Yanındayken seviyorum ama yokken düşüncelerimle boğuluyorum, yardım edin!

geceninperikizi

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2015
24
10
Merhaba,

Uzun yıllardır KK okuyucusuyum, buradan öğrendiğim çok şey oldu, aynı zamanda çok şeye de güldüm, şaşırdım. Ben de şimdi sizinle bir derdimi paylaşmak ve fikrinizi almak istiyorum. Hesabımı da bu sebeple açtım, açtığım gibi de yazmaya başladım. Niyetim fikrinizi almak ve biraz olsun içimi ferahlatmak. Yazdıklarımı ve ilişkim hakkında vereceğim ayrıntıları kullanarak hesap sormak için yorum atmanıza gerek olmadığını, konudan çıkmanızın yeterli olduğu unutmayın :)

23 yaşındayım. Yaklaşık 10 aydır 7 yaş büyük -30 yaşında- bir akrep erkeği ile beraberim. Genç yaşına rağmen işini, gücünü, konumunu, maddi, manevi olarak herşeyini garantilemiş, çalışkan, çok denebilecek düzeyde yakışıklı ve karizmatik, nazik, centilmen, cömert, kaliteli, romantik, zevklerimin, hobilerimin, bakış açılarımın tamamen uyduğu hasılı arayıp da bulamayacağım biri diyebileceğim bir adam. (Hayır, abartmıyorum kızlar, keşke abartı olsa.) Çok çok olgun, sanki 40 yaşında bir babanın olgunluğu var, çok fazla mantıklı, biraz da kıskanç, hırslı biri. Bulunduğu konum gereği beni görmeyecek, hatta dönüp bakmayacak biri aynı zamanda. Yani biriydi, birden birşey oldu ve ilk tanışmamızda bu adam bana aşık oldu. İlk günden itibaren tam gaz denilebilecek bir ilişkiye başladık.. Bu sürede ben ilk kez bir adama içimi açtım, duvar gibi duran bir kadın olarak ben yeri geldi omzunda ağladım, beni bebeğiymişim gibi sevdi. Yanındayken kendimi gerçekten bebekmişim gibi, prensesmişim, kraliçesiymişim gibi hissettiriyor, ilgisi, tutkusu had safhada. Benden de tek istediği aşırı ilgim, sevgim, heyecanım. Sevgisini çok güzel gösteriyor, hatta olur ya erkekler kasılır, eder, bu adam öyle değil. Benim değil misin, kimse umurumda değil diyor deyimi yerindeyse, hakkında korkuyoruz, sinirlidir denilen adam benim yanımda liseli aşıklara dönüşüyor. Her isteğim anında oluyor, anında değilse sürpriz oluyor, gülmeyi seviyor, üstüme titriyor. Bu 10 ay içinde hiç kavgamız, tartışmamız olmadı. Yaklaşık 6 aydır da yüzeysel olarak cinsellik yaşıyoruz, her bir araya gelişimizde gerçekten ateş barut misali sevişmeden ayrılamıyoruz birbirimizden, ve tutkumuz, zevklerimiz, herşeyimiz aynı diyebilirim. Bu tutku söneceğine gittikçe daha da alevleniyor, inanılmaz boyutlara ulaşıyor gittikçe. Bu arada ailesiyle, iş ve diğer arkadaşlarıyla tanıştım, şu an ev bakıyor, ben tamam desem şu an evleneceğiz, fakat sorunum da burada..

Kendi içimdeki düşüncelerimle, belki de evlilik fobimle baş edemiyorum ben kızlar. Yanındayken bu düşünceler geliyor ama hemen gidiyor, elini tutuyorum, öpüyorum geçiyor. Fakat uzaktayken, ayrılınca ayrıntılarda boğulacak gibi oluyorum. Sanki bazen sevişmek için seviyormuşum gibi geliyor, bundan çok utanıyorum, gerçekten çok utanıyorum. Kendi kendime ya beni sevmezse, ya ilgisi biterse, evlenince ya böyle olmazsa, ya bana da sinirli birine dönüşürse diye düşünüyorum sürekli. Evliliğe dair en ufak bir isteğim yok, haliyle çocuk gibi vesaire planım da yok. Aynı evde yaşayalım, gülelim, sevişelim, beraber uyanalım, uyuyalım, tamam ama evlilik böyle değil, kızdığımda, kızdığında ben bir adamla bir evde, bir yatakta küs olmak, düşman olmak, kırgın olmak istemiyorum. Bilmiyorum belki de hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum. Bunları onunla paylaşmayı denedim, anlayışla dinledi, hiç kesmeden hatta gülümseyerek dinledi ve bana ulaşamadığım için ona aşık olduğumu, ama elde ettiğimi, kendime aşık ettiğimi ve bu yüzden heyecanımın geçtiğini, elimde hissettiğimi söyledi. Ama bunda hani kırıcı değildi, yumuşakça söyledi. Hayır dedim, öyle olsa yanına giderken elim ayağıma dolaşır mı, süslenir miyim, özenir miyim hiç? Bunu söylediğimde de mesajlarımda, gözlerime baktığında içimde onu çok sevdiğimi gördüğünü ve buna inandığını, ama böyle konuştuğunda hiç sevmemişim gibi hissettirdiğimi söyledi. Çok seven tarafın o olduğunu söyledi.. Nasıl üzüldüm, ağladım.. İçimdeki bu salak düşünceler yüzünden ben bu adamın heveslerini, kalbini kırıyorum. İleride mutsuz etmekten çok korkuyorum.

