Yanındayken seviyorum ama yokken düşüncelerimle boğuluyorum, yardım edin!

Ben de istemiyorum. Bunları da söyledim. Benden olmaz dedim. Yemek yapmak bilmem dedim, çekip çeviremem dedim. Yemek dediğin nedir ya ben zaten kendim yapıyorum, senden böyle bir beklentim de yok benim dedi. Zaten çalışacağız, ben malzemeleri alacakmışım, onu bekleyecekmişim, sonra geldiğinde beraber hazırlayacakmışız.. Zaten dışarıda yermişiz vesaire vesaire. Ki zaten on parmağında on marifet, annelerimizin yemeklerini beş dakikada yapıyor, benim yaptığımı beğenmez kesin hahaha

Ama hangi erkek evlenene kadar gülüm balım demiyor ki? Bu yönü var işin. Evlenince ya bir iki tamam der de sonra sırf bu evi çekip çevirmek konusu mevzu olursa.
Bunları söylemesi çok hos, doğru olup olmadığına inanmak için de zamana ihtiyacın var.
Daha 30 yaşındaymış, evlenmek için acelesi yok. Sen hazır olana kadar beklemesi gerek. Hiç hazır olmayadabilirsin, bunu da göze alacak tabi.
 
Eninde sonunda onunla değilsede başka biriyle evleniceksiniz.Ve hayatta hiç birşey sorunsuz olmadığı gibi , evliliklerde hiç bir zaman sorunsuz ilerlemez.Ama sevmediğiniz adamın derdini çekmek,bu kadar sevdiğiniz adamın derdini çekmekten daha zordur bu bir.Hayatın size getirdiği sıkıntıları,yanınızda çok sevdiğiniz biri olduğu için atlatmak daha kolaydır bu da iki.Yani şayet bu kadar seviyorsanız,ve saydığınız özelliklerde zaten beyefendide mevcutsa,tek kelimeyle saçmalıyorsunuz. Teşekkürler .
 
Seni sevmeyen bi insani buldugunda iste bu diyosun sonra o sana o lafi oyle bi yediriyorki yogurdu üfleyerek bile yiyemiyosun seni sevdginsen eminsen ve senin de heycanin varsa bekleme hayat bu kimin ne olacagi belli olmaz kimse kusursuz yasayamaz ne de olsa
 
Seni sevmeyen bi insani buldugunda iste bu diyosun sonra o sana o lafi oyle bi yediriyorki yogurdu üfleyerek bile yiyemiyosun seni sevdginsen eminsen ve senin de heycanin varsa bekleme hayat bu kimin ne olacagi belli olmaz kimse kusursuz yasayamaz ne de olsa
İşte bekleme diyemiyorum kendime, bu heyecan varken, böyle tatlı şeylerle bir yola çıkası elbette geliyor insanın ama dediğim gibi.. Haklısınız, sevenin kıymeti sevmeyen gelince anlaşılıyor. Ama ben sevenin kıymetini bilememekten yada bu sevgiye kanıp yanılmaktan korkuyorum.. Elimde değil.
 
freudyen bir giriş yapacaktım ama zaten cevap vermişsin. babanla alakalı bu durumun. ilk gördüğün erkek olarak baban erkeklerin nasıl olduğunu, olacaklarını hatta olmaları gerektiğini kodladı beynine. sen de bu komutun dışına çıkamıyorsun. ne kadar babanın tersi de olsa babanı arıyorsun çünkü kesin olarak var babana benzeyen biri onun da içinde sana göre ve ufacık bişi bulursan vazgeçeceksin zaten.
bağlanma problemi ise annenle alakalı babadan cok. annenle bebekliğinden itibaren yakın temasın olmadıysa insanlara güvenmekte ve kendini onlara bırakmakta zorluk çekersin. ama aksi gibi de hep en gerçek en içten insanları ve duyguları kendine çekmek için çabalarsın. ruhunun sana o eksiğini farkettirme çabasıdır.
önerim bu konularda okumalar yapıp psikolojik durumunu çözümlemeye calısman. sonra da sağlıklı bir kadınlık ve erkeklik bilgisiyle kendini donatmaya niyetlenebilirsin. fakat terapi almadan biraz zor olabilir üstesinden gelmek. çünkü bir bozulma var burda, doğal programımızdan uzaklaşmış durumdayız. ben de senin gibiyim ve çok uğraşıyorum.
 
İstemiyor değilim, dikkatle okuyun, bu başka birşey. İstediğim şey evliliğe çıkıyor her türlü. Bana neredeyse 5 kez gelen bir teklif var, anladığım kadarıyla senemiz dolduğunda bir daha olacak. Fakat bu 5 tane hep benim gülüp geçiştirmelerimle sonuçlandı ama hayır demedim.

