- 12 Temmuz 2006
- 35.016
- 30.372
- 60
Varis bacaklardaki yüzeyel toplardamarların anormal şekilde genişleyerek cilt dışında görünür hale geçmesidir.
Normal bir insan bacağındaki toplardamarlar bir pompa gibi çalışarak damar içindeki kan basıncını oldukça düşük seviyelerde tutarlar. Detaylı bilgi için tıklayın...
Varis daha derindeki ana toplardamarlar içinde oluşan kaçaklar veya tıkanmalar sonucu gelişebileceği gibi damar duvarının doğuştan gelen zayıflığı sonucuyla, hormonal etkilerle veya doğumsal bazı hastalıklar neticesinde oluşabilir. Damar içinde artan kan basıncı zamanla yüzeyel toplardamarların anormal şekilde genişlemesine yol açar. Damar duvarının zayıf olduğu durumlarda düşük kan basınçlarında bile varis gelişebilir. Varis toplumda en sık karşılaşılan hastalıklardan biridir. Kimi zaman görülme sıklığı %30-40'lara dek yükselebilmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür ve hormonal nedenlerin bunun başlıca sebebi olduğu düşünülür. Genellikle 30-40'lı yaşlarda ortaya çıkıyor olsa da daha genç yaşlarda da görülebilir. Yakın akrabalarında (anne, baba, kardeş, büyükanne, büyükbaba gibi) varis olan kişilerde daha sık ortaya çıkar. Uzun süre hareketsiz şekilde ayakta durmayı ve çok sıcak ortamlarda bulunmayı gerektiren mesleklerde (fırıncılık, kuaförlük, hemşirelik gibi) varis bir meslek hastalığı olarak ortaya çıkabilir, çünkü uzun süre ayakta hareketsiz kalmak toplardamarlar içindeki basıncın yükselmesine yol açmakta ve çalışmayan baldır kasları bu basıncı düşürememektedir.
Varis;
ana yüzeyel damarlardan kaynaklananlar (trunkal varisler),
bu damarın yan dallarından kaynaklananlar,
ince cilt altı toplardamarlardan kaynaklananlar (retiküler venler) ve
kılcal damarlardan kaynaklananlar (telenjiektazi)
olarak farklı tiplerde görülür. Her tipin oluşum mekanizması ve tedavisi birbirinden farklılıklar gösterir.
Ana yüzeyel damardan ve bunların yan dallarından kaynaklananlar büyük (kimi zaman 2-3 cm çapında) varis yumakları olarak görülürler ve genelde derin toplardamarlardaki yetmezlik, darlık, tıkanıklık gibi nedenlerle ortaya çıkarlar. Ana yüzeyel damardan kaynaklanan varisler baldırın ve uyluğun iç yüzünde veya baldırın arka-dış yüzünde, kıvrımlar şeklinde, bacak boyunca uzunlamasına görülürler. Yan dallardan kaynaklananlar bu iki alanı birleştirecek şekilde daha küçük çaplı varisler olarak karşımıza çıkarlar. Kimi zaman kasıkla diz arkası arasında uyluğun önünden veya arkasından çaprazlama uzanan varisler görülebilir. Bazen sadece diz arkasında yukarı veya aşağı doğru uzanabilirler. Kadınlarda özellikle hamilelikte ve doğum sonrasında vulva (kadınlık organı) etrafında varisler gelişebilir.
İnce cilt altı toplardamarlardan kaynaklanan varisler başta diz arkası olmak üzere bacağın her yerinde görülebilirler. Derin toplardamardaki yetmezlik, damar duvarının zayıf olması, ailesel yatkınlık, hormonal nedenlerle oluşabilirler. Ciltten kabarık olmayan ancak cilt altında netlikle görülebilen yeşil renkli damarlar olarak görülürler.
Kılcal damarlardan kaynaklanan varisler özellikle kadınlarda ve yaşlılarda sıktır. Bacağın herhangi bir bölgesinde oluşabilirler ve çok farklı şekillerde karşımıza çıkabilirler; kırmızı veya koyu mor renkte olabilirler, belli bir alanda yaygın olarak dağılmış veya bir odaktan başlayıp ağaç dalları gibi etrafa yayılmış olabilirler (caput medusa), uyluğun yan yüzünde, baldırda veya ayak bileğinin iç yüzünde (corona phlebectatica) bulunabilirler.
