“Tanzim satışlarda ürünler doğrudan üreticiden değil”

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.836
“Tanzim satışlarda ürünler doğrudan üreticiden değil”
"Tanzim satış noktalarındaki fiyat farkını devlet ödüyor"








13 Şubat 2019 11:51

*Candan Yıldız

Türkiye, seçimlere giderken 'tanzim satışları'nı tartışıyor. Enflasyon yüzde 20’nin üzerinde seyrederken insanlar pahalılıktan şikâyetçi. İktidar, pahalılığı ‘fırsatçılığa’ bağlıyor. Soğan, patates, patlıcan ve sivri biberdeki yüksek fiyatlar, miting medyanlarının, basın açıklamalarının da gündemi oluyor. Fiyatlardaki artışa ilişkin eleştirilere karşı, “mermi fiyatı” örnek veriliyor.

Tanzim satışlarının başlayacağını ilk Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak duyurdu. Albayrak, “Belediyelerin uygun fiyatla tanzim satış yerleri kuracağını” açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tanzim satış noktalarında sadece yaş sebze, meyvenin değil, temizlik ürünlerinin de satılacağını söyledi.

Uygulama Ankara ve İstanbul’da başladı. İstanbul’da 50 tanzim satış noktası kurulduğu açıklandı. 2018 resmi rakamlarına göre İstanbul’un nüfusu 15 milyon. Yani her tanzim satış noktasına ortalama 300 bin insan düşüyor.

Peki bu ürünler (domates, patates, soğan, salatalık) nereden geliyor?

Ürünler, Antalya’nın Serik, Kaş, Kumluca ve Demre bölgelerinden Yenikapı’ya getiriliyor. Gerçekten bri aracı olup olmadığını sorduğumuz bir kaynak, “Aracısız gibi gösteriliyor. Ürün çiftçiden geliyor, hallerde bir fiyatlama ile tarım kredi kooperatiflerine geliyor, onlar üzerinden dağıtılıyor. Aradaki fiyat farkını devlet fonluyor” yanıtını verdi.

Tarım ürünlerinin tüketiciye ulaşım sürecine vâkıf kaynak, tanzim satışlarının sürdürülebilir olmadığını, birinci adımda pazarcıların, şehirdeki komisyoncuların etkileneceğini, ikinci aşamada da üreticilerin yani çiftçilerin etkileneceğini savunarak, fiyatlarla rekabet edilemeyeceği için “Siparişler azalacak” yorumunu yaptı.

İstanbul Yaş Mey ve Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Dayan, tanzim satışlarıyla ilgili olarak, “Yorum halkındır, bizi de etkileyecek ama asıl üretici halleri etkilenecektir” dedi.

"Tanzim satışları enflasyonu gizleyemez"
T24’e konuşun gazeteci–ekonomist Emin Çapa; “Tanzim satışın sürdürülebilmesi için büyük bir organizasyon lazım. Yani devlet ya ülke çapında örgütlü bir marketler zinciri kuracak ya da yerel yönetimler bunu yapacak. Bu da maliyet demek. Ben seçim sonrası biraz devam edip biter diye bekliyorum. Ben son dönem AKP politikalarına "sopalı liberal ekonomi" diyorum. Devletin manavla, pazarla rekabete girmesi durumun vehametini gösteriyor. Nohut, fasulye ve et ithalatıyla başlayan süreç samanla zirve yaptı. Ama bu sürdürülemiyor. Kur yüzünden ithalat da çok pahalı. Bu yüzden ihraç ettiğimiz domatesi devlet tanzim satışa koydu. Üretim planlaması olmadan bunların hiç biri kalıcı etki yaratmaz“ dedi.

Enflasyonun gıdada yüzde 30’un üzerinde olduğunu söyleyen Çapa’ya göre tanzim satışları enflasyonu gizleyemez. Ekonomik tabloyu da yorumlayan Çapa; “2002 krizi öncesine dönüyoruz. En sağlam yer olan bankacılığı riske atıyoruz. Ziraat Bankası yıllar sonra 2.3 milyar TL, Halkbank 1.3 milyar TL zarar açıkladı. Kamu bankaları zarar ettirilmemeli. Yap-işlet-devret sistemi ile yapılan çılgın projeler ülkenin altını oyuyor. Tanzim işi devam ederse aynısı olur” diye konuştu.

