- 12 Temmuz 2006
- 35.047
- 30.494
- 61
Yeni şehirleri keşfetmeyi, farklı kültürleri tanımayı, sokaklarında yerlisi gibi yürümeyi seven gezginler olarak kimi zaman şehirler arası bağlar kurar, bazı noktaları birbirine benzetiriz. Berlin’in şehir hayatından, Paris’in renkli sokaklarından, New York’un kalabalığından, İstanbul’un trafiğinden parçalar bulup ortak yönler yakalamayı severiz. Gürcistan’ın başkenti Tiflis’e doğru yola çıktığımızda aklımızdan nereye benzeyeceğine dair fikirler uçuşurken bir yandan da soru işaretleri vardı.
Ülkemize bu kadar yakın olan bu şehir hakkında bildiklerimiz ve duyduklarımız sınırlıydı. Şehre varıp da ruhunu çözdükten sonra aklımızdaki tüm sorular da cevaplanmış oldu: Tiflis benzersizdi!
Biraz iddialı bir giriş gibi görünebilir ama Tiflis için gerçekten de başka bir şehre benzemiyor. Özgürlüğüne düşkün ve doğallığını koruyan karakteri, tarihi yönünden hiçbir şey kaybetmemiş sokakları, Sovyet kültürünün her yerden yansıyan izleri, modern ve anı yakalamaya çalışan şehir hayatı ve geleneksel lezzetleri ile Tiflis ilk günden bizi kendine aşık ettirdi. Kuruluşu neredeyse 5. yüzyıla uzanan, kralların, efsanelerin, epik şiirlerin gelip geçtiği Tiflis tarihi olguları ve bohemliği bir arada yaşatıyor sokaklarında. Biz kafaya koyduk. Kış mevsiminde ziyaret ettiğimiz Tiflis’e bahar aylarında da mutlaka geleceğiz!
Tiflis’e gitmeden önce bilmeniz gerekenler:
Tiflis’e gittiğinizde mutlaka #denemenlazim dediklerimiz:
1. Old Tbilisi’de şehrin tarihi dokusunu ve kültür çeşitliliğini keşfedin.
Şehrin en eski bölgesi olan Old Tbilisi, pek çok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Etkileyici mimari örnekler görebileceğiniz bölgede anıtlar, kiliseler, Arnavut kaldırımlı dar sokaklar ve geleneksel ürünler satan dükkanlar bulunuyor. Sinagog ve kiliselerin yan yana olduğu Old Tbilisi sokaklarında şehrin çok kültürlü yapısını da gözlemleyebilirsiniz. Eski Tiflis’e gittiğinizde Abanotubani isimli bölgeye gidip sülfür banyolarını ziyaret edebilirsiniz.
2. Şehirdeki heykel sanatını takip edin.
Her bir köşesinde tarihi detay barındıran Tiflis’in en dikkat çeken yanlarından biri de heykel sanatına dair çok sayıda esere sahip olması. Yolda yürürken bile dükkanların, binaların önünde irili ufaklı modern heykeller görebileceğiniz şehrin muhtemelen en ünlü heykeli isi Gürcü Ana (Mother of Georgia) heykeli. Muazzam heybetiyle Sololaki tepesinde konumlanan heykeli hemen hemen hemen şehrin her yerinden görebilirsiniz.
[/U]
Şehrin sembolü olan Gürcü Ana ya da yerlilerin deyimiyle Kartlis Deda, bir elinde kendine dostça yaklaşanlar için şarap, diğer elinde düşmanca yaklaşanlar için kılıç taşıyan bir kadın heykeli. Bir diğer heybetli heykel ise şehrin kurucusu Kral Vakhtang’ın Metekhi Köprüsü yakınlarındaki heykeli.
Eski Tiflis’te gezerken saklı bir köşede de 20. yüzyılın usta yönetmenlerinden biri olarak gösterilen Sergei Parajanov’un heykelini görebilirsiniz.
