- 29 Aralık 2007
- 6.205
- 50
- 44
Ayrılıklar geceye benzer. Bütün yarınlar da sabaha can!
Geceye az kaldı. Ayrılık gelini götürmeye gelen düğün alayı gibi kapımızda.
Kimler ayrılmadı ki canından.
Ayrılığı, cennetten ayrılan Hz. Adem'e sor. Tufan'da oğlunu dalgaların pençesine bırakan Hz nuh'a,
Yusuf'u için inleyen Hz. yakub'a, içindeki ejderle boğuşan Züleyha'ya ,
Yüreğinin sesini susturmak için bileğiyle dağları oyan Ferhad'a, Şems için kavrulan mevlana'ya,
binlerce evladını gurbete gönderen anadoluya, en çok da Resulü'nü Medine'ye gönderen o kutsal diyara, hasılı gidenin ardından bakıp kalanlara, ocak gibi yananlara sor.
Geride kalan, hep inleyendir ana misali, can! giden hep yardır, can'dan can'dır.
Her şeyi alıp götüren de o'dur, götürdüklerinin iki mislini geride bırakan da ...
Giderken arkada bıraktıklarına son bir kere bakıp da öyle gitmeli insan.
Yaşadıklarını, paylaştıklarını gönül heybesine yerleştirmeli. Paylaşılan andır, zamandır, dönüşü olmayandır. Paylaşılan hayattır can!
Vefalı olmalı insan. Vefanın dersini Kur'andan; alemlerin muallimi, Gönüllerin Sultanı'ndan ,
O'nun nurlu ashabından almalı.
Olmalı insan, önce kul olmalı. Olmadan evvel ölmeli, ölmeden önce olmayı tamamlamalı. Nasıl mı olmalı? Hak dostları gibi vefa kahramanı olmalı. "VAllahi O söylüyorsa doğrudur.
Ben o'nun veraların verasından haberler getirdiğine inanıyorum."diyen, sadakat ve vefadan .. bir lahza ayrılmayan Hz. Ebubekir gibi olmalı.
Allah resulü'ne;"Kendisinden meleklerin bile haya ettmekte olduğu bir kimseden ben haya etmeyeyim mi?
Sözlerini dedirten, an-be- an bütün mahlukata edebiyle vefalı olan Hz. Osman gibi olmalı.
Vurulduğunda yarasının ağırlığıyla baygın yatan, "Eğer daha ölmediyse, onu namazdan başka bir şeyle ayıltamazsınız."
sözlerinden sonra namaza çağrıldığında küheylanlar gibi "Namaz vakti mi ?" diyerek yaralı bedeniyle .. kan revan içinde şahlanan, namaza vefalı .. Hz. Ömer gibi olmalı.
"Perde-i gayb açılsa, yine de yakinim azalmaz." diyerek, vefasını kainata haykıran, evliyalar babası, yiğitlerin şahı Hz. Ali gibi olmalı.
Vefa, sadece has'ların vasfıdır can! Nisyan - unutmak- ise ham'ların ... Bedene tutsak olmuş hoyratların nasibi yoktur vefadan.
Gönlümüzün kitabında; "Bize bize bir defa selam vereni kıyamete kadar unutmayız." düsturu kayıtlıdır.
Biz dersimizi; "Kabrimize gelip, bir defa Fatiha okuyanlar kıyamete kadar bizimdir. İmanlarını kurtarmadan ölmesinler,
ömürleri boyunca fakirlik görmesinler."diye dua eden, hala büyük bir vefayla Üsküdarda dostlarını ağırlayan Aziz mahmut Hüdayiden almışız.
Nice vefa kahramanının manevi huzurunda hürmetle edeple selama durmuşuz.
Dostlarını daima vefa ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen; tanıyan sen ol,kucaklayan yine sen.Kula vefası olmayanın Hakk'a vefası olmaz. Git ki,vefanın ter-ü taze hüküm sürdüğü yeni bir hayata başla ...Haydi daha fazla durma karşımda. Kurşun gibi bir anda al, ellerini benden. su gibi aksın ellerin ellerimden.
Yüreğini yüreğimde, gözlerini gözlerimde bırak da git.
Beklemeden, bir kelime bile etmeden git. Canımı canımdan kopar da git.
Giderken son bir defa Hakk'ın selamını esirgeme benden. Arkada kalanın gözü yaşlı olur misali, yüreği yufka,
gönlü ince. Ben, içimdeki korla, bağrımdaki volkanla , öylece dağ gibi arkanda kalyım. Yapayalnız hecelerde kaybolan ben olayım. Sen sağlam adımlarla yarınlara yürürken, yıkılan ben olayım.
Gülen sen ol. ağlayan ben. Yeşeren sen ol, sulayan ben. Bana saplansın paslı mızrakların ucu, sana dokunmasın.