Aynı anda birden çok tipte varis görülebilir ve tedavileri değişkenlik gösterebilir.
Varisin bulguları nelerdir?
Varis nedeniyle doktora başvuran hastaların büyük çoğunluğunda geliş nedeni gene varisin kendisidir. Daha çok estetik kaygılar nedeniyle doktora gelinmiş olsa da varisin bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Kimi zaman oldukça ileri boyutlara ulaşan varis beraberinde kimi ciddi komplikasyonları da getirebilmektedir (bacakta kapanmayan yaralar gibi). Her tür hastalıkta olduğu gibi varisde de tedavinin başarısını belirleyen ana unsur erken tanı ve erken-uygun tedavidir.
Varise eşlik eden şikayetler şu şekilde sıralanabilir:
Bacakta, özellikle ayak bileğinde şişme (giyilen çorabın izinin kalması). Şişme özellikle uzun süre ayakta kalındığında veya uzun süren yolculuklardan sonra belirgindir.
Varisin üstünde veya genel olarak bacakda ağrı. Bu ağrı genellikle bacak yükseltildiğinde veya yüründüğünde hafifler niteliktedir.
Baldırlarda ağırlık, yorgunluk, gerginlik, karıncalanma hissi. Bazen genel vücut yorgunluğu.
Ayak tabanında yanma hissi.
Uyurken bacakları sürekli hareket ettirme, yorganın dışına çıkarma isteği, uyku sorunları.
Geceleri baldır kaslarında sık ve şiddetli kramplar.
Bacaklarda travma olmaksızın kendiliğinden oluşan morluklar.
Varisden kanamalar.
Varis içinde kanın pıhtılaşmasına bağlı kızarıklık, ağrı, damarın ip gibi ele gelmesi (tromboflebit).
İlerlemiş vakalarda bacakda cildin sertleşmesi (lipodermatoskleroz), kahverengi renk değişimi (hiperpigmentasyon), ciltte beyaz lekeler (atrophie blanch) ayak bileği etrafında iyileşmeyen yaralar (venöz ülser).
Normal bir insan bacağındaki toplardamarlar bir pompa gibi çalışarak damar içindeki kan basıncını oldukça düşük seviyelerde tutarlar. Detaylı bilgi için tıklayın...
Varis daha derindeki ana toplardamarlar içinde oluşan kaçaklar veya tıkanmalar sonucu gelişebileceği gibi damar duvarının doğuştan gelen zayıflığı sonucuyla, hormonal etkilerle veya doğumsal bazı hastalıklar neticesinde oluşabilir. Damar içinde artan kan basıncı zamanla yüzeyel toplardamarların anormal şekilde genişlemesine yol açar. Damar duvarının zayıf olduğu durumlarda düşük kan basınçlarında bile varis gelişebilir. Varis toplumda en sık karşılaşılan hastalıklardan biridir. Kimi zaman görülme sıklığı %30-40'lara dek yükselebilmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür ve hormonal nedenlerin bunun başlıca sebebi olduğu düşünülür. Genellikle 30-40'lı yaşlarda ortaya çıkıyor olsa da daha genç yaşlarda da görülebilir. Yakın akrabalarında (anne, baba, kardeş, büyükanne, büyükbaba gibi) varis olan kişilerde daha sık ortaya çıkar. Uzun süre hareketsiz şekilde ayakta durmayı ve çok sıcak ortamlarda bulunmayı gerektiren mesleklerde (fırıncılık, kuaförlük, hemşirelik gibi) varis bir meslek hastalığı olarak ortaya çıkabilir, çünkü uzun süre ayakta hareketsiz kalmak toplardamarlar içindeki basıncın yükselmesine yol açmakta ve çalışmayan baldır kasları bu basıncı düşürememektedir.
Varis;
ana yüzeyel damarlardan kaynaklananlar (trunkal varisler),
bu damarın yan dallarından kaynaklananlar,
ince cilt altı toplardamarlardan kaynaklananlar (retiküler venler) ve
kılcal damarlardan kaynaklananlar (telenjiektazi)
olarak farklı tiplerde görülür. Her tipin oluşum mekanizması ve tedavisi birbirinden farklılıklar gösterir.
