Yaşamları boyunca erkekleri peşinden koşturan birbirinden ünlü kadınların güzellik sırları, yıllar sonra gün yüzüne çıktı. Mısır kraliçeleri Kleopatra, Nefertiti, Avusturya İmparatoriçesi Sisi, Yunan mitolojisinde güzelliğiyle anılan Helena formlarını korumak için neler yapıyordu? Peki Brigitte Bardot ve Hollywood'un menekşe gözlü yıldızı Elizabeth Taylor nasıl oluyor da hala genç kızlara taş çıkartıyor.
Efsane haline gelen kadınların güzellik reçeteleri şöyle:

SİSİ: Avusturya İmparatoriçesi Elisabeth (Sisi) (1837-1898) 'Kalplerin Kraliçesi' olarak anılıyordu. Sisi'nin bu unvanı almasında kuşkusuz görüntüsü etkili olmuştu. Dizlerine kadar uzanan saçlarını yeşil çayla yıkayan Sisi, yüzüne yulaf, ılık süt, çilek, zeytinyağı karışımı bir maske uyguluyordu.

KLEOPATRA: Mısır kraliçesi Kleopatra, (MÖ 69-30) Sezar'ı kendine aşık edebilecek kadar güzeldi. Kleopatra yüzünü eşek sütüyle yıkardı. Vücudunun pürüzsüz olmasını ise inek sütüyle yaptığı banyoya borçluydu.

HELEN: Truva Savaşı'na yol açan güzel Helen, kertenkele ciğerini biraz zeytinyağı ve şarapla karıştırarak yüzüne sürerdi.

MARILYN MONROE: 1950'lerin seks ilahisi Marilyn Monroe (1926-1962) yüzünün saydam bir kristali andıran görüntüsünü bal ve yoğurt karışımı maskeye borçluydu.

ELIZABETH TAYLOR: 1932 doğumlu ünlü yıldız, yıllar sonra sinemada gözlerinin güzelliğinin ön plana çıkmasını yaptığı makyaj hilelerine borçlu olduğunu söyledi. Gözlerinin altına lacivert renkte kalem çeken Taylor, bu makyajı vurgulamak için göz kapaklarını yeşil renkle gölgeliyormuş.

BRIGITTE BARDOT: 'Ve Tanrı Kadını Yarattı' filmi ile ünlü oldu. Dolgun dudaklarını daha belirgin kılmak için parlatıcı rujlardan asla vazgeçmedi. Ünlü yıldız dudak kenarlarına önce beyaz kalem sürerdi. Daha sonra da açık renk rujunu kullanırdı. 71 yaşındaki Bardot, gençliğinde ince bele sahip olmak için her gün 10 dakika holi-hop çevirdi.