli.olsun ki,tek harekette serilmeyelim yerlere.bazıları sıkı sıkı bağlı olurken bazıları özgür olabilmeli.
zamanı dilimledim,bencillik yapıp en büyük dilimi kendime ayırdım.kendimi besleyeyim ki çevremi de besleyebileyim sağlıklı bir şekilde..ey hayat,sende gerilla savaşı veriyorum şuan belki;ama şehirlere de inerim birgün.
(ALINTI)