Tuncay Özkan, Erdoğan'a 'Cemaat'e karşı birlikte savaşalım' dedi mi?

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.873
40.715
Tuncay Özkan o iddialara yanıt verdi



Ergenekon operasyonları 2007 yılının Haziran ayında başladı. Dava süreciyle birlikte süreç 7 yılı aşkın bir süre aldı. Dava boyunca deliller tel tel döküldü. Birçoğu dijital olan delillerin sahteliği kanıtlandı. Öyle savunmalar yapıldı ki mahkeme heyetinin kendisi bir süre sonra yargılama konusu haline geldi. Sonunda gerekçeli karar yerine adeta bir savunma metni yazdı.

Sanıklar 7 yıl boyunca adeta bir savunma savaşına dönüşen mahkeme sürecini toplum vicdanında kazandı.

Artık herkes davada bir kumpas yapıldığını kabul ediyordu.

Hükümet-Cemaat savaşı başlayınca hükümet de yaptığı itiraflarla kurulan kumpası kabul etti.

Ucu artık kendisine de dokunan mahkemeleri kapatıp, hakim ve savcıları da tasfiye edince sanıklar da tahliye oldu.

Kısacası tahliye bir lütuf değil mücadele ederek kazanılmış bir hak olarak gerçekleşti.

CEMAAT'İN KİR PROJESİ

Ancak...

Görülüyor ki tahliyeler Cemaat'i çıldırttı. Cemaat halen Ergenekon sanıklarının içeri girmesini istediğini inkar etmiyor. İlk gün olduğu gibi operasyonların dalga dalga genişlemesini, Silivri'de boş koğuşların doldurulmasını istiyor.

Sadece bu kadar değil, daha önce yaptığı gibi iki düşmanını yanyana getirerek her ikisini de kirletme stratejisini izlemeye devam etti.

"PKK'yı Ergenekon yönetiyor", "Hanefi Avcı Devrimci Karargah'lı", "DHKP-C'yi Veli Küçük idare ediyor" söyleminin yerini "Ergenekon sanıklarıyla AKP birarada" söylemi aldı.

Eski ortağı Hükümetin Cemaat'le kavgasını, Ergenekon sanıklarının kumpasın tetikçisi Cemaat'e karşı ifadeleriyle birleştiren Cemaat medyası bu haberlerini sürdürüyor.

Son örneği Tuncay Özkan'a ilişkin çarpıtmaları.

CEMAAT BAŞLADI MUHALİF MEDYA SÜRDÜRDÜ

Tuncay Özkan'ın Habertürk'te Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında söyledikleri Zaman gazetesinde "Ergenekon sanıkları Erdoğan'a destek sırasına girdi" başlığıyla yer buldu. Gazete, Özkan'ın “Hükümet bize güvence versin elimizdeki bilgi belgeleri sunacağız, bu çeteye karşı birlikte savaşacağız.” dediğini iddia etti.

Zaman'ın bu ifadeleri aynı şekilde hem Cemaat medyasında hem de Ergenekon davasına mesafeli yaklaşan muhalif medyada yer buldu.

Öyle ki Cemaat medyasını referans alan Sol aynı haberi sayfalarına bir adım ileri atarak "Ergenekon davasından tahliye olan gazeteci Tuncay Özkan, Başbakan Erdoğan'a çağrıda bulunarak, 'Bize güvence verin, elimizdeki bilgi ve belgelerle cemaate karşı birlikte savaşalım' dedi" ifadeleriyle taşıdı.

TUNCAY ÖZKAN NE DEDİ

Peki Tuncay Özkan bunları söyledi mi?

Özkan Zaman'ın başlattığı medya kampanyasıyla ilgili olarak Odatv'ya şunları söyledi: " Bu Cemaat'in açık bir çarpıtması. Benim yolum ne Cemaat'in ne Hükümet'in yoludur. Ben çok basit bir şey söylüyorum. Eğer Hükümet devletin içindeki çeteyle mücadelesinde gerçekten samimiyse buyursun göstersin. Sürekli 'yapacağım' diyor. Ama hiçbir adım atmıyor. Bu çeteye karşı açacaksa dava açsın. Eğer bizi ilgilendiren bir dava açılırsa biz de gider mahkemeye başımıza gelenleri anlatırız, bu davaya delillerimizi sunarız. Ben 'Erdoğan'a katkı sunarım' demiyorum. Ben 'hukuki sürece katkı sunarım' diyorum. Benim söylediğim çok açık. Ben kimseden güvence filan istemiyorum. Ben 'samimiyse buyursun yapsın' diyorum. Yoksa ben her konuşmamda 'eski ortağı' diyorum. Al birini vur ötekine."


