- 18 Eylül 2008
- 296
- 0
TÜP BEBEK TEDAVİSİ SIRASINDA STRESİN ÜSTESİNDEN GELEBİLMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Memorial hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden klinik Psikolog Selen Fehimoğlu, tüp bebek tedavisi sırasında ortaya çıkabilecek stresi önlemek için yapılması gerekenler konusunda bilgi verdi.
Tüp bebek tedavisine başlayan çiftler, en çok gebelik müjdesinin verileceği 20 günlük süreçte büyük stres yaşıyorlar. Oysa ki bu dönemde anne adayının yaşamına dikkat ederek stresten kaçınması gerekiyor.
İfade edilse de edilmese de, infertilite kişiler için zorlayıcıdır. Doğurganlık yetisinde bu hasar, sosyal çevrenin beklenti ve baskıları ile birleşince, önemli bir kaygı zemini oluşturur. Bu nedenle, tüp bebek tedavisindeki çiftlerde, tedavi sırasında görülmesi doğal karşılanan merak, heyecan, endişe gibi durumsal duygulara ek olarak, uzun dönemli stres birikiminin olumsuz etkileri de zaman zaman görülmektedir.
Tüp bebek tedavisinin başladığı günden, gebelik testi sonucunun belli olacağı güne kadar geçecek olan 20 günlük süre, stresin en yoğun yaşandığı dönemdir. Bu dönemde yaşantınızı mümkün olduğunca planlamanız gerekir. Çünkü belirsizlik, yeni bir stres kaynağı demektir.
Stresten Korunmak için yapılması gerekenler
20 günlük süreyi yalnızca tüp bebekle ilgili doktor görüşmelerine, iğne, tahlil, vs. işlerine ayırmayın. Günlük hayatınızı sürdürün.
Sabahları belirsizliğe uyanmayın. En az bir gün önceden ertesi günü nasıl değerlendireceğinizi planlayın.
Günlük sorumluluklarınızın yanı sıra, keyif alacağınız ve sizi mutlu edecek faaliyetler belirleyin ve uygulayın.
Tüp bebek tedavisi hakkında konuşmak sıkıntı ve gerginliği arttıracaksa, konuyu konuşmayın. Tedaviniz ve durumunuzla ilgili sizi anlayacağını bildiğiniz yakınlarınızla görüşün.
Diğer kişilerden beklentilerinizin ve duygularınızın farkına varın. Tedavi süresince, sizi üzen ve inciten kişilerin yanında bulunmayın. Moralinizi bozacağını düşündüğünüz olaylara dahil olmayın.
Duygusal iniş çıkışlarınız olduğunda, tedaviniz için kullandığınız ilaçlarında bunda bir payı olabileceğini unutmayın.
Sizi anlamasını beklemediğiniz kişilerin düşüncesiz soru ve yorumları, nazikçe karşılık vermeniz için bir fırsat olabilir. Bu tür durumlarda nasıl davranacağınızı önceden düşünün.
Ailenize ve akrabalarınıza infertilitenin ve tüp bebek tedavisinin kişiler üzerindeki etkileri hakkında bilgilenebilecekleri kitap, dergi vb. kaynaklar verin ki, tüp bebek tedavisi hakkında yanlış bilgilenmesinler. Yanlış bilgiye dayanan yorumlar, tedavideki kişiyi olumsuz etkiler.
Hayatınızın diğer alanındaki önemli değişiklikleri (tanışma, iş değişikliği vs.) tedavi sonrasına bırakın.
Eşinizle tüp bebek tedavisi dışındaki konularda paylaşımınızı arttırın. Tüp bebek sorunu, tek bir kişinin değil, çiftin problemidir. İnfertilite nedeniyle evliliğinizin diğer alanlarını ihmal etmeyin.
Tüm bu öneriler stresin üstünden gelmeniz için yeterli değilse, çözüm bulmak için profesyonel destek seçenekleri tercih edilmelidir.
Memorial hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden klinik Psikolog Selen Fehimoğlu, tüp bebek tedavisi sırasında ortaya çıkabilecek stresi önlemek için yapılması gerekenler konusunda bilgi verdi.
Tüp bebek tedavisine başlayan çiftler, en çok gebelik müjdesinin verileceği 20 günlük süreçte büyük stres yaşıyorlar. Oysa ki bu dönemde anne adayının yaşamına dikkat ederek stresten kaçınması gerekiyor.
İfade edilse de edilmese de, infertilite kişiler için zorlayıcıdır. Doğurganlık yetisinde bu hasar, sosyal çevrenin beklenti ve baskıları ile birleşince, önemli bir kaygı zemini oluşturur. Bu nedenle, tüp bebek tedavisindeki çiftlerde, tedavi sırasında görülmesi doğal karşılanan merak, heyecan, endişe gibi durumsal duygulara ek olarak, uzun dönemli stres birikiminin olumsuz etkileri de zaman zaman görülmektedir.
Tüp bebek tedavisinin başladığı günden, gebelik testi sonucunun belli olacağı güne kadar geçecek olan 20 günlük süre, stresin en yoğun yaşandığı dönemdir. Bu dönemde yaşantınızı mümkün olduğunca planlamanız gerekir. Çünkü belirsizlik, yeni bir stres kaynağı demektir.
Stresten Korunmak için yapılması gerekenler
20 günlük süreyi yalnızca tüp bebekle ilgili doktor görüşmelerine, iğne, tahlil, vs. işlerine ayırmayın. Günlük hayatınızı sürdürün.
Sabahları belirsizliğe uyanmayın. En az bir gün önceden ertesi günü nasıl değerlendireceğinizi planlayın.
Günlük sorumluluklarınızın yanı sıra, keyif alacağınız ve sizi mutlu edecek faaliyetler belirleyin ve uygulayın.
Tüp bebek tedavisi hakkında konuşmak sıkıntı ve gerginliği arttıracaksa, konuyu konuşmayın. Tedaviniz ve durumunuzla ilgili sizi anlayacağını bildiğiniz yakınlarınızla görüşün.
Diğer kişilerden beklentilerinizin ve duygularınızın farkına varın. Tedavi süresince, sizi üzen ve inciten kişilerin yanında bulunmayın. Moralinizi bozacağını düşündüğünüz olaylara dahil olmayın.
Duygusal iniş çıkışlarınız olduğunda, tedaviniz için kullandığınız ilaçlarında bunda bir payı olabileceğini unutmayın.
Sizi anlamasını beklemediğiniz kişilerin düşüncesiz soru ve yorumları, nazikçe karşılık vermeniz için bir fırsat olabilir. Bu tür durumlarda nasıl davranacağınızı önceden düşünün.
Ailenize ve akrabalarınıza infertilitenin ve tüp bebek tedavisinin kişiler üzerindeki etkileri hakkında bilgilenebilecekleri kitap, dergi vb. kaynaklar verin ki, tüp bebek tedavisi hakkında yanlış bilgilenmesinler. Yanlış bilgiye dayanan yorumlar, tedavideki kişiyi olumsuz etkiler.
Hayatınızın diğer alanındaki önemli değişiklikleri (tanışma, iş değişikliği vs.) tedavi sonrasına bırakın.
Eşinizle tüp bebek tedavisi dışındaki konularda paylaşımınızı arttırın. Tüp bebek sorunu, tek bir kişinin değil, çiftin problemidir. İnfertilite nedeniyle evliliğinizin diğer alanlarını ihmal etmeyin.
Tüm bu öneriler stresin üstünden gelmeniz için yeterli değilse, çözüm bulmak için profesyonel destek seçenekleri tercih edilmelidir.