Türkiye'nin Birinci, Dünyanın Dördüncü En Pahalı Evi Satıldı

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
35.008
30.352
60
Yeniköy'deki Erbilginler yalısı, 100 milyon euroya Katarlı iş adamı Abdulhadi Mana A SH Al-Hajri'ye satıldı. Kayıtlara dünyadaki en pahalı ev satışı olarak geçti.


İstanbul
Boğaz'ının en gözde ve en pahalı yalısı Sarıyer Yeniköy'deki ünlü Erbilginler yalısı, tam 100 milyon euroya el değiştirdi. Yalının yeni sahibi Katarlı ünlü işadamı Abdulhadi Mana A SH Al-Hajri oldu.

5 BİN 800 METREKARELİK ARAZİDE 1 YALI, 2 KÖŞK

Sarıyer Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bekir Batu'nun özel haberine göre, Tapu kayıtlarında Yeniköy Köybaşı Caddesi üzerinde bulunan yalı ve köşkler, 295 ada 1 parsel ile 297 ada 11, 12, 13 parsellerde yer alıyor. Tapu kayıtlarında 25 Mart tarihinde yapılan el değiştirmeye göre, söz konusu gayrimenkul Dardanelles Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirketi üzerine kaydedildi. Söz konusu şirket geçen yıl 50 bin lira sermaye ile Katarlı işadamı Abdulhadi Mana A SH Al-Hajri tarafından Esentepe'deki Astoria A Kule'de kurulmuştu. Katarlı iş adamına geçen gayrimenkulde Erbilginler Yalısı'nın yanı sıra 2 ayrı köşk de bulunuyor.

100 MİLYON EURO'YA SATILDI

El değiştiren gayrimenkul toplam 4 parselden oluşuyor ve Köybaşı Caddesi'nin her iki tarafında da yer alıyor. Emlak piyasasına göre söz konusu satış tam 100 milyon euroya gerçekleşti. Bu dev satışla birlikte, dünyada en pahalıya satılan ev rekoru da kırılmış oldu. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın satıştan önce bilgilendirildiği öğrenildi.

İSTİNYE BAYIRI KATAR BAYIRI OLMUŞTU

Öte yandan geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden geçen bir kararla İstinye Bayırı'nın ismi Katar Caddesi Bayırı olarak değiştirilmiş ve isim değişikliği basında geniş yankı bulmuştu. Siyasi çevrelerde de geniş yankı bulan isim değişikliğinden sonra gerçekleşen bu satışın büyük yankı bulması bekleniyor.


TÜRKİYE'NİN EN PAHALI, DÜNYANIN 4. PAHALI EVİ

Forbes Dergisi'ne göre Türkiye'nin en pahalı yalısı ünvanına sahip Erbilginler yalısı, dünyanın en pahalı evleri listesine 4. sırada gösterilmişti.

Bu sıralamayla bir anda gündemin üst sıralarına oturan Erbilgin yalısı, sahiplerinin servetiyle daha da merak uyandırdı. Yalının sahibi Sani Müfit Erbilgin geçmişte "Barajlar Kralı" olarak tanınmış bir müteahhit. Erbilgin'in 1970 yılında kurduğu ERG İnşaat Şirketi baraj, havaalanı, termik santral gibi altyapı çalışmaları ile endüstriyel tesislerin inşaat, imalat ve montaj işlerinde faaliyet gösteriyor. Türkiye Müteahhitler Birliği'nin web sitesinde yer alan bilgilere göre Ankara merkezli ERG İnşaat, Sivas Kangal Termik Santralı kömür hazırlama ve kül atma sistemleri projesini tamamlamış. Çoruh Nehri üzerinde yapımı devam eden ve tamamlandığında Türkiye'nin en yüksek, dünyanın ise üçüncü yüksek barajı olacak Deriner Barajı ve HES Tesisleri'nin inşaatını sürdürüyor. Şirketin yan kuruluşu olan Pi Makine ise inşaat makineleri imal ediyor.
turkiye-nin-birinci-dunyanin-dordunce-en-pahali-7125520_3406_m.jpg