En çılgın isyanlarını, savaşlarını, sırlarını gittiğin diyarlara götürme.Kötüye dair ne varsa benim yanımda kalsın.
Benim avuçlarıma bırak. Ben onları dua dua ak kanatlı kuş gibi göklere uçurayım.
Benim payıma; ilahi dergahtan, ayrılık sahillerinde anıların gönüllü bekçisi olmak düştü.
Hak'tan gelene razıyım.
Sen geçmişi bana bırak can!
Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa; dostluğun asaletine,
bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır.
Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.
Şimdi ayrılık vakti can! Gecenin en karanlık vakti. Vaktin yaratıcısı, az sonra geceden gündüzü doğuracak .
Vakit gitme vakti, bizden aldıklarını gitmesi gereken yerlere iletme vakti ...
Al can! Bu heybe senin. Sol yanımdan bir parça kopardım senin için; ta özümden, ta közümden ...
Birazdan sabah olacak; yağmur yağacak ... Ardından gökkuşağı, sonra güneş .. Sıcacık apaydın, pırıl pırıl ..
Hep böyle oldu, tarihte hep karanlık yenilgiye teslim oldu, güneş kazandı.
"Birazdan son melodi çalacak,
Yıldıza, Ay'a ve ibrahim'in Rabbine kasem ederim ki,
Birazdan bulutların ardından Güneş doğacak."
Güneş bütün gecelerden güçlüdür can! çünkü güneş vefalıdır, gizlemez sevgisini.
Vefalıdır ; en çok o getirir kainata sevgilisinin sesini, neşvesini.Yırtıp atar karanlığın kasvetli perdesini ..
En vefalı delildir o sevgili adına ...
Uğurlar olsun can!
Beni kışta bırakıp yeni bir diyara gittiğinde baharı bekleyeceksin. Baharı baklemek ne güzeldir, baharda toprağı parçalayan kır çiçeklerini gözlemek ...
Ben de seni bir ayrılık sonrası baharı gözlerken kucağıma almıştım. Küçücük ellerinle toprağın bağrını parçaladığında karşılamış ve senin için ne çok savaşmıştım seninle.
Sen benim kır çiçeğimsin can, sen benim aşk çiçeğim, sen benim yüreğimsin ...
Vasiyetim olsun sana. Bir gün öldüğümde, kabrimi mutlaka ziyaretime gel. Ama yalvarırım yalnız gelme. baharda derlediğin yüzlerce kır çiçeğiyle gel. Ve başucumda onlara sevgiyi anlat, dostluğu, vefayı, hakiki dosta vefalı olmayı anlat.
Çünkü ben kır çiçeklerinin sesinden uzak kalmaya dayanamam. Çünkü ben bir an bile tomurcuklarımdan ayrılamam.
Sonra el ele tutuşup yanıbaşımda eskiden birlikte yaptığımız gibi, ince bir ezgiyle seslenin bütün insanlara.
"Sevda nedir bilir misin?" diyerek, sevdayı söyleyin.
"Demet demet sevgi ellerinde
Billur billur yaş gözlerinde
Sevdan ebedi yüreğimde,
Olmadan olmaz, bu iş olmaz
Sonra bütün bir alemi Yunus'ça,
Sevmeden olmaz, bu iş olmaz."
Mısralarıyla sevgisiz bu işin olmayacağını anlatın.
Hep ama hep vefalı ol. Emanete sahip çık, atana vefalı ol. İdealine sarıl, evlada vefalı ol. Ömrünü hakkıyla yaşa,
hayata vefalı ol. Düşmanlıklarını unut, dostuna vefalı ol. Öfkeyi kini unut, ruhuna vefalı ol.
Bunları unutursan; zaman maddi manevi bütün yaralarının, dertlerinin yok olmasına vesile olur. Eğer unutmazsan, zamanla bunlar seni yok eder. Unutkanlıklar karşısında kimseyi suçlama.
Sen unutma tuzağına düşüp, unutmaman gerekenleri unutma. Unutulmaması gereken güzellikler karşısında
arslan kesil kendi içinde. Asi bir kartal gibi yırt karanlıkların çirkin yüzünü, meydan oku karanlıklara. Çılgın bir
küheylan gibi vefayla meydan oku fırtınalara ..
"Yarasaların gözleri kamaşacak diye güneş doğmaktan vazgeçmez".
En büyük vefa, Hakk'a götürecek fırsatları yakalamakdır. Bulduğun her fırsatı zamanında değerlendirmekdir. Sakın ha!
Fırsatları kaçırıp da, Kalü Bela'ya vefasız olma! "Fırsatlar bulutlar gibidir, gelip ve geçer." Sakın ha! Fırsatları kaçırıpda, kaybetme bedbahtlığıyla yok olma.
