Evet, bütün dertlerim bir yana yıllardır kafamı kurcalayan hep pişmanlık ve üzüntü duyduğum bir derdim var. En yakın arkadaş nasıl kaybedilir buyrun öğrenelim.
6. sınıf. Tanıyabileceğim en mükemmel arkadaşı tanıdım ben. Hep beraberdik, ağladık da, eğlendik de, sırlarını da sakladık, hatalarını da kapattık.
Ben tek çocuğum ve emindim. Kardeşimi bulmuştum. Hayalimdeki kardeşimi.
Yapışık ikizler gibiydik, kavga eder 5 dakika sonra barışır, biri ötekini savunur, acısı onun acısı, sevinci onun sevinci olurdu.
Liseye başladık. Farklı liselerdeydik. O düz, bense anadoluydum. Dert etmedik, hep beraberdik.
Orta okuldan tanıdığımız bir çocuk. x kişisi diyelim. Aynı yerde oturuyorduk. En yakın arkadaşıma teklif etti. Kabul edildi, bir süre çıkıldı. Arkadaşımla çıkana kadar x kişisini tanımıyordum bile.
Tanıştık, arkadaşımla hep beraberdik dedim ya. Ben istemesem de zorla eve gelir yanında götürürdü buluşacakken. Çünkü ben onun uğuruydum. Zaman geçti. Kavgaları başladı ama ben sebebini hiç bilemedim.
Bir gün geldi x kişisi, arkadaşımla ilişkileri boyunca hep beni sevdiğini söyledi. Ben hiç fark edemedim. Çünkü benim aklım da başkasındaydı. Anlayamadım.
Çok ısrar etti asla kabul etmedim, edemedim, edemezdim. Tehtit etti söylememem için kimseye. Sustum, çok uzun bir süre sustum. Oynadığı mutluluk oyununu izledim, arkadaşıma yaptığı her şeyi izledim. O arada aldatıldım, vicdan azabımdan gidip arkadaşımın kollarında ağlayamadım bile. Ne var ki bu acıyla ve üzerime çöken ihanetle de yaşamamadım daha fazla, gittim anlattım durumu arkadaşıma. İnanmadı, beni suçladı. Sonra sustu. Hiç bir şey yok gibi sustu. Biz arkadaşlığımıza devam ettik. Ayrıldılar. Tehtit etti beni x kişisi aylarca, nasıl yaparsın nasıl söylersin diye bir şey diyemedim.
Taşındık. Arkadaşımla olan tek bağım da koptu. O kadar vicdan azabı çekiyordum ki ben istedim taşınmayı okulu bahane ederek. Yüzüne bakamadım, hep suçladım kendimi. Hattımı kapattırdım aylarca, tüm iletişim yollarımı kestim, onu tanıyan kimseyle konuşmadım. Beni unutsun, öldü bilsin istedim. Zamanla ben de alıştım bu duruma. Kandırdım durdum kendimi.
2 hafta önce biri aradı beni. Tanımadığım bir erkek. Evet, x kişisi. Numaramı nerden buldu bilmem. Kapattım. Defalarca aradı artık sussun diye açmak zorunda kaldım. Özür diledi ve arkadaşımla konuştuğunu söyledi. Evet, arkadaşım benimle değil eski, sinsi sevgilisiyle konuşuyordu artık. Sinirlendim, kendime, herşeye.
Arkadaşım ona "İkimizden de nefret ettiğini, ona ihanet ettiğimi ve bunun acısının 3 yıl sonra çıktığını" söylemiş. Konuşmuşlar. Ben suçlanmışım hep. X kişisi tüm suçu atmış üstüme. Ayartmışım, kur yapmışım, zorla çıkmak istemişim de beyefendimiz kabul etmemiş meğer. Hepsini anlattı. Çok sinirlendim kapadım telefonu.
Aradım eski arkadaşları, arkadaşımın numarasını istedim, aldım. Aradım. Sordum derdini. Aynılarını söyledi. Onu bırakıp gttiğimi, ona ihanet ettiğimi, o zaman ses çıkarmadığını ama artık uyandığını söyledi. Evet, 3 yıl sonra. Anlattım, dinledi. Hak verdi. Doğru söylüyorsun sana inanıyorum artık, eskisi gibi olalım, o pislikle görüşmeyeceğim dedi.
Bişey diyemedim. Sustum.
Bugün ne mi gördüm ? Sevgili arkadaşımın, x kişisiyle 2 günde can ciğer kuzu sarma olduğunu, Facebookta, twitterda orda burda şakalaştığını.. Konuştuğunu, dert anlattığını. "Ahaha" "Hihihi" yaptığını.
Şok oldum, diyemedim bir şey. Kırdım hattımı, yeni hat aldım. Onunla irtibata geçebileceğim tüm adresleri, telefonları sildim. Başa döndüm kısaca.
Anlamadım, derdi nedir, amacı nedir ? 3 yıl sonra bu çaba, nefret ettiği sevgilisine bu ilgi nedir ?
Uzun olduysa özür dilerim.
