Türkiye de Seçim Barajı Değiştirilsin mi ?

Türkiye de seçim barajı değiştirilsin mi ?


  • Ankete Katılan
    37

Ausencia

_Alcatraz Kaçkını_
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
2 Eylül 2012
41.591
141.631
598
Türkiye'de özellikle son zamanlarda yaşanan olaylarla beraber tekrar ve sıklıkla gündeme gelen seçim barajının % 10 un altında olması gerekliliği hakkında neler düşünüyorsunuz ?
Son günlerde yükselen , Türkiye ''otoriter bir rejime '' dönüşmeye başladı seslerinin karşılığında demokrasiyi hala muhafaza ettiğimizi düşünüyor musunuz ya da ?
Eğer mevcut % 10 sistemi değişirse müspet ve menfii tarafları ne olacaktır ?
Anayasanın 67. maddesinde ''Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak şekilde düzenlenir." denir.
Dolayısıyla her zaman buradaki yönetimde istikrar ve / veya ekonomik ve siyasi istikrarın tek parti yönetimi ile sağlandığı , koalisyon hükümetlerinin ya da meclisteki etnik çok sesliliğin bu ilerlemeyi sekteye uğratacağı öngörülür.
Fakat ;
Varsayalım ki seçim barajı gerçekten ülkede ekonomik ve siyasal istikrar sağlıyor olsun .
Aynı maddenin ''temsilde adalet '' vurgusu burada havada kalmıyor mu ?
Bir başka deyişle de ; istakrar için demokrasi gözden çıkarılmıyor mu ?
Küçük bir geri dönüşle hemen herkesin elde edebileceği bazı sayısal verilere bakarsak ;
2002 seçimlerinde toplam 41 milyon seçmenden 24 milyonun meclisde temsil hakkı bulunmamıştır.
2007 de AKP 16 milyon , CHP 7 milyon , MHP 5 milyon oy almışken 42 milyon seçmenin içinde 14 milyonun yine mecliste söz hakkı bulunmamıştır.
Bu küçük istatistik temsilde adalet olgusunu sıfırlamaktadır .
Seçim barajının % 10 olarak kalmasının müspet tarafları bulunmaktadır elbette .
Bunlardan en önemlisi partiler lehinedir . Örneğin barajın düştüğü varsayıldığında MHP , BBP oylarını alamayacaktır .Bunun her parti için örneklemesi mümkündür.
Bu sebebledir ki , barajın üzerindeki partiler her dönem bu barajı korumak istemişlerdir.Siyasi çıkarları bunu gerektirmiştir .
Eğer baraj konuşulduğu gibi % 5 hatta % 3 e çekilirse , insanlar tercihlerini ehveni şerden yana değil , gönül rahatlığı ile kendilerine en yakın gelen siyasi partiden yana kullanabileceklerdir.
Bunlar benim görüşlerim tabii..
Sizlerinde bu konudaki görüşlerinizi almak isterim .
 
Tabii unutmadan , 3-4 partinin temsil hakkı bulunan meclis ''ana okulu'' formatında kavgalarla ilerken , çok daha sesli bir meclisin yükünü T.B.M.M ne kadar kaldırabilecek onu da sorgulamak lazım ?

Biz seçmenler olarak bu talebi istemekle en demokratik hakkımızı talep ederken , meclis bu fazla demokrasi yükünü kaldırabilcek sinyalleri bence verememektedir.
 

deneyecegiz, ögrenecekler...
 
Önceki konuya yazmistim bunlari, vaktim olmadigi icin alakasiz kisimlari hizlica okursunuz :) Cünkü tekrardan yazmaya ne vaktim ne de gücüm var


Secim barajinin %10 oldugu ülkemizde insanlar oylar bölünmesin diye en yakin gördügü partiye oy veriyor. AKP oylarinin büyük bir kismi da aslinda sag kesimin tek bir parti catisinda toplanmis olmasi ve MHP`den umudu kesenlerin AKP`ye oy vermesinin sonucudur. Bunu özellikle 1999 secimlerinden 2002`ye MHP`nin AKP`nin sahneye girisi ile yaklasik %10 oy kaybindan görebilirsiniz. Mesela 2002 ve 2007`de %5 üzeri oya sahip DEMOKRAT PARTI, 2011 secimlerinde tamamen ortadan kaybolmustur.

Secim baraji düserse ne olur sorularina aslinda oy oranlarina bakarak sizler de yanit bulabilirsiniz. %5`e düserse hangi partilerin girebilecegini görürsünüz ya da %3`e inerse ne olur veya tamamen kaldirilirsa nasil bir görüntü olusur izleyebilirsiniz.

1999 Türkiye genel seçimleri - Vikipedi

2002 Türkiye genel seçimleri - Vikipedi

2007 Türkiye genel seçimleri - Vikipedi

2011 Türkiye genel seçimleri - Vikipedi


Secim barajinin Rusya`da oldugu gibi %7`ye indirilmesinin konusuldugunu duydum ne kadar dogru bilmiyorum. AKP kendi capinda bakin baraji da düsürdük ne istiyorsunuz demek isteyecek olabilir. Sizin de gözlemleyebileceginiz gibi %7 barajinin %10`dan cok büyük bir farki olmayacaktir.

Barajin %4 ya da %3 veya tamamen kaldirilmasi gerekir.


Barajin düsmesinin genel anlamda ülkeye etkilerini yorumlamak icin, oldukca genis bir arastirma yapmak gerekir. Partileri incelemek oy oranlarina bakmak, neler olabilecegini tahmin etmek, öyle kolay olmasa gerek.

Fakat en azindan cogulcu sisteme gecebilmek icin bir adim atmis olacagiz. Kücük partilere güven gelecek, daha fazla calisacaklar. Hatta parlamentoya girebilmek icin birlesecekler. Bu özellikle Türkiye`de solun birlesmesine ilk secimlerde olmasa da daha sonra katki sunabilir. CHP`yi elestiriyoruz, güclü bir muhalefet yapamadigi icin. Bu dogru olmakla birlikte, unutmamamiz gereken bir sey var ki, CHP miting yaptiginda, toplanti yaptiginda bu AKP`de oldugu gibi saatlerce ekranlarda gösterilmiyor. Ya da her gazetede konusmalarin tam metnine ulasamiyorsunuz. Ulusal Kanallar da zaten medyanin yanli aktarim yapmasindan dolayi türemistir bunu unutmayalim. Partilerin seslerini halka duyurabildikleri yer medyadir, medya bunu bloke ederse, partiye halka inmek düser. Bence CHP`nin -zaten su an düsünme sürecine girdiler-, kendilerini calisma sistemlerini halka farkli yollardan ulastirabilmesi icin yollar türetmesi gerekir. Ki secim baraji düsüp, insanlar farkli "sol" partilere oy dagitmaya baslarsa, bu CHP`yi silkeleyecektir. Kilicdaroglu özünde iyi bir insan fakat farkli bir lidere ihtiyac dogmustur. Ben sahsen Emine Ülker Tarhan`in durusunu cok begeniyorum. Fakat parti liderligine aday olacagini sanmiyorum.

Her neyse, ben secim sisteminin düsmesini, tek parti iktidarligindan kurtulup, mecliste daha fazla ses duymayi istiyorum. Secim baraji düserse BDP`nin oylari arta da bilir. Fakat Kürtler meclise girmesin diye devasa boyutta yüzdelerin artik bu yüzyilda yeri ve gerekliligi kalmamistir. Mesela ben sosyal demokratilarin yani sira sosyalistlerin ya da komünistlerin de neler yapabilecegini sahsen cok merak ediyorum. Yillardir kücük capta disaridan muhalefet oldular, sekil degistirdiler, söylem degistirdiler, bircok sey yasadik. Emek ve hak temali bu partilerin parlamento catisindan giris yaptiklarinda hangi sekle bürüneceklerini ne kadar ve nasil calisacaklarini merak ediyorum. Ya da AKP`yi müslüman olmamakla riyakarlikla suclayan müslümanlar da var bu ülkede. En carpici örnek anti-kapitalist müslümanlar. Bu insanlarin da seslerini duyurabilmesini neyi istediklerini neyi aradiklarini anlayabilmeyi istiyorum.

Ben aslinda secim barajinin asagilara cekilerek ülkeye cok sesliligin gelmesini istiyorum. Cok seslilik beraberinde tartismalari, anlasmazliklari, gürültüyü de getirebilir. Ülkemiz henüz buna hazir degil evet. Fakat ilk secimde olmazsa, ikincisinde, o da olmazsa ücüncüsünde ögrenecegiz. Avrupa`da oldugu gibi düzgün bir üslupla politika yapmayi herkes ögrenecektir. Bizim ülkemizde parti liderlerinin birbirlerine söyledikleri cümleler yüzyilin cok gerisinde kalmistir. Sizi bilmiyorum ama ben artik "BILGISINI" "GÖRGÜSÜNÜ" konusturan, politikayi da belli ahlak kurallari cercevesinde yürüten politikacilar istiyorum. Söyleyecek sözleri kalmayinca, parlamentoda birbirini itip kakan, siddet uygulayan, küfür eden, asagilayan insanlar istemiyorum. Zekanizi kullanin, sabrinizi kullanin, belgelerinizi bilginizi insanliginizi kullanin CIRKINLESMEDEN. Parti liderleri birbirlerine "serefsiz, haysiyetsiz, vatan haini, satilik vs" gibi cümleler kullanmazlarsa, halk da bu igreti kelimelere basvurmayacaktir. Politikanin dili illa bu kadar igrenc ve bu kadar asagida olmak zorunda mi? Medeniyet benim ülkeme de gelmeyecek mi?

Secim barajinin düsmesi halinde ben partilerin uyanacagini, daha aktif politika yapacaklarini düsünüyorum. Bu arada sürekli söyledigim bir konu daha var, partilerin secim calismalari icin hazineden aldiklari para da adil olsun. Daha zengin olan partilere de belli bir harcama ölcütü getirilsin. Yoksa esitlikten söz edemeyiz! Ben özellikle son secimlerde AKP`nin harcadigi paranin suyunun nereden geldigini cok merak ettim ama insanlar artik adalet ve esitlik kavramlarindan uzaklastigi icin ayrintilara takilmaz oldu. 25 yasindayim cocuklugumdan beri bu kadar zengin bir parti gördügümü hatirlamiyorum. Evet hayat hic bir zaman adil degil belki ama AKP bayraklarinin CHP MHP ve diger kücük partilerin bayraklarini yuttugu bir secim ortami da biraz fazla degil mi? Üstelik propaganda ve reklam secim calismalari icin cok önemli bir yer tutarken.

Cok vaktim gitti yine :) Benim ders calismam lazim arkadaslar, herkese iyi günler!
 
Son düzenleme:
Son düzenleme:

Evet lambrusco , bir üst mesajımda bu taleple beraber dile getirdiği korkular bunlardı.
Korkuyorum , aman o zaman % 10 kalsın demek değil sözüm elbette.

Barajıın %5 oranında tutulması geçmiş son seçimlere bakıldığında tabloyu etkilemeyecek gibi gözükmekte istatiksel olarak .

Ama ben şöyle düşünmekteyim , bugün seçmenin büyük çoğunluğu asıl oy vermek istediği parti %10 barajını aşamayacağı için , pusulasındaki ibreyi değiştirmekte .Eğer % 5 barajı gelirse , yukarıdaki tablolardaki % 3 veya % 4 lük oy alan partilerinde oylarında çok büyük değişiklikler olacağı kanaatindeyim .

% 7 göstermelik olabilir ama oldukça sık kullanılan % 5 lik baraj hem meclise gereken ''temsili adaleti '' hem de birden oluşacak çok seslilik kaosunu engelleyecektir.
 

