Yağlıboya Afganistan’da doğmuş
23.04.2008 - Afganistan'da, dünyanın en eski yağlı boya resimlerinin bulunduğu bildirildi. Bilim adamları, Bamiyan'da Taliban'ın 2001 yılında yıktığı 6. yüzyıldan kalma iki dev Buda heykelinin yakınındaki mağara duvarlarında bulunan Budist resimlerinin MS 650 yılında yapıldığının belirlendiğini söylediler.
Bölgedeki 50 mağaranın 12'sinde görülen resimlerin muhtemelen ceviz ağacı veya haşhaş çiçeğinden elde edilen yağlı boyayla yapıldığı belirtildi. Budizm dinine özgü motiflerin yer aldığı resimlerin keşfi, yağlıboyanın ilk kez Avrupa resminde kullanıldığı yönündeki hakim inancı da yıktı. Avrupa’da yağlıboya resim tarihi ancak 12. yüzyılın başlarına kadar uzanıyor.
Japonya’nın Kültürel Varlıklar Ulusal Araştırma Enstitüsü tarafından Unesco ve Japonya finansmanıyla gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda bulunan resimlerin, büyük olasılıkla bu dönemde İpek Yolu'nda seyahat eden ressamlar tarafından yapıldığı ve kırmızı kaftanlı Budalarla mitolojik yaratıkların resmedildiği bildirildi. Resimleri bulan ekibin lideri Yoko Taniguchi, bunların dünyadaki en eski yağlı boya resim örnekleri olduğunu, Avrupa'da 12. yüzyıla kadar yağlı boyanın resimlerde kullanılmadığını söyledi.
Resimlerin büyük kısmının Taliban’ın imha operasyonları sonucu yok olduğunu ya da zarar gördüğünü ifade eden Taniguchi, kalan parçaları korumaya aldıklarını ve bileşenlerini anlamaya yönelik analizlerin de sürdüğünü belirtti.
Kızılötesi mikroskopi ve mikro röntgen teknolojileri kullanılarak kimyasal yapıları incelenen boyalarda ceviz ve haşhaş yağı kullanılmış olabileceği, bunlardan başka reçine, protein, doğal zamk gibi maddelere de rastlandığı açıklandı. 12. yüzyıl Avrupa resmindeki kullanılan çok katmanlı boyama tekniğinin bu resimlerde de bulunmasına oldukça şaşırdığını söyleyen Taniguchi, “bir taraftan resimlerin rengini koruması ve uzun ömürlü olması için doğal malzemelerden faydalanıldığını, öbür taraftan da Avrupa resminden 6 asır kadar önce astarlı ve çok katmanlı boyama tekniğinin geliştirilmiş olduğunu görüyoruz” dedi. Taniguchi, o zamanki sanatçıların düşünerek ve araştırarak, geçerliliğini hala sürdüren bu teknikleri bulmuş olmasını hayranlık uyandırıcı olarak niteledi.
(terrakki, Discovery, AA)