Yargıtay, 14'ünde evlendirildiği erkek tarafından öldürülen kadın için 'sadakat' incelemesi istedi!

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.873
40.715
Yargıtay, 14'ünde evlendirildiği erkek tarafından öldürülen kadın için 'sadakat' incelemesi istedi!
Paylaş
Paylaş

“Namusumu şerefimi eksilttiği düşüncesiyle cinayeti işledim”



http://t24.com.tr/haber/yargitaydan...ayda-acaba-sadakatli-miydi-degil-miydi,317049
14’ünde evlendirildiği eşi tarafından sokak ortasında öldürülenSakine Akkuş cinayetinde yerel mahkeme ağırlaştırılmış müebbet verdi. Yargıtay ise ölen kadın için “evi terk ettiği 3 ayda acaba sadakatli miydi değil miydi?” diye araştırma yapılmadığı gerekçesiyle kararı bozdu.

Cumhuriyet’in haberine göre, İstanbul’da 4 yıl önce sokak ortasında iki çocuk annesi Sakine Akkuş’un eşi tarafından öldürülmesine ilişkin davada Yargıtay ile yerel mahkeme arasında hukuk savaşı yaşandı. Yerel mahkeme, sanık kocaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise “maktulün evinden ayrı kaldığı zamanlarda evlilik birliğinin gerektirdiği sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı ve haksız tahrik hükümleri olup olmadığının belirlenmesi” gerekçesiyle kararı bozdu. Yargıtay’a direnen mahkeme ise sadakat araştırmasına “anayasada güvence altına alınan özel hayatın gizliliği ve korunması ilkesine aykırı olacağı” gerekçesiyle karşı çıktı. Son kararı Yargıtay

Ceza Genel Kurulu verecek
İstanbul Bahçelievler’de yaşayan Sakine Akkuş, daha henüz 14 yaşında bir çocukken imam nihakı yapılarak zorla Erdal Akkuş’la evlendirildi. Bu evlilikten iki çocuğu olan Sakine Akkuş, evliliği boyunca fiziksel ve psikolojik şiddet gördü. Son yaşanan şiddet olayı üzerine evi terk eden Sakine Akkuş, annesinin yanına yerleşti ve boşanma davası açtı. Erdal Akkuş, iki çocuğunu gösterme ve barışma bahanesiyle Sakine Akkuş’u annesinin evinden aldı. Çift, bir alışveriş merkezinde yemek yedi. Erdal Akkuş, daha sonra araba ile iki çocuğunu annesinin evine bıraktı. Yanındaki silahı gizleyen Erdal Akkuş, eşi Sakine Akkuş’u ise annesinin evine götürmek üzere yola çıktı. Evin önünde inen Sakine Akkuş, 7 Şubat 2011 tarihinde sokak ortasında Erdal Akkuş tarafından üç kurşunla öldürüldü. Erdal Akkuş, ifadesinde “Eşim evden ayrıldığı dönemlerde haysiyetsiz yaşam tarzı sürdürüyordu, hakkında dedikodu çıkıyordu. Namusumu şerefimi eksilttiği düşüncesiyle cinayeti işledim” dedi. Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Erdal Akkuş’u eşini tasarlayarak öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, hiçbir haksız tahrik indirimi uygulamadı. Sanığın itirazı üzerine dosya Yargıtay’a taşındı.

Yargıtay namus araştırması istedi
Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise katili kollayan bir karara imza attı. Yerel mahkemenin kararını bozan Daire, bu cinayette tasarlayarak öldürme olmadığını öne sürdü. Daire, maktulün evi terk ettiği 3 aylık dönemde nerede kaldığı kimlerle irtibat halinde olduğunun araştırılması, evlilik birliğinin gerektirdiği sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığının araştırılıp karşılıklı haksız hareketlerin değerlendirilmesi gerekçesiyle kararı bozdu.

Mahkeme direndi
Ancak Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’a hukuk dersi vererek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararında direndi. Mahkeme, maktulün açtığı boşanma davasında verdiği dilekçeyi de kararında delil olarak kullandı. Buna göre Sakine Akkuş, dilekçesinde yaşadıklarını şöyle anlattı:

“14 yaşında imam nikahı ile evlendirildim. Evliliğin ilk günlerinden itibaren fiziksel şiddete maruz kaldım, baskı gördüm. Başımı camdan dışarı çıkaramıyordum. Eşimir kıskançlığı yüzünden dışarı çıkamıyordum. Akrabaları ve arkadaşlarımı görmeme müdahale ediyordu. Sürekli kendisini aldatacağımı düşünüyordum. Bu yüzden sürekli baskı uyguluyor ve şiddete maruz kalıyordum. Çocuklarımın yanında bile şiddet görüyordum. Baskılar sonucu evi terk ettim ve devlet tarafından koruma altına aldım. Eşim, evi terk ederek ailemin yanına gitmesini bile namus olayı olarak görüp seni töre cinayetine kurban edeceğiz diye tehdit ediyordu.”

Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın maktule yönelik “sadakat araştırması” yapması ve haksız tahrik indiriminin tartışılması yönündeki önerisini de reddetti. Kararda, “Maktulün 3 aylık dönemde kimlerle görüştüğü, kimlerle konuştuğu, nerede kaldığına ilişkin araştırmaların ise; sanığın duruşmadaki beyanlarında bu yönde bir beyan ve iddiasının bulunmaması ayrıca anayasada güvence altına alınmış olan özel hayatın gizliliği ve korunması ilkesine aykırı olduğu değerlendirildiğinden ve bu bentte işaret edilen haksız tahrik hükümleri yönünden sonuca etkili olmayacağı düşünüldüğünden bu yönden direnme kararı verilmiştir. Dosya kapsamı ile maktulden kaynaklanan herhangi bir haksız tahriki bulunmamaktadır...” denildi. Direnme üzerine dosya son kararı vermek üzere Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun önüne gitti.
 
O beden o eşyalar sana mı ait Sakine? Öyle mi bulacaktı ölüm seni küçük kadın, küçük anne.

Rabbim ne acıdır, o kadının küçücük yaşta yaşadığı çile, yaşadığı şiddet, yıkılan hayalleri ve yetim kalan çocuklar.

Namus kavramı kadından sorulduğu sürece bu cinayetler aklanarak devam edecek, erkekler mağrur kadınlar ölümü hak eden namuzsuzlar olacak.

Çektiklerin öbür dünyanda mükafat olsun...
 
Sakine'nin kısa ve acı yaşamı tüylerim diken diken oldu dilekçesini okurken.
Ah Sakine seni 14'ünde gelin yapan anan babanda yargılanmalıydı.
Namusu ve şerefi eksilmiş kocanın, vay bee seni döverken namus ve şerefinden zerre eksilmemişte, sen canına tak edip boşanmaya kalkınca eksilivermiş o Şeref.
Sen öldün, namusu temizlendi şerefli kocanın...
 
Eğer sadakatli değilse 'namus' adı altında her şeyi temizleyecek, tahrik unsurunu devreye sokacak ve bir canın gitmesini ört bas mı edeceksiniz?
Vah ki ne vah...
 
gördüğüm kadarıyla yargıtay hep sanıktan yana yorum yapıyor neden böyle acaba ilginç.
 
Bu haberin doğruluğundan gerçekten şüphe ediyorum. Yasalarimiza göre 16 yaşın altında riza aranmiyor, direkt tecavüz kabul ediliyor ('sözde' evlenmiş olmak da bişey değiştirmiyor). Yasa bu iken, bu haber ne iş? Cidden anlamıyorum
 
savrukzeynep o dediğiniz savcılığa şikayet olursa devreye giren bir hüküm, bu kız 14 Yaşında ana babası tarafından evlendirilmiş, ortada şikayet yok, emniyet güçlerinin, savcılığın bilgisi yok.
Ki 14'ünde resmi nikâhsız evlendirilen çok çocuk var, çocuk gelin vakaları var ve hepsi gerçek.

Maalesef kadının adı yok, bu bizim ülkeye Özgü de değil, dünya da kadının adı yok
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…