Evet aslinda ben de oranlara baktim %5 cok etkilemeyecek gibi görünüyor. Ancak dedigin gibi cogunluk zaten oy verecegi partinin %10 barajini asamayacagindan korktugu icin oy vermiyor. Yani demokrat partinin kaybolusu buna en güzel örnek. Bu arada ben de eger baraj asagi cekilirse, kücük partilerin birlesebilecegini düsünüyorum. Tek baslarina kücük olan ve bu yüzden belki %2`lik tabanlarini kaybeden 3 parti birlesse, harika olur

Ülkemiz milletvekillerini %5 ile medeniyete davet edip, bir ya da iki sonraki secimlerde bunu %3`e düsürecegimizin sözünü verebiliriz mesela. :) Öte yandan da kimbilir belki %5 hirsi bircok partiyi birlestirecektir ya da ummadigimiz partilerin oy oraninda artisa neden olacaktir. Neler olacagini kimsenin cok keskin bir sekilde tahmin edebilecegini sanmiyorum zaten. Yasayarak görülecek seyler bunlar da biraz da.

Hangi partiler birlesir, hangi yeni partiler olusur, milletvekillerimiz medeniyet ögrenir mi? Bunlari görebilmenin yolu asagi cekmektir baraji.

Bildigim tek sey artan ve kolaylasan rekabet ile partiler daha cok calisacaktir.

%5 ile baslayip her secimde %1 azaltarak da deneyebiliriz belki. :)
 
Son düzenleme:
Bu arada baraj %10 olarak kalsin diyenler, bir de neden oylarini bu yönde verdiklerini aciklarlarsa, daha renkli bir tartisma olur.
 
Birde şöyle bir yanı var bu işin,

seçim barajının düşürülmesi akp'nin oldukça işine gelir. çünkü akp seçmeni içerisinde barajdan dolayı mecburen akp'e oy verenler yok denecek kadar azdır. ama chp ve mhp olarak bakıldığında, en azından 1/3'ü bu şekilde oy vermektedir. ( özellikle chp'de ) baraj kalkar veya düşürülürse, akp'nin karşısında köklü sayılabilecek 2 büyük muhalefet parti yerine, bir çok kafadan ses çıkan küçük küçük partiler olacaktır. ve bir çoğuna akp'nin cevap bile vermesine gerek kalmadan, biri bir şey diyorsa, diğerini tam tersini söylecektir. bu akp'i güçlendirecek bir hamle olur.

ama tabi aynı sırada, akp'nin milletvekili sayısı da oldukça azalır.

belki akp'nin içinden de eski saadet partisine bölünmek isteyenler çıkabilir.

demokrasi istiyorsak, diğer partilerin oy durumlarının ne olacağını bizi ilgilendirmez. o nedenle üstte yazdıklarımı sadece öngörü olarak yazdım, istediğim veya istemediğim olarak değil, sadece tahmin olarak.

benim fikrime göre, çok seslilik iyidir.

kimin iktidar olduğu, kimin çok yüksek oylar aldığının böyle bir durumda önemi kalmaz. önemi olan şey, başarılı muhalefetler görebilme imkanımızın artması olur.

bu arada, ülkemizde 70 küsür siyasi parti olduğunu da unutmamak lazım.
 

Kesinlikle kademeli olarak indirilmesi düşüncesi çok daha mantıklı.

Tam demokratik sistem derken , topyekun batmış bir siyaset tablosu görmemek için . Önce % 5 olması bile çok değiştirecek , seçmen bunun bilinci ile oy kullanacak .

Toplum bu şekilde daha fazla temsil edilme şansı yakalayarak rahatlayacak , sonrasında iş meclise düşücek . Eğer , fikirlerini sağduyu ve uzlaşmacı bir tabloda tartışabilir hale gelirlerse % 3 neden olmasın ?

Serbest rekabet piyasası ekonomiyi nasıl etkiliyorsa , elbette bu çok seslilikte partilerin çalışma politikalarını hareketlendirecektir şüphesiz.
 
Faydalı bir konu olmuş.

Şu an ki seçim sisteminde, halkın hiç bir şekilde söz hakkı olmadığını, meclistekilerin halkı temsil etmediğini düşünüyorum.