YALININ 64 ODASI VAR

Erbilgin yalısı, tam anlamıyla Boğaz'ın serin sularıyla iç içe. Ahşap cephesinin yarattığı mütevazı görünümüne rağmen, İstanbul'un tüm şaşaalı güzelliğini barındırıyor. Bu zenginliğini de her köşesinde cömertçe sergiliyor. Üstelik Osmanlı döneminin izleri de her adımınıza eşlik ediyor. Yalı, köklü bir maziye sahip olduğu için bundan önce sırasıyla Burhanettin Efendi yalısı ve Mısırlılar yalısı olarak anılmış. 1785 yılına ait tapudaki ilk kayıtlarda saatçi Hacı Panayot ismine rastlanıyor. 1887 yılında Hariciye Bakanı Mahmut Münir Paşa'ya, onun vefatından bir süre sonra da Enver Paşa'nın annesi Ayşe Pervin ile Şükriye Ulviye Hanım'ın mülkiyetine geçtiği biliniyor. 1911 yılına gelindiğinde ise II. Abdülhamit, yalıyı çok sevdiği oğlu Burhanettin Efendi için satın almış. Cumhuriyetin kurulma aşamasında Osmanlı hanedanı elindeki mülkleri kaybederken o zamanki adıyla Burhanettin Efendi yalısına da Mısırlı Ahmet İhsan Bey talip olmuş. Yalıyı 1984 yılında Erbilgin'e satan ise Ahmet İhsan Bey'in çocukları olmuş. Yıllarca ihmal edilmiş olan yalı Erbilginlere geçtiği dönemde bir harabeyi andırıyormuş. 1989 yılına kadar restorasyon işleriyle meşgul olan aile, biraz da bu yenileme harcamaları nedeniyle yalıya şimdilerde hatırı sayılır bir değer biçiyor. Toplam 3 bin 633 metrekare kullanım alanı olan yalının toplam 64 odası bulunuyor. Boğaz'a bakan cephesinin uzunluğu ise 60 metre. Yani Boğaz'daki en uzun kıyıya sahip yalılardan biri. Yalının genel hatları ise sade ama görkemden uzak olmayan 'ampir üslubu' taşıyor. Dış cephesinde zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı 'art nouveau' etkileri görünen yalının iç süslemelerinde ise altın varaklar hakim. Yenileme çalışmaları 'haremlik' ve 'selamlık' bölümlerinden oluşan yalının ana hatlarına sadık kalınarak yapılmış. Fakat kimi noktalarda günümüze uygun bir yapı oluşturulmuş. Örneğin geçmişte 'kayıkhane' olarak kullanılan bölümü, yerini yüzme havuzuna bırakmış.
turkiye-nin-birinci-dunyanin-dordunce-en-pahali-7125520_x_7583_o.jpg
PAHA BİÇİLMEZ YALI OLARAK BİLİNİYOR

Girişteki büyük salon ise 650 metrekarelik alanıyla dikkat çekiyor. Boğaz'a ve yalının mavi çam, manolya, palmiye gibi ağaçlarla yeşillendirilmiş bahçesine bakan bu salonda, göze ilk çarpan ayrıntı altın varaklı süslemeler. Tabii bir de ipek halılar… Büyük salondan yukarıya çıkışta iki taraflı başlayan, birinci kattan sonra tekli devam eden ahşap merdivenlerdeki cam süslemeler ise Paşabahçe'ye özel olarak yaptırılmış.

Birinci kata çıkan merdivenlerin hemen bitiminde balo salonu beliriyor. Bu salonda olduğu gibi birinci katın genelinde, varak süslemeleri, prinç ve kristal yapımı gösterişli avizeler tamamlıyor. Dikkat çekici diğer bir alan baştan aşağı yenilenmiş Türk hamamı. Yalının Boğaz'a bakan balkonları ise son derece davetkâr. 'Selamlık' binası 'haremlik'ten farklı olarak çok daha sade. Altın varaklı süslemelerin göründüğü tek yer Boğaz'a bakan 'suit oda.' Bunlara benzer daha birçok şık detayı barındıran yalının yeni sahiplerinin kim olacağı ve bu sefer hangi ismi taşıyacağı ise en az Erbilgin ailesi kadar merak uyandırıcı. (Kaynak:Sarıyer Gazetesi)
 
X