Tahammülsüzüm hatalı mıyım?

Kardeş de olsa insanlara müdahale etme hakkımız yok bence. Onların hayatı, bu hayattan şikayet edebilir ve çözüm de aramayabilirler ama dediğim gibi hayat onların hayatı.

Ben de ablamın bazı kararlarına kızıyorum mesela. Çocuğun okul taksidinden şikayet edip eşinin iş yerine 2000 lira maaşla sekreter alıyorlar. Ben de ona "senin işin gücün yok, çocuklar zaten bütün gün okulda o işi sekreter yerine sen yapsan hem okul taksidi çıkar üstüne elinde para da kalır" dedim ama ha hı dedi uygulamadı. Bugün yine okul taksidinden şikayet etti. Ben bu önerimi tekrar sunmadım. Çünkü yapabileceğim bişey yok. İstese zaten benim önerim gayet uygulanabilir, olaya çözüm sunan bir öneriydi ve uygulardı. Bunları defalarca söylemenin bir anlamı yok. Eğer defalarca söylersem işte o zaman sizin gibi olurum. Onun hayatı deyip çekiyorum kendimi.

Eşimin de bir ablası var aynı sizin gibi. Kavga çıkana kadar kendi doğrusunu dikte etmeye çalışır etrafındaki herkese. Öyle yapma hoş bir davranış değil, onu yeme zararlı, içki içme, sigarayı bırak, şunu alma, bunu etme. Sürekli böyle kadın ve sürekli eşimle bir tartışma halindeler. En son alacağımız bisikletin bile fiyatına karıştı, oldukça büyük kavga ettiler. İnsanlara müdahale etmenin sonu budur. İtici olursunuz, size karşı bilenirler en sonunda ya sizin kalbiniz kırılır ya karşınızdakinin.

Hele ki bir anneye sen yanlış annelik yapıyorsun, doğrusu budur demek çok çok çok itici. Biri bana bu şekilde yaklaşsa kaç çocuk büyüttün diye sorarım. Üstüne bir de terslerim. İnsanların çocuklarını nasıl yetiştirdikleri bizi ilgilendirmez.

Bu da bir bakış açısı tabi.
Ama o zaman aynı konuda bana yakınıp durmasın anlatabiliyor muyum?
Ben sana önerimi güzel güzel anlatmışım sana çözüm yolu gostermisim.
Eğer bunu istemiyorsan çek sıkıntını git kendi kendine yasa. Beni bir şekilde etkileme.
En basitinden annemi etkiliyorsun onun morali bozuk olunca ben etkileniyorum.
Ne hakkın var?

Burnunun dikine yaşayacaksan aglamaya hakkın yok. Diyorum ben de..

Yani bana aynı konu ile çıkıp durursan defalarca en sonunda tersleyince niye kavga çıkaran ben oluyorum?

Kendi kafasizligin yüzünden benim kafamı ütülemeye ne hakkın var?

Bence kavga isteyen o oluyor. Bilir de yani bir iki bir iki derken sonunda patlarim..

O zaman benim yanımda ağlamasın hatta anneme de duyurmasin tek başına çeksin.

O anneye bak şunu yap bunu yapma demek şeklinde değil. Aldığım eğitim ve mesleki bilgilerim doğrultusunda şu davranış sana ve çocuğuna bunu getirir ilerde zorluk çekersin diye bilgilendirme yapıyorum. Yine hoşuna gitmiyorsa o da çocuğunu şikayet etmesin o zaman kendi anneligini sorgulasin çocuk davranışından önce.

Yani sinir oluyorum insanların her şeye bahanesi var.
Eleştiriye gelemiyorlar ama aglayacaklar.
Istedigi her zaman teselli görüp bağrına basacak onu herkes.
Onun istediği gibi tepki verecek, teselli edecek öyle hayat mi var?

Buradaki konulara da öyle konu sahibinin her türlü istediği yorumları yapalım o zaman.

Ben bunu anlayamam..

Ses tonunuz yumuşak, Öğüt vermek yada bilmişlik taslamak gibi bi tavır varsa bunu kırarak.. Emir kipi olmayan cümlelerden uzak.. Benim başıma gelse böyle yapardım lı cümleler kurarak.. Anlatın içinizden geçenleri..

