- 3 Ekim 2009
- 3.308
- 5.526
- Konu Sahibi gulay_gulay
- #1
Arjantin’in borçlarını ödeyemeyerek iflasa sürüklenmesi, bir yıl içinde 220 milyar dolar borç ödemek zorunda olan Türkiye’yi de tedirgin ediyor. Ekonomistlere göre küresel belirsizliklerin arttığı, para bolluğunun bittiği bir dönemde bu kadar yüksek döviz borcunun finanse edilmesi ciddi riskler taşıyor.
Türkiye’de özel sektörün bir yıl içinde ödemesi gereken dış borcu 220 milyar dolara ulaştı. Şirketlerin Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası’nın dörtte birini aşan bu borçlarını nasıl ödeyeceği, bu ödeme yapılırken genel ekonomik dengelerin nasıl etkileneceği soru işareti. 2001 yılında Türkiye ile birlikte krize giren Arjantin’in geçtiğimiz hafta ikinci kez temerrüde düşmesi, Türkiye’nin de benzer risklerle karşı karşıya olup olmadığını tartışmaya açtı. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, temmuz sonunda “Geçtiğimiz hafta Arjantin’de yaşananlar yalnızca küresel boyutta yarattığı sorunlarla değil, bizim gibi hassas ekonomisi olan ülkelere de bir hatırlatma olmuştur.” sözleriyle, dış borçlar sebebiyle ekonomiyi bekleyen bu tehlikeye dikkat çekti.
Sanayicinin borçluluğu İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) açıkladığı ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2013” raporunda ortaya çıktı. Haziran 2014’te açıklanan rapora göre geçen yıl Türkiye’nin en büyük 500 şirketi, elde ettiği 36,5 milyar liralık kârın 19 milyar lirasını borcuna ödedi. Şirketler, 2012’de 25 milyar liralık kârının sadece 8,6 milyar lirasını borca ayırmıştı. Araştırmaya göre en büyük 500 şirket 2014 yılı içinde 54 milyar lira borç ödeyecek. Ekonomistlere göre 220 milyar dolarlık şirketlere ait toplam borcun 54 milyar lirasını ödeyecek büyük şirketler kârlarından fedakarlık edecek. Ancak borcun geri kalanını ödeyecek olan küçük ve orta ölçekli şirketler içinde ‘batanlar’ olmasından korkuluyor.
Türkiye’de de ödenemeyen konut kredilerinin nabzını tutan icralik.com’un kurucu ortağı Can Emrah Özoral’a göre Türkiye’deki bankalar, bu yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine gören yüzde 40 artan icralık menkul, gayrimenkul ve araç ilanı verdi. Türkiye’nin durumu, büyük kriz öncesinde Amerika’da yaşanan el koymaları çağrıştırıyor. ALB Menkul Kıymetler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, inşaat şirketi patronlarının bankalara olan borcunun 95 milyar lirayı aştığına vurgu yaparak, “Bir de buna tüketicilerin bankalardan çektiği konut kredisi meblağını ekleyin. O zaman tehlikenin boyutu anlaşılabilir.” diyor.
2012’de 498 bin olan protestolu senet sayısının 2013 yılında 1 milyonu aşması, tutar olarak da 816 milyon TL’den 7,4 milyar TL’ye sıçraması dikkat çekti.
Ekonomideki gidişatı gösteren konut satışları da düşüşte. Geçen sene ilk 6 ayda 569 bin adet olan el değiştiren konut sayısı bu sene 525 bine geriledi.
Mayıs 2013’te yüzde 6,51 olan enflasyon oranı Temmuz 2014’te yüzde 9,32’ye ulaştı. Ekonomistlerin hesaplarına göre kalan aylarda enflasyonun yüzde 3,6 ortalamasını aşması halinde yıl sonu enflasyonu çift haneye çıkacak.
Türkiye’nin cari açığı rekor seviyelerden aşağı inse de halen yüksek. 2014 yılı ilk beş aylık cari açık toplamı 20,1 milyar dolar. Son 12 aylık cari açık 52,6 milyar dolar seviyesinde.
Terör örgütü IŞİD’in orta Irak’ta kontrolü ele geçirmesinden sonra Türkiye’nin bu ülkeye ihracatı yüzde 46 azaldı. İkinci ihracat pazarı olan Irak beşinci sıraya geriledi. Ukrayna krizinin etkisiyle Rusya’ya yapılan ihracatın yüzde 10’dan fazla düştü.
Türkiye’de son 5 yıldır yüzde 8-9 seviyesinde seyreden işsizlik oranı çift haneye yaklaştı. Genç işsizlerin oranı ise yüzde 16,20.