Güven sorunu mu, evlilik fobisi mi, aşırı mantık ve kendini teslim edememek mi nedir bilmiyorum, ama konuşun benimle ne olur. Kaybetmek istemiyorum ama "işte bu" diyemiyorum, demek gerekir, demeliyim ama diyemiyorum.. Deliler gibi sevmek istiyorum, belki içimde seviyorum ama bu mantığım, bu düşüncelerim beni delirtecek.

Teşekkür ederim.
 
Sen istemiyorsun ok. Peki sana gelen ciddi bir evlilik teklifi var mi?
İstemiyor değilim, dikkatle okuyun, bu başka birşey. İstediğim şey evliliğe çıkıyor her türlü. Bana neredeyse 5 kez gelen bir teklif var, anladığım kadarıyla senemiz dolduğunda bir daha olacak. Fakat bu 5 tane hep benim gülüp geçiştirmelerimle sonuçlandı ama hayır demedim.
 
Hiç bir evlilik peri masalı şeklinde ilerlemiyor ,zaten memur da bundan soruyor hastalıkta sağlıkta,iyi günde kötü günde hazır mısınız diye.Evlilik sorumluluk işi,öyle ssevgiliyle kaçamak sevişmeye benzemez.Bence hazır olmadan yapmayın,çünkü sorumluluklar ağır gelir,birbirinizi kırarsınız 5 ay sonra...
 
Evet, ama benim aklımda hep hastalık, kötü gün var resmen.. Kendim hakkında mı karamsarım, depresifim, kendimi, duygularımı çok mu kapatmışım bilmiyorum.. Sorumluluk işi, hem de çok ağır sorumluluk. Aileler var, bir insanın hayatı var, kendi hayatım var.. Doğru adam demek istiyorum, mantıken düşününce, kime anlatsam buldun da bunuyorsun diyorlar, düşününce doğru adam. Ama ben niye demiyorum?

Birbirimizi kırmaktan değil, ben onu kırarım, üzerim, soğuturum heveslerinden gibi geliyor bana. Korkuyorum bundan. Ben onu o kadar zorlarsam o da beni kıracak, el bebek gül bebek gitmeyecek tabii..
 

Bugün ben de bunu söyledim kendime, millet senelerce bekliyor dedim, senin derdin ne dedim. Neden korkuyorum bilmiyorum, sanki bunlar bitecekmiş gibi, sıradanlaşacakmış gibi geliyor, böyle düşündükçe bazen kafamı duvara sürtesim geliyor.. Evlilik de böyle tatlı, böyle güzel geçer mi bilmiyorum? Belki de çevremde böyle evlilik görmediğimden bilmiyorum.. Sanki alıp başımı gidesim geliyor bazen benim.. Teşekkür ederim, çok tatlısınız.
 

Flood olacak ama, acaba bu yan yana olduğumuzda geçen bir şey olduğuna göre hep yan yana olsa geçecek bir şey olabilir mi acaba?..
 
Olaya başka açıdan bakmak istiyorum. Babasız büyüyen biri misiniz?
Hani onun yokluğunu şefkatini bu adamda görmüşsünüz ondan bu kadar bağlanmışsınızdır diye düşündüm bir an. Prensesler gibi bakıyor her istediğimi yapıyor alıyor vs demişsiniz ya bilemedim sormak istedim
 
Belki de evliliğe hazır degilsindir, ben 25 yaşındayım ben de korkuyorum evlilikten.
Evet arkadaşım, beynen değilim. Arada şaka yapıyorum, diyorum ki ev arkadaşı olalım. Aynı mantık yani, evlilikte bir cüzdan, bir yüzük, bir de aileler var. Duygular, düşünceler muhafaza edilirse neden böyle güzel geçmesin? Ama sonra kendimi düşünüyorum, ben annem gibi, annesi gibi, ablası gibi, yani benden evinin hanımı olmaz ki. Benden ona sevgili olur, kadın olur ama ben bir evi alamam ki üzerime..
 
Ben de öyleyim, mümkün değil gibi geliyor evin hanımi olmak. İstemiyorum da açıkçası.
 