3. Geleneksel Gürcü mutfağını deneyimleyin.
Gürcü yemekleri kesinlikle çok leziz! Her gidenin tatmadan dönmemesi gereken iki yemek khachapuri ve khinkali bizce. Sulguni isimli yerel bir peynirle yapılan bir tür pide olan khachapuri kahvaltı dahil günün her saati yemek için çok uygun. Ortasına yumurta kırılan açık pide görünümlü olanları bir de kapalı yapılanları var. Khinkali ise bir nevi Gürcü mantısı ama boyları klasik mantıdan çok daha büyük. Neredeyse her mekanın menüsünde bu tatları bulabilirsiniz. Bu arada Gürcü mutfağına taze kişniş sıklıkla kullanılıyor. Çok alışkın olmadığınız bir tatsa yemeğinizi sipariş etmeden önce sormanızda fayda var. Yemeklerini mutlaka deneme lazım dediğimiz mekanlar ise şunlar;
Salobie Bia: Şehrin yenilerinden. Geleneksel Gürcü mutfağını ve sea buckthorn (dilimizde yalancı iğde diye geçen taneli bir meyve) meyvesiyle yaptıkları tatlıyı mutlaka tadın.
Keto and Kote: Tiflis’in en şık ve popüler restoranlarından birisi. Otantik Gürcü yemeklerini modern dokunuşlarla sunuyorlar. Tatlı menüsü özellikle muhteşem. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızı öneririz.
Shavi Lomi: Önce giriş kapısı ve avlusuyla sonra içeri girince de yemekleriyle sizi hayran edecek bir mekan burası. Genellikle lokallerin tercih ettiği Shavi Lomi’yi bir nevi modern ev yemekleri restoranı gibi düşünebilirsiniz. Et yemekleri ve şarapları çok iyi.
4. Teleferikle şehri tepeden izleyin, Gürcü Ana Heykelini yakından görün!
Metekhi Köprüsü yakınlarından kalkan teleferik (Aerial Tramway) ile kısa bir yolculuk yaparak şehrin tarihi yapılarını bir de yüksekten izleyin. Teleferiğin vardığı yer olan Sololaki tepesinde ise Gürcü Ana heykelini yakından görün ve tabii ki fotoğraflayın. Teleferiğe binmeden önce yolunuz üzerindeki fotoğraf kabininde hatıra fotoğrafı çekip saklamayı unutmayın!
5. Dry Bridge’deki bit pazarını ziyaret edin.
Zamanda yolculuk etmeyi mümkün kalan bit pazarları, tarihi şehirlerin vazgeçilmez köşeleridir. Tiflis’te kötü hava koşulları olmadığı sürece her gün açık olan bit pazarı Dry Bridge çevresinde kuruluyor. Sovyet döneminden ilginç objeler, askeri armalar, koleksiyonluk parçalar ve tabii ki bit pazarlarının olmazsa olmazı antika tabak ve bardaklar bulabileceğiniz pazarı saat 10:00-17:00 arasında ziyaret edebilirsiniz.
6. Sameba Katedrali’ni ziyaret edin.
Gürcistan’ın en büyük katedrali olan Sameba ihtişamlı yapısıyla dikkat çekiyor. Aslında 2004 yılında inşa edilen yeni bir yapı ama hissiyatı son derece tarihi. Kurulduğu alan içinde 9 tane şapel bulunuyor ve tüm heybetinin yanında gösterişten uzak haliyle huzurlu hissettiriyor.
7. Gürcü şaraplarını tadın.
Gürcistan’da şarapçılık önemli bir yere sahip ve bu konuda gerçekten iyiler. Ülkedeki şarapçılık tarihinin 8000 yıl öncesine kadar uzandığı biliniyor. Yemek yediğiniz restoranların ve kafelerin büyük kısmında geleneksel şarapları tadabilirsiniz. Özellikle Saperavi üzümünden yapılan kırmızı şarapları çok beğendik. Dönmeden şarap alışverişi yapmak isterseniz WineLab ve Vinomania gibi dükkanlardan satın alabilirsiniz.
8. Nostaljik detaylara sahip mekanları keşfedin.
Tiflis’teki yoğun eski duygusunu girdiğiniz pek çok cafede hissedebilirsiniz. Şehirde yürümekten yorgun düştüğünüzde vakit geçirmekten keyif alacağınız Linville (dekoru sebebiyle sanki bit pazarında geziyormuş gibi hissedeceksiniz),
;
Ezo (avlusundaki pastel tonlarındaki perdeli girişe hayran kalacaksınız) ve Pur Pur
Ülkemize bu kadar yakın olan bu şehir hakkında bildiklerimiz ve duyduklarımız sınırlıydı. Şehre varıp da ruhunu çözdükten sonra aklımızdaki tüm sorular da cevaplanmış oldu: Tiflis benzersizdi!