Tarım ve gıdanın piyasa mekanizmalarının insafına terk edilmemesi gerektiği belirten Çapa; “Türkiye pazarcı, manav ve kabzımallardan terör örgütü çıkarmayı başardı” ironisi yaptı.
https://t24.com.tr/haber/tanzim-satislarda-urunler-dogrudan-ureticiden-degil,808060
 

Tanzim satışlarını değerlendiren ekonomist Sönmez: Çadırlarda tiyatro oynanıyor
SEYR-İ SABAH
13:43 12.02.2019(Güncellendi 14:29 12.02.2019)URL'yi kısaltın
Zafer Arapkirli
1166
Ekonomist Mustafa Sönmez, Seyr-i Sabah programında tanzim çadırlarında yaşanan durumu yorumladı. Sönmez, sadece büyükşehirlerde birkaç semte kurulan çadırlarla fiyatların düşmeyeceğini, bunun bir çadır tiyatrosu olduğunu vurguladı.



00:00 / 110:51



© AA / İDRİS SÜLÜN
Tanzim satışında ilk gün rakamları belli oldu
Enflasyonun yükselmesinde gıdanın çok büyük bir rol oynaması hükümeti harekete geçirerek seçilmiş şehirlerin belli semtlerinde 1970 yıllarında uygulanan tanzim satış noktaları kuruldu. Halk ilk gününden itibaren sadece 2-3 kilo ürün alabildiği bu noktaların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Ekonomist-yazar Mustafa Sönmez, Seyr-i Sabah programında fiyatların böyle düşürülemeyeceğini, sorunun tarıma küstürülen çiftçi ve üretim arzı olduğunu dile getirdi:


‘SORUN ÜRETİM ARZI'




"Bu noktaya tarımdaki çöküş sonucu geldik. Tarım iflasın eşiğine getirildi. Çok ciddi bir üretim arzı problemi var. Tarım kırılgan bir sektör. Belli ölçülerde iklime bağlıdır. Sarıp sarmalanması korunması gerekir. Özellikle de gıda açısından baktığımızda enerji kadar stratejik bir sektördür. Dünyada enerji güvenliği kadar gıda güvenliğinden bahsediliyor. Kendine yeterli olması için devletler tarımı ciddi olarak destekliyor koruyorlar. Ama Türkiye öteden beri bir tarım ülkesiyken kırılganlık göz ardı edildi ve yük gibi görüldü. Üvey evlat durumuna getirildi. Çiftçi küstürüldü. Kendine yeterli bir tarım sektörüne sahip olmaktan uzaklaştırıldı, ithalata muhtaç hale getirildi. Çiftçi ekmez oldu toprağını bıraktı. Sonunda olanlar oldu ve Türkiye'deki nüfusa yeter bir tarım üretimi yapılamaz oldu. Tarımı yapacak çiftçi yaşı 55'e kadar çıktı. Üretim son derece hızlı biçimde düştü. Fiyatlar arttı. Sadece sebze ve meyvede bir yıllık artış yüzde 64. Ortalama enflasyon yüzde 20'ler civarında.


Çiftçi küstürüldü, tarım iklim değişikliklerinden korunmadı. Özellikle döviz fırlayınca ithalatla elde edilen gübre ve ilaç fiyatları arttı. Çiftçi üretemez hale geldi veya bunları ürünlere yansıtmak zorunda kaldı. Aracı meselesi yıllardır var. Bu yıl sebze meyve fiyatları yüzde 64 arttıysa bunun sebebi aracılar değil ki. Önceki yıllarda aracı yok muydu? Üretimi göz ardı ediyor hükümet, üretimdeki çöküşü kamufle etmek için aracıları şeytan olarak buldu. Bu kurulan çadırlar 31 Mart'a kadardır. Fiyatların belini kırdık diyerek medyayı da peşlerine takarlar. Yapılanlar tam tiyatro. Büyükşehirlerde yapıyorsunuz Anadolu'da insanlar yiyip içmiyor mu? Aynı fiyatlarla esnaf nasıl iş yapacak? Dün Halciler Federasyonu Başkanı böyle olmaz bu sürdürülebilir değil dedi. İrili ufaklı bur dizi esnafın ekmeğiyle oynanıyor. Ortada avantacı bir durum yok, fiyatlar böyle. Bir yandan seçmenin tüketici kısmına mavi boncuk dağıtıyorsunuz ama omurgasını oluşturan esnafa hançer batırılıyor.




