Sen bütün eksiklerinin o kadar güzel farkındasın ki, ne yapman gerektiğini de gayet güzel biliyorsundur. Bazen insanın böyle ataletli dönemleri olur. Benim de oluyor arasıra. Hatta şu anda benzer bir durumdayım.
Ama gel gör ki, sen ve ben farklıyız. Ben senin yaşındayken aynen senin gibi hiç içimden gelmeyerek, evet küfürler ederek, evet lanet ederek ders çalıştım. İstediğim şehirde istediğim bölüme girdim, okudum, bitirdim, evlendim, yolumu çizdim. Şimdi tembellik etme hakkım var biraz. Senin de vakti gelince olacak. Ama sen şu an öyle bir dönemdesin ki, gözünü korkutmak gibi olmasın yani ama, şu an yaptıkların ve yapmadıkların senin geri kalan hayatında nasıl bir hayat süreceğini belirleyecek. Evde 2 çocuğuyla oturmuş kocasının avucuna bakan, tahsili eksik bir kadın olarak mı ya da asgari ücretle çalışan hayatı iş olmuş kariyerinde yükselme şansı olmayan bıkkın bir insan olarak mı geçirmek istersin ömrünü????
İki yol var önünde. Seçim senin. Potansiyelini kullan, hayatını yoluna koy canım. Bi yerden başlamak zorundasın. Gözünde büyüttükçe daha da zor gelecek. Bu gece kaçta uyursan uyu, saatini sabah 9'a kur. Öle gebere uyan, uyan ki o gece vakitlice uyuyabilesin. Önce odanı toplamakla başla, düzensiz bir ortamda asla hayatını düzene sokamazsın. Bütün gününü odanı temizleyip düzenlemekle geçir. Test kitaplarını sıraya koy, yaprak testlerini dosyalandır, hergün belli sayıda çöz. Hatta spora falan da yazıl. Spor yapmak sana nasıl bir enerji verecek inanamazsın. Ertesi sabah da aynı saatte uyan ki uykun düzene girsin. Bir planın olsun şu hayatta..
Ah o üniversite ortamının nasıl güzel bir ortam olduğunu bir bilsen harıl harıl ders çalışırdın gecenin bu saatinde bile.. Abartmıyorum. İnşallah göreceksin