- 22 Ekim 2007
- 764
- 3
Çatlaklar nasıl oluşur ve vücudun hangi bölümlerinde daha sık görülür? Oluşumunu önlemek ve mevcut olanları tedavi etmek mümkün mü? Uzmanlar, çatlakların büyüme çağındaki genç kızlarda, gebelerde ve kortizon tedavisi sonucunda ortaya çıkabileceğini belirtiyor.
Vücut çatlaklarını tıpkı birer yara izi gibi değerlendirmek mümkün. Cilt aşırı derecede basınçla karşılaştığında yıpranır. Dolayısıyla cildin yapısı bozulur ve çatlaklar ortaya çıkar. Önceleri pembe renkli olan bu çatlaklar zamanla beyaza yakın bir renk alır. Ciltteki bu noktalar bronzlaşmaz ve gözden kaybolmaz. Bu çatlakları ortadan kaldırmaktansa çatlak oluşumunu önlemek daha kolaydır. Çatlakların ortadan kaldırılması için ise, çoğu zaman basit estetik müdahalelere veya kozmetik ürünlerine ihtiyaç duyulur.
Soğuk suyla duş yapmak en iyi çözümlerden biri. Duşu çatlakların bulunduğu bölgenin üzerine tutarak dairesel hareketlerle gezdirmek de kan dolaşımını artıracağı için, yeni oluşmuş taze çatlakların ortadan kaldırılması için etkili bir yöntem. Bu şekilde hücreler canlanarak yeniden elastik bir yapıya kavuşacak, dolayısıyla da çatlaklar kaybolacaktır.
Nerelerde daha sık görülür?
Çatlaklara daha çok göğüs, karın ve bel çevresinde rastlanır.
Göğüsler:
Vücudun en nazik organları arasında yer alırlar. Göğüsleri saran doku oldukça ince ve hassastır. Bu bölgedeki çatlaklar gelişme çağında bile oluşabilir. Buna rağmen çatlakların çoğunlukla doğum sonrasında ortaya çıktıkları görülür.
Karın:
Bu bölgede ortaya çıkan çatlakların oluşumunda da gebelik dönemi önemli bir rol oynar. Genişleyen karın yüzeyi yıpranır ve esnekliğini kaybeder. Vücudun bu bölgesinde çatlak oluşumunu önlemek için cilde badem yağıyla masaj yapmak ve kozmetik ürünlerden faydalanmak olumlu sonuç verir.
Bel çevresi:
Daha çok bel çevresiyle belin üst kısmında görülen çatlaklar her yaşta ortaya çıkabilir. Cinsiyet farkı gözetmeksizin kadın ve erkekte meydana gelen bu tür çatlakların en önemli nedenlerinden biri; kısa zamanda çok miktarda kilo alıp vermektir. Bu şekilde oluşan çatlakları önlemek için doğru beslenme alışkanlıkları edinmek ve kilo alıp vermekten kaçınmak önem taşır.
Kozmetik ürünlerinin etkisi
Vücudun her bölgesinde kullanılabilen kozmetik ürünleri, içeriklerinde yer alan kolajen, hyalüranik asit, elastin ve vitaminler sayesinde cilde tekrar esneklik kazandırırlar. Günde 1 kez, çatlakların bulunduğu bölge üzerine hafif bir şekilde masaj yaparak uygulayacağınız kremler sayesinde istenen etkiyi elde edebilirsiniz.
Çatlaklar oldukça belirgin ve beyaz renkliyse, genellikle kozmetik ürünler ve soğuk duş gibi çözümlerle yeterli etki sağlanamaz. Bu yöntemler sadece başka çatlakların oluşumunu önlemek amacıyla kullanılabilir. Beyaz renkli ve oluşumu uzun zaman öncesine dayanan çatlaklardan kurtulmak için tıbbi uygulamalara ihtiyaç duyulur.
