Terbiyesiz, hadsiz!

eski bir öğretmen olarak tavsiyem dilekçe verin bence.sonra insanın içinde kalıyor ve hayıflanıyor.
vakti zamanında bir kurumda çalışırken amirm tarafından sözlü hakarete uğradım, umursamadım sizin gibi davrandım ve pişmanım keşke dilekçe verseydim diye düşünüorum.
nefret ediyoum öyle kaknem öğretmenlerden, soru hazırlamazlar, sınav okumazlar zümreye gelmezler hiçbir halt yapmazlar ama herşeyi en iyi onlar bilir, tecrübelerine güveniyorşar ama sakalı değirmende ağartmış misali işte...
 
Son düzenleme:


Son bir ay ve son sınav kaldı, işte ben de bunu bekliyorum.

Bu saatten sonra ne bana ne başkasına hakaret edecek ortam bulabilir çünkü herkes tepkili.

Yani sıkıntım "bana hakaret etti" olsaydı çoktan işlem yapılmasını sağlardım.

Onunla ilk sürtüşmemiz hazırladığı hatalı soruları düzelterek onun öğrencileri dışındakilere uygulamamızla olmuştu, sorularını beğenmedik diye küsmüştü bize.

Onun öğrencileri haksız yere bizimkilerden düşük notlar aldı.

Diğer zümre arkadaşlarım "büyüğümüzdür" diyip gönlünü aldılar ama bize maaşı da diplomayı da büyüklerimiz vermedi, çalıştık aldık amaç da öğrencilerdi.

Sadece ben iletişimi kestim onunla ve son sınav hazırlanırken de öfkesini bu nedenle kustu.

Bu nedenle kişisel almıyorum, umursamıyorum, dediklerini ciddiye almıyorum, gülüyorum.

Ama son sınavda aynı yanlışı yaparsa kendi kafasına göre özensiz bir sınavı uygularsa...

Zümre kararı dışına çıktığı gerekçesiyle veririm dilekçeyi...

Yani sıkıntım mesleki ve bunun anlaşılmasına çok sevindim.

Okulun çoğunluğuyla hakaret içeren kavgalar etmesinden rahatsız mıyım, elbette...

Fakat siciline işlenecek durum karakter kusurundan değil mesleki kusurundan olacak.

Umarım gerek kalmaz, bu kez zümre kararına uyar.
 
pes vallahi ya ne diyeceğimi bilemedim. Bu arada konuyu bir solukta okudum ve o şahsı erkek olarak canlanmıştım gözümde, ama kadınmış. Bağırıp çağırmasını falan canlandırıyorum şimdi de.. ne kadar itici bi sahnedir o
 
11 zumresi olan bir okul hic gormedigim icin ne sansliyim.Tekim.Oh. Kafa rahat..

Mudurunuz o ortmda ordamiydi? Olanlardan haberi var mi? Olasi bir sorusturmada bu kavga esnasinda olay sahit olanlarin sahitliginden eminsin degil mi?Cunku boyle durumlarda once yangind kul birakmayanlar olay buyuyunce "aslinda oyle degildi"ye donebilirler.
Ben olsam ki okulunuz cok buyuk belli bu defalik gormezden gelirim ama aportta beklerim.Bir daha boyle bir durum olursa affetmem.
Seneye de ayni okulda calisacaksaniz da sene basi zumrenizde sinavlari kim ve nasil hazirlayacginizi kararlastirin.
 
benim bi tane zümrem var o da çok uyumludur erkek ayak işlerını zumrelerı falan yapar ıdareye verır ay boyle sorunlar hıc yasamadık yaa buyuk okul buyuk dert ama boyle anlattıgınız gıbı bı öğretmenle karsılasmıstım ancak ben sızın gıbı olgun davranamadım henuz stajerdım o zaman mudur araya gırmese dovecektım sonra şikayet ettık mıllı egıtım muduru dogrudan uyardı eger bır tartısmanı daha duyarsam bırleştırılmıs sınıfa yollarım tek basına calısırsın köyde kalırsın sen ınsanlarla yapamıosun demıstı boylelerı var maalesef

gelelım bana bu hakaretlerler bugun edılse hiçbişey demem doğrudan şikayet ederım dıye dusunuyorum
 

Arkadaşım da aynısını söyledi "Jessica bak sonra içine dert olur keşke haddini bildirseymişim dersin" dedi ama gerçekten varlığıyla yokluğu bir benim için.

