Evcilleştiği andan itibaren gerçekten de yaşamınızı eğlenceli bir hale sokan sultan papağanı, her ne kadar jako papağanları kadar olmasalar da çok eğlenceli bir kuş türüdür. Sultan papağanları hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için yazımızın devamını okuyabilirsiniz. Aşağıdaki videoda sarı renkli sultan papağanı erkek, koyu renkli olanı ise dişi sultan papağanıdır.
Cinsiyet Ayrımı Nasıl Yapılır?
Cinsiyet farkını en kolay olarak ötüşlerinden anlayabiliriz. Çünkü erkek dişiyi çiftleşmeye (kızıştırmak için) ikna etmek amaçlı değişik, alçak ve yüksek volümlerde sesler çıkarabilmekte bazen de, ses dizeleri halinde ötmektedir. Eğer sultan papağanınız tek başınaysa, beslenirken tüy yolma sorunu yanında, agresif yüksek ötüşlerin olması gayet normaldir. Sürü içinde böyle ötüşler günlük planlarında vardır. Dişiler erkek türlerine göre çok daha sesiz olur. Arada sırada hafif ötüşler ve karga tipi küçük sesleri dışında fazla gürültülü değildir. Melez olmadığı taktirde, erkek ve dişi sultan papağanınızı renklerinden ayırt edebilirsiniz. Renklerin netliği ve güzelliği çok daha belirgin olmaktadır. Erkek mi, yoksa dişi mi, demek yerine kesinlikle çift olarak beslemeyi düşünmeli ve bu yönde karar vermeliyiz. Çift olarak beslendiğinde sorunsuz evcilleşecekler ve tek başına bakıldığında oluşan tüy yolma ve aşırı agresif bağırma gibi anormal davranış bozuklukları da yaşanmayacaktır. Sultanların ortalama 9 aylık olduklarında cinsiyetlerini belirlemek mümkün olur. Erkek kızıştırma tavırlarına yaklaşık olarak 6. ayında başlamaktadır. Hafif sarkık ve ayrık duran kanatlarla tünekten tüneğe konarak ve değişik tonlarda öterek dolaşmaya başlar. Yerde ise hafif zıplama benzeri hareketlerde bulunarak gezinebilir. Bir dişiye rastlarsa tam kulağının dibinde öterek onu etkilemeye çalıştığını görebilirsiniz. Tüylerde ise cinsiyet ortalama 9 aylıkken ilk tüy değişiminden sonra anlaşılabiliyor. Tabi bu melez olmayan türler için geçerli. Burada belirleyici olan kafa kısmında ki renkler ve kuyruk altında ve en uzun olan kuyruk tüyü kısmında bulunana enine çizgilerdir. Bu çizgiler erkeklerde bulunmaz, sadece dişilerde görülebilir. Erkeklerin yukarıdan bakıldığında daha enine, dişilerin ise daha yuvarlak bir kafa şekilleri vardır. Natural renkli cinsleri en kolay ayırt edilebilenlerdir. Erkek cinsin kafa rengi sarı ve yanakta kuvvetli kırmızı nokta bulunur. Dişi türünde ise kafa rengi gri ve yanakta soluk bir kırmızı leke olmaktadır. Beyaz kafa; aynen ismi gibi beyaz olandır ve yanakta benek yoktur. Burada da dişinin kafa rengi gridir yanakta benek yoktur. Diğer tür renklerde ise Dna testi veya tavır ve davranışlarına bakılarak cinsiyet ayrımı yapmak mümkün olacaktır. Benekli olan türlerinde ise dişiler ilk tüy değişiminden sonra beneklerini kaybederler. Oysa erkek sultan papağanlarının tüylerindeki benekler kalır.