Biraz iddialı bir giriş gibi görünebilir ama Tiflis için gerçekten de başka bir şehre benzemiyor. Özgürlüğüne düşkün ve doğallığını koruyan karakteri, tarihi yönünden hiçbir şey kaybetmemiş sokakları, Sovyet kültürünün her yerden yansıyan izleri, modern ve anı yakalamaya çalışan şehir hayatı ve geleneksel lezzetleri ile Tiflis ilk günden bizi kendine aşık ettirdi. Kuruluşu neredeyse 5. yüzyıla uzanan, kralların, efsanelerin, epik şiirlerin gelip geçtiği Tiflis tarihi olguları ve bohemliği bir arada yaşatıyor sokaklarında. Biz kafaya koyduk. Kış mevsiminde ziyaret ettiğimiz Tiflis’e bahar aylarında da mutlaka geleceğiz!
Tiflis’e gitmeden önce bilmeniz gerekenler:
- Gürcistan’ın para birimi olarak Lari (kısaca GEL) kullanılıyor. 1 Lari yaklaşık olarak 1.5 TL’ye eş değer. Tiflis’te şehir içinde Lari alabileceğiniz pek çok nokta var. Türk Lira’sını doğrudan bu noktalarda Lari’ye çevirebilirsiniz.
- Gürcistan, TC vatandaşlarından vize istemiyor hatta sadece kimlik belgenizle yani pasaportsuz giriş yapmanız da mümkün. Vizesiz seyahatin tadı bir başka!
- Tiflis’te ulaşım, konaklama ve yeme-içme maliyetleri yüksek değil. Son derece makul fiyatlara leziz yemekler yiyebilir, kokteyller tadabilir, müzelere girebilir, tüm şehri dolaşabilirsiniz.
- Tiflis’teki pek çok mekanın içinde sigara içildiğini görürseniz şaşırmayın; yasak değil. Yine de içmek istiyorsanız önceden sormanızda fayda var, bazıları müsaade etmiyor.
- Şehirde metroyla ulaşımı sağlayabileceğiniz gibi kolaylıkla bulabileceğiniz taksileri de kullanabilirsiniz. Genellikle 4-6 Lari arasında şehri içinde taksiyle yolculuk edebilirsiniz. Taksi şoförleriyle fiyat konusunda binmeden pazarlık yapmak gerekiyor genellikle. Bunu istemezseniz Taxify isimli uygulamayı telefonunuza indirerek (Uber mantığıyla çalışan bir uygulama) taksi yolculuğu yapabilirsiniz.
- Tiflis’te trafik sağdan akıyor ama sağdan direksiyonlu arabalar görürseniz şaşırmayın. Ön taraftan binerken koltuğun yönüne dikkat edin
Tiflis’e gittiğinizde mutlaka #denemenlazim dediklerimiz:
1. Old Tbilisi’de şehrin tarihi dokusunu ve kültür çeşitliliğini keşfedin.
Şehrin en eski bölgesi olan Old Tbilisi, pek çok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Etkileyici mimari örnekler görebileceğiniz bölgede anıtlar, kiliseler, Arnavut kaldırımlı dar sokaklar ve geleneksel ürünler satan dükkanlar bulunuyor. Sinagog ve kiliselerin yan yana olduğu Old Tbilisi sokaklarında şehrin çok kültürlü yapısını da gözlemleyebilirsiniz. Eski Tiflis’e gittiğinizde Abanotubani isimli bölgeye gidip sülfür banyolarını ziyaret edebilirsiniz.
2. Şehirdeki heykel sanatını takip edin.
Her bir köşesinde tarihi detay barındıran Tiflis’in en dikkat çeken yanlarından biri de heykel sanatına dair çok sayıda esere sahip olması. Yolda yürürken bile dükkanların, binaların önünde irili ufaklı modern heykeller görebileceğiniz şehrin muhtemelen en ünlü heykeli isi Gürcü Ana (Mother of Georgia) heykeli. Muazzam heybetiyle Sololaki tepesinde konumlanan heykeli hemen hemen hemen şehrin her yerinden görebilirsiniz.
Şehrin sembolü olan Gürcü Ana ya da yerlilerin deyimiyle Kartlis Deda, bir elinde kendine dostça yaklaşanlar için şarap, diğer elinde düşmanca yaklaşanlar için kılıç taşıyan bir kadın heykeli. Bir diğer heybetli heykel ise şehrin kurucusu Kral Vakhtang’ın Metekhi Köprüsü yakınlarındaki heykeli.
Eski Tiflis’te gezerken saklı bir köşede de 20. yüzyılın usta yönetmenlerinden biri olarak gösterilen Sergei Parajanov’un heykelini görebilirsiniz.