Mesleki olarak öyle farklı noktalardayız ki, dört genç hanımız ve bu arkadaşımız yaş olarak bizden iki kat büyük ama şahit olduğumuz sahneler onu kafamdan silmiş.

Yani "sakin kalayım, dur şuna ders vereyim, pis pis sırıtayım da kudursun" filan geçmedi aklımdan.

O nedenle kendimi tartıyorum, yıllar sonra da aynısını düşüneceğim.

Şu an gözünüzün önünde canlandırdığınızda çok nahoş bir manzara vardır eminim ben de okusam aynı şeyleri düşünürdüm.

Ama öyle bir tepkisizlik var ki bende ona karşı, o kadar çok böyle hakaret içeren kavgasına denk geldim ki...

Bana da hakaret etti diye şaşırıp, kızıp öfkeyle hareket etmedim şimdi de öyle bir duygum yok, o denli nötrüm.





104 öğretmen 5 idareci ve yaklaşık 2000 öğrenci...

Evet çok şanslısınız.

Diğer söylediklerinize de tamamen katılıyorum.

Şahit meselesine gelince daha evvel hakaret ettiği arkadaşlar oradaydı ve bunu kendileri teklif ettiler.

Eğer böyle bir isteğim olsaydı bu teklif olmaksızın zümre kararı dışında sınav uygulamasını da kullanıp dilekçe verebilirdim, velilerimiz çok hırslı ve haberleri olursa onların tepkisi daha sert olur.

Tek soruyu değiştirdiği için soruşturma geçirenler var okulda, bu arkadaşımız dördümüzün sınavından farklı bir sınav uyguladı.

O nedenle dediğiniz gibi bekliyorum, umarım harekete geçmeme neden olacak bir eylemde bulunmaz.
 
Hiç bir insana karşı böyle umursamaz olamadm. Ve sanırım bu benim zayıf noktam. Bu yönünüzü çok beğendim. Ama yine de dilekçe verilmesinden yanayım ben. Biz de hastanede bu tarz gerginlikler yaşıyoruz hastalarla. Ilk başlarda şikayetçi olmuyordum ama artık oluyorum ve herkes gereken cezayı alıyor. Olması gereken de buymuş diye düşünüyorum.
 
Çok özür dilerek söylüyorum, umurunda olmasaydı atlamazdın olaya. Uzaktan izler ve bu durumu yaşamazdın. O yüzden ''Umurumda değil.'' demen pek inandırıcı gelmedi bana.

Şu an uğraşmak değil, hakkını düşünüyorsan dilekçeni vermelisin.
 
Ben de sizi haklı buldum ve sakin davranışınızı takdir ettim. Yerinizde olsaydım aynı tavrı sergiler miydim sanmıyorum ama :) madem umurunuzda değil bırakın o kendi hatasının cezasını utanıp sıkılmasıyla çeksin. Az bir zaman kaldı zaten. Sabır en büyük erdemdir :)
 



Bir arkadaş yorum yazmış olay esnasında güldüm diye "Terbiyesiz, bağırıp çağıranlardan daha tehlikelisin, kışkırtmak için gülmüşsün sinsi" vs demiş bana.

Oysa bu benim yaratılış özelliğim saydığım bazı durumlarda ters tepki vermem, olgunluktan da değil incinmem ve etkilenmem de ondan.

Anlattığım olayda arkadaşın haksız olmasına rağmen ağzından tükürükler saça saça hakaret etmesi komikti, güldüm.

O yorumu yazan arkadaşa da güldüm mesela, lüzumsuz sinir harpleri gülünç geliyor bana.

Bağırıp çağıranlara ve böyle davrananlara karşılık olarak bağırılıp çağrılmasına o kadar alışmışız ki...

Birisi hakarete aynı karşılığı vermeyince yapay, sinsi ya da anormal görünüyor.

Millet olarak da sorunumuz bu zaten, herkes cinnet halinde.

Bağırıp çağırıp rahatlıyor ya da kendine çatan olursa en sert karşılığı vererek iyi hissediyor.