İşte o konuşmanın tamamı:
"Tuncay Özkan: Bu gerekçeli karar mahkemenin savunma metni bile değil. Kendini savunmaktan bile aciz kalmış. İlker Başbuğ susarak örgüt üyeliğini kabul etmiştir diyorlar. İlker Başbuğ duruşma salonunda dedi ki, ‘seni tanımıyorum arkadaş. Senin mahkemeni tanımıyorum çünkü sen yargıç değilsin.’

Fatih Altaylı: Peki bundan sonra ne olacak?

Tuncay Özkan: Tıpkı Balyoz gibi hepimizi tekrar toplayıp içeri alacaklar. Şimdi Türkiye hukuk devletine doğru ilerleyecekse bunları temizlemesi lazım. Bunları yapanların yargılanması lazım. Kötülükten hesap sorulmazsa kötülük hesap vermezse yerleşir gelenek kötüye göre işler. Şimdi o zaman demek ki herkesi sabaha karşı evinden alıp abuk subuk deli saçması bir zırvayla suçlayıp onu içeri atabilirsin. 6-7 yıl içeride tutabilirsin. Serbest bıraktıktan sonra da kusura bakma kardeşim hukuk böyle işleyecek bundan sonra diyebilirsin. Böyle olmaz. Eğer Başbakan samimiyse AKP samimiyse hesap soracak. İnsanlar ortak olabilir ama insanların ortaklarının ayıplarını çirkefliklerini alçaklarını örtmek diye bir şey olamaz. Başbakan samimiyse eğer gerçekten hukuk devleti istiyorsa bunlardan hesap soracak. Hep hesap soracak falan ama hiçbir şey yok. Bu paralel yapı denen cemaat yarın sabah kalkıp yeniden hortlayıp hepimizi içeri alabilir. Buna karşı herhangi bir güvencemiz yok. Herhangi bir güvenlik yok. Türk halkının sevgisi ve Türk halkının göğsünü bariyer yapması dışında başka hiçbir şansımız yok.

Bak sana bir şey söyleyeyim; Almanya’da çalışmış emekli olmuş gelmiş Foça’dan Silivri’nin önüne geliyor suyun içinde kum tanesi var retinasını yırtılıyor. O insanlar tarlalarda koştular. Silivri dediğin şey buraya 70 kilometre. Benim evinden kızım çıktığı zaman 128 kilometre yol kat edip Silivri’ye geliyor. Şimdi bütün bu yapıyı ortaya koyduğumuzda bu halkın sevdası, bu halkın kucaklaması olmazsa zaten bir şey yok, inan bir şey yok. Türkiye’de hukuk devletini kuracağım ben 'Türkiye’de hukukun üstün olmasını istiyorum' diyen bir iktidar varsa hesap sorsun samimiyetini görelim o zaman. Laf şu; ‘Ergenekon davasının içinde kötüler de var iyiler de var’ Ya kardeşim Ergenekon iddianamesiyle ilgili herhangi bir şey yok burada. Başka başka pek çok suçtan beni yargılayabilirsin ama ben Ergenekon diye bir şeyden yargılanamam. Ben onlara söyledim, gerekçeli kararı yazanlar ayıp ediyorlar; kendilerine dedim ki, Ergenekon falan demeyin terör falan demeyin ‘sen muhalifsin seni asacağız’ deyin eğer ben kendi sehpamı tekmelemezsem namerdim ama nedir bu karanlık bu alçaklık bu korkunç bir şey. Hukukun güvenliği yok."





http://www.muhalifgazete.com/haber/...cemaate-karsi-birlikte-savasalim-dedi-mi.html
 
Tuncay Özkan ve kızı Nazlican Özkan 00:15 te fox da Fatih Portakal'ın proramında
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…