- 24 Ağustos 2009
- 1.972
- 10
- 48
Sezaryende yüzde 70.50 ile Edirne birinci, yüzde 13.04 ile Ağrı sonuncu oldu.
Türkiye’de sezaryen oranları artıyor. 2002′de yüzde 21-22 olan genel sezaryen ortalaması bu yıl yüzde 47.43′e yükseldi. İller sıralamasında yüzde 70.50 ile Edirne birinci. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) öngördüğü yüzde 15-20′lik rakamın bile altına düşen il ise, Türkiye’de yüzde 13.04 oranıyla sezaryenin en az yapıldığı Ağrı oldu. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof.Dr. İsmail Mete İtil, “Sezaryenlerin tek sorumlusu meslektaşlarım değil. Altyapıdan ebe sayısına, performan uygulamasından ceza kanununa kadar pek çok neden var” dedi.
Tam gün yasası konusunda Sağlık Bakanlığı’yla karşı karşıya gelen kadın doğumcular, artan sezaryen oranlarının aşağıya çekilmesi konusunda bakanlıkla ortak çalışma yapıyor. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof.Dr. İtil, üç büyük ilde yüksek sezaryen oranlarını değerlendirme toplantıları düzenlediklerini, bunlara da Bakanlık yetkililerinin katıldığını söyledi. İzmir’deki toplantıda Türkiye’deki sezaryen oranları il il ortaya kondu. 2009 sezaryen ortalaması 47.43 olan Türkiye’de ilk doğumda sezaryen ortalamasının yüzde 60′ın üzerine çıktığı saptandı.
3 büyük kentte durum
2009 verilerine göre İstanbul’da sezaryen ortalaması yüzde 52.52, Ankara’da 46.25 ve İzmir’de yüzde 59.13 olarak belirlendi. Sezaryen oranlarında birinci olan Edirne’de her 10 kadından 7’sinin sezaryenle doğum yaptığı ortaya çıkarken, Ağrı’da ise sezaryen oranı, DSÖ’nün öngördüğü oranın altında kaldı, yüzde 13.04 olarak saptandı.
Tek sorumlu doktor değil
Sağlık Bakanlığı’nın ilk başta sezaryen artışından hekimleri sorumlu tutup cezalandırdığını belirten Prof.Dr. İtil, “Bakanlığın ilk uygulamaları kadın doğum uzmanlarını cezalandırma niteliğindeydi. Geçen yıl yüksek sezaryen oranı olan hastanelerdeki hekimler görev yaptıkları yerlerden alınıp onur kırıcı bir şekilde Ankara’ya çağrılıyor ve normal doğum eğitimi verildiği belirtiliyordu. Normal doğumu bilmeyen kadın doğum uzmanı olur mu? Bunun yanlış olduğunu sonunda Sayın Bakan da kabul etti ve bir daha bu tip uygulamalara geçilmeyeceğini belirtti. Ocak ayında bu konuşmayı yaptığımızda eğitim için sırada 57 uzman vardı. Bakanlık o zaman yüzde 20 kurumsal sezaryen oranı öneriyordu. Bu orana kısa sürede inmek çok kolay değil” diye konuştu.
Dünyada ortalama yüzde 25-30
Prof.Dr. İtil, Türkiye’de sezaryen oranlarının özellikle 2000′li yıllardan itibaren artış gösterdiğini, sadece ülkemizde değil, dünyada da artış görüldüğünü söyledi. Türkiye’de 2002′de yüzde 21- 22 olan sezaryen oranlarının 2009′da yüzde 48′e ulaştığını, Amerika ve Avrupa ülkelerinde de sezaryen ortamalarının yüzde 25-30 arasında değiştiğini kaydeden Prof.Dr. İtil, DSÖ’nün öngördüğü yüzde 15-20′lik rakamların hiçbir ülkede tutturulamadığını ifade etti. DSÖ’nün oranlarını çok eskide kaldığını ve tartışıldığını da sözlerine ekledi.
Türkiye’de sezaryen oranları artıyor. 2002′de yüzde 21-22 olan genel sezaryen ortalaması bu yıl yüzde 47.43′e yükseldi. İller sıralamasında yüzde 70.50 ile Edirne birinci. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) öngördüğü yüzde 15-20′lik rakamın bile altına düşen il ise, Türkiye’de yüzde 13.04 oranıyla sezaryenin en az yapıldığı Ağrı oldu. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof.Dr. İsmail Mete İtil, “Sezaryenlerin tek sorumlusu meslektaşlarım değil. Altyapıdan ebe sayısına, performan uygulamasından ceza kanununa kadar pek çok neden var” dedi.
Tam gün yasası konusunda Sağlık Bakanlığı’yla karşı karşıya gelen kadın doğumcular, artan sezaryen oranlarının aşağıya çekilmesi konusunda bakanlıkla ortak çalışma yapıyor. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof.Dr. İtil, üç büyük ilde yüksek sezaryen oranlarını değerlendirme toplantıları düzenlediklerini, bunlara da Bakanlık yetkililerinin katıldığını söyledi. İzmir’deki toplantıda Türkiye’deki sezaryen oranları il il ortaya kondu. 2009 sezaryen ortalaması 47.43 olan Türkiye’de ilk doğumda sezaryen ortalamasının yüzde 60′ın üzerine çıktığı saptandı.
3 büyük kentte durum
2009 verilerine göre İstanbul’da sezaryen ortalaması yüzde 52.52, Ankara’da 46.25 ve İzmir’de yüzde 59.13 olarak belirlendi. Sezaryen oranlarında birinci olan Edirne’de her 10 kadından 7’sinin sezaryenle doğum yaptığı ortaya çıkarken, Ağrı’da ise sezaryen oranı, DSÖ’nün öngördüğü oranın altında kaldı, yüzde 13.04 olarak saptandı.
Tek sorumlu doktor değil
Sağlık Bakanlığı’nın ilk başta sezaryen artışından hekimleri sorumlu tutup cezalandırdığını belirten Prof.Dr. İtil, “Bakanlığın ilk uygulamaları kadın doğum uzmanlarını cezalandırma niteliğindeydi. Geçen yıl yüksek sezaryen oranı olan hastanelerdeki hekimler görev yaptıkları yerlerden alınıp onur kırıcı bir şekilde Ankara’ya çağrılıyor ve normal doğum eğitimi verildiği belirtiliyordu. Normal doğumu bilmeyen kadın doğum uzmanı olur mu? Bunun yanlış olduğunu sonunda Sayın Bakan da kabul etti ve bir daha bu tip uygulamalara geçilmeyeceğini belirtti. Ocak ayında bu konuşmayı yaptığımızda eğitim için sırada 57 uzman vardı. Bakanlık o zaman yüzde 20 kurumsal sezaryen oranı öneriyordu. Bu orana kısa sürede inmek çok kolay değil” diye konuştu.
Dünyada ortalama yüzde 25-30
Prof.Dr. İtil, Türkiye’de sezaryen oranlarının özellikle 2000′li yıllardan itibaren artış gösterdiğini, sadece ülkemizde değil, dünyada da artış görüldüğünü söyledi. Türkiye’de 2002′de yüzde 21- 22 olan sezaryen oranlarının 2009′da yüzde 48′e ulaştığını, Amerika ve Avrupa ülkelerinde de sezaryen ortamalarının yüzde 25-30 arasında değiştiğini kaydeden Prof.Dr. İtil, DSÖ’nün öngördüğü yüzde 15-20′lik rakamların hiçbir ülkede tutturulamadığını ifade etti. DSÖ’nün oranlarını çok eskide kaldığını ve tartışıldığını da sözlerine ekledi.