Dünyada zırh örücülüğü olarak örnekleri görülen gümüş örücülüğü, ülkemizde "Trabzon işi" olarak bilinmektedir. Yaklaşık 30-35 mikron (0,3 mm.) kalınlığındaki altın ya da gümüş tellerin ilmek ilmek örülmesiyle icra edilen bu sanatın ürünleri, Trabzon'un Mersin köyünden yurdun hemen her yerine yayılmıştır.
Kumaş gibi örülen ve istenilen uzunluklarda kesilerek çeşitli objelerin yapılabildiği bu sanatta düzgünlük en önemli detaydır. Bu nedenle çok örülerek elin alıştırılması gerekmektedir. Acemiliğin gümüş telde atıldığı, ustalığın altın telde hayat bulduğu bu sanatı, tasarımcılar geçmişin ışığında geleceğe aktarmaktadırlar
Tamamen el emeği, göz nuru olan bu sanatı, kuyumcuların verdiği telleri evlerinde ören Trabzonlu genç kızlar ve kadınlar yaşatmaktadır. Kuyumculukta ayrıca, "telkari" tekniğiyle çeşitli süs eşyası üretilmektedir. (Takunya süslemesi, resim çerçevesi, çay kaşığı vb.)
Örme gümüş ve altın "tespih püskülleri" de Trabzon kuyumculuğunun özgün örnekleridir.
Kuyumculuk mesleğinde makineye girmemiş tek el sanatı Trabzon hasırı, bir çok ülkeye ihraç ediliyor.
öğren canım burda bunun kursları var öğretiyolar ama buraya gelmen lazımnaniknanik
şeker hasır bileziklerin tamamı işcilik olduğu için bozarken zarar ediyosun tabi..
bizde derler mesala hasır alcaksan satmıcaksın ve zaten anadan kıza giden bi nesil hasır setler ...
Anadolunun çoğu yerinde erkeklerin egemen olduğu kuyumculukta
Trabzonda yer almaktadır. Hasır deyince akla Trabzon"lu kadınlarımızın muhtesem işcilikle olusturdukları örgüler gelmektedir.Bu örgüler
bitene dek erkek eli Değmediği bilinen bir gercektir. Olusan bu sanat eserlerinde bilezik,gerdanlık ve kemerler meydana gelmektedir.
Bu biz trabzonlu kadınların marifetini bir kez daha ön plana çıkarmaktadır.