Vasiyetim olsun:
Vefayla kal can!
Alıntıdır ..
Geceye az kaldı. Ayrılık gelini götürmeye gelen düğün alayı gibi kapımızda.
Kimler ayrılmadı ki canından.
Ayrılığı, cennetten ayrılan Hz. Adem'e sor. Tufan'da oğlunu dalgaların pençesine bırakan Hz nuh'a,
Yusuf'u için inleyen Hz. yakub'a, içindeki ejderle boğuşan Züleyha'ya ,
Yüreğinin sesini susturmak için bileğiyle dağları oyan Ferhad'a, Şems için kavrulan mevlana'ya,
binlerce evladını gurbete gönderen anadoluya, en çok da Resulü'nü Medine'ye gönderen o kutsal diyara, hasılı gidenin ardından bakıp kalanlara, ocak gibi yananlara sor.
Geride kalan, hep inleyendir ana misali, can! giden hep yardır, can'dan can'dır.
Her şeyi alıp götüren de o'dur, götürdüklerinin iki mislini geride bırakan da ...
Giderken arkada bıraktıklarına son bir kere bakıp da öyle gitmeli insan.
Yaşadıklarını, paylaştıklarını gönül heybesine yerleştirmeli. Paylaşılan andır, zamandır, dönüşü olmayandır. Paylaşılan hayattır can!
Vefalı olmalı insan. Vefanın dersini Kur'andan; alemlerin muallimi, Gönüllerin Sultanı'ndan ,
O'nun nurlu ashabından almalı.
Olmalı insan, önce kul olmalı. Olmadan evvel ölmeli, ölmeden önce olmayı tamamlamalı. Nasıl mı olmalı? Hak dostları gibi vefa kahramanı olmalı. "VAllahi O söylüyorsa doğrudur.
Ben o'nun veraların verasından haberler getirdiğine inanıyorum."diyen, sadakat ve vefadan .. bir lahza ayrılmayan Hz. Ebubekir gibi olmalı.
Allah resulü'ne;"Kendisinden meleklerin bile haya ettmekte olduğu bir kimseden ben haya etmeyeyim mi?
Sözlerini dedirten, an-be- an bütün mahlukata edebiyle vefalı olan Hz. Osman gibi olmalı.
Vurulduğunda yarasının ağırlığıyla baygın yatan, "Eğer daha ölmediyse, onu namazdan başka bir şeyle ayıltamazsınız."
sözlerinden sonra namaza çağrıldığında küheylanlar gibi "Namaz vakti mi ?" diyerek yaralı bedeniyle .. kan revan içinde şahlanan, namaza vefalı .. Hz. Ömer gibi olmalı.
"Perde-i gayb açılsa, yine de yakinim azalmaz." diyerek, vefasını kainata haykıran, evliyalar babası, yiğitlerin şahı Hz. Ali gibi olmalı.
Vefa, sadece has'ların vasfıdır can! Nisyan - unutmak- ise ham'ların ... Bedene tutsak olmuş hoyratların nasibi yoktur vefadan.
Gönlümüzün kitabında; "Bize bize bir defa selam vereni kıyamete kadar unutmayız." düsturu kayıtlıdır.
Biz dersimizi; "Kabrimize gelip, bir defa Fatiha okuyanlar kıyamete kadar bizimdir. İmanlarını kurtarmadan ölmesinler,
ömürleri boyunca fakirlik görmesinler."diye dua eden, hala büyük bir vefayla Üsküdarda dostlarını ağırlayan Aziz mahmut Hüdayiden almışız.
Nice vefa kahramanının manevi huzurunda hürmetle edeple selama durmuşuz.
Dostlarını daima vefa ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen; tanıyan sen ol,kucaklayan yine sen.Kula vefası olmayanın Hakk'a vefası olmaz. Git ki,vefanın ter-ü taze hüküm sürdüğü yeni bir hayata başla ...Haydi daha fazla durma karşımda. Kurşun gibi bir anda al, ellerini benden. su gibi aksın ellerin ellerimden.
Yüreğini yüreğimde, gözlerini gözlerimde bırak da git.
Beklemeden, bir kelime bile etmeden git. Canımı canımdan kopar da git.
Giderken son bir defa Hakk'ın selamını esirgeme benden. Arkada kalanın gözü yaşlı olur misali, yüreği yufka,
gönlü ince. Ben, içimdeki korla, bağrımdaki volkanla , öylece dağ gibi arkanda kalyım. Yapayalnız hecelerde kaybolan ben olayım. Sen sağlam adımlarla yarınlara yürürken, yıkılan ben olayım.
Gülen sen ol. ağlayan ben. Yeşeren sen ol, sulayan ben. Bana saplansın paslı mızrakların ucu, sana dokunmasın.
