- 10 Ağustos 2009
- 26.133
- 18.287
- 823
www.internethaber.com/suudi-kralin-osmanliya-buyuk-ayibi-759232h.ht
www.internethaber.com/suudi-kralin-osmanliya-buyuk-ayibi-759232h.htm
Suudi Kral'ın Osmanlı'ya büyük
ayıbı
Kral Abdullah bin Abdülaziz el-
Suud, Mekke'deki son Osmanlı
yapısını yıkması ölümünün
ardından yeniden gündeme
geldi.
İNTERNETHABER.COM - Suudi
Arabistan Kralı Abdullah bin
Abdülaziz el-Suud döneminde
Kabe'yi korumak için Osmanlı
İmparatorluğu tarafından yapılan
Mekke'deki Ecyad Kalesi'ni 2002
yılında yerle bir etmesi
Abdullah'ın ölümünün ardından
tekrar gündeme geldi.
MEKKE'DE OSMANLI'DAN KALAN
TEK TÜRK ESERİ
Suudi Arabistan'ın Mekke şehrindeki
kutsal topraklarda Osmanlı'dan
kalan tek eser olan Ecyad Kalesi
2002 yılında buldozerlerle yıkıldı.
Yüzlerce yıllık geçmişi olan ve
1600'lü yılların sonunda Türkler
tarafından baştan aşağı yeniden
inşa ettirilen kale, Arap
yarımadasının elimizden çıktığı
Birinci Dünya Savaşı'na kadar Türk
garnizonu olarak kullanılmıştı.
OTEL İÇİN YIKTILAR
Kabe'yi koruma amacıyla Mekke'nin
en yüksek tepesinde inşa edilen
Ecyad Kalesi'nin yerine 1200 yataklı
dev bir otel yapılacak.
Kalenin yıkılacağı yolunda bundan
birkaç ay önce bazı duyumlar
alınmış, Dışişleri ve Kültür
Bakanlıkları Suudi yönetimi ile
temas kurarak ‘‘yıkımı
önlediklerini’’ ileri sürmüşlerdi.
Ancak Türkiye'nin Riyad
Büyükelçiliği ile Kültür Bakanlığı'nın
Suudi makamları nezdinde
yaptıkları son girişimler de
sonuçsuz kaldı ve Türk kalesi
buldozer kepçeleriyle yerle bir
edildi.
Ecyad Kalesi'nin yıkılmasından
sonra, Mekke'de Kabe'deki Sultan
Abdülaziz ve Abdülhamid
tarafından inşa ettirilen revaklar
dışında başka tek bir Türk eseri
kalmadı. Suudi yönetimi, Kabe'deki
diğer Türk eserlerinin tamamını
daha önce yıkmış, bu arada
Medine'de Hazreti Muhammed'in
türbesinin etrafındaki tarihi Türk
yapıları da yerle bir edilmişti.
MURAT BARDAKÇI: İNTİKAM
ALDILAR
Konuyla ilgili olarak bir yazı kaleme
alan Murat Bardakçı, "Suudi
yönetimi, Mekke'deki Türk Kalesi'ni
yıkarak, Türkiye'den tam 145 yıl
öncesinin intikamını almış oldu:
Şerif Abdülmuttalib ayaklanmasının
intikamını..." diye yazmıştı.
İşte Murat Bardakçı'nın o yazısı:
TÜRK YÖNETİMİNE BAŞKALDIRDI
Hazreti Muhammed'in soyundan
geldiğine inanılan Şerif
Abdülmuttalib 'Mekke Emiri'ydi,
yani Babıali tarafından Mekke'nin
yöneticiliğine getirilmişti. 1850'li
yılların başında Türk yönetimine
başkaldırdı, Taif taraflarını eline
geçirdi, üstelik Avrupa'nın da
desteğini aldı ve beş yıl boyunca
Babıali'nin başına dert oldu. Daha
sonra Bedevi birlikleriyle Mekke'yi
işgal etti.