Uluslararası araştırma ve danışmanlık şirketi A. T. Kearney’in yaptığı Doğrudan Yabancı Yatırım Güven Endeksi’nde 2012 yılında 13.’lüğe yükselen Türkiye, 2013’te sıralama dışı kaldı, 2014 yılında ise 24. sıraya geriledi.
http://www.zaman.com.tr/ekonomi_tur...orcu-1-yil-icinde-nasil-odeyecek_2236620.html
Türkiye’de özel sektörün bir yıl içinde ödemesi gereken dış borcu 220 milyar dolara ulaştı. Şirketlerin Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası’nın dörtte birini aşan bu borçlarını nasıl ödeyeceği, bu ödeme yapılırken genel ekonomik dengelerin nasıl etkileneceği soru işareti. 2001 yılında Türkiye ile birlikte krize giren Arjantin’in geçtiğimiz hafta ikinci kez temerrüde düşmesi, Türkiye’nin de benzer risklerle karşı karşıya olup olmadığını tartışmaya açtı. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, temmuz sonunda “Geçtiğimiz hafta Arjantin’de yaşananlar yalnızca küresel boyutta yarattığı sorunlarla değil, bizim gibi hassas ekonomisi olan ülkelere de bir hatırlatma olmuştur.” sözleriyle, dış borçlar sebebiyle ekonomiyi bekleyen bu tehlikeye dikkat çekti.
Sanayicinin borçluluğu İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) açıkladığı ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2013” raporunda ortaya çıktı. Haziran 2014’te açıklanan rapora göre geçen yıl Türkiye’nin en büyük 500 şirketi, elde ettiği 36,5 milyar liralık kârın 19 milyar lirasını borcuna ödedi. Şirketler, 2012’de 25 milyar liralık kârının sadece 8,6 milyar lirasını borca ayırmıştı. Araştırmaya göre en büyük 500 şirket 2014 yılı içinde 54 milyar lira borç ödeyecek. Ekonomistlere göre 220 milyar dolarlık şirketlere ait toplam borcun 54 milyar lirasını ödeyecek büyük şirketler kârlarından fedakarlık edecek. Ancak borcun geri kalanını ödeyecek olan küçük ve orta ölçekli şirketler içinde ‘batanlar’ olmasından korkuluyor.
Türkiye’de de ödenemeyen konut kredilerinin nabzını tutan icralik.com’un kurucu ortağı Can Emrah Özoral’a göre Türkiye’deki bankalar, bu yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine gören yüzde 40 artan icralık menkul, gayrimenkul ve araç ilanı verdi. Türkiye’nin durumu, büyük kriz öncesinde Amerika’da yaşanan el koymaları çağrıştırıyor. ALB Menkul Kıymetler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, inşaat şirketi patronlarının bankalara olan borcunun 95 milyar lirayı aştığına vurgu yaparak, “Bir de buna tüketicilerin bankalardan çektiği konut kredisi meblağını ekleyin. O zaman tehlikenin boyutu anlaşılabilir.” diyor.
2012’de 498 bin olan protestolu senet sayısının 2013 yılında 1 milyonu aşması, tutar olarak da 816 milyon TL’den 7,4 milyar TL’ye sıçraması dikkat çekti.
Ekonomideki gidişatı gösteren konut satışları da düşüşte. Geçen sene ilk 6 ayda 569 bin adet olan el değiştiren konut sayısı bu sene 525 bine geriledi.
Mayıs 2013’te yüzde 6,51 olan enflasyon oranı Temmuz 2014’te yüzde 9,32’ye ulaştı. Ekonomistlerin hesaplarına göre kalan aylarda enflasyonun yüzde 3,6 ortalamasını aşması halinde yıl sonu enflasyonu çift haneye çıkacak.
Türkiye’nin cari açığı rekor seviyelerden aşağı inse de halen yüksek. 2014 yılı ilk beş aylık cari açık toplamı 20,1 milyar dolar. Son 12 aylık cari açık 52,6 milyar dolar seviyesinde.
Terör örgütü IŞİD’in orta Irak’ta kontrolü ele geçirmesinden sonra Türkiye’nin bu ülkeye ihracatı yüzde 46 azaldı. İkinci ihracat pazarı olan Irak beşinci sıraya geriledi. Ukrayna krizinin etkisiyle Rusya’ya yapılan ihracatın yüzde 10’dan fazla düştü.
Türkiye’de son 5 yıldır yüzde 8-9 seviyesinde seyreden işsizlik oranı çift haneye yaklaştı. Genç işsizlerin oranı ise yüzde 16,20.
Uluslararası araştırma ve danışmanlık şirketi A. T. Kearney’in yaptığı Doğrudan Yabancı Yatırım Güven Endeksi’nde 2012 yılında 13.’lüğe yükselen Türkiye, 2013’te sıralama dışı kaldı, 2014 yılında ise 24. sıraya geriledi.
http://www.zaman.com.tr/ekonomi_tur...orcu-1-yil-icinde-nasil-odeyecek_2236620.html