3. Geleneksel Gürcü mutfağını deneyimleyin.
Gürcü yemekleri kesinlikle çok leziz! Her gidenin tatmadan dönmemesi gereken iki yemek khachapuri ve khinkali bizce. Sulguni isimli yerel bir peynirle yapılan bir tür pide olan khachapuri kahvaltı dahil günün her saati yemek için çok uygun. Ortasına yumurta kırılan açık pide görünümlü olanları bir de kapalı yapılanları var. Khinkali ise bir nevi Gürcü mantısı ama boyları klasik mantıdan çok daha büyük. Neredeyse her mekanın menüsünde bu tatları bulabilirsiniz. Bu arada Gürcü mutfağına taze kişniş sıklıkla kullanılıyor. Çok alışkın olmadığınız bir tatsa yemeğinizi sipariş etmeden önce sormanızda fayda var. Yemeklerini mutlaka deneme lazım dediğimiz mekanlar ise şunlar;
Salobie Bia: Şehrin yenilerinden. Geleneksel Gürcü mutfağını ve sea buckthorn (dilimizde yalancı iğde diye geçen taneli bir meyve) meyvesiyle yaptıkları tatlıyı mutlaka tadın.
Keto and Kote: Tiflis’in en şık ve popüler restoranlarından birisi. Otantik Gürcü yemeklerini modern dokunuşlarla sunuyorlar. Tatlı menüsü özellikle muhteşem. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızı öneririz.
Shavi Lomi: Önce giriş kapısı ve avlusuyla sonra içeri girince de yemekleriyle sizi hayran edecek bir mekan burası. Genellikle lokallerin tercih ettiği Shavi Lomi’yi bir nevi modern ev yemekleri restoranı gibi düşünebilirsiniz. Et yemekleri ve şarapları çok iyi.
4. Teleferikle şehri tepeden izleyin, Gürcü Ana Heykelini yakından görün!
Metekhi Köprüsü yakınlarından kalkan teleferik (Aerial Tramway) ile kısa bir yolculuk yaparak şehrin tarihi yapılarını bir de yüksekten izleyin. Teleferiğin vardığı yer olan Sololaki tepesinde ise Gürcü Ana heykelini yakından görün ve tabii ki fotoğraflayın. Teleferiğe binmeden önce yolunuz üzerindeki fotoğraf kabininde hatıra fotoğrafı çekip saklamayı unutmayın!
5. Dry Bridge’deki bit pazarını ziyaret edin.
Zamanda yolculuk etmeyi mümkün kalan bit pazarları, tarihi şehirlerin vazgeçilmez köşeleridir. Tiflis’te kötü hava koşulları olmadığı sürece her gün açık olan bit pazarı Dry Bridge çevresinde kuruluyor. Sovyet döneminden ilginç objeler, askeri armalar, koleksiyonluk parçalar ve tabii ki bit pazarlarının olmazsa olmazı antika tabak ve bardaklar bulabileceğiniz pazarı saat 10:00-17:00 arasında ziyaret edebilirsiniz.
6. Sameba Katedrali’ni ziyaret edin.
Gürcistan’ın en büyük katedrali olan Sameba ihtişamlı yapısıyla dikkat çekiyor. Aslında 2004 yılında inşa edilen yeni bir yapı ama hissiyatı son derece tarihi. Kurulduğu alan içinde 9 tane şapel bulunuyor ve tüm heybetinin yanında gösterişten uzak haliyle huzurlu hissettiriyor.
7. Gürcü şaraplarını tadın.
Gürcistan’da şarapçılık önemli bir yere sahip ve bu konuda gerçekten iyiler. Ülkedeki şarapçılık tarihinin 8000 yıl öncesine kadar uzandığı biliniyor. Yemek yediğiniz restoranların ve kafelerin büyük kısmında geleneksel şarapları tadabilirsiniz. Özellikle Saperavi üzümünden yapılan kırmızı şarapları çok beğendik. Dönmeden şarap alışverişi yapmak isterseniz WineLab ve Vinomania gibi dükkanlardan satın alabilirsiniz.
8. Nostaljik detaylara sahip mekanları keşfedin.
Tiflis’teki yoğun eski duygusunu girdiğiniz pek çok cafede hissedebilirsiniz. Şehirde yürümekten yorgun düştüğünüzde vakit geçirmekten keyif alacağınız Linville (dekoru sebebiyle sanki bit pazarında geziyormuş gibi hissedeceksiniz),
Ezo (avlusundaki pastel tonlarındaki perdeli girişe hayran kalacaksınız) ve Pur Pur