Üniversite Mezunu Evli ve Çocuksuz Gönüllü Ev Hanımları

Bende kendi konumu okuyup
heyy yarabbim diyerek buraya geldim :))
konum nereden nereye geldi...

temizlikyarışması düzenleyeceğim
çalışan bayanın evimi yoksa evde oturanın mı :)

komik hemde çok...
herkesin evi tertemizolabilir sanki biz pisliktemi oturuyoruz
temizlik hastası biri olarak çalıştıgım dönemlerde evim temizdi
ama hiçbir zaman öyle geniş geniş rahat rahat temizlik yapamadım
işten çıktıgım ilk hafta kış temizliği yaparken dedim ki
işten iyi ki çıkmısım su evin haline bak
ki sürekli düzenli temizlerim...

evde olmaya sizlerle alışacağım arkadaşlarım :)
burası hergün gelip konusacagımız biryer olsun :)
birbirimzden çok şey öğrenebiliriz diye düşünüyorum
 
Kesinlikle haklısın kadın için hayat gerçekten zor,
hal böyle iken durumu hem kendimiz için,hem ailemiz için zorlaştırmanın bir anlamıda yok.
Kaldı ki hayatta her insanın bir misyonu olduğuna inanıyorum.
Bu her birey çalışacak değil...
Az öncede söyledim bizler büyük adam olamadık belki bazı zihniyete göre,
ama büyük adamların arkadındaki herşeyi toplayan düzenleyen,yöneten kadınlarız.
Bu da çok takdir edilmesi gereken bir misyon bence.
Aile olabilmek,yuva kurabilmek ve o ailenin kurulan düzenin devamını getirmek adına didinmek
çok büyük emek ve özveri zaten.
Daha fazlası da ağır gelir ve mutlaka bölünür insan.
Sonuçta insanız ve kadın olarak erkeklere nazaran çok daha narin ve hassas bünyelerimiz.
İmkan varsa kendimizi zorlamayalım derim.
Ama burda hayatlarımızın felsefesini değil de,eğlencesini yapıp,keyifli anlarımızı paylaşalım.
Eminim ki çoktur:)
 
Ya Allah aşkına, büyük adam olmak ne? Benimle aynı bölümü bitirmiş kişiydi işte benim yöneticim.Teftiş kurulu başkanı.Çalışmaya devam etsem olamaz mıydım ben bunu bi 10 sene sonra? Kuralları anlayacak ve uygulayacak, gerekirse tüm insanilişkilerini roma usulü entrikalarla fırsata çevirecek zekam yok muydu? Bu büyük adam olmak mı? Neye göre kime göre? mutluluk84'ün dediği gibi herkesin misyonu olduğunu düşünmüyorum ben ama bazılarımızın var. Sanırım kendini beğenmişim biraz, benim var gibi geliyo. Ben kendimi ayda bilmem kaç lira için bi bilgisayar ekranının karşısına kilitleyemem gibi geliyo. Sanki somut işler, somut faydalarım dokunmalı dünyaya. Kendime yediremedim ben 22 yaşında bi pazartesi başlayıp da vakit artık 65 yaşında bi cuma saat 6 olsun diye beklemeyi.Belki mesai saatleri 11de başlayıp 3te bitseydi böyle olmazdım orası ayrı

Bugünlük böyle bi tanışma ve birbirinin çölde görüp serapları modu oldu, biraz daha toplaşıp yavaştan günlük sohbet muhabbete geçeriz :) Çok sevindim sizleri bulduğuma yeniden. İyi ki aklıma gelmiş bu konuyu açmak :13:
 

birebir paylaşıyorum düşüncelerinizi...
Özellikle şimdilik değindiğiniz konuda tamamen aynı düşüncedeyiz...
Konuşacak çok şey var desenize :)




Diğer topikten okumuştum düşüncelerinizi...
Allah razı olsun...
Evet, aynen sıkıyorum dişimi :)



cekhu, kuzum bu durumdan ne kadar muzdarip olduğunu okumuştum yazılarında...
Az mücadele vermedin sen de...

Ay pek iyi oldu burası...

Bu arada ben 24 yaşındayım, sizlerde durum nedir?
 
