- Konu Sahibi kardelen5270
- #1
03.08.2007
Sabah haberleri dinledim, dinledikçe şiştim. Alttaki satırları yazdım. Siz de okuyun, şişin...
Hükümetimizin susuzlukla mücadele icraatları:
Bu yıl susuz kalacağımız çok önceden belliydi. Ne önlemler alındı?
Belediyeler halı yıkayan hanımların peşine düşüp cezalar yağdırdılar.
Ankara belediyesi 2 günlük su kesintisi kararı aldı. 4 günlük su kesintileri yolda.
İstanbul Belediyesi suya zam kararı aldı.
Okulların 1 ay geç açılması öneriliyor.
Bugün Silivri’de ve Kaynarca’da yağmur duasına katılımın artması için gazeteler, radyolar duyuru yapıyorlar.
ASKİ Genel müdürü dün işi Allaha havale etti.
Melih Gökçek, aynı paralelde açıklama ile yetinmeyip, Başbakanın ‘ananı da al git’ini de sollayarak, ‘ailenizi de alın tatile gidin,Ankara boşalsın’ dedi…
Melen Çayı’na ve Kızılırmak’a boru döşenmeye başlandı.
Barajlarda sular çekilince ortaya çıkan çöpler temizlenmeye başlandı. 210 ton çöp çıkarıldı.
Rafta bekleyen projelerin neden daha önce başlatılmadığı tartışılıyor. Herkes birbirini suçluyor.
İşin uzmanı değilim.
Ama bildiğim birkaç önlem var:
İlki, şehir şebeke suyumuzu sağlayan havzaların korunma altına alınması ile ilgili. Yıllardır neden yapılmaz ve çöplüğe dönüşmesine göz yumulur bilemem. Çıkarılan çöpleri görmediyseniz, söyleyeyim, lastikten koltuğa, pet şişeden metale ne yok ki. Bunlar görünenler. Ya görünemeyenler. Önlenmeyen yapılaşma , yapılardan su havzalarına inen kanalizasyon artıkları, mikrop, deterjan, vs.vs.
İkincisi, okullarımızın neden su sorunu vardır? Neden depoları yoktur? Eğitim, benim gözümde Türkiyenin önündeki en önemli sorun. Ama bunu sorun etmeyen bir zihniyetin alacağı önlem budur. Okulların tamamen kapatılması ne kadar da işlerine gelirdi.
Üçüncüsü, değişik su kaynakları yaratmalıyız. Küresel ısınmanın etkisiyle kuraklığa giden dünyamızda, su sorunu bir iki yıllık bir sorun olmaktan çıktı. Havadaki nemi yoğunlaştırıp içme suyuna dönüştüren makinalar icat edilirken, biz 3 tarafımızdaki denizlerin suyunu ayrıştırabilmiş değiliz. Neden?
Dördüncüsü, Barajlarımız yetersiz.Yanan ormanlarımız, erozyona uğrayan
topraklarımız, suyun tutulmasını engelliyor. Suyu tutmak için ne gerekiyorsa, barajsa baraj, ağaçsa ağaç, taraçalandırma ise o yapılmalı.
İşi Allaha havale etmek Cumhuriyet rejimine yakışıyor mu?
klava:
Olmaz…
Başka fikri olan var mı?:sm_confused:
Sabah haberleri dinledim, dinledikçe şiştim. Alttaki satırları yazdım. Siz de okuyun, şişin...
Hükümetimizin susuzlukla mücadele icraatları:
Bu yıl susuz kalacağımız çok önceden belliydi. Ne önlemler alındı?
Belediyeler halı yıkayan hanımların peşine düşüp cezalar yağdırdılar.
Ankara belediyesi 2 günlük su kesintisi kararı aldı. 4 günlük su kesintileri yolda.
İstanbul Belediyesi suya zam kararı aldı.
Okulların 1 ay geç açılması öneriliyor.
Bugün Silivri’de ve Kaynarca’da yağmur duasına katılımın artması için gazeteler, radyolar duyuru yapıyorlar.
ASKİ Genel müdürü dün işi Allaha havale etti.
Melih Gökçek, aynı paralelde açıklama ile yetinmeyip, Başbakanın ‘ananı da al git’ini de sollayarak, ‘ailenizi de alın tatile gidin,Ankara boşalsın’ dedi…
Melen Çayı’na ve Kızılırmak’a boru döşenmeye başlandı.
Barajlarda sular çekilince ortaya çıkan çöpler temizlenmeye başlandı. 210 ton çöp çıkarıldı.
Rafta bekleyen projelerin neden daha önce başlatılmadığı tartışılıyor. Herkes birbirini suçluyor.
İşin uzmanı değilim.
Ama bildiğim birkaç önlem var:
İlki, şehir şebeke suyumuzu sağlayan havzaların korunma altına alınması ile ilgili. Yıllardır neden yapılmaz ve çöplüğe dönüşmesine göz yumulur bilemem. Çıkarılan çöpleri görmediyseniz, söyleyeyim, lastikten koltuğa, pet şişeden metale ne yok ki. Bunlar görünenler. Ya görünemeyenler. Önlenmeyen yapılaşma , yapılardan su havzalarına inen kanalizasyon artıkları, mikrop, deterjan, vs.vs.
İkincisi, okullarımızın neden su sorunu vardır? Neden depoları yoktur? Eğitim, benim gözümde Türkiyenin önündeki en önemli sorun. Ama bunu sorun etmeyen bir zihniyetin alacağı önlem budur. Okulların tamamen kapatılması ne kadar da işlerine gelirdi.
Üçüncüsü, değişik su kaynakları yaratmalıyız. Küresel ısınmanın etkisiyle kuraklığa giden dünyamızda, su sorunu bir iki yıllık bir sorun olmaktan çıktı. Havadaki nemi yoğunlaştırıp içme suyuna dönüştüren makinalar icat edilirken, biz 3 tarafımızdaki denizlerin suyunu ayrıştırabilmiş değiliz. Neden?
Dördüncüsü, Barajlarımız yetersiz.Yanan ormanlarımız, erozyona uğrayan
topraklarımız, suyun tutulmasını engelliyor. Suyu tutmak için ne gerekiyorsa, barajsa baraj, ağaçsa ağaç, taraçalandırma ise o yapılmalı.
İşi Allaha havale etmek Cumhuriyet rejimine yakışıyor mu?

Olmaz…
Başka fikri olan var mı?:sm_confused: