- 16 Temmuz 2010
- 19.695
- 55.171
- Konu Sahibi ince bilek
- #1
http://m.hurriyet.com.tr/turkiye-ze...-ve-izmirdeki-havasi-zehirli-semtler-40701232
Çevre Mühendisleri Odası, Türkiye’de hava kirliliğinin krize dönüştüğünü açıkladı. 81 ilden sadece 6 ilin havası temiz çıktı. Ankara’da kirliliğin en fazla yaşandığı yer Hacettepe, İbn-i Sina, Yüksek İhtisas, Numune hastaneleri ile Sağlık Bakanlığı’nın da bulunduğu Sıhhiye oldu. İstanbul’da Esenyurt ve Şirinevler; İzmir’de Gaziemir ve Bayraklı zehir soludu. Havası temiz çıkan 6 il ise Artvin, Bitlis, Eskişehir, Yozgat, Kırşehir ve Kırıkkale oldu.
Çevre ve Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, 2017 yılı Hava Kirliliği Raporunu açıkladı. Bozoğlu, “Partikül madde ve kükürt dioksit açısından sadece altı ilimizin havası standartlara uygun. En kirli illerimizin başında ise İstanbul, Ankara, Adana, Amasya ve Manisa geliyor. Türkiye’de hava kirliliği problemi krize dönüşmüş durumda. Valilik ve belediyeler acil önlem almalı” dedi.
YAŞAMI TEHDİT EDİYOR
Bozoğlu, Türkiye’nin havasının gittikçe kirlenerek yaşamı tehdit ettiğine dikkat çekti. Bozoğlu, kirli havanın solunum enfeksiyonu, kanser, erken bebek ölümleri, sakat doğumlar ve kitlesel ölümlere neden olduğunu anımsattı.
DSÖ PARAMETRELERİNE GÖRE
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) hava kirliliğini ölçmek için kullandığı PM10 parametresine göre ölçümleri düzenli yapılan ve 35 günden fazla PM10 DSÖ sınır değerini aşarak kirli kabul edilen iller ise şunlar: İstanbul, Ankara, Adana, Amasya, Manisa, Bursa, Denizli, Niğde, Tekirdağ, Hatay, Yalova, Sivas, Kahramanmaraş, Kütayha, Sakarya, Kırklareli, İçel ve Samsun.
EN KİRLİSİ HASTANE BÖLGESİ
Baran Bozoğlu, üç büyük kentte havası en kirli yerleri sıraladı ve bunların nedenlerini şöyle açıkladı: Ankara’nın en kirli yeri hastane bölgesi olan Sıhhiye. Yurttaşlar, sağlık hizmeti almaya, şifa bulmaya gittikleri yerde aslında zehirleniyor. Ankara’daki hava kirliliğinin trafik ve ısınma kaynaklı olduğunu görüyoruz. Bunda kalitesiz kömür kullanımının etkisi büyük. Kayaş’ta da yüksek tonajlı araçlardan kaynaklı kirlilik yaşanıyor. Keçiören’de ise kirlilik her geçen gün artarak devam ediyor.
BAŞKENT’TE TEMİZ YER YOK
Başkentin kirli olmayan bölgesi ise bulunmuyor. Bunun temel kaynağının Ankara’nın ulaşım politikası olduğu, yani trafik kaynaklı olduğunu görüyoruz. Başkentteki diğer sorun ise kalitesiz kömür kullanımı.
İSTANBUL’DA EN TEMİZ ŞİLE
İstanbul’da sınır değerlerin tüm istasyonlarda yoğun biçimde aşıldığını görüyoruz. İstanbul’un en yüksek nüfusa sahip olan ilçesi Esenyurt, en yüksek hava kirliliğinin de olduğu yer. Yılın 248 günü burada vatandaş kirli hava soluyor. Yine Şirinevler, Aksaray, Başakşehir ve Göztepe havası en kirli yerlerin başında geliyor. İstanbul’un havası en temiz ilçesi ise Şile.
KENTSEL DÖNÜŞÜM, İSTANBUL’U KANSER EDEBİLİR
İstanbul’un temel kirlilik kaynağının ise kentsel dönüşüm olduğunu söyleyebiliriz. İnşaattan kaynaklı toz miktarı artıyor. Kentsel dönüşüm, çevre sorunlarının çözümü için çok iyi planlanması gereken bir süreç. Kentlerin planlanması, hava koridorlarının açılması, az enerji tüketen, kirliliği az olan yeşil binaların yapılması için önemli bir süreç. Ancak biz bu fırsatı kaçırmak üzereyiz. Belediyelerin tozumayı önlemek için gerekli yerlerde ıslatma çalışması yapması, bariyerler kullanması gerekiyor. Aksi durumda kentsel dönüşüm bölgelerinde kanser tehlikesi ortaya çıkıyor.
