Yağmurlu günlerde işyerimin penceresinden dışarıya bakıp dua ederim. "Allahım çocukların okul çıkış ve benim iş çıkış saatime kadar bu yağmur dinsin" derim. Çünkü çocuklarım eve yürüyerek gidiyorlar. Akşama trafiğin durumu beni ürkütür. Kaçta evde olurum acaba diye kara kara düşünürüm.
Peki bu yağmurda evlerini su basanlar,dışarıda olanlar ne yapıyorlar derim. Kısacası yağmuru severim ama bir o kadarda yağdığında üzülürüm. Kaldı ki, İstanbulun 1 damla bile suya ihtiyacı olan bu günde tüm olumsuz yönlerine rağmen yağan her damla yağmuru minnettar kalıyorum.
Açıkcası canım, sizler gibi pencere önünde, çayımı yudumlarken kekimden bir ısırık almaya ve bu sırada yağmuru seyretmeyi çok istiyor ama şartlar müsait değil işte.