27 yaşındayım ben de.

Memnun oldum inan...
İş yerinde bile uygun olduğum vakitlerde yemek bloglarındaki değişik tarifleri incelerken buluyorum kendimi


Hıı bu arada tam manasıyla sizin konumunuza gelene kadar şefkat gösterin, sarın sarmalayın beni emi
 
Son düzenleme:
Dilerim seçme şansım olur evlendiğimde de çalışma şartlarını kendim belirleyeceğim bir işte çalışabilirim ya da evden bir iş yapabilirim..

Şu an çalışma hayatında olmayı çok istiyorum ama tamamen geleceğe yatırım amaçlı yoksa sizlerin yazdıkları duygularıma tercüman oluyor...

Benim annem ev hanımı ve hiiç bir zaman o tarif edilen , onaylanmayan, basma kalıp ev kadınlarından olmadı. Temizliği hayatının merkezi yapmamış, kitap okuyan, sabah yürüyüşüne giden çok huzurlu bir kadındır..Yani diyeceğim o ki çalışan ama bütün vakitlerini çocuklarıyla değil dizi ve günleriyle dolduran hanımlarda var..

Sabah 8 de iş başı yapmak için 6 da yollara düşüp akşam 8 de evde olmak bana sosyal olmak gibi gelmiyor. ..

Çalışmak insani koşullarda olduğunda çok güzel, çok güzel ama ben çok yıprandım çalışırken bu yüzden imreniyorum evinde, çocuklarıyla, verimli ve huzurlu vakit geçiren en önemlisi kendi mutlu, bakımlı, değerli bayanları görünce böylee bakıyorum hayran hayran :))

Ne diyim Allah kimseyi mecbur bırakmasın istemediği koşullarda çalışmaya, ben de biraz hayallerimi anlatmış olayım ...Sizlere de sevgiler benden :))
 
aydasucugum evet çok mücadele verdim bu konuda bu sitede :) hatta benim bile konum vardı 'çalışmayan evli bayanlara sorum var' diye o konuyu bile dağıttılar sagolsunlar :)
kim ne derse desin hiç umrum değil..benim yerimde olsa bır çok kisi aha şuraya yazıyorum asla calismazlardi..şükürler olsun ki hiç birimizin maddi acıdan problemi yok..ee o zaman niye çalışıp yorayım ki kendimi..

bende 26 yaşındayım canım..ve mezun olalı 4 sene oldu..4 senedir evdeyim bır gün bile of demedim :) zaten grafiker oldugum için isimi evimden de yapabiliyorum..eş e dosta yapıyorum evimden bır sürü şey :) yetiyor bana :) fazlasını bünyem kaldırmıyor zaten :)
 

Hatırlıyorum canım :)
Demi, ihtiyaç yoksa çalışmak bir yük oluyor insanın omzunda...
Herkes nasıl mutlu ise öyle yaşamalı, toplumun dayatmaları ile değil...
Ben mezun olduktan sonra 1 yıl oturdum evde bir gün olsun ben de sıkıldığımı hatırlamam...
Ay durun ben daha tam anlamıyla sizden değilim, kendimi kaptırcam, atcam şimdi fücudumu işyerinden gaza gelip

Kursa giden var mı aranızda...
 
Günaydın Ne güzel ya, okudukça seviniyorum, ah bi de bu ekip aynı şehirde oluvercektik kiiii.... Aydasu'cum kursa gitmiyorum ben ama her an gidebilirim. Ankarada belediyelerin düzenledikleri kurslar var, yazıldım bakalım ney kursuna, çağırdıkları anda gitmeye bailıcam yani. Bi de tasarımcı olduğunu öğrenince cekhu'ya birşey sormak istiyorum. 3D max programını bilen insana ihtiyaç var mı sizin sektörde ? Ya da program zor öğrenilen ve bileni zor bulunan bi program mualemesi filan görüyor mu? Hani olur ya bazı sektörlerde bazı şeyleri bilen çıkmaz da, bi kaç bilen pek kıymetli olur...Ben aslında banka müfettişi olarak çalıştım bi kaç sene , yani ne formasyonum gereği ne de iş tecrübem gereği hiç alakam olmadı tasarımla falan ama neticede bi bilgisayar programı, bilgisayarla aram fena değil, öğrenebilirim gibi geliyor. Bunu da şunun için istiyorum.Evde olmayı gerçekten seviyorum ama tamamen self kontrole dönüşüyor ya hani evde olay, karışanın edenin olmayınca hafiften bi salma hali gelmesin diye beni birşeylere mecbur bırakacak birşey yapmanın da iyi olacagını düşünüyorum. Yani bi merkezi aktivite belirleyip, diğer bana kalanları da onun etrafına dizmek iyi olur diye düşünüyorum. O yüzden bu konu hakkında bilgin varsa gözlemlerini dinlemek isterim.

Bu arada, buzdevricim çok şanslısın, önünde annen gibi somut ve bu işi başarmış bi örnek var. Senden ricam, annenle ilgili detaylara gir arasıra, yani yaşayışının detaylarını bilelim ki nasıl mutlu ve huzurlu kalabildiğini anlayalım, feyz alalım. Nasıl ki bal yiyen baldan usanır, yanlış anlaşılmasın benim büyük memnuniyetsizliklerim yok durumumdan ama insanoğlu, hepimizin sıkıldığı zamanlar olduğu gibi benim de oluyor. Haaa tabi bu aradabir sıkılmayı işyerindeki "ay sıkılmaya bile vaktim yok"lara her zaman tercih ederim.Sıkılmaya da vaktim vaaar, depresyona girme lüksüm de :82:
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Selamlar..Enteresan bir grup olmuş:) Tebrik ediyorum..Sonuçta bir ilk..Pek çok kadının duygularını isimlendirmiş yazıya dökebilmişsiniz..Bende kimi zaman bu duygular içinde gidip geliyorum..Ama sizin fikirlerinize hak verir gibi olursam kendimi suçlu hissedip yaşantıma devam ediyorum..Şu anda evliyim 4 aylık..Çalışmıyorum ama çalışan ve sizler gibi kariyer sahibi olan iyi bir mesleği olan bir bayandım..Şu anda eski işimde çalışsa idim eşimden daha iyi kazanıyor ve hatta muhtemelen burda diil yurtdışındaki ofiste çalışıyor olucaktım.tabi buraya dönmek üzere..Döndüğümde de müdür olmak üzere..Herneyse olan bişi yok sonuçta..Keşke diyorum çünkü ben anne baba ayrı büyüdüm..Çok zorluk yaşadık çok..babam bakmadı bize..aramadı sormadı..10 yılda bir kere 100 lira gönderdi belki o kadar..18 yaşında geldi beni okulda ziyaret etti sadece budur yani ..devamı da fiyasko oldu ..Evlenirken nikahıma bile gelmedi..Annem ise ayrı ..Ondan hiç bahsetmiycem ama o çalışırdı tabi mecburen..Eksiklik yaşatmadı o ayrı da çok ama çok yıprandı..mahvetti kendini.psikolojisi bitti ..şu anda bodrumda benim üstüme milyarlarca borca sokarak girip hayatımı mahvetmesine neden olan evimde yaşıyor..evim çünkü tapu benim adıma..konu bu diil elbette farkındayım ve sizlerden af diliyorum..Ancak anlayışımı açıklamak adına kısa bir özet geçmek istedim dediğim gibi bu şartlar büyüyünce insan tek çareyi çalışıp güçlü olmakta bulur ..Yani tercih edebilme imkanı olan sizler inanılmaz şanslısınız..Ama ben gibileri istese de istemese de bu hakka sahip dahi olsa Hep bir korkuyla yaşıyoruz..Şu anda borçlarımız var...Allaha şükür eşim kazanıyor..borç olmasa maaşıda yakında yükselince haydi haydi ev geçinicek..Hatta fazla fazla biriktirebilir hale bile gelicez..Tek sorun kiradayız..yani evim var ama borcu var ve bodrumda..içindede annem var..şu anda yüzlerce borcun bi tanesini kira öder gibi annem ödüyor ve o evde yaşıyor..Allah ömür sağlık versin annecime..yeterki mutlu olsun..bunu geçelim..:)kusurabakmayın abarttım ama yazmak istiyorum .Zamanınız müsait diye düşündüm..Ben ise borçlar ve uzun süredir iş hayatımdan uzak kalmamdan dolayı çok üzgün ve yorgun bi okadar da yaşlanmış gibi hissediyorum..Beni görseniz 28 yaşında diil 18 dersiniz..yani öyle bi tipim var..