Partilerin, liste hazırlayıp bunları halka sunması bir dayatmadır. Böyle bir sistemde demokrasiden söz edilemez.
Meclise kim girecek, beni kim temsil edecek ben belirleyeyim, partiler o kişileri desteklesin

Bu %10 barajı neye göre belirlenmiş o da belli değil.
"İstikrar sağlanması" .Bu mudur amaç?
O halde %30 a çıkaralım mutlak istikrar sağlansın.

Aslında hepimiz biliyoruz ki asıl amaç, halkın mecliste temsilini engellemektir.

Hani demokrasi davulları çalınıyor ya her yerde, hani halkın iradesine saygı mitingleri düzenleniyor;
Seçim barajı denen olay, şu an demokrasinin önündeki en önemli engeldir.


Resmen kapitalizmin siyasete uyarlanmış halidir.
Büyük balıklar küçük balıkları yutar, yok eder.
Seçim barajı denen zımbırtı tam olarak budur.


Her seferinde "tepkinizi sandıkta gösterin" diyen sözde demokrat iktidarın, seçim barajını neden düşürmeye yanaşmadığını sorgulamak gerekir.


Aslında yazılacak daha çok şey var ama uzatmak manasız.

Bir devletin yüz karası olan seçim barajı kaldırılmadığı, ausencianın verdiği bazı istatistiklerden görüldüğü üzere, "meclis dışı" kalan halk mecliste temsil edilmediği sürece, "demokrasi" kelimesini kimse ağzına pelesenk etmemelidir bu ülkede.

Bazen hala süren halk direnişinin amacı sorgulanıyor,
Direnişçilerin ve destekleyenlerin nihai amaçlarından biri de, seçim barajının minimuma düşürülmesi ya da kaldırılmasıdır.
 

Bence cok güzel bir noktaya deginmissin, isin en can alici noktasi da su: basarili muhalefetler görebilme imkanimizin artacak olmasidir.

Ve evet CHP oy kaybi yasayacagini bilmesine ragmen %3`e indirilmesini teklif etti. Ben buna alkis tuttum. Insanlar artik oy pesinde kosmak yerine, cok seslilik icin caba sarf ederse, hersey daha güzellesecektir.

Secim barajinin düsmesinin AKP`nin isine gelecegi konusunda da tam emin degilim. Cünkü önceki yazimda yillara göre AKP`nin artan oy oranina bakarsan sag AKP catisi altinda birlesti. %5 üzeri oy alan sag partiler ortadan kayboldu. Baraj düstügü taktirde, degisik sag partilerin türeyecegini de düsünüyorum. AKP`yi elestiren sag partiler de cikacaktir ortaya, sag da kendi elestirisini getirecektir sol da. :) Ben cok renkli olacagina inaniyorum.

Insanlar muhalif olmayi ögrenecek ve oylarinin temsil edildigini gören insanlar "BOS" oy atmayacak. Belki de tahmin etmedigimiz gücte partiler ortaya cikacak.
 
Ha bu arada, seçim barajı, elbette askeri darbecilerin verdiği bir zarardır.
Ülkenin eli, kolu, bacağı koparıp atılmıştır.

Ama bunun kaymağını, hep dönem iktidarlar yemiştir.
Darbe karşıtı müthiş demokratlar yani
 
Milli iradeye saygılı olunmasını isteyen iktidar partisi barajı kaldırmayarak millet iradesine saygısızlık yapmıyor mu? Fransa'daki seçim sistemi gerçekten çok adaletli. İki turlu seçim sistemi var ve vergi vermeyenler oy kullanamıyor. Bu devletin ve milletin yükünü çekenler vergi veren azınlık taşımaktadır. Bu ülkede 13 milyon kişi ancak gelir vergisi mükellefi.
 
Seçim barajının % 10 olarak kalmasını isteyen arkadaşların bazılarından , oy verdiğim partinin oy oranının düşmesini istemiyorum yanıtı gelmişti.

Bunun dışında öne sürülecek sebebler var ise ; onlarıda tartışalım bence.

Mesela daha etnik çok seslilik getirmesi , daha marjinal partilerin alabileceği oranlar yükselir mi korkusu ?