Bu uygulamaları şöyle sıralamak mümkün:
1) Bitkisel peeling:
Bitkilerden oluşan toz halindeki özel bir karışım, özel losyonuyla sulandırılarak çatlakların olduğu bölgeye masaj hareketleriyle uygulanıyor. Uygulama yapıldıktan 1 hafta sonra ciltte soyulma meydana geliyor. Bu şekilde derideki düzey farklılıkları azaltıldığı gibi, bitkilerin özellikleri nedeniyle cildin kan dolaşımı uyarılıyor. Bunun sonucunda da gergin ve canlı bir görünüm ortaya çıkıyor. Bu işlem, çatlaklar çok ileri düzeyde olmadığı takdirde, karın gevşeme ve sarkmalarında da uygulanıyor.
2) AHA peeling:
Glikolik asit kullanılarak yapılan AHA peeling, yeni başlayan dikey çatlakların tedavisinde etkili bir yöntem. Vücut bölgesi önce glikolik asit içeren temizleyicilerle temizleniyor. Arkasından glikolik asidin yüzde 40’tan başlayan konsantrasyondaki solüsyonları uygulanıyor. Seanslar haftada 1 kez yapılıyor ve seans sayısı kişiye göre değişiyor.
3) İontoferez:
Bu yöntemle çatlakların altında eksilen kolajen yapının uyarılması ve doldurulması amaçlanıyor. Bunun için kolajen içeren ampüller cilde sürülüyor. Ardından yaklaşık 5 - 6 dakika kadar galvanik akım veriliyor ve kolajenin cildin alt tabakasına iletilmesi sağlanıyor. Haftada 2 - 3 seans şeklinde uygulanıyor. Ortalama 2,5 - 3 aylık bir tedavi süresi gerektiriyor.
Beslenmeye dikkat
Cildin esnek ve formunda olması için sadece dıştan korunması değil, içten de beslenmesi gerekiyor. Cildinize gereken özeni göstermek istiyorsanız, öncelikle işe beslenme düzeninizi değiştirerek başlamalısınız. Bu yüzden yediklerinize dikkat etmenizde fayda var.
Yoğurt, süt, taze sebze ve meyveleri masadan eksik etmeyin.
Serbest radikallerle savaşarak hücre yenilenmesinde önemli bir rol oynayan E ve C vitamini içeren yumurta, süt ve süt ürünleri gibi besinleri tercih edin.
Vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olan besinleri tüketin. Böylece daha parlak ve sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz.
Günde 1 - 1,5 litre su içmeyi ihmal etmeyin. Cilde gereken nemi sağladığınız takdirde esnekliğini uzun bir süre koruyabilirsiniz.
Vücut çatlaklarını tıpkı birer yara izi gibi değerlendirmek mümkün. Cilt aşırı derecede basınçla karşılaştığında yıpranır. Dolayısıyla cildin yapısı bozulur ve çatlaklar ortaya çıkar. Önceleri pembe renkli olan bu çatlaklar zamanla beyaza yakın bir renk alır. Ciltteki bu noktalar bronzlaşmaz ve gözden kaybolmaz. Bu çatlakları ortadan kaldırmaktansa çatlak oluşumunu önlemek daha kolaydır. Çatlakların ortadan kaldırılması için ise, çoğu zaman basit estetik müdahalelere veya kozmetik ürünlerine ihtiyaç duyulur.
Soğuk suyla duş yapmak en iyi çözümlerden biri. Duşu çatlakların bulunduğu bölgenin üzerine tutarak dairesel hareketlerle gezdirmek de kan dolaşımını artıracağı için, yeni oluşmuş taze çatlakların ortadan kaldırılması için etkili bir yöntem. Bu şekilde hücreler canlanarak yeniden elastik bir yapıya kavuşacak, dolayısıyla da çatlaklar kaybolacaktır.
Nerelerde daha sık görülür?
Çatlaklara daha çok göğüs, karın ve bel çevresinde rastlanır.
Göğüsler:
Vücudun en nazik organları arasında yer alırlar. Göğüsleri saran doku oldukça ince ve hassastır. Bu bölgedeki çatlaklar gelişme çağında bile oluşabilir. Buna rağmen çatlakların çoğunlukla doğum sonrasında ortaya çıktıkları görülür.
Karın:
Bu bölgede ortaya çıkan çatlakların oluşumunda da gebelik dönemi önemli bir rol oynar. Genişleyen karın yüzeyi yıpranır ve esnekliğini kaybeder. Vücudun bu bölgesinde çatlak oluşumunu önlemek için cilde badem yağıyla masaj yapmak ve kozmetik ürünlerden faydalanmak olumlu sonuç verir.
