- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.837
- 898
İzler İsraili gösteriyor
Uzmanlar, yolsuzluk ve rüşvet suçlamasıyla yürütülen operasyonun perde arkasında İsrailin bulunduğunu ifade ediyorlar. Operasyonun merkezinde Halkbankın bulunduğunu, diğer operasyon ayaklarının çerez olduğunu bildiren uzmanlar, İsrail, Halkbanktan fena halde rahatsızdı dediler.
YAĞIZ KILIÇ/İSTANBUL - Yolsuzluk soruşturmasının asıl amacının Halkbankı yıpratmaya yönelik olduğu ortaya çıktı. AK Parti iktidarı döneminde, zarar eden banka konumundan 2 milyar doların üzerinde kâra geçen banka konumuna yükselen Halkbankın İranla yapılan ticaretteki kilit pozisyonunu hazmedemeyen İsrail lobisinin operasyon yaptığı öğrenildi.
Hürriyet gazetesinin, 21 Nisan 2013 tarihinde yayımlanan, ABDli vekiller Halkbanka yaptırım istedi başlıklı haberinde, İsrail lobisi AIPACin Türkiye aleyhine kampanya başlattığı, Amerikan Kongresinin Temsilciler Meclisinden 47 milletvekilinin, İranla ticarete aracılık ettiği gerekçesiyle Halkbanka yaptırım istediğine dikkat çekilmişti.
Öte yandan; Halkbankın son 11 yıl içinde mali disiplin açısından çok iyi yönetildiğini belirten ekonomistler, yolsuzluk yapılamayacağını belirterek, rakamların da bunu ortaya koyduğunun altını çizdi.
YAŞAR: CHP, İRAN ALIŞVERİŞİNİ ABDYE ŞİKAYET ETTİ
Ekonomist Yazar Süleyman Yaşar, Halkbanka yapılan operasyonun altında başka nedenler olduğunu söyledi. Türkiyenin İranla olan altın alışverişinin yasal olarak hiçbir sorun teşkil etmediğini hatırlatan Süleyman Yaşar, Altın ithalatı ve ihracatı Turgut Özal döneminde yapılan kambiyo değişikliğinden bu yana serbest. Her türlü menkul ithalatı ve ihracatı da serbest. Bu uygulama çerçevesinde Türkiye altın ithalatı ve ihracatı yapıyor. Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Amerikan Kongresine şikayetinin ardından İrana altın ihracatı tüm ülkelerden durduruldu. Bunun Türkiyeye de ekonomik yönden büyük zararı oldu. Nedeni ise Türkiyenin geçen yıl ilk 9 ayda İrana ihracatı 9.3 milyar dolar iken bunun sonucu 4.3 milyar dolara düştü. Dolayısıyla Türkiye altın ambargosunu da bir nevi uygulamış oldu dedi.
HALKBANKA YOLSUZLUK SUÇLAMASI DOĞRU DEĞİL
Cenevrede yapılan son toplantıda İrana uygulanan altın satma yasağının kaldırıldığını hatırlatan Yaşar, Burada herhangi yaptırım ve hukuki bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Zaten bu yaptırımlarda en çok zarar gören ülke Türkiye oldu. Bu işlemin Halkbank üzerinden yapılmış olmasının hem yaptırım, hem kambiyo, hem de mevzuat açısından bir sıkıntısı yoktur. Savcılık iddianamesi de açık ve net bir şekilde Halkbanka yöneltilen suçlamayı ortaya koymuyor. Halkbank için altın kaçakçılığı diye bir şey olamaz. Kambiyo rejimi altın ithalatı ve ihracatına müsaade ediyor. Devletin bankası Halkbankın yasa dışı yollarla altın çıkarması, kaçakçılığını yapması mümkün değil. Bunun altında başka nedenler yatıyor. AK Parti döneminde kamu bankaları iyi yönetildi. İyi yönetildiği bankaların bilançolarından da belli. Kamu bankası açığı da düştü. O açıdan iyi disiplinli bir kamu maliyesi içerisinde yönetilen bankalara yolsuzluk suçlaması doğru değil. Bu bankalarda yolsuzluk yapıldığı iddiaları tüm rakamlara baktığımızda tutmuyor. Yolsuzluk yapılsa bütçe açığı yüksek olurdu ifadelerini kullandı.
ERTEM: İSRAİL LOBİSİNİN HEDEFİNDE HALKBANK VAR
Ekonomist Yazar Dr. Cemil Ertem de, yolsuzluk operasyonunda İsrail lobisinin olduğunu söyledi. Dr. Ertem, Amerikadaki Cumhuriyetçiler, Neocon yapılanması, belli finans çevreleri ve tabii ki İsrailin şahin politikalarını destekleyen lobiler Türkiyenin İranla alışverişlerine başından beri karşı çıkıyorlardı. Buna bağlı olarak Halkbank hedefteydi zaten. Türkiye 2010 yılında İran ile bir anlaşma yapmış ve o tarihten beri hedefe konmuştu. Hatta Hindistan gibi ülkelerin paralarının Halkbankda Türk Lirasına çevrildiğini iddia ediyorlardı. Sürekli bu tür politikalarla Halkbank yıpratılmaya çalışılarak İran ile olan ticaretimiz baltalanıyordu. Bu soruşturma sürecini ele alırsak oluşan ortam yıpratmadır. Halkbank ve kamu bankaları gerçekten devletin yanında yer aldı. Eskisi gibi firmaların çevrelerinde yer almadı. Tam anlamıyla kamu bankası görevi görerek halkın çıkarları doğrultusunda hareket ettiler. Bu davranışlarıyla örnek kurum oldular. Halkbank bu süreçte çok önemli görevler üstlendi. Hem KOBİlerin finansmanında hem de milletin cebini düşünen bir ekonomi geliştirdi. Bu operasyonun belkemiği Halkbanktır ifadelerini kullandı.
İSRAİL DESTEKLİ OLABİLİR
Uluslararası İlişkiler uzmanı Prof.Dr. Hasan Köni, İran ile ilgili bir konu varsa, Amerika ve İsrailin mutlaka orada bir parmağı vardır. İran ile Batılı ülkeler arasında nükleer enerji konusunda altı aylık ara anlaşma sağlandı. Bu altı ay içinde herhangi olumsuz bir durum olmazsa kalıcı anlaşma imzalanacak. Ara anlaşmada bazı ambargolar kalktı, asıl anlaşma ile de tamamen kalkacak. Bunun sonucu olarak da sınır komşumuz İran ile milyarlarca doları bulan ticaret hacmimiz olacak. Siyasi ve ticari ilişkiler daha da gelişecek. Tabii bundan en çok rahatsız olacak İsraildir. Zaten bu anlaşmayı istemediklerini bas bas bağırıyorlar. Söz konusu anlaşmayı sekteye uğratmak için her yolu deneyebilirler. Şu an Türkiyede devam eden ve İranın da adı geçen operasyonlar İsrail destekli ve ihbarlı olabilir diye konuştu.
akit