İZMİR’DE NEDEN SANAYİLEŞME
İzmir’de de ölçüm yapılan bütün istasyonlarda sınır değerlerinin aşıldığını görüyoruz. Gaziemir ve Bayraklı’da hava kirliliği 2017 yılında pik yaptı, diyebiliriz. Vatandaşlar 365 günün 228’inde kirli hava solumak zorunda kaldı. Karşıyaka’da da yine ciddi bir hava kirliliği artışı görüyoruz. İzmir’in hava kirliliğinin sebebi bölgedeki sanayileşme, trafik ve kalitesiz kömür.
ÇÖZÜM TOPLU TAŞIMA, DENETİM, DOĞALGAZ
Kentlerde toplu taşıma ve raylı sistemler geliştirilmeli. Hava kirliliğinin en yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde sokağa çıkılmasın. Ayrıca hava kirliliğin yoğun olduğu günlerde Valilik ve Belediyeler yurttaşları bilgilendirmeli. Kentsel dönüşüm devletin sıkı denetimi altına alınmalı. Yoksul yurttaşlara kalitesiz kömür yardımı yerine doğalgaz yardımı yapılmalı.
TERMİK SANTRALLER
Kocaeli merkezde yılın yarısından fazlasında kirli hava solunmuş. Bu bölge de sanayi bölgesi ve kömür kullanımı yoksul mahallelerde artıyor. Kahramanmaraş, Kütahya, Zonguldak, Manisa Soma gibi yerlerde ise termik santrallerden kaynaklı hava kirliliği yaşanıyor.
YATAĞAN’DA 301 GÜN ÖLÇÜM YOK
Muğla Yatağan’da hava kirliliği açısından ölçüm yapılmayan gün sayısı 301 gün. Yatağan konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı açıklama yapmaya davet ediyoruz. Bu illerde özelleştirilen termik santraller var. Bu santrallere çevre mevzuatına uyum yani bacalarına filtre takma zorunluğu açısından kanun değişikliğiyle 2020 yılına kadar muafiyet sağlandı. İşte sonucunu görüyoruz. Onlar da sonuna kadar kirletme hakkını kullanıyor. İnsanların sağlıklı çevrede yaşama hakkını tesis edecek politikalar ve süreçler yürütülmeli.
Çevre Mühendisleri Odası, Türkiye’de hava kirliliğinin krize dönüştüğünü açıkladı. 81 ilden sadece 6 ilin havası temiz çıktı. Ankara’da kirliliğin en fazla yaşandığı yer Hacettepe, İbn-i Sina, Yüksek İhtisas, Numune hastaneleri ile Sağlık Bakanlığı’nın da bulunduğu Sıhhiye oldu. İstanbul’da Esenyurt ve Şirinevler; İzmir’de Gaziemir ve Bayraklı zehir soludu. Havası temiz çıkan 6 il ise Artvin, Bitlis, Eskişehir, Yozgat, Kırşehir ve Kırıkkale oldu.
Çevre ve Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, 2017 yılı Hava Kirliliği Raporunu açıkladı. Bozoğlu, “Partikül madde ve kükürt dioksit açısından sadece altı ilimizin havası standartlara uygun. En kirli illerimizin başında ise İstanbul, Ankara, Adana, Amasya ve Manisa geliyor. Türkiye’de hava kirliliği problemi krize dönüşmüş durumda. Valilik ve belediyeler acil önlem almalı” dedi.
YAŞAMI TEHDİT EDİYOR
Bozoğlu, Türkiye’nin havasının gittikçe kirlenerek yaşamı tehdit ettiğine dikkat çekti. Bozoğlu, kirli havanın solunum enfeksiyonu, kanser, erken bebek ölümleri, sakat doğumlar ve kitlesel ölümlere neden olduğunu anımsattı.
DSÖ PARAMETRELERİNE GÖRE
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) hava kirliliğini ölçmek için kullandığı PM10 parametresine göre ölçümleri düzenli yapılan ve 35 günden fazla PM10 DSÖ sınır değerini aşarak kirli kabul edilen iller ise şunlar: İstanbul, Ankara, Adana, Amasya, Manisa, Bursa, Denizli, Niğde, Tekirdağ, Hatay, Yalova, Sivas, Kahramanmaraş, Kütayha, Sakarya, Kırklareli, İçel ve Samsun.