Bende çok sinir oluyorum Yapma etme gitme söyleme diye kibarca bir sürü durumu anlatıp üstüne uyardığım halde yine başını o sıkıntının içine sokup bana ağlayanları.. ama sabır yani.. yaşamadan görmezler..

Bahsettigim gibi ilk tercihim tatlı dil. Aynen kendi hayatımdan örneklerle anlatmak.
Bak ben de şurda sıkıntı çekiyorum ana mecburum ne yapayım sen de şunu düşünsen rahatlarsin gibi. Yok arkadaş yok. Kapatıyor kulakları aglamaya devam.. git ötede ağla madem..
 
Bu da bir bakış açısı tabi.
Ama o zaman aynı konuda bana yakınıp durmasın anlatabiliyor muyum?
Ben sana önerimi güzel güzel anlatmışım sana çözüm yolu gostermisim.
Eğer bunu istemiyorsan çek sıkıntını git kendi kendine yasa. Beni bir şekilde etkileme.
En basitinden annemi etkiliyorsun onun morali bozuk olunca ben etkileniyorum.
Ne hakkın var?

Burnunun dikine yaşayacaksan aglamaya hakkın yok. Diyorum ben de..

Yani bana aynı konu ile çıkıp durursan defalarca en sonunda tersleyince niye kavga çıkaran ben oluyorum?

Kendi kafasizligin yüzünden benim kafamı ütülemeye ne hakkın var?

Bence kavga isteyen o oluyor. Bilir de yani bir iki bir iki derken sonunda patlarim..

O zaman benim yanımda ağlamasın hatta anneme de duyurmasin tek başına çeksin.

O anneye bak şunu yap bunu yapma demek şeklinde değil. Aldığım eğitim ve mesleki bilgilerim doğrultusunda şu davranış sana ve çocuğuna bunu getirir ilerde zorluk çekersin diye bilgilendirme yapıyorum. Yine hoşuna gitmiyorsa o da çocuğunu şikayet etmesin o zaman kendi anneligini sorgulasin çocuk davranışından önce.

Yani sinir oluyorum insanların her şeye bahanesi var.
Eleştiriye gelemiyorlar ama aglayacaklar.
Istedigi her zaman teselli görüp bağrına basacak onu herkes.
Onun istediği gibi tepki verecek, teselli edecek öyle hayat mi var?

Buradaki konulara da öyle konu sahibinin her türlü istediği yorumları yapalım o zaman.

Ben bunu anlayamam..



Bahsettigim gibi ilk tercihim tatlı dil. Aynen kendi hayatımdan örneklerle anlatmak.
Bak ben de şurda sıkıntı çekiyorum ana mecburum ne yapayım sen de şunu düşünsen rahatlarsin gibi. Yok arkadaş yok. Kapatıyor kulakları aglamaya devam.. git ötede ağla madem..

Bak ablamdan bahsettim sana. Gün aşırı bu okul taksidi meselesi açılır. Git çalış dedim, kendi iş yeriniz sekreterliği sen yap dedim, madem zorlanıyorsunuz devlet okuluna ver dedim. Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Benim çözümlerimi kabul etmemesi, uygulamaması bana ona kızma hakkını vermez. Teselli ederim olur, ödersiniz, bunlar zor günler, geçecek bir gün der bırakırım. Kendi yoluma kendi hayatıma bakarım. Benim de annem üzülüyor onlar için ama o da onun bileceği şey. Ona da diyorum kendi seçimleri umursama diye ama bu yine sadece tavsiye. İster umursar ister umursamaz. Ben tavsiye veririm, teselli ederim biter. Daha fazlası gerçekten hoş değil. İnsanların hayatlarına müdahaleye giriyor.

O konuda mesleki eğitim almanız sizi bilirkişi yapmaz. İnsanlar sürekli çocuklarından şikayet ederler, sadece çocuklarından değil eşlerinden, anne babalarından, kardeşlerinden, çevrelerindeki insanlardan şikayet ederler. Bu durumda kırmadan yapıcı eleştiri yapabiliyorsak ne ala. Yapamıyorsak çocuktur olur öyle, eşin kötü düşünmemiştir falan der geçeriz. Ya da insanları tanıyoruz sonuçta nabza göre şerbet veririz.