Sultan Papağanlarının Yaşam Alanları ve Genel Davranışları
Sultanlar sürü halinde yaşayan türlerdendir. Bu sürüler o kadar büyüktür ki, gökyüzünü karartacak kadar geniş alan kaplarlar. Tohumla beslenen türler olduklarından, yiyecek arayışı içinde genelde sürü halinde yaşamak tipik bir davranış biçimidir. Sultanlarda bu şekilde Avustralya'nın yeşil alanlarında yiyeceklerini ararlar. Yiyeceğin bol olduğu bir yerde sürü yumurtlamak amaçlı geçici konaklar. Sultanlar en iyi yumurtlama yeri için kesintisiz kavga halindedirler. Kavgayı en iyi uyku köşesini kapmak içinde yaparlar. Yalnız şu bir gerçek ki, açık alanda yapılan kavgalar kafes veya salmalar da olduğundan çok daha sakin geçiyor ki bu tür yerlerde sadece eş arayışı bile çok sert gaga darbeleriyle yapılan kavgaların çıkmasına sebep oluyor. Geniş sürülerde sayının fazla olmasından dolayı sağlıklı bir hiyerarşi oluşması imkansız olduğu için böyle baskın çıkmalarda oluşmamaktadır. Sultanlar kendi aralarında hafif dostluklar da kurarlar Hem cinsleriyle tipik davranış biçimleri sergilerler. Örneğin kafa kaşıma, öpüşme, sokulma vb. gibi. Diğer erkeklerle yapılan bu davranış değiş tokuşu, onlara hem örnek almaları açısından, hem de çiftleşmelerinde gerekli olan tohum bezelerinin aktifleşmesi açısından önemlidir. Sultanlar çok sosyal hayvanlardır ve mutlu olabilmeleri için mutlaka türdeşlerinin varlığına ihtiyaç duyarlar. Genelde sultanlar monogam (tek eşli) canlılardır. Sultanların Avustralya'nın geniş alanlarından oluşan doğal ortamları çok zorludur. Yaşam ortamları yarı çöller, stepler, çalılıklardan ve açık okaliptüs ormanlarından oluşur. Yağmur zamanlarında buralar onlara yumurtlamak için oyuklar sunarlar. Yağmur zamanlarına denk gelen yumurtlama süresi dışında sultanlar, tam bir göçebe hayatı yaşarlar. Çünkü yaşadıkları iklim dolayısıyla yiyecek kısıtlı olduğundan, kısaca sürekli yemeğinin peşinde koşarak zamanlarını geçirirler. Sulak bölgelerde kısıtlı olduğu için genellikle bu tür yerlerde konumlanırlar. Bu bölgelerin su oranı daha yoğun olduğundan sabah ve akşamları ziyaret ederler. Gündüz yoğun sıcaktan dolayı yarı kuruyan su birikintileri, gece düşen ısı ve sabaha karşı oluşan çiğ ve nem sayesinde daha çok olmaktadır. Bu nedenle, aslında ihtiyaçları kalmamış olsa bile, ev ortamında beslediğimiz kuşlar genelde sabah ve akşamları yemek yerler. Yemekleri sürü halinde yenir. Koloni şeklinde yaşam tarzı gereği bu durum sosyal konumu güçlendirdiği gibi, çiftleşmek için gerekli ortamı da sağlar. Böylelikle en iyi gıda iklim değişmeden bolca alınmış olur. Kalabalık olmalarının bir yararı da, düşmanlardan daha rahat korunmalarını sağlamaktadır. Bunlara ek olarak beraber yemek yemenin bir faydası da, bulundukları kurak ve tehlikeli iklimde hayatta kalmalarını ve nesillerini devam ettirebilmelerini kolaylaştırmasıdır. Evlerinde kalabalık sultan besleyenlerin çoğu zaman gözlemleyebileceği bir durumda, biri daima çevreyi kolaçan ederek önden su ve yemliğe gider ve diğerleri onu takip eder. Bir tanesi ürküp kaçmaya/uçmaya başladığı anda diğerleri de hemen onu izler, tehlike geliyor anlamında ve tüm sürü tekrar birleşip bir yerde toplanana kadarda uçarlar. Esarette ki kuşun harekete ihtiyacı vardır. Yem ve su kapları, uçarak (veya en azından tırmanarak) ulaşabileceği bir yere konmalıdır. Burnunun dibinde duran ve sürekli dolu olan yem ve su kapları esarette ki kuşlara doğal ortamda ki hareketi maalesef sunmamaktadır. Aşağıdaki resimde, sultan