© AA /
Taksim Meydanı'nda tanzim satışları başladı: 'Bu sistemi getirenlerden Allah razı olsun, Reis'ten çok memnunuz'
Tanzim satış mağazası yanlış bir uygulama değildir. Temel gıda maddelerini mağaza zinciriyle halka ulaştırıp fiyatları belli ölçüde terbiye edebilirsiniz. 70'lerde bu başarıldı. Zaman içinde buna ihtiyaç duyulmadı, Tansaş önce Doğuş'a ardından Migros'a satıldı. Et balık kurumu da böyle oldu. Dolayısıyla kamunun temel gıda maddelerinin fiyatlarını belli ölçüde terbiye etmek için bu tip şeyleri yapması yanlış değil. Ama sen önce özelleştir sonra büyük firmalara üreticiyle temas fırsatı tanı. Sonra da çadırlar kurup çadırlar kur kuyruklar yap. Sadece temizlik maddeleri değil hipermarketler kursunlar. Ekmekte yapılıyor şu anda. Bununla da fiyat terbiye olmuyor ki. Hangi fiyattan tarladan alacaksın? Tarlada ürün yok. Buğday ve süt ürünleri üç ayda yüzde 6 arttı. Bütün unlu mamullere zam gelecek. Çiftçi nüfusu ve üretim yapılan toprak azaldı. Önce soğan depolarını bastın, sonra ithal ettin ama soğan fiyatı Ocak ayında yine arttı. Mühim olan çiftçiye motivasyon vermektir. Bunu yapmayıp bu şovlarla ortalıkta insanların gözlerini boyuyorsunuz. Çünkü seçime 40-50 gün kaldı.


‘ÇİFTÇİ YAŞI 55'E KADAR YÜKSELDİ'




© FOTOĞRAF : DHA
Tanzim satış kuyruklara neden oldu: 'İşten izin alarak geldim, saatlerdir bekliyorum, kovulabilirim'
Tarım alanlarına inşaat yap, milleti köyünden sür, göçe zorla. Tarıma vermen gereken yardımı verme. Yanlış politikalarla dövizin fiyatını artır, ithalata bağlı tarım girdilerini olmadık fiyatlarla gönder. Sonra da tarım canlansın de. Çiftçi yaşı 55, gençler tarım bilmiyor. Haklı olarak küsmüşler şehre gelip inşaat işçisi olmuş. Çok kötümser olmaya gerek yok yeter ki kafaya dank etsin yanlıştan dönülmeyi bilsinler. Türkiye'nin coğrafya potansiyeli var ama ortada vizyon yok. Sandığa odaklı bir kafa var. Sandık hedefine ulaşınca her şeyi unutuyorlar. Tek başına iktidarı kimseyle paylaşmasınlar istiyorlar. Bu hovarda politikaların bir sonucu olmayacak mı? Kaçtan alıp kaçtan satıyorlar? Bunların hazineye yükü olmayacak mı? Vergileri mi artırırlar, yeni zamlar mı yaparlar göreceğiz. Akaryakıt ve mobilyadan vergi almıyorlar şu anda. Bunların hepsi hazine yükü. Nisan'dan itibaren neler olacak göreceğiz.


Tanzim satış mağazalarında yapay bir biçimde düşürülmüş fiyatlar TÜİK fiyatlamalarında dikkate alınmaz. Çünkü TÜİK seçilmiş yerlerden fiyatlar alır, çadırdan almaz fiyatlarını. Böyle olursa inandırıcılığı kalmaz. Bizi kandırabilirler ama dünyayı kandıramazlar. Bunlar hassas işlerdir. Esas problem üretim. Bu da ithal girdilerle yapıldığı için gıda enflasyonunu uzunca zaman yaşayacağız. Bu yapısal bir mesele. Adım adım bu çöküş geldi. Bir yerden dibe vurup çıkmak mümkündür yeter ki yapılan yanlışın farkına varılsın. En önemli hata, hatalarla yüzleşmemektir. Bu inşaatta böyle oldu, tarımda da böyle olacak."

https://tr.sputniknews.com/seyr_u_s...ustafa-sonmez-tanzim-satislari-degerlendirdi/
 
Evet tabii ki bizim cebimizden çıkacak ama çok sürmez. Nereye el attılarsa batırdılar.
''Benim milletim'' dedikleri hayatından memnun. Seçimden sonra göreceğiz onları da.
 
Bu vergi dairesindeki tabelalari degistirmenin zamani gelmis desenize.. "Vergileriniz size yol, su, elektrik olarak geri donecektir" yazardi, hala yaziyorsa onu aslina dondurmeli: "Vergileriniz size domates, biber ve patlican olarak geri donecektir" diye..

Ne gunlere kaldik..
 
Çiftçiyi esnafı ne hsllere düşürdüler. Tarım ülkesi iken her şeyi ithal eder olduk.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…