Gerçek hayatla buradaki fark burda insanlar bizden tavsiye istiyorlar. O yüzden gerçekleri onlara söylüyoruz. Ve burdakilerle yüzyüze etkileşimimiz yok. Kırma, üzme, küstürme gibi opsiyonlar burada geçerli değil. Gerçek hayattaysa insanlar bizden eleştiri ya da tavsiye değil teselli bekliyorlar genelde. Çocuğu yaramaz olan ve ne yapayım diye soran bir anneye tavsiye veririm mesela. Ama çocuğunun yaramazlığından şikayet eden bir anneyi teselli ederim. Çünkü ona ihtiyacı vardır.

Ki burda bile tavsiye isteyip sonra konuda adı geçen kişiyi korumaya başlayan insanlar olduğunda ya tavrımı değiştiriyorum ya konudan uzaklaşıyorum. İnsanların üstüne gidip üzmenin bir anlamı yok.
 
Bak ablamdan bahsettim sana. Gün aşırı bu okul taksidi meselesi açılır. Git çalış dedim, kendi iş yeriniz sekreterliği sen yap dedim, madem zorlanıyorsunuz devlet okuluna ver dedim. Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Benim çözümlerimi kabul etmemesi, uygulamaması bana ona kızma hakkını vermez. Teselli ederim olur, ödersiniz, bunlar zor günler, geçecek bir gün der bırakırım. Kendi yoluma kendi hayatıma bakarım. Benim de annem üzülüyor onlar için ama o da onun bileceği şey. Ona da diyorum kendi seçimleri umursama diye ama bu yine sadece tavsiye. İster umursar ister umursamaz. Ben tavsiye veririm, teselli ederim biter. Daha fazlası gerçekten hoş değil. İnsanların hayatlarına müdahaleye giriyor.

O konuda mesleki eğitim almanız sizi bilirkişi yapmaz. Şnsanlar sürekli çocuklarından şikayet ederler, sadece çocuklarından değil eşlerinden anne babalarından, kardeşlerinden, çevrelerindeki insanlardan şikayet ederler. Bu durumda kırmadan yapıcı eleştiri yapabiliyorsak ne ala. Yapamıyorsak çocuktur olur öyle, eşin kötü düşünmemiştir falan der geçeriz. Ya da insanları tanıyoruz sonuçta nabza göre şerbet veririz.

Gerçek hayatla buradaki fark burda insanlar bizden tavsiye istiyorlar. O yüzden gerçekleri onlara söylüyoruz. Ve burdakilerle yüzyüze etkileşimimiz yok. Kırma, üzme, küstürme gibi opsiyonlar burada geçerli değil.gerçek hayattaysa insanlar bizden eleştiri ya da tavsiye değil teselli bekliyorlar genelde. Çocuğu yaramaz olan ve ne yapayım diye soran bir anneye tavsiye veririm mesela. Ama çocuğunun yaramazlığından şikayet eden bir anneyi teselli ederim. Çünkü ona ihtiyacı vardır.

Ki burda bile tavsiye isteyip sonra konuda adı geçen kişiyi korumaya başlayan insanlar olduğunda ya tavrımı değiştiriyorum ya konudan uzaklaşıyorum. İnsanların üstüne gidip üzmenin bir anlamı yok.

Ben pembe tesellilerden hoşlanan biri değilim. Insana gerçek anlamda yardimci olmuş olunulmuyor o şekilde diye düşünüyorum. Kendi sorunlarıma da gerçekçi yardimci çözümleri tercih ederim. Bu sebeple yaklaşımım bu.

Ama doğru artık o derece biktim ki son olarak kızım ben sana çözüm yolları öneriyorum hiç birine gelmiyorsun. Duymak istediğin ne?
Sorunsa hepimizin evliliğinde sorunlar var cekebildigimiz ölçüde çekiyoruz sen de cekebildigini çek aynı konulardan yakınma diyorum en son.

Kardeş de bir yere kadar mantıksız insanlara tahammül edemiyorum.

Ister alınsın ister darılsınlar.

Bundan sonra biri dert anlatinca ilk olarak
Teselli mi istiyorsun yoksa gerçekçi çözüm önerileri mi diye soracağım valla.. :)
Boşa yormasın kimse beni..
 
Ben pembe tesellilerden hoşlanan biri değilim. Insana gerçek anlamda yardimci olmuş olunulmuyor o şekilde diye düşünüyorum. Kendi sorunlarıma da gerçekçi yardimci çözümleri tercih ederim. Bu sebeple yaklaşımım bu.