Ana yüzeyel damardan ve bunların yan dallarından kaynaklananlar büyük (kimi zaman 2-3 cm çapında) varis yumakları olarak görülürler ve genelde derin toplardamarlardaki yetmezlik, darlık, tıkanıklık gibi nedenlerle ortaya çıkarlar. Ana yüzeyel damardan kaynaklanan varisler baldırın ve uyluğun iç yüzünde veya baldırın arka-dış yüzünde, kıvrımlar şeklinde, bacak boyunca uzunlamasına görülürler. Yan dallardan kaynaklananlar bu iki alanı birleştirecek şekilde daha küçük çaplı varisler olarak karşımıza çıkarlar. Kimi zaman kasıkla diz arkası arasında uyluğun önünden veya arkasından çaprazlama uzanan varisler görülebilir. Bazen sadece diz arkasında yukarı veya aşağı doğru uzanabilirler. Kadınlarda özellikle hamilelikte ve doğum sonrasında vulva (kadınlık organı) etrafında varisler gelişebilir.
İnce cilt altı toplardamarlardan kaynaklanan varisler başta diz arkası olmak üzere bacağın her yerinde görülebilirler. Derin toplardamardaki yetmezlik, damar duvarının zayıf olması, ailesel yatkınlık, hormonal nedenlerle oluşabilirler. Ciltten kabarık olmayan ancak cilt altında netlikle görülebilen yeşil renkli damarlar olarak görülürler.
Kılcal damarlardan kaynaklanan varisler özellikle kadınlarda ve yaşlılarda sıktır. Bacağın herhangi bir bölgesinde oluşabilirler ve çok farklı şekillerde karşımıza çıkabilirler; kırmızı veya koyu mor renkte olabilirler, belli bir alanda yaygın olarak dağılmış veya bir odaktan başlayıp ağaç dalları gibi etrafa yayılmış olabilirler (caput medusa), uyluğun yan yüzünde, baldırda veya ayak bileğinin iç yüzünde (corona phlebectatica) bulunabilirler.
Aynı anda birden çok tipte varis görülebilir ve tedavileri değişkenlik gösterebilir.
Varisin bulguları nelerdir?
Varis nedeniyle doktora başvuran hastaların büyük çoğunluğunda geliş nedeni gene varisin kendisidir. Daha çok estetik kaygılar nedeniyle doktora gelinmiş olsa da varisin bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Kimi zaman oldukça ileri boyutlara ulaşan varis beraberinde kimi ciddi komplikasyonları da getirebilmektedir (bacakta kapanmayan yaralar gibi). Her tür hastalıkta olduğu gibi varisde de tedavinin başarısını belirleyen ana unsur erken tanı ve erken-uygun tedavidir.
Varise eşlik eden şikayetler şu şekilde sıralanabilir:
Bacakta, özellikle ayak bileğinde şişme (giyilen çorabın izinin kalması). Şişme özellikle uzun süre ayakta kalındığında veya uzun süren yolculuklardan sonra belirgindir.
Varisin üstünde veya genel olarak bacakda ağrı. Bu ağrı genellikle bacak yükseltildiğinde veya yüründüğünde hafifler niteliktedir.
Baldırlarda ağırlık, yorgunluk, gerginlik, karıncalanma hissi. Bazen genel vücut yorgunluğu.
Ayak tabanında yanma hissi.
Uyurken bacakları sürekli hareket ettirme, yorganın dışına çıkarma isteği, uyku sorunları.
Geceleri baldır kaslarında sık ve şiddetli kramplar.
Bacaklarda travma olmaksızın kendiliğinden oluşan morluklar.
Varisden kanamalar.
Varis içinde kanın pıhtılaşmasına bağlı kızarıklık, ağrı, damarın ip gibi ele gelmesi (tromboflebit).
İlerlemiş vakalarda bacakda cildin sertleşmesi (lipodermatoskleroz), kahverengi renk değişimi (hiperpigmentasyon), ciltte beyaz lekeler (atrophie blanch) ayak bileği etrafında iyileşmeyen yaralar (venöz ülser).