Türk kadın savaşçılar, Geliboluyu düşmana nasıl dar etti?

xxAyxsxeGxuxlxx

Nirvana
Kayıtlı Üye
8 Mayıs 2007
401
2
Keskin nişancıya 52 kurşun

Türk kadın savaşçılar, Gelibolu'yu düşmana nasıl dar etti?

İşte o mektup:

Kahramanlık destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları'nda Türk kadın savaşçılar Gelibolu Yarımadası'nın her karış toprağında yatan Mehmetçiklerin yanında göğüs göğüse çarpıştı.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Öğretim Üyesi Prof.Dr. A. Mete Tunçoku, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce inceleme fırsatı bulduğu Avustralya ve Yeni Zelanda arşivlerinde bu konuyla ilgili pek çok belgeyle karşılaştığını söyledi.

Özellikle o dönemde askerlerin ''Keskin nişancı Türk kadınları'', ''Türk kadın savaşçıları'' konularını anlatan mektup ve günlükleriyle karşılaştığını anlatan Tunçoku, Avustralya Piyade Er J.C. Davies'in annesine yazdığı şu mektupta kahraman Türk kadın savaşçılarından bahsedildiğini anlattı:

''Benim de vurulduğum 18 Mayıs 1915 günü keskin nişancı bir Türk kızı, pusuda çarpışıyordu. Gizlendiği yerden gün boyunca ateş etti ve çok sayıda adamımızı vurdu. Ancak gün batmadan bir Avustralyalı tarafından vurulmasına gene de üzüldüm. Güzel, yapılı ve tahminen 19-21 yaşlarında bir genç kızdı. Ölü ele geçirdiğimizde, yanında başka bir Türk'ün ölüsünü de bulduk. Genç kızın bedeninde tam 52 kurşun yarası vardı.''

Prof. Dr. Tunçoku, Mısır'da yayınlanan ''The Egyptian Gazette'' adlı gazetede yer alan ve bir askerin İskenderiye'den ailesine yazdığı mektubunda, Türk kadın savaşçılardan şöyle bahsedildiğini söyledi:

''15 Ağustos 1915 pazar günü savaşa katıldık ve büyük bir tepeyi ele geçirme görevi aldık. Bu arada çok can kaybı verdik. Şarapnel parçaları, makineli tüfek mermileri yanı sıra, pusuda ateş eden keskin nişancı Türk kadın savaşçıların ateşi altında adeta cehennemde ilerlemek gibi bir şeydi bizimkisi. Burada çarpışanların çoğu kadın ve kız. Kendilerini yeşile boyayıp, ağaç ve bodur bitkilerle uyum sağlamış.''

Yeni Zelanda'dan savaşmak için gelen Otago Birliği'ne mensup bir askerin de savaştan sonra ülkesine döndüğünde, kendisiyle yapılan ses kayıtlı görüşme sırasında, ''Bir keskin nişancı Türk savaşçısını yakalamak için operasyon düzenlediklerini, bu nişancıyı ele geçirdiklerinde şaşırıp, kadın olduğunu gördüğünü'' söylediğini ifade eden Tunçoku, tüm bu örneklerin Çanakkale Savaşları'nda bazı kadın savaşçıların da rol aldığını, bunun bireysel bir kaç olaydan çok örgütlü bir eylem olduğu kanısına varıldığını kaydetti.
 
türk kadını cesur ve güçlüdür. şimdi bile sıcak savaş olmasada kadınlarımız nelerle savaşıp mücadele ediyorlar.
 
Türkün erkeği de kadını da anadoluyu yar kabul etmiştir onun için kanının son damlasına kadar cesurca savaşır...eline sağlık ayşegül abla
 
Yeni izlediğim bir belgeselin ardından bana iyi gelen bir yazı oldu canımcım ellerine sağlık...Sadece şunu söylemek istiyorum...İki şeye şükrediyorum;Birincisi Elhamdülillah Müslüman olmam,ikincisi ise Türk kanı taşıyor olmam...Gelmiş geçmiş en asil en cefakar en fedakar kadınlarında aynı kanı taşıdığını bilmekten gurur duyuyorum...
 
X