Merhaba arkadaşlar. İçimi dökmek açıyorum bu başlığı. Nerden başlasam bilemiyorum.
Birkaç yıl önce hayalini kurduğum hayatla yaşadığım hayat arasında uçurumlar var. İçimdeki hayal kırıklıklarını silip atıp, yaşamaya devam edemiyorum. Son birkaç aydır o kadar boş yaşıyorum ki, her günüm öncekinin aynısı.
Haziran ayında üniversiteden mezun oldum. Üniversite sınavına hazırlanırken aklım bir karış havadaydı. Gönül işlerine kendimi kaptırıp dersleri sallamaz oldum. Nispeten başarılı bir öğrenciydim, cahil cesareti işte, kendime fazla güvendim istediğim üniversiteye nasılsa girerim sandım. Ama işler öyle olmadı. Yine de istediğim bölümü kazanmaya puanım yetti, ama hayalimdekine oldukça uzak bir üniversitede.
Ailemle aram çok iyi değildi. Benim kararlarıma saygı duyulmaz, babam ne derse o olurdu. Sınav sonuçları yüzüme tokat gibi çarpınca kendime geldim, işin ciddiyetinin farkına o zaman vardım. Tekrar hazırlanmak istedim, bu sefer daha bilinçli ve dikkatli olacaktım, istediğim üniversiteye girecektim. Babam izin vermedi. Kazandığım şehre gönderildim.
Alışma sürecim çok sancılı oldu. İlk bir yıl her gün lanet ederek uyandım. Okulla hiç aram yoktu, çoğu zaman gitmiyordum bile. Daha sonra iyi arkadaşlar edindim. Hayat biraz daha çekilebilir oldu. Babamın baskısı üniversitede de devam etti. Gezmek, görmek istedim, şimdi derslerine bak gezmek için önünde zamanın olacak dediler. Arkadaşlarım görmek istediğim ülkelerde, sokaklarda gezerken ben evimden onları izledim. Benim gezme sıram hiçbir zaman gelmedi.
Bir şekilde mezun oldum, tamam dedim şimdi hayatın başlayacak, ama aylardır bu ev dışında bir hayatım olmadı.
Başlarda hevesliydim, iş bulurum sandım. Ama o konuda da şans yüzüme gülmedi. Dört duvar arasında olmak ruhumu o kadar bunalttı ki, hiçbir şeyin yolunda gideceğine inancım kalmadı artık.
Bu süre boyunca çok iyi dostum sandığım kişilerin aslında o kadar da iyi dostum olmadığını gördüm. Öküz öldü ortaklık bozuldu tayfasıyla mezuniyetten sonra iletişimimiz sıfıra yaklaştı. Birkaç can dostum kendilerini benimle yarışa soktular, diplomayı aldıktan sonra potansiyel rakip oluyormuşuz birbirimize ve bu dostluğumuzun önüne geçiyormuş onu öğrendim. Bir de baktım ki çevremde iki üç eski dostumdan başka kimsem kalmamış. Hayatın oynadığı küçük oyunlardan biri olarak da, hepsi benden farklı şehirlerde yaşıyorlar. Bir fincan kahve için kapısını çalabileceğim kimsem yok koca şehirde.
Burda anlatsam çok daha uzun olacak bir sürü olay sonunda, kendimi çok yalnız hissediyorum. Hayatımın neresinden tutmaya çalışsam elimde kalıyor gibi. Bu güzel 20'li yaşlarımda hayattan bu kadar umutsuz olacağım hiç aklıma gelmemişti.
Çok uzun oldu farkındayım, buraya kadar okuyan varsa teşekkür ederim. Herhangi bir sorum yok, ama tavsiyelerinize açığım. Belki benim gibi hisseden/hissetmiş birileri vardır buralarda.