TÜRKLER KILIÇ ÇEKMEK İSTEMEDİ
Abdülmuttalib'in hedefi şehirdeki
Türk garnizonu yani Ecyad
Kalesi'ydi. Peygamber soyundan
gelen bir kişiye kılıç çekmek
istemeyen Türk yönetimi
ayaklanmayı görüşmeler yoluyla
çözmeye çalıştıysa da sonuç
alamadı. Bir gece kaleden gizlice
şehre inen Türk askerleri,
Abdülmuttalib'i evine baskın
yaparak ele geçirdiler. Baskında çok
sayıda askerimiz ölmüş ama isyancı
lider tek bir yara almamıştı.
Abdülmuttalib önce Ecyad Kalesi'ne
kapatıldı, sonra İstanbul'a yollandı
ve 'peygamber torunu' olduğu
gerekçesiyle ceza bile görmedi,
sadece konağına hapsedilmesiyle
yetinildi.
TÜRK DÜŞMANLIĞININ SEMBOLÜ
OLDU
Ecyad Kalesi, o günden sonra Arap
yarımadasında Türk düşmanlığının
sembollerinden biri haline geldi.
Suudi yönetimi kaleyi ilk yıkma
girişimini 1980 yılında yaptı, üstelik
Türkiye'yi projeden haberdar bile
etti ancak işin garip tarafı, Ankara
hiç tepki göstermedi. Yıkım,
Pakistan'ın o dönemdeki lideri olan
Ziya ül Hak'ın ‘‘Bu kale İslam
tarihinin bir parçasıdır, yıkılması
tarihe saygısızlık olur’’ diyerek
araya girmesiyle önlendi.
Şimdi, Suudi yönetiminin Mekke'ye
‘‘Suudi kimliği verme’’ projesinin
son aşamasındayız. Kimliğin
tamamlanmasına bir operasyon
kaldı: Kabe'deki Türk revaklarının
da yerle bir edilmesi. Devlet olarak
gösterdiğimiz bu aczimiz Suudi
dostu siyasilerimize, Araplar
aleyhine tek bir söz ettirmeyen
‘‘kardeşlerimize’’ ve özellikle de
‘‘Kaleyi kurtardık’’ diyen Kültür
Bakanlığı Müsteşarı Fikret Üçcan'a
hayırlı olsun.
www.internethaber.com/suudi-kralin-osmanliya-buyuk-ayibi-759232h.htm
Suudi Kral'ın Osmanlı'ya büyük
ayıbı
Kral Abdullah bin Abdülaziz el-
Suud, Mekke'deki son Osmanlı
yapısını yıkması ölümünün
ardından yeniden gündeme
geldi.
İNTERNETHABER.COM - Suudi
Arabistan Kralı Abdullah bin
Abdülaziz el-Suud döneminde
Kabe'yi korumak için Osmanlı
İmparatorluğu tarafından yapılan
Mekke'deki Ecyad Kalesi'ni 2002
yılında yerle bir etmesi
Abdullah'ın ölümünün ardından
tekrar gündeme geldi.
MEKKE'DE OSMANLI'DAN KALAN
TEK TÜRK ESERİ
Suudi Arabistan'ın Mekke şehrindeki
kutsal topraklarda Osmanlı'dan
kalan tek eser olan Ecyad Kalesi
2002 yılında buldozerlerle yıkıldı.
Yüzlerce yıllık geçmişi olan ve
1600'lü yılların sonunda Türkler
tarafından baştan aşağı yeniden
inşa ettirilen kale, Arap
yarımadasının elimizden çıktığı
Birinci Dünya Savaşı'na kadar Türk
garnizonu olarak kullanılmıştı.
OTEL İÇİN YIKTILAR
Kabe'yi koruma amacıyla Mekke'nin
en yüksek tepesinde inşa edilen
Ecyad Kalesi'nin yerine 1200 yataklı
dev bir otel yapılacak.
Kalenin yıkılacağı yolunda bundan
birkaç ay önce bazı duyumlar
alınmış, Dışişleri ve Kültür
Bakanlıkları Suudi yönetimi ile
temas kurarak ‘‘yıkımı
önlediklerini’’ ileri sürmüşlerdi.