papağanının esnediğini, uyku vaktinin geldiğini gözlemleyebilirsiniz. Sürü Davranışları, Eşleşme ve Sosyal Bağları Tipik davranışlar genelde tehlike anlarında gözlemlenir. Bir tanesi aniden havalandığında diğerleri de kaçınılmaz bir şekilde onu takip ederler. Biri bağırmaya/ötmeye başladığında, diğerlerinin algıladığı bu tiz ses ve arayış çağrısı sonucunda, onlarda aynı davranışı anında tekrarlarlar. Sürü sabah uyanır uyanmaz tiz seslerle birbirlerine seslenmeye başlarlar herkes hala burada mı ben buradayım ve gün akışında olan haberleri aktarırlar. Beraberce yeni doğan günü selamlar ve yiyecek arayışı için toplanmaya çağırırlar. Akşam aynı ritüel devam eder ve gece konaklama çağrıları yapılır. Bir kuşun havalanması potansiyel tehlike işareti olarak algılandığından, diğerleri de hemen ona uyarak sürünün kalabalık korunmasına sığınarak uçarlar. Evinde 4 veya daha fazla sultan besleyen bunu gözlemleme şansına sahiptir. Ama 2 tanede bile, bu davranış çoğu zaman bariz göze çarpar. Zaten kesin bir yönetim biçimi olamasa bile gözlemlenen şudur ki, bir kuş daima başı çeker, birbirleriyle iyi geçinen sultanlarda olduğu gibi (dikkat ederseniz fark edersiniz ki her şeyi daima birlikte yaparlar)... Sürüde bir sultan temizleniyorsa diğerleri de temizlenmeye başlar. Kavga etmek ve birbirini kızdırmak onların doğal sosyal yaşamının bir parçasıdır. Birbirlerinin peşinde hoplayıp dururlar. Birinin oturduğu yerde diğeri de oturmak ister. Bu davranış biçimi daima ve süreklidir. Bu nedenle aralarında genelde ufak zararsız kavgalar çıkar . Bazen birinin kuyruğu ulaşım alanındaysa çekilir ya da en sevilen ısırma yeri olan ayaklara saldırılır. Bu ayak ısırma davranışını dişiler, erkeklerin dikkatini çekmek için de yaparlar. Bu kızdırma aslında genelde göründüğünden daha zararsız ve acı vericidir. Kaşıma Sultanlarda en sevilen davranıştır.Yalnız bu sadece çiftleşme işareti olarak algılanmamalı yani bu daima karşı eş arayışı davranışı değildir. Aksine erkekler de birbirini kaşımayı severler. Bu davranışta genelde kafa aşağıya eğik olur ve bir diğeri gagasıyla kafa ve yüzü kaşır. Karşılıklı Yem Yedirmek Bu da sık rastlanan bir davranış biçimidir. Yenmiş olan yem püre şeklinde kursaktan geri gelir ve eşin gagasından ağzına kusulur. Yalnız bu şekilde erkek-erkek, dişi-dişi ve erkek-dişi de birbirini yemler. Aslında bu davranış biçimi genç yavru kuşların beslenmesi için yapılır. Muhabbetlere kıyasla sultanlarda eşler, beraber kuluçkaya yatar ve yavruları beraber beslerler. Çoğu zaman eşleşme ile ilgisi olmayan uzun süren bağlar oluşur ebeveynler ve çocuklar ve/veya kardeşler arasında. Bunları ayırmak bu durumda imkansız olur. Böyle durumlarda da karşılıklı yemlemek gözlemlenir. Kızışmak Kızışmak kavramından anlaşılan şudur ki; erkek kuşun dişi kuşa kur yapması. Böyle zamanlarda erkek kuş kanatları aşağı sarkmış ve değişik tonda sesler (ötüşler) çıkararak dişi kuşun etrafında mağruru bir edayla tur atar. Erkek kuş tipik kur yapma tavırlarına 6 aylıkken başlar. Ağaçkakan Gibi Gagasını Sert Zeminlere Vurması: Ve buna ek olarak ta yerde bir adım öne zıplar. Eğer bir dişiye rastlarsa onu tam kulağının dibinde yüksek tonda bir ötüşüyle etkilemeye çalışır.Dişiler daha nadir ve daha az değişik tonlarda öterler. Eğer bir dişi erkeği kabul etmişse yere çöker gibi iyice yapışır ve kendini iyice düzleştirerek erkeğe kabul ediyorum sinyali verir. Sessizce ötüşmeler başlar ve daha yüksek olan tonlarda ötüşler ile erkek gaza getirilir. Dişi