En çılgın isyanlarını, savaşlarını, sırlarını gittiğin diyarlara götürme.Kötüye dair ne varsa benim yanımda kalsın.
Benim avuçlarıma bırak. Ben onları dua dua ak kanatlı kuş gibi göklere uçurayım.
Benim payıma; ilahi dergahtan, ayrılık sahillerinde anıların gönüllü bekçisi olmak düştü.
Hak'tan gelene razıyım.
Sen geçmişi bana bırak can!
Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa; dostluğun asaletine,
bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır.
Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.
Şimdi ayrılık vakti can! Gecenin en karanlık vakti. Vaktin yaratıcısı, az sonra geceden gündüzü doğuracak .
Vakit gitme vakti, bizden aldıklarını gitmesi gereken yerlere iletme vakti ...
Al can! Bu heybe senin. Sol yanımdan bir parça kopardım senin için; ta özümden, ta közümden ...
Birazdan sabah olacak; yağmur yağacak ... Ardından gökkuşağı, sonra güneş .. Sıcacık apaydın, pırıl pırıl ..
Hep böyle oldu, tarihte hep karanlık yenilgiye teslim oldu, güneş kazandı.
"Birazdan son melodi çalacak,
Yıldıza, Ay'a ve ibrahim'in Rabbine kasem ederim ki,
Birazdan bulutların ardından Güneş doğacak."
Güneş bütün gecelerden güçlüdür can! çünkü güneş vefalıdır, gizlemez sevgisini.
Vefalıdır ; en çok o getirir kainata sevgilisinin sesini, neşvesini.Yırtıp atar karanlığın kasvetli perdesini ..
En vefalı delildir o sevgili adına ...
Uğurlar olsun can!
Beni kışta bırakıp yeni bir diyara gittiğinde baharı bekleyeceksin. Baharı baklemek ne güzeldir, baharda toprağı parçalayan kır çiçeklerini gözlemek ...
Ben de seni bir ayrılık sonrası baharı gözlerken kucağıma almıştım. Küçücük ellerinle toprağın bağrını parçaladığında karşılamış ve senin için ne çok savaşmıştım seninle.
Sen benim kır çiçeğimsin can, sen benim aşk çiçeğim, sen benim yüreğimsin ...
Vasiyetim olsun sana. Bir gün öldüğümde, kabrimi mutlaka ziyaretime gel. Ama yalvarırım yalnız gelme. baharda derlediğin yüzlerce kır çiçeğiyle gel. Ve başucumda onlara sevgiyi anlat, dostluğu, vefayı, hakiki dosta vefalı olmayı anlat.
Çünkü ben kır çiçeklerinin sesinden uzak kalmaya dayanamam. Çünkü ben bir an bile tomurcuklarımdan ayrılamam.
Sonra el ele tutuşup yanıbaşımda eskiden birlikte yaptığımız gibi, ince bir ezgiyle seslenin bütün insanlara.
"Sevda nedir bilir misin?" diyerek, sevdayı söyleyin.
"Demet demet sevgi ellerinde
Billur billur yaş gözlerinde
Sevdan ebedi yüreğimde,
Olmadan olmaz, bu iş olmaz
Sonra bütün bir alemi Yunus'ça,
Sevmeden olmaz, bu iş olmaz."
Mısralarıyla sevgisiz bu işin olmayacağını anlatın.
Hep ama hep vefalı ol. Emanete sahip çık, atana vefalı ol. İdealine sarıl, evlada vefalı ol. Ömrünü hakkıyla yaşa,
hayata vefalı ol. Düşmanlıklarını unut, dostuna vefalı ol. Öfkeyi kini unut, ruhuna vefalı ol.
Bunları unutursan; zaman maddi manevi bütün yaralarının, dertlerinin yok olmasına vesile olur. Eğer unutmazsan, zamanla bunlar seni yok eder. Unutkanlıklar karşısında kimseyi suçlama.
Sen unutma tuzağına düşüp, unutmaman gerekenleri unutma. Unutulmaması gereken güzellikler karşısında
arslan kesil kendi içinde. Asi bir kartal gibi yırt karanlıkların çirkin yüzünü, meydan oku karanlıklara. Çılgın bir
küheylan gibi vefayla meydan oku fırtınalara ..
"Yarasaların gözleri kamaşacak diye güneş doğmaktan vazgeçmez".
En büyük vefa, Hakk'a götürecek fırsatları yakalamakdır. Bulduğun her fırsatı zamanında değerlendirmekdir. Sakın ha!
Fırsatları kaçırıp da, Kalü Bela'ya vefasız olma! "Fırsatlar bulutlar gibidir, gelip ve geçer." Sakın ha! Fırsatları kaçırıpda, kaybetme bedbahtlığıyla yok olma.
Vasiyetim olsun:
Vefayla kal can!
Alıntıdır ..