Vicdan Karası: Soma'da Bir Banka Memuru, Ölen Madenci Eşinin Hesabını 'Boşalttı'

Soma faciasında 301 canla birlikte Meryem Gül’ün eşi Ali de hayatını kaybetmişti. AFAD’ta toplanan yardım paraları Meryem’in yarasına bir parça merhem olacaktı. Ancak parayı yatırdığı hesap, bir banka çalışanınca ‘boşaltıldı’.[/paste:font]

Meryem Gül, eşi Ali Gül’ü geçen yıl 13 Mayıs günü yaşanan Soma’daki maden faciasında kaybetti. 2 çocuğuyla hayata tutunmaya çalışırken bir yandan da eşinden kalan borçları ödemenin derdine düştü. 301 madencinin hayatını kaybetmesinin ardından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda (AFAD) toplanan paralar hayatını bir nebze olsun kolaylaştıracaktı. 2 defada aldığı 176 bin ve 20 bin lirayı üzerine eklenen diğer yardımlarla Soma’daki bir bankaya götürdü. Eniştesiyle birlikte parayı açtıkları hesaba yatırdılar.

Hürriyet'ten Banu Şen'in haberine göre; Geçen martta Soma’da bir söylenti çıktı. O bankada çalışan bir memurun aralarında madencilerin de olduğu hesapları boşalttığı kulaktan kulağa yayılıyordu. Gül, soluğu bankada aldı. Baktıklarında onun da hesabının boşaldığı ortaya çıktı. Bankadaki yetkililer paranın kendisine iade edileceğini, konunun araştırılacağını, biraz beklemesini söyledi. Ancak mayıs ortası olup hâlâ paradan ses çıkmayınca bu kez soluğu Kaymakamlık’ta aldı, yardım istedi. Kaymakamlık’ta Soma Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyet dilekçesi yazdı, dilekçe savcılığa yönlendirildi. Soma Kaymakamı Bahattin Atçı Hürriyet’e şunları söyledi:

Banka ödeyecek
“Dilekçesini adli makamlara ilettik. Son aldığımız bilgilere göre o kişinin iş akdi feshedilmiş. Ancak şu an nerede olduğu bilinmiyor. Şikâyet dilekçesinin sonrasında da zaten adli makamlara iletildi, soruşturma sürüyor. Öğrendiğimiz kadarıyla mağdurların paraları banka tarafından geri ödenecek. Vadeli olanlar faiziyle birlikte... Elbette üzücü bir olay.” Bankanın Soma şubesi yetkilileri ise soruşturmanın hâlâ sürdüğü için konuşamayacaklarını ancak M. isimli personelin bankayla ilişiğinin kesildiğini söyledi.

'Ya kızıp paramı vermezlerse?'
Gözü yaşlı Meryem Gül, şunları anlattı: “Eşim 13 yıllık maden işçisiydi. İki çocuğumla kaldım. Üzüntüden sesim kısıldı. İzmir’e sevk ettiler endoskopi için. Gitmek için aylığımızı almayı bekliyorum. O para benim çocuklarımındı. Beş kuruşsuz kaldık. Korkuyorum da, ya kızıp paramı vermezlerse?”

'Para hesapta kayboldu'
Madenci eşlerinden H. de başına gelenleri şöyle anlattı: “Otomatik ödeme talimatlarım yapılmayınca 1 milyon TL civarı paranın ortadan yok olduğu söylenen bankaya gittim. O kişi, M. biraz telaşlandı. Şefine gittim. Hesabımda bloke olduğunu söylediler. Sonra düzelttiler. AFAD’dan gelen toplu paramı bu bankaya almamıştım. Burada başka bir hesabımız vardı. M. daha önce bana ‘AFAD paralarını da bizim bankaya alalım’ demişti. Belki param gidecekti.”
http://onedio.com/haber/soma-da-bir...i Eşinin Hesabını 'Boşalttı'&utm_medium=tweet

Gündem yaratmak amacıyla yapılmış bir haber mi düşüncesi oluşturuyor bu haber ilk bakışta. Neden mi ? Banka müşterisi x kişisi de olsa y kişisi de olsa ortada bir zimmet suçu var ise ve hesaptaki paranız yok ise muhatabınız zimmet suçu işleyen kişi değil , parayı yatırdığınız bankadır. Ve banka size bu parayı ödemekle yükümlüdür.

Ki haberde de banka ödeyecek denilmiş zaten.

Bakınız :

"Öte yandan zimmet suçu ile ilgili ikinci fıkrada yer alan “ilgililer” kavramından sadece suçun işlendiği banka tüzel kişiliğinin anlaşılması ve sadece bu banka tarafından yapılan şikayette TMSF ya da BDDK’nın yazılı başvurusunun aranmaması gerekir. Buna mukabil zimmet suçu, banka müşterisinin hesabında bulunan bir miktar paraya yönelik işlenmiş olsa dahi bu kişilerin şikayeti halinde yine TMSF ya da BDDK’nın yazılı başvurusunun varlığı aranmalıdır. Zira böyle bir durumda suçtan zarar gören asıl olarak banka müşterisi değil, bankanın tüzel kişiliğidir. Çünkü banka, mensubu tarafından zimmete geçirilen bu tutarı gerek Borçlar Hukuku kaideleri gereğince ve gerekse Bankacılık Kanunu’nun 61.maddesi[50] gereğince müşterisine ödemek durumundadır. Aksi durum B.K.nun 151.maddesi[51] gereğince suç teşkil etmektedir. Bu sebeple B.K.nun 160.maddesinde, zimmet suçundan yapılan yargılama neticesinde üçüncü kişilerin değil bankanın uğradığı zararın tazminine karar verilmesi gerektiğinden bahsedilmiştir. Kaldı ki, mevduatı iade etmemek suçunda hesap sahibinin şikayeti açısından BDDK ya da TMSF’nin yazılı başvurusu aranırken hesap sahibi açısından aynı anlama gelecek olan zimmet suçunda bu başvurunun aranmaması düşünülemez."

http://www.murathaznedar.com.tr/mak...-ziraat-bankasi-teftis-arastirma-dergisi-s-3/