Ancak Türkiye'nin Riyad
Büyükelçiliği ile Kültür Bakanlığı'nın
Suudi makamları nezdinde
yaptıkları son girişimler de
sonuçsuz kaldı ve Türk kalesi
buldozer kepçeleriyle yerle bir
edildi.
Ecyad Kalesi'nin yıkılmasından
sonra, Mekke'de Kabe'deki Sultan
Abdülaziz ve Abdülhamid
tarafından inşa ettirilen revaklar
dışında başka tek bir Türk eseri
kalmadı. Suudi yönetimi, Kabe'deki
diğer Türk eserlerinin tamamını
daha önce yıkmış, bu arada
Medine'de Hazreti Muhammed'in
türbesinin etrafındaki tarihi Türk
yapıları da yerle bir edilmişti.
MURAT BARDAKÇI: İNTİKAM
ALDILAR
Konuyla ilgili olarak bir yazı kaleme
alan Murat Bardakçı, "Suudi
yönetimi, Mekke'deki Türk Kalesi'ni
yıkarak, Türkiye'den tam 145 yıl
öncesinin intikamını almış oldu:
Şerif Abdülmuttalib ayaklanmasının
intikamını..." diye yazmıştı.
İşte Murat Bardakçı'nın o yazısı:
TÜRK YÖNETİMİNE BAŞKALDIRDI
Hazreti Muhammed'in soyundan
geldiğine inanılan Şerif
Abdülmuttalib 'Mekke Emiri'ydi,
yani Babıali tarafından Mekke'nin
yöneticiliğine getirilmişti. 1850'li
yılların başında Türk yönetimine
başkaldırdı, Taif taraflarını eline
geçirdi, üstelik Avrupa'nın da
desteğini aldı ve beş yıl boyunca
Babıali'nin başına dert oldu. Daha
sonra Bedevi birlikleriyle Mekke'yi
işgal etti.
TÜRKLER KILIÇ ÇEKMEK İSTEMEDİ
Abdülmuttalib'in hedefi şehirdeki
Türk garnizonu yani Ecyad
Kalesi'ydi. Peygamber soyundan
gelen bir kişiye kılıç çekmek
istemeyen Türk yönetimi
ayaklanmayı görüşmeler yoluyla
çözmeye çalıştıysa da sonuç
alamadı. Bir gece kaleden gizlice
şehre inen Türk askerleri,
Abdülmuttalib'i evine baskın
yaparak ele geçirdiler. Baskında çok
sayıda askerimiz ölmüş ama isyancı
lider tek bir yara almamıştı.
Abdülmuttalib önce Ecyad Kalesi'ne
kapatıldı, sonra İstanbul'a yollandı
ve 'peygamber torunu' olduğu
gerekçesiyle ceza bile görmedi,
sadece konağına hapsedilmesiyle
yetinildi.
TÜRK DÜŞMANLIĞININ SEMBOLÜ
OLDU
Ecyad Kalesi, o günden sonra Arap
yarımadasında Türk düşmanlığının
sembollerinden biri haline geldi.
Suudi yönetimi kaleyi ilk yıkma
girişimini 1980 yılında yaptı, üstelik
Türkiye'yi projeden haberdar bile
etti ancak işin garip tarafı, Ankara
hiç tepki göstermedi. Yıkım,
Pakistan'ın o dönemdeki lideri olan
Ziya ül Hak'ın ‘‘Bu kale İslam
tarihinin bir parçasıdır, yıkılması
tarihe saygısızlık olur’’ diyerek
araya girmesiyle önlendi.
Şimdi, Suudi yönetiminin Mekke'ye
‘‘Suudi kimliği verme’’ projesinin
son aşamasındayız. Kimliğin
tamamlanmasına bir operasyon
kaldı: Kabe'deki Türk revaklarının
da yerle bir edilmesi. Devlet olarak
gösterdiğimiz bu aczimiz Suudi
dostu siyasilerimize, Araplar
aleyhine tek bir söz ettirmeyen
‘‘kardeşlerimize’’ ve özellikle de
‘‘Kaleyi kurtardık’’ diyen Kültür
Bakanlığı Müsteşarı Fikret Üçcan'a
hayırlı olsun.