- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.836
Ağustos ayında kurulup olağanüstü hal kararnameleri ve başbakanlık kararlarıyla birer birer dev kamu şirketlerini bünyesine katan Türkiye Varlık Fonu’nun kapsamı, kurulma amacı ve denetlenip denetlenmeyeceğine ilişkin soru işaretleri gündeme geldi.
Şu ana kadar BOTAŞ, Ziraat Bankası, PTT, Türksat, TPAO, Eti Maden ve Çay İşletmeleri’nin yüzde 100’ü Türk Hava Yolları’nın (THY) yüzde 49,12’si, Halkbank’ın yüzde 51,11’i, Türk Telekom’un 6,68’i, BIST’in yüzde 73.6’sı, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nda 3 milyar TL, çoğu Antalya’da bulunan 46 taşınmaz ve Milli Piyango başta olmak üzere Şans Oyunları ve Türkiye Jokey Kulübü TVF’ye devredilmişti.
Türkiye Varlık Fonu’nun yönetim kurulu üyeliğine, tartışmalı ekonomik görüşleriyle bilinen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut’un da dahil olduğu isimler atanmıştı.
TVF, yapısı itibariyle Sayıştay denetiminden muaf tutulacak, sadece bağımsız denetim şirketince denetlenebilecek.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un bu şirketlerin daha iyi yönetilmesi için kurulduğunu öne sürdüğü TVF hakkında ‘Düyun-u Umumiye’ benzetmesi dahi yapıldı.
‘Sınırsız şekilde sorumsuz yapıya sahip’
Kafa karışıklıklarına yol açan konuyla ilgili bir video hazırlayan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, dünyada varlık fonlarının neden kurulduğunu anlatırken, Türkiye’deki uygulamanın sorunlarına da dikkat çekiyor.
Karatepe, Varlık Fonu’nun dilediğince ihale açabileceğini, istediği ihaleyi istediği şirkete, istediği fiyattan verebileceğini kaydederken, fonun Sayıştay tarafından değil, sadece bağımsız bir şirketçe denetlenebileceğini vurguluyor.
Karatepe, kurumun tüm vergi ödemelerinden muaf tutulduğuna da dikkat çekerken, denetimsizliğiyle dikkat çeken fona ilişkin dikkat çekici de bir örnek veriyor: “Bu fon kısaca sınırsız bir şekilde, sorumsuz bir yapıya sahip. Buraya devredilen varlıkları istediği gibi satabilir, istediği alanda yatırım yapabilir. Örneğin gidip İstanbul’da inşa edilmekte olan üçüncü havaalanında hisse satın alabilir ve bu hisseleri hangi fiyattan satın alacağına dair herhangi bir kısıtlama yok.”
Yiğit Bulut’a ne ödendiği ticari sır!
Fotoğraf: DHA
Fonun yönetim kurulu başkanlığına Mehmet Bostan’ın getirildiğine dikkat çeken Karatepe, diğer isimlerin de Yiğit Bulut, Sabah gazetesi köşe yazarı Kerem Alkin, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ ve akademisyen Oral Erdoğan olduğunu belirterek, şöyle devam ediyor: “Örnek vermek gerekirse bu fonda çalışacak kimselerin herhangi bir sorumluluğu yok. Alacakları kararların yaratacağı sonucun kamusal zarar açısından denetlenmesi gibi bir durum dahi söz konusu değil. Bu kişilerin alacakları maaşları sorgulama hakkımız bile yok. Örneğin ‘Yiğit Bulut’a yönetim kurulu üyesi olduğu için ne kadar ücret ödeniyor’ sorusuna ‘Bu ticari sırdır’ yanıtıyla karşılaşabilirsiniz. Çünkü anonim şirket olarak kurulan bu şirket sadece özel hukuk hükümlerine tabidir, kamusal hiçbir denetime tabi değildir. Hem harcamalar anlamında hem de kaynakların kullanımı anlamında.”
http://www.diken.com.tr/video-varli...e-atanan-yigit-bulutun-maasi-bile-ticari-sir/
Şu ana kadar BOTAŞ, Ziraat Bankası, PTT, Türksat, TPAO, Eti Maden ve Çay İşletmeleri’nin yüzde 100’ü Türk Hava Yolları’nın (THY) yüzde 49,12’si, Halkbank’ın yüzde 51,11’i, Türk Telekom’un 6,68’i, BIST’in yüzde 73.6’sı, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nda 3 milyar TL, çoğu Antalya’da bulunan 46 taşınmaz ve Milli Piyango başta olmak üzere Şans Oyunları ve Türkiye Jokey Kulübü TVF’ye devredilmişti.
Türkiye Varlık Fonu’nun yönetim kurulu üyeliğine, tartışmalı ekonomik görüşleriyle bilinen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut’un da dahil olduğu isimler atanmıştı.
TVF, yapısı itibariyle Sayıştay denetiminden muaf tutulacak, sadece bağımsız denetim şirketince denetlenebilecek.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un bu şirketlerin daha iyi yönetilmesi için kurulduğunu öne sürdüğü TVF hakkında ‘Düyun-u Umumiye’ benzetmesi dahi yapıldı.
‘Sınırsız şekilde sorumsuz yapıya sahip’
Kafa karışıklıklarına yol açan konuyla ilgili bir video hazırlayan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, dünyada varlık fonlarının neden kurulduğunu anlatırken, Türkiye’deki uygulamanın sorunlarına da dikkat çekiyor.
Karatepe, Varlık Fonu’nun dilediğince ihale açabileceğini, istediği ihaleyi istediği şirkete, istediği fiyattan verebileceğini kaydederken, fonun Sayıştay tarafından değil, sadece bağımsız bir şirketçe denetlenebileceğini vurguluyor.
Karatepe, kurumun tüm vergi ödemelerinden muaf tutulduğuna da dikkat çekerken, denetimsizliğiyle dikkat çeken fona ilişkin dikkat çekici de bir örnek veriyor: “Bu fon kısaca sınırsız bir şekilde, sorumsuz bir yapıya sahip. Buraya devredilen varlıkları istediği gibi satabilir, istediği alanda yatırım yapabilir. Örneğin gidip İstanbul’da inşa edilmekte olan üçüncü havaalanında hisse satın alabilir ve bu hisseleri hangi fiyattan satın alacağına dair herhangi bir kısıtlama yok.”
Yiğit Bulut’a ne ödendiği ticari sır!
Fotoğraf: DHA
Fonun yönetim kurulu başkanlığına Mehmet Bostan’ın getirildiğine dikkat çeken Karatepe, diğer isimlerin de Yiğit Bulut, Sabah gazetesi köşe yazarı Kerem Alkin, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ ve akademisyen Oral Erdoğan olduğunu belirterek, şöyle devam ediyor: “Örnek vermek gerekirse bu fonda çalışacak kimselerin herhangi bir sorumluluğu yok. Alacakları kararların yaratacağı sonucun kamusal zarar açısından denetlenmesi gibi bir durum dahi söz konusu değil. Bu kişilerin alacakları maaşları sorgulama hakkımız bile yok. Örneğin ‘Yiğit Bulut’a yönetim kurulu üyesi olduğu için ne kadar ücret ödeniyor’ sorusuna ‘Bu ticari sırdır’ yanıtıyla karşılaşabilirsiniz. Çünkü anonim şirket olarak kurulan bu şirket sadece özel hukuk hükümlerine tabidir, kamusal hiçbir denetime tabi değildir. Hem harcamalar anlamında hem de kaynakların kullanımı anlamında.”
http://www.diken.com.tr/video-varli...e-atanan-yigit-bulutun-maasi-bile-ticari-sir/