İşin enteresan yanı kendimi bildim bileli hep çalıştım..okurken çalıştım hep koşturdum ve araya giren bu zamandan sonra kendimi tükenmiş hissediyorum..Allah korusun bakmak zorund aolduğum kardeşlerim yoktu belki..Ama annem hep astım hastasıydı o nedenle işi bıraktı..Ben üniden sonra yurtdışına gidip para biriktirip geldim ve çok iyi bir yerde işe başladım sonra eve yardımcı ben oldum..Çok güzel ve bir okadar da zordu..Yani çok yoğun bir işim vardı..Ama yılmadım ordan başka yere geçtim sora daha iyi maaşla başka yere derken annemin hastalığı nedeniyle bodruma taşınma isteği vs vs..hayatım alt üst oldu..sonra borçlar ve evlendim..evlenmeye bu kadar karşı çıkarken 6 yıllık bir ilişkinin ardından evlendim..Borçlar konusunda eşimin ailesi destek oldu ve bir kısmı ödendi bende evlnmek sorunda kaldım..çünkü kendi hayatıma kaldığı yerden devam etmek istemiştim..Şu an edebiliyomuyum kocaman bir hayır..çünkü eşimin hayatını yaşıyoruz..o elektronik mühendisi..yazılım işinde uzman..pek gecesi gündüzü yok..pek görüşemiyoruz aslında..genelde 11 de geliyor..pazarda çalışıyor..bende onun arkasını topla ingilizce çalış yemekler alışveriş bütçe derken bitiriyorum günü..hele son zamanlarda sürekli uyumak istiyorum..Maddi olarak biraz sıkıştık..Yoksa gitmek istediğim kurslar vardı..Bende kendimi çok bıraktım..yani dış görünüş olarak diil..Kendime çok düşkünüm bakarım kendime o ayrı..hatta şimdi daha çok bakıyorum kendime şükür imkanımız var..spor yaparım filan hiç aksatmam..yediklerime aşırı dikkat ederim..hatta bodrumda bi ara çalışırken bu yüzden işten bile ayrılmak istedim:) çünkü dışardan yemeyi sevmem..ben sorunlu bi aileden çıktığım için biraz sorunlarım olduğunu biliyorum..sürekli kendimi düzeltmek için dua ederim..Sürekli de düzeltmeye çalışırım eksiklerimi bilir ve düzeltirim de..şükürler olsun..
Sizler gibi düşünebilmek düşünürken de rahat olmak çok istiyorum..Ama hayat buna imkan vermiyor benim için..Ben bunun adamı diilim sanki..Korkuyorum ben sürekli..Ya bir gün eşime bişi olursa..ya da aramızda bişi olursa..ortada bırakır giderse..Biz huzurluyuz ama ben hiçbişiyin garantisini verememki..herşey olabilir hayatta..herşey bizler için..bu bi sınav ve sınava iyi hazırlanmış olmak gerek diye düşünüyorum..Bi yandan da çok yıpranmış hissediyorum..çok koştum çok yoruldum sanki..Çok hızlı gittim çöktüm gibi..İnsanlardan çok çekiniyorum..Kendi anam babamın yaptıklarınndan sonra insanlardan heleki iş hayatını acımasızlığından kaçmak evime sığınmak istiyorum belki de..Ama şu fikir beni mahvediyor..Ya ilerde bişi olursa ..O zaman annem gibi olmak istemiyorum..Onun gibi kndimi kaybedene kadar çalışmak ve sonunda kendimi kaybetmek..Erkeklerden ve tüm herkesten şüphe ediyorum zor güveniyorum o ayrı..Ama evlilikten çok korkuyorum..evli olmama rağmen..bi yanım ona güveniyor bi yanım ise güvenmiyor..bi yanım evimi çok seviyor çıkmak istemiyor..sadece kendimi geliştirmek istediğim alanlara yönelmek istiyor..bir yanım ise hayır bu hayata çalışmak için geldik yorulmak için geldik diyor..