Bel çevresi:
Daha çok bel çevresiyle belin üst kısmında görülen çatlaklar her yaşta ortaya çıkabilir. Cinsiyet farkı gözetmeksizin kadın ve erkekte meydana gelen bu tür çatlakların en önemli nedenlerinden biri; kısa zamanda çok miktarda kilo alıp vermektir. Bu şekilde oluşan çatlakları önlemek için doğru beslenme alışkanlıkları edinmek ve kilo alıp vermekten kaçınmak önem taşır.
Kozmetik ürünlerinin etkisi
Vücudun her bölgesinde kullanılabilen kozmetik ürünleri, içeriklerinde yer alan kolajen, hyalüranik asit, elastin ve vitaminler sayesinde cilde tekrar esneklik kazandırırlar. Günde 1 kez, çatlakların bulunduğu bölge üzerine hafif bir şekilde masaj yaparak uygulayacağınız kremler sayesinde istenen etkiyi elde edebilirsiniz.
Çatlaklar oldukça belirgin ve beyaz renkliyse, genellikle kozmetik ürünler ve soğuk duş gibi çözümlerle yeterli etki sağlanamaz. Bu yöntemler sadece başka çatlakların oluşumunu önlemek amacıyla kullanılabilir. Beyaz renkli ve oluşumu uzun zaman öncesine dayanan çatlaklardan kurtulmak için tıbbi uygulamalara ihtiyaç duyulur.
Bu uygulamaları şöyle sıralamak mümkün:
1) Bitkisel peeling:
Bitkilerden oluşan toz halindeki özel bir karışım, özel losyonuyla sulandırılarak çatlakların olduğu bölgeye masaj hareketleriyle uygulanıyor. Uygulama yapıldıktan 1 hafta sonra ciltte soyulma meydana geliyor. Bu şekilde derideki düzey farklılıkları azaltıldığı gibi, bitkilerin özellikleri nedeniyle cildin kan dolaşımı uyarılıyor. Bunun sonucunda da gergin ve canlı bir görünüm ortaya çıkıyor. Bu işlem, çatlaklar çok ileri düzeyde olmadığı takdirde, karın gevşeme ve sarkmalarında da uygulanıyor.
2) AHA peeling:
Glikolik asit kullanılarak yapılan AHA peeling, yeni başlayan dikey çatlakların tedavisinde etkili bir yöntem. Vücut bölgesi önce glikolik asit içeren temizleyicilerle temizleniyor. Arkasından glikolik asidin yüzde 40’tan başlayan konsantrasyondaki solüsyonları uygulanıyor. Seanslar haftada 1 kez yapılıyor ve seans sayısı kişiye göre değişiyor.
3) İontoferez:
Bu yöntemle çatlakların altında eksilen kolajen yapının uyarılması ve doldurulması amaçlanıyor. Bunun için kolajen içeren ampüller cilde sürülüyor. Ardından yaklaşık 5 - 6 dakika kadar galvanik akım veriliyor ve kolajenin cildin alt tabakasına iletilmesi sağlanıyor. Haftada 2 - 3 seans şeklinde uygulanıyor. Ortalama 2,5 - 3 aylık bir tedavi süresi gerektiriyor.
Beslenmeye dikkat
Cildin esnek ve formunda olması için sadece dıştan korunması değil, içten de beslenmesi gerekiyor. Cildinize gereken özeni göstermek istiyorsanız, öncelikle işe beslenme düzeninizi değiştirerek başlamalısınız. Bu yüzden yediklerinize dikkat etmenizde fayda var.
Yoğurt, süt, taze sebze ve meyveleri masadan eksik etmeyin.
Serbest radikallerle savaşarak hücre yenilenmesinde önemli bir rol oynayan E ve C vitamini içeren yumurta, süt ve süt ürünleri gibi besinleri tercih edin.
Vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olan besinleri tüketin. Böylece daha parlak ve sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz.
Günde 1 - 1,5 litre su içmeyi ihmal etmeyin. Cilde gereken nemi sağladığınız takdirde esnekliğini uzun bir süre koruyabilirsiniz.