Bence sen burdaki konulari cok okuyup takinti yapmişsin. Sanki çok seviyorsun ve bozulmasindan korkuyorsun gibi. Ama adam evlenmek istiyor. Evlenmesen de bozulabilir ayrica. Takinti yaptigin seyleri kafanda silersen hala evlenmek istemiyor musun bunu düsün. Bu kadar cok korkan biri eger evlenirse onu hayal kirikligina ugratmaz.
Oyyy bilemedim. Ben böyle hissettim okuyunca.:KK51:
 
Merhaba,

Uzun yıllardır KK okuyucusuyum, buradan öğrendiğim çok şey oldu, aynı zamanda çok şeye de güldüm, şaşırdım. Ben de şimdi sizinle bir derdimi paylaşmak ve fikrinizi almak istiyorum. Hesabımı da bu sebeple açtım, açtığım gibi de yazmaya başladım. Niyetim fikrinizi almak ve biraz olsun içimi ferahlatmak. Yazdıklarımı ve ilişkim hakkında vereceğim ayrıntıları kullanarak hesap sormak için yorum atmanıza gerek olmadığını, konudan çıkmanızın yeterli olduğu unutmayın :)

23 yaşındayım. Yaklaşık 10 aydır 7 yaş büyük -30 yaşında- bir akrep erkeği ile beraberim. Genç yaşına rağmen işini, gücünü, konumunu, maddi, manevi olarak herşeyini garantilemiş, çalışkan, çok denebilecek düzeyde yakışıklı ve karizmatik, nazik, centilmen, cömert, kaliteli, romantik, zevklerimin, hobilerimin, bakış açılarımın tamamen uyduğu hasılı arayıp da bulamayacağım biri diyebileceğim bir adam. (Hayır, abartmıyorum kızlar, keşke abartı olsa.) Çok çok olgun, sanki 40 yaşında bir babanın olgunluğu var, çok fazla mantıklı, biraz da kıskanç, hırslı biri. Bulunduğu konum gereği beni görmeyecek, hatta dönüp bakmayacak biri aynı zamanda. Yani biriydi, birden birşey oldu ve ilk tanışmamızda bu adam bana aşık oldu. İlk günden itibaren tam gaz denilebilecek bir ilişkiye başladık.. Bu sürede ben ilk kez bir adama içimi açtım, duvar gibi duran bir kadın olarak ben yeri geldi omzunda ağladım, beni bebeğiymişim gibi sevdi. Yanındayken kendimi gerçekten bebekmişim gibi, prensesmişim, kraliçesiymişim gibi hissettiriyor, ilgisi, tutkusu had safhada. Benden de tek istediği aşırı ilgim, sevgim, heyecanım. Sevgisini çok güzel gösteriyor, hatta olur ya erkekler kasılır, eder, bu adam öyle değil. Benim değil misin, kimse umurumda değil diyor deyimi yerindeyse, hakkında korkuyoruz, sinirlidir denilen adam benim yanımda liseli aşıklara dönüşüyor. Her isteğim anında oluyor, anında değilse sürpriz oluyor, gülmeyi seviyor, üstüme titriyor. Bu 10 ay içinde hiç kavgamız, tartışmamız olmadı. Yaklaşık 6 aydır da yüzeysel olarak cinsellik yaşıyoruz, her bir araya gelişimizde gerçekten ateş barut misali sevişmeden ayrılamıyoruz birbirimizden, ve tutkumuz, zevklerimiz, herşeyimiz aynı diyebilirim. Bu tutku söneceğine gittikçe daha da alevleniyor, inanılmaz boyutlara ulaşıyor gittikçe. Bu arada ailesiyle, iş ve diğer arkadaşlarıyla tanıştım, şu an ev bakıyor, ben tamam desem şu an evleneceğiz, fakat sorunum da burada..

Kendi içimdeki düşüncelerimle, belki de evlilik fobimle baş edemiyorum ben kızlar. Yanındayken bu düşünceler geliyor ama hemen gidiyor, elini tutuyorum, öpüyorum geçiyor. Fakat uzaktayken, ayrılınca ayrıntılarda boğulacak gibi oluyorum. Sanki bazen sevişmek için seviyormuşum gibi geliyor, bundan çok utanıyorum, gerçekten çok utanıyorum. Kendi kendime ya beni sevmezse, ya ilgisi biterse, evlenince ya böyle olmazsa, ya bana da sinirli birine dönüşürse diye düşünüyorum sürekli. Evliliğe dair en ufak bir isteğim yok, haliyle çocuk gibi vesaire planım da yok. Aynı evde yaşayalım, gülelim, sevişelim, beraber uyanalım, uyuyalım, tamam ama evlilik böyle değil, kızdığımda, kızdığında ben bir adamla bir evde, bir yatakta küs olmak, düşman olmak, kırgın olmak istemiyorum. Bilmiyorum belki de hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum. Bunları onunla paylaşmayı denedim, anlayışla dinledi, hiç kesmeden hatta gülümseyerek dinledi ve bana ulaşamadığım için ona aşık olduğumu, ama elde ettiğimi, kendime aşık ettiğimi ve bu yüzden heyecanımın geçtiğini, elimde hissettiğimi söyledi. Ama bunda hani kırıcı değildi, yumuşakça söyledi. Hayır dedim, öyle olsa yanına giderken elim ayağıma dolaşır mı, süslenir miyim, özenir miyim hiç? Bunu söylediğimde de mesajlarımda, gözlerime baktığında içimde onu çok sevdiğimi gördüğünü ve buna inandığını, ama böyle konuştuğunda hiç sevmemişim gibi hissettirdiğimi söyledi. Çok seven tarafın o olduğunu söyledi.. Nasıl üzüldüm, ağladım.. İçimdeki bu salak düşünceler yüzünden ben bu adamın heveslerini, kalbini kırıyorum. İleride mutsuz etmekten çok korkuyorum.

