Yani adamlar kullanıyorlar, herşey İşleri bitinceye kadar pofpoflayarak kullanırlar, işleri bitincede kaldırıp atarlar bikenera, ne saygı kalır ne sevgi...
Dis ulkeler bizim babamiz degil. Nedense bizim halkimiz boyle bir iliski tahayyul ediyor. Sevgi, ilgi, koruma filan.. Ulkeler birbirine sevgi ile degil, ticari, savunma/guvenlik, yol/limanlari kullanabilme gibi antlasmalarla baglidir. Senin icin ust kattaki komsun ne ifade ediyorsa onlar icin Turkiye de o. Bir farkla; senin ust kat komsun ile ticari iliskilerin yoktur, ama komsu ulkelerin birbirleri ile var. O yuzden daha cok dirsek temasi icinde olmak zorundalar, saygi cercevesinde. Bu saygi karsilikli olursa ancak o zaman iliskiler rayinda gider. Bizde diplomasi, dis iliskilerde seviye yerlerde.. Dis diplomaside kabadayilik da bir yere kadar.. Karsiligi ise bozulan ticari iliskiler, antlasmalar, turizm, vesaire.
Devlet adamligi dis ulkelere atarlanip bu yolla kendi halkina hava atmaktan degil, halkinin cikarlarina uygun hareket etmekten gecer. Devlet adami ciddiyeti olmali bir yoneticide, saglikli dis iliskiler icin. Babamiz degiller dedim ya, kimse nazimizi cekmez. Hollandadaki referandum rezilliginden pay bic, sana minicik bir ornek. Orada yasayan Turk halki, onlarin isleri, itibarlari ne durumda simdi?
Dayanamadim, bir de Rusyadan bahsedeyim. Canimiz oyle istedi, kizdik, kafa tuttuk, ucaklarini dusurduk. Orada is yapan Turk isadamlari, oraya domates satan Turk ciftcisi, Rus turistinden gecimini saglayan Turk turizmcisi ne durumda simdi?
Dis ulkelerde once halk, once kendi halklarinin ticari menfaatleri, guvenligi oncelikli. Maalesef Turkiye icin ayni seyi soyleyemeyecegim. Bizde iktidarin egosu herseyin ustunde.