erkeğin üstüne doğru koşarak, onu iterek ve kendisini yere yapıştırarak erkeği kızıştırır. Bazen de erkeğin davranış biçimini taklit eder. Kızışmada birde gagalaşmak ve yemlemek yapılır. Çiftleşme aşaması aynı zamanda üçlü aşamada deniyor bu nedenle her zaman bu 3 davranış olarak uygulanmaya da biliyor çünkü erkek kuşlar genelde sıkça bu davranışları yapıyorlar. O anda dişinin yumurtlamaya hazır olup olmaması da çok önemli olmuyor. Bu şekilde diğer dişilere kendilerini gösteriyor ve sürüdeki en iyi erkeğin kendileri olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Uyku zamanı ve Şekerleme yapmak Sultanlar gün içinde de kısa süreli uyur veya uyuklarlar.Uyurken kafalarını geriye kanatlarının arasına sokarlar ve bir ayaklarını görünmeyecek şekilde tamamen yukarıya çekerler. Uyuklarken daha çok tüylerini kabartırlar ve gözler yarı açık veya kapalı olarak duru bazı kuşlar kanatlarını hafifçe aşağıda sarkıtırlar. Çoğu zaman hafifçe kendilerince sesler çıkarır veya gagalarını (alt ve üst gagayı) birbirine sürterek durular. Bazen de uyuyan sultanlar kafalarını bir dala veya duvara yaslar. Gagasını Birbirine Sürtmek Üst ve alt gaga birbirine sürtülür hafif bir gıcırtı çıkar bu arada bu rahat olmanın keyfinin yerinde olduğunun ve dinlenmede olduğunun ifadesidir. Temizlik zamanı ve Tüy bakımı Sultanlar zamanlarının çoğunu tüy bakımı yaparak geçirirler. Çünkü kaçış başarıları sağlıklı bir tüy bakımına bağlıdır. Kuyruk sokumlarında bulunan ve kuyruk sokumu bezesi denilen bir bezeden aldıkları yağlı maddeyi, gagasını sürter ve aldığı bu maddeyi tüm tüylerine dağıtır. Böylece bu tüyler güneş ve yağmura karşı mükemmel bir koruma sağlar. Ama bazen de kuşlar tedirgin edici hoşa gitmeyen ortam ve/veya durum karşısında da tüyleriyle uğraşırlar. Böylece bu durumu görmemezlikten gelmeye çalışırlar. Bu görmemezlikten gelme davranışı ile özel durumlarını potansiyel düşmandan ve kızışmış bir eşten saklamış olurlar. Kemirme Sultanlar tam kemirgen hayvanlardır. Bunun için çok uygun olan gagalarıyla buldukları her şeyi kemirmekten büyük keyif alırlar. Onların bu güdüsünden hiçbir şey korunma altında değildir, duvarlar, duvar kağıtları, kitaplar, perdeler, çerçeveler vb. ya bu durumu hoşgörüyle karşılar ve onlara zarar verebilecek zehirli olabilecek veya önemli evraklarınızı ortadan kaldırırsınız. Taze dallar, kraker, ağaç kabuğu, şişe mantarı vb. gibi ikramlar esaret altında olan sultanlara bu güdülerini yaşama imkanı vereceğinden bunlar vermek çok önemlidir. Aynı zamanda bu sayede sağlıklı ve yaşamı için gerekli besleyici maddeleri de almış olurlar. Oyunları Sultanlar çok oyuncudurlar ve zillerle, topla, salıncak veya benzeri oyuncaklarla oynamaya bayılırlar. Doğal olan oyuncaklardan aldıkları keyif çok daha büyük olduğundan dallardan, iplerden ve işlenmemiş tahtalardan yapılan oyuncaklar onlar için çok uygun ve mutluluk verici olacaktır. Sultanlar ve Muhabbetler Arasındaki Farklar Bu iki tür aslında bir arada beslenerek bakılabilir. Fakat şu da bir gerçektir ki, muhabbetler sultanlara kıyasla daha hareketli sevecen kuşlardır. Bu da ortamı huzursuz etmelerine sebep olur. En zor olan da eğer aynı ortamda üretiliyorlar ise ortaya çıkar. Çünkü muhabbetler kendi yumurtlama ve sultanların yumurtlama evrelerinde agresif olacaklardır. Bir sultan ve muhabbet tekil olarak bir arada asla beslenmemelidir! Sultan Papağanı Almadan Önce Bilmeniz Gerekenler Alerji veya benzeri durumlar; evde yaşayanlarda alerji veya