yorumlarınızı bekliyorum sevgiler..:)
 
ne güzel bi başlık,ben de varım :80:
24 yaşındayım,9 aylık evliyim,çalışmak hiç istemedim,tembelim,evde olmayı çok seviyorum
kocamın parasını yiyorum :76:
o da gayet memnun bu durumdan, hiç istemedi çalışmamı ,rahat rahat otur evde dedi
sanırım buradaki herkesten tek farkım ben hamileyim ,erkenden çocuklarım olsun istedim
 
Son düzenleme:
merhaba kızlar bende unıversıte mezunu evde hanımlık yapanın tembelım ama memnun degılım esım ıstemıyor yoksa calısırım
 
limonagaci canım grafikte genelde illustrator Photoshop coreldraw freehand gibi programlar kullanılıyor..senin bahsettigin programı genelde iç mimarlar kullanıyor..ya da endüstriyel tasarım yapanlar..3 boyutlu görüntü elde etmek için..
bizde 3 boyut kullanılmıyor canım pek..
iste benim mesleğimin en büyük avantajı evden de isimi yapabiliyor olmam..çünkü ben gece geç saatlere kadar oturmayı severim..geceleri bilgisayar basında oluyorum :) kendi is saatlerimi kendim belirliyorum :) en kısa zamanda kendime kartvizit ve logo hazırlayıp cevreme dağıtmayı düşünüyorum :)
 

bence süper fikir.şahıs şirketi kur hatta, kartını da bastır, düzenini de kur . Benim de aklımda şimdi bi ampul yanı ve acaba öss'ye girsem de iç mimarlık mı okusam dedim 4 yıl sonra biter nasılsa. Aslında benim olayım tembellik değil, o sürekli kapalı kalınan ofisler, sabah girip akşam mevsimler bile değişmiş bi şekilde dışarı çıkmak..Grafikerlik ve iç mimarlık olayı ya da başka herhangi bir "mesaisiz" iş araştırmalarım devam edecek. İstemiyorum iş yerindeki insanların vereceği sözde sosyalliği.İş arkadaşım da olmasın, beni eyleyecek kadar bi home office meşgale yaratayım kendime yeter. Tabii en favori kadın programım ve sütlü türk kahveme mani olmayacak şekilde :13:
 
bana sorarsan eğer iç mimarlık zevkli ama zor..ayrıca onun için üniversite sart..
ben senin yerinde olsam grafik tasarım kursuna ve web tasarım(çok para getiren bır is:)) kurslarına giderim..çünkü grafik tasarımcı olmak için illa üniversite okumak gerekmiyor..kursla bu ısı çözersin çok rahat..ve grafik tasarım asla bitmeyecek,sonu gelmeyecek bır sektör çünkü reklam asla bitmeyecek :)
bilgisayar ve programdan anlıyorsun madem e tasarım olayı zaten araştırma ile bile yapılır..direk bu konuda yogunlas:))
 
hımmm topik güzel,muhabbet güzel,konu güzel...

lakin ben bu konuda baya doluyum ve açıkçası kendi içimde net değilim...

umarım okursunuz uzun olabilir

ben 29 yaşımdayım ve bi 2 yıllık bi 4 yıllık olmak üzere üniversite mezunuyum...2 yıllık turizm ve otelcilik okudum,o alanda çalışmak istemediğim için ve bulunduğum yerdede bu konuda iş alanı olmadığı için çalışmadım....sonra 3.sınıftan dikey geçişle işletme okuyup onu da bitirdim 2007 de...lakin yine bulunduğum yerde iş bulmak pek mümkün olmadığından,başka şehirlerdede internetten yaptığım başvurular sonuçsuz kaldığından yine çalışamadım...annem ve çevrem illada bankaya gir bankaya gir diye tutturduğundan (kendim hiç istemedim) bir kere iş bankası sınavına girdim geçen sene ama o da sonuçsuz kaldı....nitekim yaş oldu 29 ve ben hiç çalışmadım....bundan şikayetçimisin derseniz,evet şikayetçiyim....bi iş tecrübem olsun isterdim....kendimi "bi işe yarıyor" hissetmek isterdim....yanlış anlamayın çalışmayanlar bi işe yaramıyor demek istemiyorum bu sadece benim hissettiğim,belkide evli olmadığım için..hani evli olanlar evini çekip çeviriyor,çocuklarıyla ilgileniyor vs.....