EN KİRLİSİ HASTANE BÖLGESİ
Baran Bozoğlu, üç büyük kentte havası en kirli yerleri sıraladı ve bunların nedenlerini şöyle açıkladı: Ankara’nın en kirli yeri hastane bölgesi olan Sıhhiye. Yurttaşlar, sağlık hizmeti almaya, şifa bulmaya gittikleri yerde aslında zehirleniyor. Ankara’daki hava kirliliğinin trafik ve ısınma kaynaklı olduğunu görüyoruz. Bunda kalitesiz kömür kullanımının etkisi büyük. Kayaş’ta da yüksek tonajlı araçlardan kaynaklı kirlilik yaşanıyor. Keçiören’de ise kirlilik her geçen gün artarak devam ediyor.
BAŞKENT’TE TEMİZ YER YOK
Başkentin kirli olmayan bölgesi ise bulunmuyor. Bunun temel kaynağının Ankara’nın ulaşım politikası olduğu, yani trafik kaynaklı olduğunu görüyoruz. Başkentteki diğer sorun ise kalitesiz kömür kullanımı.
İSTANBUL’DA EN TEMİZ ŞİLE
İstanbul’da sınır değerlerin tüm istasyonlarda yoğun biçimde aşıldığını görüyoruz. İstanbul’un en yüksek nüfusa sahip olan ilçesi Esenyurt, en yüksek hava kirliliğinin de olduğu yer. Yılın 248 günü burada vatandaş kirli hava soluyor. Yine Şirinevler, Aksaray, Başakşehir ve Göztepe havası en kirli yerlerin başında geliyor. İstanbul’un havası en temiz ilçesi ise Şile.
KENTSEL DÖNÜŞÜM, İSTANBUL’U KANSER EDEBİLİR
İstanbul’un temel kirlilik kaynağının ise kentsel dönüşüm olduğunu söyleyebiliriz. İnşaattan kaynaklı toz miktarı artıyor. Kentsel dönüşüm, çevre sorunlarının çözümü için çok iyi planlanması gereken bir süreç. Kentlerin planlanması, hava koridorlarının açılması, az enerji tüketen, kirliliği az olan yeşil binaların yapılması için önemli bir süreç. Ancak biz bu fırsatı kaçırmak üzereyiz. Belediyelerin tozumayı önlemek için gerekli yerlerde ıslatma çalışması yapması, bariyerler kullanması gerekiyor. Aksi durumda kentsel dönüşüm bölgelerinde kanser tehlikesi ortaya çıkıyor.
İZMİR’DE NEDEN SANAYİLEŞME
İzmir’de de ölçüm yapılan bütün istasyonlarda sınır değerlerinin aşıldığını görüyoruz. Gaziemir ve Bayraklı’da hava kirliliği 2017 yılında pik yaptı, diyebiliriz. Vatandaşlar 365 günün 228’inde kirli hava solumak zorunda kaldı. Karşıyaka’da da yine ciddi bir hava kirliliği artışı görüyoruz. İzmir’in hava kirliliğinin sebebi bölgedeki sanayileşme, trafik ve kalitesiz kömür.
ÇÖZÜM TOPLU TAŞIMA, DENETİM, DOĞALGAZ
Kentlerde toplu taşıma ve raylı sistemler geliştirilmeli. Hava kirliliğinin en yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde sokağa çıkılmasın. Ayrıca hava kirliliğin yoğun olduğu günlerde Valilik ve Belediyeler yurttaşları bilgilendirmeli. Kentsel dönüşüm devletin sıkı denetimi altına alınmalı. Yoksul yurttaşlara kalitesiz kömür yardımı yerine doğalgaz yardımı yapılmalı.
TERMİK SANTRALLER
Kocaeli merkezde yılın yarısından fazlasında kirli hava solunmuş. Bu bölge de sanayi bölgesi ve kömür kullanımı yoksul mahallelerde artıyor. Kahramanmaraş, Kütahya, Zonguldak, Manisa Soma gibi yerlerde ise termik santrallerden kaynaklı hava kirliliği yaşanıyor.
YATAĞAN’DA 301 GÜN ÖLÇÜM YOK
Muğla Yatağan’da hava kirliliği açısından ölçüm yapılmayan gün sayısı 301 gün. Yatağan konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı açıklama yapmaya davet ediyoruz. Bu illerde özelleştirilen termik santraller var. Bu santrallere çevre mevzuatına uyum yani bacalarına filtre takma zorunluğu açısından kanun değişikliğiyle 2020 yılına kadar muafiyet sağlandı. İşte sonucunu görüyoruz. Onlar da sonuna kadar kirletme hakkını kullanıyor. İnsanların sağlıklı çevrede yaşama hakkını tesis edecek politikalar ve süreçler yürütülmeli.