Tecavüz madurunun avukatı : "Bakanla aynı tarafta değiliz"

meredithgrey

2013-2022’de vivelamour ve 2022’deki felidaee’yim.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
7 Kasım 2013
13.434
31.571
Ölüm tehdidiyle tecavüze uğrayan E.F.B’nin ailesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ramazanoğlu’nun davaya müdahil olma talebine Ensar Vakfı’na verdiği destek nedeniyle karşı çıktı. Ailenin avukatı Nuray Ünal, “Bakanlık bu davanın mağduru değil suçlusu konumunda” dedi.

Bostancı’da gece evine giden 18 yaşındaki E.F.B.’ye ölüm tehdidiyle tecavüz eden tutuklu sanık Cengiz Ay’ın yargılanmasına başlandı. 33 yıla kadar hapis cezası istenen, dolandırıcılık suçundan sabıkalı sanık Cengiz Ay (34), dün, tamamı kadın üyelerden oluşan Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin karşısına çıktı. E.F.B., duruşmaya ailesiyle geldi. Mahkeme Başkanı Özlem Karaçam, iddianameyi okurken, izleyiciler gözyaşlarını tutamadı. Başkanın savunma yapıp yapmayacağını sorduğu sanık, “hayır” yanıtını verdi.



Savcıdan garip soru

E.F.B. ise yaşadığı dehşeti tüm ayrıntısıyla anlattı. Arkadaşlarıyla Kadıköy’de kutlama yapıp 02.00’de ayrıldıklarını söyleyen E.F.B. “Tam evimin önünde, karşıya geçecekken, bıçağı karnıma dayadı” dedi. Sürekli ‘seni delik deşik ederim’ diye ölüm tehdidi aldığını belirterek, sanığın tecavüz ettikten sonra, cüzdanındaki bütün parayı ve cep telefonunu aldığını anlattı. Mahkeme Başkanı, F.S.B.’ye, ‘sormak zorundayım’ diyerek ayrıntıları anlattırdı. F.S.B., ‘Şu an kötü durumdayım’ dese de soruları yanıtladı. Olayın 20 dakika sürmüş olabileceğini belirtti. Savcı ise “organ soktuğundan emin misin” diye birkaç kez sordu. E.F.B., “Eminim” dedi.



Bakanı istemediler

Ailenin avukatı Nuray Ünal, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun olayın mağduru değil suçlusu olduğunu belirterek “Müvekkilim hakkında, gece sokakta olmasıyla ilgili yorumlar yapıldı. Bakanlık çıkıp ‘benim vatandaşım 7-24 benim güvenliğim altındadır’ demedi. Aksine, iktidar, ‘mini etekli, gece sokağa çıkan, alkol alan kadınlar’ şeklinde nitelemelerle, ciddi tehdit unsuru oluşturmuş, bu suçların yaşanmasını körüklemiştir” diye konuştu. Avukat Efkan Bolaç da “Çocuk tecavüzünün ardından ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyen Bakanlığın katılmasını kesinlikle istemiyoruz” dedi. Mahkeme ise 6284 sayılı yasa gereği Bakanlığın katılma talebini kabul etti.



‘Hap kullanıyorum’

Dava bitmek üzereyken, sanık suskunluğunu bozdu ve “Uykusuzluk sorunum vardı. Hap kullanıyorum. Yazılı olarak savunma yapmak istiyorum” dedi. Mahkeme de süre vererek duruşmayı erteledi.

Kaynak : http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/514610/Bakan_la_ayni_tarafta_degiliz.html
 
"Savcı ise “organ soktuğundan emin misin” diye birkaç kez sordu. "

Bu nasıl bir rezillik ? Cinsel organını sokmasa cezai indirim mi verecekler dava mı düşecek ne olacak ? Organla bozmuşlar kafalarını, öyle öfkeleniyorum ki anlatamam.
 
Aynı şeyi yazacaktım.
Rezalet resmen. Organını sokmasa suç sayılmayacakmı yani? Zorla alıkoyuyor,gasp ediyor,bıçakla tehdit ediyor hala organda organ.
O organ kadar taş düşsün kafasına
 
Organla bozmuşlar alayı.
Hayır birde sürtünse" amaaaan kızin organına bir zarar vermemiş,sadece sürtünmüş " deyip ceza indirimi mi verecekler bu pisliğe. İnsan sadece etten kemikten ibaret sanki. O kızın hissettiğini,yaşadığı korkuyu,acıyı bir organ mı belirliyor?
Yazık günah değil mi ? Kim düzeltecek o kızın psikolojisini?
 

Psikolojiye saygı duyan kim ? Kız kötü olduğunu belirtmiş ama ısrarla sormaya devam etmiş organını soktu mu diye. Heralde empatiden en yoksun ve vicdansız millet biziz. İşin en acısı da bunu adaleti temsil etmrsi gereken bir savcı yapıyor.....
 
Aynen öyle. Bir kere sormuş,ısrarla neden defalarca sorulur ki bu soru? Amaç ceza indirimi olsa gerek,başka bir açıklama bulamıyorum.
Yaziklar olsun.
Tecavüze uğruyor,gasp ve tehdit ediliyorsun,şikayetçi oluyorsun ama bitmiyor maalesef bu ülkede. O saatte sokakta ne işi varmış deniyor arkandan,bitmiyor bununlada,mahkemede böyle canını acıtıyorlar.
 

Yaa çünkü tecavüze uğrayan kedi köpekler de olmadık saatte sokağa çıkıp mini giyiyor değil mi ? Midem bulanıyor ülkenin geldiği bu halden. Ahlaksızlığın dibine vurduk halen de gömülmeye devam ediyoruz.
 
sanırım bu iddiaları kanıtlayamadıkları için illa fiziki bir şeyleri şart koşuyorlar.
yani başka haberlerde de şöyle durumlara şahit oluyoruz.
adama iftira atılmış, adam ceza almış, sonra bir şekilde kendini aklamış.

bu gibi durumlarda yönelim ne şekilde olmalı, gerçekten kafam karışıyor.
yani burada kızın iftira atmadığı da bir şekilde kanıtlanmalı değil mi, tarafsız gözle bakıldığında.

ama tabi ki çok çirkin bu yöntem...
 

Zaten olay güvenlik kameralarında da gözüküyor, gazeteler vermişti. İfitra yok yani.. Maksat emin olmak. Daha nasıl olunacaksa......
 
O soktu mu diye sordugu organ.......... !!!!!!!!
Adalet ne biçim insanların elinde ya, o zavallı kızın psikolojisini yerle bir ettiniz iyice, lanet olsun!!
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…