Ama doğru artık o derece biktim ki son olarak kızım ben sana çözüm yolları öneriyorum hiç birine gelmiyorsun. Duymak istediğin ne?
Sorunsa hepimizin evliliğinde sorunlar var cekebildigimiz ölçüde çekiyoruz sen de cekebildigini çek aynı konulardan yakınma diyorum en son.

Kardeş de bir yere kadar mantıksız insanlara tahammül edemiyorum.

Ister alınsın ister darılsınlar.

Bundan sonra biri dert anlatinca ilk olarak
Teselli mi istiyorsun yoksa gerçekçi çözüm önerileri mi diye soracağım valla.. :)
Boşa yormasın kimse beni..

Her insan bir değil. Kimi tavsiye ister kimi teselli. O yüzden dediğim gibi nabza göre şerbet vermek en güzeli.
 
Akılları pazara cıkarmışlar, herkes kendi aklını begenip almış. Senin düşünceni herkes onaylayacak diye bir durum yok.

Sohbet ederken bir kere dusunceni söylersin ama o uygulamıyor diye peşinden milleti azarlayıp kalp kırarsan ben de öylesine tahammul edemem işte.
Ukalalıktan baska bir sey değil bana gore. Herkese kendi aklını dayatmaya calısmak bu. Niyetin iyi bile olsa.
 
Akılları pazara cıkarmışlar, herkes kendi aklını begenip almış. Senin düşünceni herkes onaylayacak diye bir durum yok.

Sohbet ederken bir kere dusunceni söylersin ama o uygulamıyor diye peşinden milleti azarlayıp kalp kırarsan ben de öylesine tahammul edemem işte.
Ukalalıktan baska bir sey değil bana gore. Herkese kendi aklını dayatmaya calısmak bu. Niyetin iyi bile olsa.
Peki ben bir kere düşüncemi söylediğim halde karşı taraf onlarca kez aynı konuda niye yakınıyor bana o halde ne duymak istiyor olabilir?
 
Peki ben bir kere düşüncemi söylediğim halde karşı taraf onlarca kez aynı konuda niye yakınıyor bana o halde ne duymak istiyor olabilir?

1erkek 1 kadın dizisini biliyor musun ordan sana bir örnek vermek istedim:) Bir sahnede Zeynep Ozan'a arkadasıyla kavga ettiğini anlatıyor aglayarak. Ozan da çözüm önerisi sunuyor şöyle yap böyle davran gibi. Zeynep de kızıyor diyor ki 'Ozan ben senden çözüm mü istedim ayy kıyamam üzülme falan diyeceksin' diyor. :KK70: Ben de bazen anlattıgım çözümü uygulamayacağını bildiğim insanlara böyle yapıyorum. Ne ben yıpranıyorum anlatacağım diye, ne de o kırılıyor böylece.
 
1erkek 1 kadın dizisini biliyor musun ordan sana bir örnek vermek istedim:) Bir sahnede Zeynep Ozan'a arkadasıyla kavga ettiğini anlatıyor aglayarak. Ozan da çözüm önerisi sunuyor şöyle yap böyle davran gibi. Zeynep de kızıyor diyor ki 'Ozan ben senden çözüm mü istedim ayy kıyamam üzülme falan diyeceksin' diyor. :KK70: Ben de bazen anlattıgım çözümü uygulamayacağını bildiğim insanlara böyle yapıyorum. Ne ben yıpranıyorum anlatacağım diye, ne de o kırılıyor böylece.


Ben o dediğini bir kere yaparım üzülme diye güzel güzel teselli ederim. Aynı konuda yakınmaya devam edersen demek artık teselli kesmiyor çözüm sunayım bari derim. Güzel güzel anlatırım bak böyle yaparsan güzel olur falan. BaşarabilirsIn şeklinde.
O kadar dil dökmüsüm derdini derdim görüp.

Ama sen çözümlere de bahaneler üretip ama gerçekten poposunun rahatı adına bahaneler.. sorunları büyüterek önüme getirmeye devam edersen benim bünyem bunu daha ne kadar sabırla kaldırabilir?

Yani ben artık çarelerim tukenince elimizde annemin ve onun uzuntusunden başka bir şey kalmayınca cıldırıp kalp kirinca neden ukala oluyorum? Adil mi bu şimdi?
 
X