TİMÜS BEZİ HAKKINDA BİLİNMEYENLER
Sakatat gıdaların içerisinde “uykuluk” diye tabir edilen kısım kuzunun timüs bezidir… Şifalı olduğu ve insanı gençleştirdiği rivayet edilir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, genç hayvanlardan alınarak yaşlı hayvanlara nakli yapılan genç Timüs Bezi’nin yaşlı Timüs Bezi’ne oranla daha çok işlev kazandığı belirtilmektedir.
Timüs Bezi, Doğu’nun sağlık terapi ve öğretilerinde önemli bir yer tutar. Reiki öğretisinde Kalp Çakrası’nı dengelemek için yapılan terapiler, Kinesioloji’de Timüs Bezi çevresine parmaklarla yapılan vuruşlar, bu bezi harekete geçirerek çeşitli ruhsal ve bedensel rahatsızlıkları tedavi edebilecek yöntemler olarak sunulmaktadır.
Anadolu’da ağıt yakan kadınlar göğüslerine vururlar ve bu refleks kaynaklı basit bir el hareketi değildir. Bu beynin otomatik gerçekleştirdiği bir davranıştır. Kişi göğsüne vururken Timüs Bezi’ni titreştirir. Bu sayede üzüntü kaynaklı bağışıklıkta meydana gelen direnç azalmasının önüne geçmeye çalışır. Bu bez ne kadar sıklıkla titreştirilirse kişi o kadar genç ve sağlıklı yaşar ayrıca geç yaşlanır.
TİMÜS BEZİ İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR
Timüs Bezi, doğumdan önce ve doğumdan hemen sonra lenfosit meydana getirerek vücudu enfeksiyonlardan koruyan önemli bir organdır. Timüs’ün ürettiği, T hücreleri olarak adlandırılan lenfositler, sağlık üzerinde önemli yararları olan hücrelerden olup vücuda zarar verebilecek hücreleri yok etmektedir. T hücrelerinin birbirleriyle haberleşme hattını kesmelerinden dolayı Timüs Bezi’ nin zamanla fonksiyonunu yitirmesi bağışıklık sisteminin bozulmasına ve ''BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN ZAYIF OLMASI NEDENİYLE bulaşabilen'' AIDS gibi ölüme varan hastalıklara yol açmaktadır. Çocuklarda iri olan Timüs ergenlik döneminde bir ceviz kadardır. Ama yaş ilerledikçe aktive edilmez ise bir bezelye tanesi kadar küçülür.
* Avustralyalı Nobel ödüllü kanser araştırmacısı Sir MacFarlane Burnet, Timüs Bezi’ nin aktif hale getirilmesiyle insan bedeninin kendisini kanserden koruyabilme yeteneğine sahip olacağını savunmuştur.
* Timüs Bezi ile ilgili birçok araştırma ve kitapları olan, 1957 Sydney Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu “Yaşam Enerjisi”nin yazarı Dr. John Diamond , Timüs Bezi’nin zihin ve beden arasında bir hat gibi görev yapan, zihinsel davranış ve stres olaylarından etkilenecek ilk organ olduğunu dolayısıyla bu bezin uyarılması ve aktivasyonunun sağlığı inşa etmek ve korumanın birincil temeli olduğunu açıklanmıştır.
* Timüs Bezi’ni harekete geçiren üç şey vardır;
1) Göğüs bölgesinde Timüs Bezi’nin üzerine gelen noktaya yani göğsün tam ortasına vurularak titreştirilmesi,
2) Dilin üst dişlerin arkasında damağa ve ağzın tavanına değdirilmesi,
( * Dr. John Diamond ve ekibi dilin bu pozisyona getirilmesi ile sol ve sağ beyin küresi arasında denge oluşmasını sağladığını tespit etmiş. Bu da insanın daha iyi düşünmesi ve kendini daha iyi hissetmesine yardımcı oluyor.)
3) Kahkaha atmak.
( * 1993 yılında California Üniversitesi’nde Dr.Paul Ekman tarafından yapılan araştırmada gülmenin Timüsü ve beynin değişik haz bölgeleriyle bağlantısı olan kasları harekete geçirdiği ve insanda haz duygusu yarattığı kanıtlanmış.)
* New York Times Gazetesi’nin 1982 yılında yayınladığı bir makale, Timüs Bezi hakkındaki araştırmaların çok yıllar önce başlamış olduğunu göstermektedir. Makalenin başlığı şöyledir: ‘’Gizemli Timüs Bezi Yaşlanmayı Durduran Anahtar Olabilir.’’ Yaşlanmanın bağışıklık sistemiyle sıkı sıkıya bağlı bir süreç olduğu vurgulanan makalede, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, genç hayvanlardan alınarak yaşlı hayvanlara nakli yapılan genç Timüs Bezi’nin yaşlı Timüs Bezi’ne oranla daha çok işlev kazandığı belirtilmektedir.
* Kanser araştırmacısı yazar Llyod Wright, Timüs bezinin aktif hale getirilmesinin, insan bedeninin kendisini kanser ve Hepatit C gibi bağışıklık sistemi hastalıklarından korunmak için bir alternatif oluşturduğunu yazmıştır.