Konuyla ilgili olarak :
http://www.kadinlarkulubu.com/derdim-var/555811-3-psikopattan-nasil-kurtulacagiiimm.html
6. sınıf. Tanıyabileceğim en mükemmel arkadaşı tanıdım ben. Hep beraberdik, ağladık da, eğlendik de, sırlarını da sakladık, hatalarını da kapattık.
Ben tek çocuğum ve emindim. Kardeşimi bulmuştum. Hayalimdeki kardeşimi.
Yapışık ikizler gibiydik, kavga eder 5 dakika sonra barışır, biri ötekini savunur, acısı onun acısı, sevinci onun sevinci olurdu.
Liseye başladık. Farklı liselerdeydik. O düz, bense anadoluydum. Dert etmedik, hep beraberdik.
Orta okuldan tanıdığımız bir çocuk. x kişisi diyelim. Aynı yerde oturuyorduk. En yakın arkadaşıma teklif etti. Kabul edildi, bir süre çıkıldı. Arkadaşımla çıkana kadar x kişisini tanımıyordum bile.
Tanıştık, arkadaşımla hep beraberdik dedim ya. Ben istemesem de zorla eve gelir yanında götürürdü buluşacakken. Çünkü ben onun uğuruydum. Zaman geçti. Kavgaları başladı ama ben sebebini hiç bilemedim.
Bir gün geldi x kişisi, arkadaşımla ilişkileri boyunca hep beni sevdiğini söyledi. Ben hiç fark edemedim. Çünkü benim aklım da başkasındaydı. Anlayamadım.
Çok ısrar etti asla kabul etmedim, edemedim, edemezdim. Tehtit etti söylememem için kimseye. Sustum, çok uzun bir süre sustum. Oynadığı mutluluk oyununu izledim, arkadaşıma yaptığı her şeyi izledim. O arada aldatıldım, vicdan azabımdan gidip arkadaşımın kollarında ağlayamadım bile. Ne var ki bu acıyla ve üzerime çöken ihanetle de yaşamamadım daha fazla, gittim anlattım durumu arkadaşıma. İnanmadı, beni suçladı. Sonra sustu. Hiç bir şey yok gibi sustu. Biz arkadaşlığımıza devam ettik. Ayrıldılar. Tehtit etti beni x kişisi aylarca, nasıl yaparsın nasıl söylersin diye bir şey diyemedim.
Taşındık. Arkadaşımla olan tek bağım da koptu. O kadar vicdan azabı çekiyordum ki ben istedim taşınmayı okulu bahane ederek. Yüzüne bakamadım, hep suçladım kendimi. Hattımı kapattırdım aylarca, tüm iletişim yollarımı kestim, onu tanıyan kimseyle konuşmadım. Beni unutsun, öldü bilsin istedim. Zamanla ben de alıştım bu duruma. Kandırdım durdum kendimi.
2 hafta önce biri aradı beni. Tanımadığım bir erkek. Evet, x kişisi. Numaramı nerden buldu bilmem. Kapattım. Defalarca aradı artık sussun diye açmak zorunda kaldım. Özür diledi ve arkadaşımla konuştuğunu söyledi. Evet, arkadaşım benimle değil eski, sinsi sevgilisiyle konuşuyordu artık. Sinirlendim, kendime, herşeye.
Arkadaşım ona "İkimizden de nefret ettiğini, ona ihanet ettiğimi ve bunun acısının 3 yıl sonra çıktığını" söylemiş. Konuşmuşlar. Ben suçlanmışım hep. X kişisi tüm suçu atmış üstüme. Ayartmışım, kur yapmışım, zorla çıkmak istemişim de beyefendimiz kabul etmemiş meğer. Hepsini anlattı. Çok sinirlendim kapadım telefonu.
Aradım eski arkadaşları, arkadaşımın numarasını istedim, aldım. Aradım. Sordum derdini. Aynılarını söyledi. Onu bırakıp gttiğimi, ona ihanet ettiğimi, o zaman ses çıkarmadığını ama artık uyandığını söyledi. Evet, 3 yıl sonra. Anlattım, dinledi. Hak verdi. Doğru söylüyorsun sana inanıyorum artık, eskisi gibi olalım, o pislikle görüşmeyeceğim dedi.
Bişey diyemedim. Sustum.
Bugün ne mi gördüm ? Sevgili arkadaşımın, x kişisiyle 2 günde can ciğer kuzu sarma olduğunu, Facebookta, twitterda orda burda şakalaştığını.. Konuştuğunu, dert anlattığını. "Ahaha" "Hihihi" yaptığını.
Şok oldum, diyemedim bir şey. Kırdım hattımı, yeni hat aldım. Onunla irtibata geçebileceğim tüm adresleri, telefonları sildim. Başa döndüm kısaca.
Anlamadım, derdi nedir, amacı nedir ? 3 yıl sonra bu çaba, nefret ettiği sevgilisine bu ilgi nedir ?
Uzun olduysa özür dilerim.
Konuyla ilgili olarak :
http://www.kadinlarkulubu.com/derdim-var/555811-3-psikopattan-nasil-kurtulacagiiimm.html
Son düzenleme: