- 12 Temmuz 2006
- 643
- 9
- 48
Türk toplumunun artık kanayan yarası haline gelen uyuşturucu,genç bedenleri çökertip,beyinleri uyuşturup düşünce yeteneklerinin kaybı sonucu psikopat eğilimlere yol açmakta.
Bunların sonucunda meydana gelen cinnetler,cinayetler,gasplar kapkaç soygunlar tacizlere her gün yeri birileri eklenmekte..
Hiç bir önlem alınmayan bu uyuşturucu mafyası her geçen gün olayı daha büyük boyutlara taşımakta.Halkımız resmen uyutulmakta , bunlarda bir kaç tv kanalların da yayınlanan abuk,subuk yarışmalar magazin programları ile milletimizin gerçeklerden uzaklaşması görmemesi sağlanmaktadır.
Milyonlarca liralık uyuşturucu geliri teröre hizmet vermekte ve o tarafa aktarılıp terörü beslemektedir.Hiç bir önlem alınmadığı gibi artık uyuşturucu kullanımı ilkokul çağı çocuklarına kadar inmiştir.Okul önlerindeki satıcılar küçücük beyinleri para uğruna harap etmekte böylece ailevi yapılarıda perişan hale getirmektedir.
Çığlık çığlığa sesler ruh ve sinir hastalıkları rehabilitasyon merkezleri önünde ’’evladımı kurtarın’’ diyen annelerin babaların feryatları yükselmekte,gözünün önünde yerlerde sürünen,krize giren evladının haline dayanamayan anne baygınlıklar geçirmekte..Binlercesi gelip gidiyor bu merkezlere.Çare arayan çaresiz insanların dramı her gün yaşanıyor.
Ayrıca yeşil reçete adı altında satılan uyuşturucu ilaçları eczanelerden para karşılığında tabiri caizse rüşvet yoluyla rahatlıkla alabiliyorlar.Hiç bir denetim kontrol yok.Herkes istediği gibi peynir ekmek alır misali alabiliyorlar.
Hatta şahit olduğum bir olay varki şok oldum.Muayene için gittiğim bir dispanserde doktora silah çekip uyuşturucu hap isteyen bir delikanlı yeşil reçeteyi silah zoruyla doktora yazdırdı.Ve doktor o an can korkusuyla yazmak zorunda kaldı.Sordum; doktor bey neden niçin yaptınız? dediğimde nasıl yazmayayım ki görmediniz mi,psikopat ruhlu beni öldürebilirdi dedi..
İşte olayların ne kadar vahim olduğu ortada...Bunun yanında uyuşturcuya para bulamayan diğer sokak çocukları beyoğlu’nun göbeğinde ellerinde bali torbaları nefes nefese o maddeyi içine çekmekte ve gözleri kan çanağı dışarı fırlamış vaziyette her an saldıracak yer aramaktalar.
Yıkık bedenlerle sokak ortalarında uyuşturucunun esiri olmuş bu çocuklara gençlere bir an önce el uzatılmalı ve bu uyuşturucu illetine mutlak bir çözüm getirilmelidir.Bu bataklıklar kurutulmalıdır.Yoksa gençlik elden gitmektedir.Türkiye artık her şeyin rahatlıkla yapılabileceği başı boş bir ülke olmaktan çıkmalıdır.
Türk milleti olarak ayağa kalkalım dizlerimizin üstüne oturmaktan artık kurtulalım.Hepimiz ellerimizi taşların altına sokalım,bizler büyük milletiz bir kaç çapulcunun ellerinde bu evlatlarımızı ziyan etmeyelim.Bu vatan bu millet bu evlatlar bizim.
Duyun beni gözlerine at gözlükleri takmışlar,duyun beni sağır kulaklar bir gün bu hesaplar sizlerden sorulmayacak mı? sanıyorsunuz...
Bunların sonucunda meydana gelen cinnetler,cinayetler,gasplar kapkaç soygunlar tacizlere her gün yeri birileri eklenmekte..
Hiç bir önlem alınmayan bu uyuşturucu mafyası her geçen gün olayı daha büyük boyutlara taşımakta.Halkımız resmen uyutulmakta , bunlarda bir kaç tv kanalların da yayınlanan abuk,subuk yarışmalar magazin programları ile milletimizin gerçeklerden uzaklaşması görmemesi sağlanmaktadır.
Milyonlarca liralık uyuşturucu geliri teröre hizmet vermekte ve o tarafa aktarılıp terörü beslemektedir.Hiç bir önlem alınmadığı gibi artık uyuşturucu kullanımı ilkokul çağı çocuklarına kadar inmiştir.Okul önlerindeki satıcılar küçücük beyinleri para uğruna harap etmekte böylece ailevi yapılarıda perişan hale getirmektedir.
Çığlık çığlığa sesler ruh ve sinir hastalıkları rehabilitasyon merkezleri önünde ’’evladımı kurtarın’’ diyen annelerin babaların feryatları yükselmekte,gözünün önünde yerlerde sürünen,krize giren evladının haline dayanamayan anne baygınlıklar geçirmekte..Binlercesi gelip gidiyor bu merkezlere.Çare arayan çaresiz insanların dramı her gün yaşanıyor.
Ayrıca yeşil reçete adı altında satılan uyuşturucu ilaçları eczanelerden para karşılığında tabiri caizse rüşvet yoluyla rahatlıkla alabiliyorlar.Hiç bir denetim kontrol yok.Herkes istediği gibi peynir ekmek alır misali alabiliyorlar.
Hatta şahit olduğum bir olay varki şok oldum.Muayene için gittiğim bir dispanserde doktora silah çekip uyuşturucu hap isteyen bir delikanlı yeşil reçeteyi silah zoruyla doktora yazdırdı.Ve doktor o an can korkusuyla yazmak zorunda kaldı.Sordum; doktor bey neden niçin yaptınız? dediğimde nasıl yazmayayım ki görmediniz mi,psikopat ruhlu beni öldürebilirdi dedi..
İşte olayların ne kadar vahim olduğu ortada...Bunun yanında uyuşturcuya para bulamayan diğer sokak çocukları beyoğlu’nun göbeğinde ellerinde bali torbaları nefes nefese o maddeyi içine çekmekte ve gözleri kan çanağı dışarı fırlamış vaziyette her an saldıracak yer aramaktalar.
Yıkık bedenlerle sokak ortalarında uyuşturucunun esiri olmuş bu çocuklara gençlere bir an önce el uzatılmalı ve bu uyuşturucu illetine mutlak bir çözüm getirilmelidir.Bu bataklıklar kurutulmalıdır.Yoksa gençlik elden gitmektedir.Türkiye artık her şeyin rahatlıkla yapılabileceği başı boş bir ülke olmaktan çıkmalıdır.
Türk milleti olarak ayağa kalkalım dizlerimizin üstüne oturmaktan artık kurtulalım.Hepimiz ellerimizi taşların altına sokalım,bizler büyük milletiz bir kaç çapulcunun ellerinde bu evlatlarımızı ziyan etmeyelim.Bu vatan bu millet bu evlatlar bizim.
Duyun beni gözlerine at gözlükleri takmışlar,duyun beni sağır kulaklar bir gün bu hesaplar sizlerden sorulmayacak mı? sanıyorsunuz...