çalışmam konusunda bana en çok baskıyı yapan annem olmuştur...annem emekli öğretmen....çalışmanın faydalarını,evde oturmanın zararlarını tabiri caizse beni didiklercesine anlatıp durmuştur yıllarca hala da anlatır....bu o kadar psikolojimi bozuyor ki....hayır kendim çalışmak istemediğimden değil ama sürekli aynı konunun tekrarlanması ve çalışmazsam kendi annem tarafından deyim yerindeyse aşağlanmak koyuyor insana....

çalışmayıp ne yapacaksın,evde oturup yemek yap,bulaşık çamaşır yıka,çocuk bak,asosyal yaşa,kocanın eline bak,bunu mu istiyorsun,sen bunu yapabilirmisin,kendine bi toka alacağın zaman bile kocandan para istemek ne kadar kötü bişey.....vs vs
peki ben onu haksız mı buluyorum,aslında hayır..o bunları söylediğinde öyle bir tablo canlanıyor ki gözümde,eğer çalışmazsam kendimi aşağlık hissedicem gibi.....
heleki "kendine bir toka bile almak istediğinde kocandan para istemek zorunda kalmak,kocana el açmak" tabiri düşündükçe beni ürpertip,psikolojik olarak bunalıma girmeme sebep oluyor,çünkü aşırı gururlu bir yapım var...şu an annemden babamdan bile para isterken yer yarılsada içine girsem durumunu yaşıyorum...o derece yani....

lütfen kelimelerimi yanlış anlamayın,çalışmayanlara gurursuzda demiyorum...sadece kendi hislerimi anlatıyorum çünkü buna çok ihtiyacım var ve bu topik tam da yarama parmak bastı.....

şu an nişanlıyım ve Allah izin verirse 6 ay sonra evleniyorum....nişanlın ne diyor derseniz,ben çalışıcam diye tutturduğum için,çalışmana karşı değilim ama adam gibi bi yer olursa diyor...çalışmama pekte sıcak bakmamakla birlikte.....ama diyorum şimdi böyle diyor ama evlenince acaba batarmıyım gözüne,illaki kendime göre masraflarım olacak,insanım sonuçta,ya diyorum ne çok masrafı var derse ya para verirken içinden gelerek vermezse....o zaman ben ölsem daha iyi emin olun....şunları yazarken bile ağlamamak için zor tutuyorum kendimi.....diyceksiniz belki nişanlını tanımıyormusun,öyle bir insan mı,bunun lafını edecek biri mi.....değil elbette ama bilemezsin ki yinede zaman ne gösterir......durumları nasıl derseniz,iyi...ama inanın bu beni zerre ilgilendirmiyor....ben başkasına el açmaktansa heleki gözüne batacak birine,ölmeyi tercih ederim,o derece hassasım bu konuda....belkide diyceksinizki madem o kadar hassassın bu yaşa gelmişsin ama hiç çalışmamışsın,neden?evet çalışmadım ama birincisi annemin,babamın evindeydim onlar benim ailem,hiç bi zaman bana bunun lafını etmediler(maddi anlamda,yoksa çalışmamı kendi ayaklarımın üstünde durayım,ilerde koca eline bakmayayım diye çok istediler) ikincisi şartlar el vermedi,benim yapabileceğim bi iş bulamadım,ruhsal olarak buna hazır hissetmedim vs.....ben yapı gereği biraz hassas biriyim,başkasından emir almak,birinin benim tepemden bakması,sarkıntılıkların olması vs katlanabileceğim şeyler değildi...bu nedenle memur olmayı çok istedim...hem çalışma şartlarının rahat olmasından hemde abuk sabuk insanların içinde olmamak için ama o da nasip olmadı...3 kere kpss ye girdim ama hep hüsran oldu....heleki bu sonuncusu....ona hiç girmiyim....
özel sektör ise hiç bi zaman bana göre olmadı....