Bu nedenle bir sürü tatsızlık, huzursuzluk oluyor, reelde, sanalda, yok yere.

Ama sizinle aynı durumdayız.

Ben de aileme, arkadaşlarıma, sevdiğime böyle olamıyorum maalesef, bu benim de zayıf noktam.

Yani çok sevdiğim insanlara karşı böyle sakin bir duruşum yok.

Ama hatalarını görüp anlaşamadığımıza hükmettiğim ya da ilk kez karşılaştığım, tanımadığım insanlara karşı böyleyim çünkü içime dokunmuyor, sözleri, tavırları, bir yaşanmışlık yok ki neyi umursayayım...

Oysa asıl anlayış ve iyi niyeti sevdiklerim hak ediyor ama onların hatalarına tahammül edemiyorum maalesef.

Belki siz de sevdiklerinize karşı benden daha hassassınızdır, yine de umarım ikimiz de herkese karşı anlayışlı olmayı başarırız.
 


Zümredeki diğer arkadaşlar hatalı sorular ve öğrencilerin düşük notlarına rağmen olayı kapattılar.

Sadece ben tepki gösterip iletişimi kestim, o günden beri selam sabah yoktu aramızda.

Soruları hazırladığımız arkadaşım ve ben karşısındayız, diğer iki arkadaşımız derste...

Yani "Nasıl bensiz hazırlarsınız" diyerek bağırdığı kişi benim, ben ve arkadaşım.

Yani "atlamadım" atlamanın hakkını verecek şekilde hakaretle kavgaya iştirak etmedim.

"Bana kızınızı bırakıp geleceğinizi söylemediniz" diyerek giriş yaptım ki hakaretler sıralandı.

Haliyle arkadaşıma ve bana bağırırken uzaktan izlemek pek mümkün olmadı.

Umursamamak?

Bu bir his, inanmak için kendiniz hissetmeniz lazım, inandırıcı gelmemesini anlayabiliyorum.

Dilekçe vermeyi düşünmüyorum.

Tek sebep değil ama umursanmadığının bir göstergesi olabilir arkadaş için...
 
Devlet okulundaysan ver dilekçeni orası eğitim kurumu hakaret edemez hattini bilmeli.
 
Bence tekrar eder yada başka bi hatasını görürseniz harekete geçin derim.
 
Peki kendiniz bilirim. Allah bu tür insanların şerrinden korusun. Ne diyebilirim.
 
Karekterlisiniz bosverin ğitsin. Onun altında ezilsin
 
Bu zümre toplantıları falan da hep böyle geçiyor herhalde. Eşim de hep gelip böyle şeyler anlatıyor. Ama böyle bir durumda diğer hocaların müdahale etmemesi hiç olmamış. Eşim olsa yerin dibine sokardı o hocayı. Kendi açısından değil, başka hocalar kendi hakkını savunmayıp sessiz kaldığında da, onların savunuculuğunu yapıyor haklı olarak. Burası biraz daha farklı sanırım. Yerli, yani doğulu olmayan öğretmenlere kötü davranıyor diğer öğretmenler. Eşim de çoğu aday olduğundan pek de ses etmediklerinden onları savunuyor haklı olarak. Bence dilekçe ver. Aklı başına gelsin. Yaptığı yanına kalmasın.
 
Umrunuzda olmadığını düşünmüyorum, buralara kadar konu açmışsınız sonuçta, illaki rahatsız olmuşsunuz, ki öyle de olması lazım. Onun hazırladığı soruları ondan habersiz değiştirmeniz ona saygısızlık olarak gelmiş, o da bu konudan dolayı kinlenmiş size. O da bu konuda haklı benimde sorumu değiştirseler ben de kızarım, en azından bir yolunu bulup izah ederek iznini almanız gerekmez miydi. Zaman bulamadınız sanırım. Hakaretler dışında çok olası şeyler bunlar, yanlış iletişimden kaynaklı. Bana göre olayı tatlıya bağlamak iççin girişimde bulunmak en mantıklısı.
 
Canım senin umurunda olmayabilir ama bu kişi bende iyi bir eğitimci portresi çizmedi, yine de ben olsam ne yapardım bilemiyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…