benzeri bir durum var mı? Kuşlar ufak tüyler dökerler ve bu da alerjik reaksiyonlar ve solunduğunda problem yaratabileceğinden özellikle yatılan odada beslenmeleri kesinlikle sakıncalıdır. Sultanlar oyuncak değildir özellikle çocuklar için uygun değildirler, çünkü sultanlar elle oyuna gelmez ve ellenmekten fazla hoşlanmazlar. Daima çift olarak bakılmalıdır. İnsan kesinlikle ona bir eş olamaz . Bunlar kafes kuşları değildir mutlaka; 100 cm x 50 x 100 cm ölçülerinde salma kafeste beslenmelidir . Kafeslerinin etrafını kirletebilir. Alırken mutlaka dikkate alın. Daima temiz su ve yem vermelisiniz Vitamin ve mineral takviyesi yapmalısınız. Tatilde iseniz 2 gün idare edecek miktarı tedarik etmelisiniz 1 günlük geziler sorun olmaz ancak daha uzun seyahatlerinizde mutlaka bir başkasına emanet edilmelidir. Kafes, salma altı daima temizlenmeli ve mümkünse kuş kumu konmalıdır (yoksa talaş, kuş toprağı deniz kumu, çim samanı da olabilir). Bu daima değiştirilmeli ki bakteri oluşmasın. Tünekler de sık aralıklarla sıcak suyla yıkanmalı yem kapları daima temiz tutulmalı ve artık yemler günde 2 kere atılmalıdır. Sultanlar oyalanmayı değişikliği severler o yüzden buna zaman ayırmalı sizin olmadığınız zamanlarda meşguliyet olacak ağaç tünek dallar veya oyuncakları olmalıdır. Sultanlar çok zekidir fakat kendilerine kural koyulmasını sevmezler. Genel olarak konuşmayacaklardır fakat tek tük kelime öğretme şansınız var fakat buda epeyi bir uğraş ve zaman alır. Sultanlar ötüşü güzel (kanarya gibi) kuşlar değildir daha çok bağıran ve gürültücü bir türdür ve komut üzerine de susmazlar. Bir sultan iyi hallerde 20 sene yaşayacaktır. Sultan Papağanının Evdeki İlk Günü Bir süre kafesinden uzak durun.Bu görünmez olacağız anlamına gelmemeli tabi ki. Salma veya kafese 2 metrelik mesafe kalacak şekilde sakince (dikkatli) yaklaşmalıyız. Kafes sizin ona tepeden bakacağınız veya size tepeden bakacağı bir şekilde değil de göz hizasında monte edilmeli (konulmalı). Sakin ve sevecen bir ses tonuyla konuşmalıyız sultanımızla. Bağırmak veya abartılı yüksek ses tonunda konuşmak kesinlikle yanlış nitekim sultanın etkilenip kaçacak alanı yok. Sultanlar kesinlikle günlük yaşam alanında bulundurulmalıdır. Çünkü böylelikle nerede olduklarını ve bu aileye, ortama, kimlerin dahil olduğunu daha çabuk kavrayacaklardır. İlk etapta çocukları uzak tutmakta fayda var çünkü bunlar bilinçsiz olduğundan kafesin üstüne vurabilirler ve buda sultanlarda şok etkisi yapabilir. Günlük yem ve su tazele işlemi mümkünse ilk zamanlar hep aynı kişi tarafından yapılmalı ve hatta bu kişi hep aynı renkte (veya aynı) kıyafetleri giymeli böylece şahsı tanımaları ve her seferinde yadırgamamaları sağlanmış olacaktır. Bir süre ortamı tanıyıp alıştıktan sonra, oda içinde serbest bırakabilirsiniz.
Serbest bırakıldıklarında dikkat edilecek hususlar:
Camlar kapalı olmalı
Zehirli olabilme ihtimaline karşı oda bitkileri (salon çiçekleri) çıkarılmalı
Ortada varsa kablo veya benzeri şeyler kapatılmalı.
Perdeler (takılma ihtimali için) düzeltilmeli.
Dolap arkaları boşluklar kontrol edilmeli.
Çekmeceler kapatılmış olmalı
Kutu vb şeyler kapatılmış olmalı
Kül tablaları kaldırılmalı
Varsa sinek veya benzeri hayvan tuzakları kaldırılmalı
Banyo tuvalet kapıları kapatılmalı; klozetler tehlikelidir çünkü.
Geniş cam alanlara mutlaka uyarıcı yapışkan konulmalı ki uçarken bunlara çarpmaları önlenmiş olsun. Kafese geri dönmeleri açısından dışarıda ulaşabilecekleri bir yere yem konulmamalı.