şimdi evlenince ne yapıcam diye düşünüp duruyorum...çalışmak istiyorum en azından çocuk olana kadar...çünkü çocuk olunca onunla tamamen kendim ilgilenmek istiyorum ve açıkçası hem çocuk,hem ev işi hem çalışmak,bunu yapabilecek güçte değilim...evet çalışmak istiyorum dedim ama bu zamana kadar hiç çalışmadığım için yapabilirmiyim bilmiyorum....genç yaşta iş hayatına başlayıp çalışmak tamam ama 29 yaşında ilk defa iş hayatına girmek kolay değil.....

kısacası ben kimseden laf işitmemek,(başta annem) ve kimsenin masrafımla gözüne batmamak için çalışmak istiyorum....belki çok çok içimden gelerek değil ama sırf bu nedenler beni buna zorluyor....bi arkadaş demiş ya ilk sayfada,nickini hatırlayamadım kimse hem ev işini yapıp,hem çocuğa bakıp hemde işe gidip bunların hepsini 4 4lük yapamaz diye...katılıyorum....heleki bazı insanlarda bu güç hiç olmayabilir,benim gibi..düşünüyorumda çalışırsam bunların hepsinde süper olabileceğimi hiç sanmıyorum..bi insan en fazla 2 konuya adapte olabilir ki bunu yapabilende çok azdır genelde sadece tek bi konuda başarılı olunabilir...ya işinde,ya ev işinde ya da çocuğuna bakmakta....bunlar fiziksel olduğu kadar ruhsalda güç istiyor....zaten dediğim gibi çocuk olduğunda çalışmayı düşünmüyorum açıkçası....

yani ben ne sağdayım ne solda,ortada bi yerlerdeyim o yüzden yazmak istedim bişeyler ve buranın takipçisi olucam....umarım az biraz kendimi anlatabilmişimdir....yazdıklarınız zevkle okuyorum arada yorumlarda yaparım şimdilik bu kadar (baya bi oldu gerçi:))

uzun oldu kusura bakmayın:) okuduysanız teşekkür ederim....
 
Sevgili bebekkafa, ortadalığına %100 hak veriyorum. Ben şu an kendi kız kardeşime ne öneriyorum biliyor musun? Okulunu bitir, bi kaç sene çalış, baktın iş hayatı sana göre, devam et, baktın sana göre değil ( örnek ben) bırakırsın.Ama bu bi kaç senede biraz para biriktir, hem işi bıraksan bile yeniden iş bulacak kadar tecrüben olsun, hem de kendi giderlerini karşılayacak bi faiz getirisi olacak kadar bi birikmiş paran olsun. Örnek, ayda 250 lira çalışmayan bi kadının kişisel giderleri için yeterli midir değil mdir? Kimine göre yetmez ama bana göre yeter.Büyük tutarda alışveriş yapmayacak olduktan sonra, her ay kıyafet almayacak olduktan sonra, bi kaç kez arkadaşlarınla buluşmaya ve eşinden para istemeye çekineceğin kişisel harcamalarına yetecek kadar bir paradır bu.Hani çok gezmeyi seven biriyse ya da gitmek istediği yerler çok elit mekanlarsa zorlanabilir ama onun dışında yeterli bi tutar diye düşünüyorum, sonuçta 480 lirayla 4 kişilik aileler geçiniyor bu ülkede. İşte bu 250 lira için birikmiş bi 25-30.000 liranız olsa ayda yaklaşık bu kadar faiz getirir. Bu anlattığım yöntem tamamen benim yaşama yöntemimdir.Ben de gurur küpüyüm, emir alamam, dara gelemem, özgürlüğümü kısıtlattırmam vs..İş hayatında yapamayış sebebim de bu zaten.. İşte bu kişisel özelliklerim nedeniyle ben de kocamdan para almıyorum. Tutarlar biraz daha farklı olmakla birlikte bu anlattığım tamamen hayata geçirilmiş bir projedir. Özetlemek gerekirse, ben de kadınların mezuniyetten sonra bi kaç sene çalışmasını 2 sebepten çok çok mantıklı buluyorum. Birgün yeniden gerekirse iş bulabilme şansı olsun diye, 2.si de bi miktar kendi parası olsun ki kendini iyi hissetsin, kendine yettiğini hissetsin.
 
Bebekim, gece kuşum benim
Tatlım zevkle okudum yazını...
Düşüncelerinin hepsinde haklısın ve cidden kafan karışmış durumda...
Aslında kafanın karışma nedeni bana göre tamamen toplum baskısı...
Çalışmayan kadını işe yaramayan sınıfına koyan toplum hatası...
Ha genele vurduğun zaman bu baskı çok da haksız mı onu da irdelemek gerek aslında...
Etrafıma baktığımda sorgulamdan yaşayan bir çok insan görüyorum malesef...
Ev hanımlığı sadece yemek yapmaktan, güne gitmekten ibaret olmamalı bana göre...
Ama şöyle mahalleyi hızlıca gözümün önünden geçirince bunalmıyor değilim...
Şu da bana göre değil mesela: Hergün 11 lerde kalk, yayıla yayıla kahvaltı yap, canın isterse öğleden sonra şöyle bir süpürge tut, koca gelmeden de iki kap yemek yap, oldu bitti...
Yok işte bu da bana göre değil...
Benim hayalim daha farklı...
Sabah vakitli kalk, eşine kahvaltısını hazırla, adam aç gitmesin, mutlu et onu , öperek, güleryüzle gönder işine...
Günü ziyan etmeyi sevmem...
Hafif bir kahvaltıdan sonra çık dışarı yürü, ya da evde bandında yürü, ama bak kendine, dinç ol...
Sonra varsa işin her şeyi vakitlice yap, işini de, yemeğini de...
Elli kere otur kalktan haz etmem mesela ben...
Yapılacak birşey varsa yapıp rahatlamak isterim...
Hıh işte öğle olmadan gün artık benim
O saatten sonra günümü nasıl keyifli, faydalı geçirebilirim diye bakarım...
Cam boyamaktan, ya da ahşap, seramik işlerinden çok hoşlanırım ben...
Ve bunu paraya çevirirsem de hayır diyeceğimi sanmıyorum
Evden, rahat çalışarak ama para kazanmayı da elimin tersiyle itmeden yapabilecek bir iş bulsam değmeyin keyfime...

Ben de senin gibi bitirdim okullarımı bebekim...
Üstelik tesettürlü olduğum için iş konusunda daha da şanssızdım...
Allah razı olsun bir tanıdık vasıtasıyla bu işime girdim ve örtümle çalışabiliyorum...
Ama her zaman bu koşullara sahip olmayacağımı da biliyorum...
Çalışmayı istemememdeki en büyük etkenlerden biri de bu sanırım...

Bence kendini hiç bu kadar derine inerek üzme canım...
Ben tanımasam da sen sevdiğine göre nişanlının asla bu karakterde olabileceğini aklımın ucundan dahi geçirmem...
Çocuk ne zaman istersin bilmiyorum ama ben de senin gibi bebeğimi kendim büyütmek isterim ki başka bir seçeneğim de olmayacak zaten...
En çok çocuk olana kadar diye direnirdim nişanlıma fakat son zamanlarda kendimi tarttım da annelik olayını çok da fazla ertelemek istemediğimin farkına vardım...
Dolayısıyla benim için gereksiz olur...

Annem, canım...
İstisnai ev kadınım benim...
Hiç standart olamadı, saat dokuza kadar uyusa bütün gün çıldırıyor, günü uykuda geçirdim diye
Yahu bir otur derim, yok
Kurslara gitti, diplomalarını aldı...
Senelerce babama destek olmak için neler yaptı neler...
Üretkenlik ruhunda var çünkü...
Ahşaplar mı yapıp satmıyor, takılar mı...
Kilo kilo mantılar mı?
Kendi harçlığını çıkarıyor ve bundan müthiş bir keyif alıyor...

Uff, farkındayım çok uzattım...
Özetle kafan karışmasın kuzum, inan bana evlenince unutursun bu düşünceleri, ben eniştenin çok ince ruhlu olduğu kanısındayım çünkü...

Buluşalım yine burada...
Ağır ama emin adımlarla ilerleyen bir topic olacak burası sanırım...
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…