Güven sorunu mu, evlilik fobisi mi, aşırı mantık ve kendini teslim edememek mi nedir bilmiyorum, ama konuşun benimle ne olur. Kaybetmek istemiyorum ama "işte bu" diyemiyorum, demek gerekir, demeliyim ama diyemiyorum.. Deliler gibi sevmek istiyorum, belki içimde seviyorum ama bu mantığım, bu düşüncelerim beni delirtecek.

Teşekkür ederim.
konunu okudum resmen bizim ilişkimizi harfiyyen anlatmışsın
bende yaklaşık 1 haftadır son sürat bir aşk yaşıyorum
hissettiğin bütün duyguları hisssediyorum
bizimkide ilk görüşte aşka dönüştü
evlilik olarak değil ama o yanımdayken aşığım bulutların üzerindeyim
o gidince acaba soğurmuyuz bitermi bu fırtınalı aşk diyorum
sonra bir sesini duyuyorum tekrar aynı heyecan
normalde 60 olan nabzımı o arayınca bi ölçüyorum 100 atıyor
bazen kalbim yerinden çıkacak zannediyorum
gözüm ondan başka hiç kimseyi görmüyor
sonra birden mantığım devreye giriyor sonra yine aşkım
 
abarrtığın için olmasın bunlar? sanırım cidden hayal dünyasında yaşıyorsun sen bence ilk önce bundan uyanmalısın ve karşına alıp arkadaşınla bunları konuşmalısın sanırm en iyi cevabı verecek insan o.
 
Bence henüz bekar olarak yaşamak istediğiniz Şeyler var ve evliliğe hazır değilsiniz, eğer hazır olsaydınız bu kadar seviyorum Dediğiniz adamdan gelen teklif sizi endişelendirmek yerine havalara uçururdu mutluluktan. 23 yaş günümüzde hele de çalışan biriyseniz evlenmek için erken bi yaş oluyor zaten, eğer üniversite mezunuysanız tahminen mezun olalı bile bir iki sene ancak olmuştur, insan çalışırken kazandığını biraz yemek, gönlünce harcamak istiyor Haklı olarak. Biraz gezip biraz eğlenmek bu arada biraz olgunlaşmak, birbirinizi de daha iyi tanımak iyi gelebilir. eğer karşınızdaki adam sizi gerçekten çok seviyorsa o da bekler iki üç sene daha, sonuçta erkeklerin evlenmek için acele etmelerini gerektiren cinsellik dışında pek bir şey yok. Hakkınızda Hayırlısı olsun
 
Evlilik bambaşka bir hayat. .
toz pembe değil elbet..
Sevdiği insanla ömür geçirmek ister insan..
siz duygularınıza emin değilsiniz bence. .
sevdiğim adama zevkle yemek yapıyorum. .
 
Bir insanla çok uyumlu olmanız, tutkunuzun yüksek olması ona gerçekten aşık olacağınız, o kişinin doğru kişi olacağı anlamına gelmez, bana ince bir çizgi var gibi geliyor arada.. Çekiminiz var ama eksik, oturmayan bir şeyler var burada da mantığınız sizi rahatsız ediyor sanki. Belki böyledir şöyledir diye zorluyor, bahane üretiyor olabilirsiniz.. Çünkü sonra pişman olmaktan korkuyorsunuz, saçmalıyor muyum diyorsunuz?
Bir diğer ihtimalde dediğiniz gibi her şey bu kadar iyiyken düşmekten bir de onu üzmekten, ona tam karşılığını verememekten, evlilikten de korkmuş olabilirsiniz.
Şüpheniz varsa zamana bırakın içinize sinmiyorsa bir şeyler bir anlamı vardır derim, evlilik konusu için de kendisiyle konuşun zamana bırakalım diye...
 
hiç bir ilişki dört dörtlük olmaz.. evlilik fobisi bende de var açıkcası. ben de hep bir ömür nası aynı adamla yan yana yatcam ya diyorum ( kendi başıma kalmaya aşırı düşkünüm ) ama sevdiğin zaman hepsi oluyor..
bu kadar fobi edinmemek gerek. hayatta -bence- hiç bir şeyi bu kadar çok düşünmemek gerek. zaten anlattıklarınıza göre eş adayınız mükemmel biri. ya da siz hep iyi yanlarını anlatmışsınız bilemiyorum. bu şartlarda mutsuz olmak pek de kulağa yakışır gelmiyor.
 
X