Çoğul beslendiklerinde bile sultanları ele alıştırmak ehlileştirmek gayet mümkündür. Önemli olan kuşun güvenini kazanabilmektir çünkü böylece acil durumlarda hastalıklarda veya davranış bozukluklarında müdahale imkânı olabilecektir. En iyi alıştırmada sevilen bir yem vb ikram etmek olacaktır. Ufak parçalı ikramlar ele alışmayı daima kolaylaştırır böylece kuş elin kötü olmadığını kavrar...
Yem Kavramı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Mineraller ve Öğütücüler
Sultanların kaslı bir mideleri vardır bu nedenle de yediklerini öğütebilmek için mineral öğütücülere/taşlara ihtiyaç duyarlar. Bizlerin anlayacağı kavramda mide asitleri yoktur. Mide bir sıvı salgılar ve bu sıvı salgılandıktan donarak bir sürtünme alanı oluşturur bunla beraber mineral taşları ile yem öğütülmüş olur. Bu yüzden mutlaka minareler, deniz kabukları mürekkepbalığı kemiği gibi şeyler yeme karışık veya ayrı olarak verilmelidir.
Günlük yem (Karışım Yem) Ne Anlama Gelir?
Tek tip denen yem piyasada satılan veya kendiniz karışım olarak hazırladığı karma yemdir. Ve sultanlara her gün verildiğinde yeterli olandır.
Ek Besin Ne işe Yarar?
Bu değişiklik olsun diye verilen yiyecekler anlamına gelmektedir. Tek verilen tohumlar, dal darı yanı sıra karışım olanlarda vardır.
Yem Eklentisi Ne Demektir?
Bu kelimeden de anlaşılacağı gibi yeme eklenen türlerdir. Yani suya eklenmesi gereken vitaminler, yapılandırıcı geliştirici ürünler ve çimlendirilmiş tohumlar.Yalnız unutmamamız gereken önemli noktada günlük düzenli verilmesi gereken taze yeşil sebze ve meyvelerdir.
Çerezler
Piyasada değişik çeşitlerde çerezler bulmak mümkün faka biz bunları içerik olarak verilen meyve ve tohum oranları düşük ve sağlamlaştırmak için kullanılan şeker oranı yüksek olduğundan önermiyoruz. Bu tür çerezleri çubuk veya krokan şeklinde kendinizin evde yapması ve böylece içeriği sağlıklı bir şekilde ayarlaması gayet mümkün. Bu tür çerez sunmak gereklidir sultanlara çünkü böylece yemi yemek için uğraşır ve bu uğraş esnasında hem eğlenir hem de hareket halinde olur birde bunun yemini diğerlerine karşı müdafaa et duygusu açısından da önemi büyüktür. Yalnız dediğimiz gibi bunlar ara sıra verilen yemler gurubundadır.
Su ve İçme Suyu
Su günlük taze olarak verilmelidir. Ve verilen kaplar kolay temizlenen cinsten -cilalanmış seramik, porselen veya çelik kaplar olabilir. Yem içine karıştırılması dışında verilmesi gereken vitamin, güçlendirici, minareler vb suya da katılabilir hem böylece gün içinde eşit oranda alımları da sağlanmış olacaktır.
Banyo
Sultanlar banyo yapmayı çok severler bu nedenle de bu imkan onlara sıkça verilmelidir. Bunun için piyasada satılan hazır banyolukları kullanabilir, evde olan uygun bir kaptan faydalanabilirsiniz. Ayrıca satılan sprey aletlerinden de bu işlem için faydalanmak mümkün, spreyle gözlerine ve kulaklarına dikkat ederek (yağmur yağar gibi) sultanınızı her gün veya haftada en az 2 kere düzenli sprey sıkabilirsiniz. Banyo suyu olarak ılık duru su kullanılmalı sadece ve banyo sonrasında da kuş kendi halinde kuruyabileceği mümkünse şayet güneş alan bir köşeye konmalı. Özellikle banyo saatleri öğlen ortamı sıcak/ılık olduğu zamanlarda yaptırılmalı ki kuş ıslak kalıp hastalanmasın ve kurusun. Kış aylarında havaların daha soğuk olduğu zamanlarda ise banyo yaptırmadan önce oda ısısı mutlaka kontrol edilmeli ve kuşun kuruyabileceği üşütüp hasta olamayacağı bir şekilde ayarlanmalıdır.