Yani seçmeni olduğunuz partiye etkisi dışında başka sebeblerde var mı ?
 
secim baraji kaldirilmamali ama indirilmeli %4 %5 iyidir
 
İki turlu seçim sisteminden bahsedilmiş fakat ben bu sisteminde temsilde adalet sağlayıcı bir sistem olduğunu düşünmüyorum.

Konu hakkında bilgi sahibi olmayan arkadaşlar için en basit örnekle iki turlıu seçim sistemi ;

İlk oylamada seçime katılan tüm partilere oy kullanılır . Bu oylamanın sonunda en yüksek iki oy sahibi parti kendi aralarında yeniden oylanır . Bunu Türkiye ye çevirirsek son seçimleri baz alarak , 2. turda AKP ve CHP arasında halk oy kullanacak demektir.
Ve sonuçta 1. gelen partinin %50 den fazla oy alma mantığı ile de en adil örnek olarak adlandırılır.
Oysa ki , bu durumda mevcut %10 luk barajda mevcut olan , meclise girebilecek 3. ve 4. partilerin temsil hakkı da elinden alınmış olur.

Daha önce teklife sunulmuş iki turlu dar bölge sistemi daha adil bir tablodur .

Bu sisteme göre , Türkiye üzerinden örneklersek ; ülke yönetimi : nüfus / milletvekili sayısı

Yani ;

75.000.000 / 550 = 135.000

Her milletvekili 135.000 nüfuslu bir alanı temsilen parti adı altında ya da bağımsız oylamaya sunulacak .

Bu şekilde her 135.000 nüfuslu alanın kendini temsil etmesini istediği kişiyi meclise gönderme hakkı olacak ve bu yine iki turlu sistemle gerçekleşecek.Böylece seçilen vekil sadece o bölgede oyların en az %50 sini almış olacak.

Buraya kadar temsil adaleti kavramını diğer örneklere göre çok daha adil karşılıyor gibi gözükse de ;Türkiye'nin mevcut durumu dolayısıyla kabul görmesi zor .
Özellikle doğu da oldukça riskli tablolar çıkarabilecek bir sistem .

Yine de sizler ne düşünürsünüz ?
 
Son düzenleme:
Yukarıda bahsettiğim dar bölge iki turlu seçim sisteminde şöyle bir dezavantaj olabilir diye düşündüm .

İllerin milletvekili sayısı ?

Seçmen nüfusu üzerinden hesaplanacaksa eğer bu 150.000 kişi , o zaman mevcut milletvekili sayısı ile pek değişiklik içermez .

Örn , İstanbul milletvekili sayısı 85 den 70 düşürülmüş ; bu sistemle 60 olacak . En az milletvekili çıkaran iller 2 den 1 düşecek .

Ama genel nüfus oranından gidilirse , iller arası milletvekili sayısında uçurumlar oluşacak.

Sistem değiştirilmeli de , bu nasıl olmalı ; umarım en az benim kadar kafa patlatıyorlardır bu konuya
 

TBMM kafa falan patlatmıyor. Seçim barajının Türkiye'de kalkması için Millet iradesinin ve milletinin çıkarlarının temsil edilmesini isteyenlerin (şu an temsili değil teslimi demokrasi var) iktidara gelmesi ile mümkün olabilir. Değilse seçim barajı bu ülkede kalkmaz.

Ayrıntılara takılmayın. Miletvekili sayısını Türkiye çapında artırırsın ve maaşlarını düşürürsün. Çok zor bir şey değil bu. Milletvekili sayısını artırınca senin iradende yönetime yansır korkma bu kadar. Böylece teslimi değil temsili yönetim olur. İktidardakiler kafalarına göre kendi çıkarlarını destekleyen kanunlar ve yönetmelikler çıkartamaz. Buna bir örnek Af Kanunları gösterilebilir. Kendi çocuklarını öldüren katilleri, kendi evine giren hırsızları, kendi kızlarıa tecavüz eden tecavüzcüyü affetsinler. Ama Fatma Hanım'ın evine giren hırsızı, Ayşe Hanım'ın çocuğunu öldüren katili nasıl affedebiliyorlar? Allah bile bana kul hakkıyla gelmeyin diyor
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…