Terzilik; tarihi çok eskilere dayanan bir meslektir. Eski zamanlardan beri insanlar giyinme ihtiyaçlarını dokuma, deri ve buna benzer şeylerden elbiseler dikerek karşılıyorlardı. Daha sonraları kumaş dokuma sanatı gelişti. Dokunan bu kumaşları kesip biçme, dikip süsleme, insan vücuduna uydurma durumu ortaya çıktı. Bu işin ortaya çıkması, terziliğin ilk adımı oldu.
Bu işler zamanla gelişerek cemiyetin bir ihtiyacı haline geldi. Çeşitli ustalık ve ince zevke dayanan bir meslek şekline döndü.
Terzilik mesleği; “biçki” ve “dikiş” denen iki ana kaideye dayanmaktadır. Terzilerin mesleklerinde yükselebilmesi ve iş yapabilmeleri için, bu iki kaideyi iyi bilmeleri lazımdır. Ayrıca biçki işleriyle uğraşan erkek terzilere “makas” ismi de verilmektedir.
1. Biçki: Kesilip dikilecek kumaşların, onu giyecek kişilerin ölçülerine ve modellerine göre biçme işine denir.
2. Dikiş: Biçki kadar önemlidir. Kumaşlar biçildikten sonra, kesilen parçaların birbirine eklenmesi, onların birbirine uydurulması işidir. Dikiş kendi başına ihtisas isteyen bir sanattır. Terzilikteyse çok daha mühimdir.
Biçki ve dikişten sonra terzilik mesleğinin içinde bulunan prova etme işi de çok önemlidir. Prova; elbisenin henüz tamamlanmadan dikilen, kişinin vücuduna uygun olup olmadığını öğrenmek için yapılan denemedir, kontroldür. Dikişte ve biçkide bir hata varsa bu sırada düzeltilir.
Kaynak :
http://terzi.ucoz.com