Aslında çok bağlandım diyemem. Evet, herşeyimiz uyumlu, güzel fakat çok bağlanan arkadaşlarımdan gördüğüm kadarıyla benimki bağlılıktan öte biraz mesafeli bile kalıyor diyebilirim. Sanki bağlanamamışım gibi. Fakat babamın da bunda payı olabilir. Benim babam bu adamın tam tersi bir adamdır çünkü. Aksi, cimri, cömert değil, yeme içme zevki yok, gönül, ilgi nedir bilmez.. Annemle sevgi dolu bir ilişkileri olmadı hiç, ben görmedim yani. Ve ben bu adamın, kendi hayatımda hiç rastlamadığım bu adamın babam gibi olmasından korkuyorum belki de.
 
Flood olacak ama, acaba bu yan yana olduğumuzda geçen bir şey olduğuna göre hep yan yana olsa geçecek bir şey olabilir mi acaba?..

Evlilik dört dörtlük olmaz bu bir gerçek.
Ufak da olsa tartışmanız olacak, küs geçen geceniz olmaz umarım ama saatleriniz olabilir. :)

Ama kavga sonrası barışmanın da tadı başka mesela. :)
Vaktinde gönül alıp, sinirle birbirinizi kıracak kötü sözler söylemedikten sonra...

Sana her şeyin hep güzel kalacağının garantisini kimse veremez.

Evlilikte bir şeyler değişebilir, muhtemelen değişecektir de.

Ama evlenmeseniz de bu büyü bozulsa ayrılsan çok acı çekmeyecek misin yine?

Zaten ilişkini evliliğe yakın bir modda yaşıyorsun.

Olası büyük bir hayal kırıklığında yol ayrımına giderseniz şimdikinden farklı bir üzüntün olmaz yani..
 
Ben de öyleyim, mümkün değil gibi geliyor evin hanımi olmak. İstemiyorum da açıkçası.
Ben de istemiyorum. Bunları da söyledim. Benden olmaz dedim. Yemek yapmak bilmem dedim, çekip çeviremem dedim. Yemek dediğin nedir ya ben zaten kendim yapıyorum, senden böyle bir beklentim de yok benim dedi. Zaten çalışacağız, ben malzemeleri alacakmışım, onu bekleyecekmişim, sonra geldiğinde beraber hazırlayacakmışız.. Zaten dışarıda yermişiz vesaire vesaire. Ki zaten on parmağında on marifet, annelerimizin yemeklerini beş dakikada yapıyor, benim yaptığımı beğenmez kesin hahaha

Ama hangi erkek evlenene kadar gülüm balım demiyor ki? Bu yönü var işin. Evlenince ya bir iki tamam der de sonra sırf bu evi çekip çevirmek konusu mevzu olursa.
 

Evlenmesem, adamın vaktini çalıyorum. Ben olmasam zaten evlenmeyi düşünmediğini söyledi, bu zamana kadar böyle bir teşebbüsü de olmamış. Annesi yüzüme söyledi, nihayet birini getirdi, ben evlenemeyecek diyordum, al götür bunu dedi :)

Ama ayrılsam, karşıma bir daha böyle seven çıkmazsa? Yanında böyle mutlu olduğum, sırtımı yaslayabileceğim, gözüm arkada kalmayacak bir adam bir daha bulmazsa beni? Biz kadınların seveni üzmesi genetik herhalde, sonra ya geri dönüp hatırlarsam ki bu yüksek bir ihtimal. Hayatta bir kere olur bazı şeyler, çocuk oyuncağı değil, 18 yaşında çocuk değil ki bu adam..
 

Böylesine iyi özelliklere sahip birinin o derece değişeceğini sanmıyorum. Seni korkutan senin açından bu kadar mükemmel olması olabilir mi? Yani hiçbir kusuru yok işi iyi sana karşı çok iyi ve evliliğin bunu bozmasından korkuyor olabilirsin. Zaten henüz çok yeni bir ilişki. 10 ay kısa bir süre. Ben bile 2 yılı devirdiğim sevgilimin bilmediğim yönlerini keşfediyorum yeni yeni. Zaman ver kendine..
 

Evet, çok mantıklı, hayatı düzenli, çok mükemmel.. Dediklerinizde haklısınız. Yok arkadaşım, ben bu 10 ayda kusurunu bulamadım. Aradım, inatla birşeyler yaptım, ama bulamadım.. Ve bundan korkuyorum belki. Kendi elimle bozarsam, değiştirirsem bu adamı?

Çok isterdim duygusal, şöyle kedi gibi bir kadın olmak, sessiz sakin, uyumlu olmak..
 
Zaten akışında gidiyor, fakat şakalar, hayaller, gelecek, planlar, her güzel an bir şekilde hep evliliğe bağlanıyor. Zaman var evet ama evlilik yani, bu böyle devam edecek gibi değil ki yaşı itibariyle eminim en geç önümüzdeki yaz evli olalım diyecek bana.. Bu sürede tanıyoruz birbirimizi, ama malumunuz benim halim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…