- 7 Nisan 2011
- 2.509
- 897
Merhaba sevgili anneler ve anne adayları,
Yaşanan uzun ve mucizevi bir 9 ayın sonucunu anlatan doğum hikayelerini taa bekarlığımdan beri girer okurdum. Okudukça özenirdim, derken bir 13 Şubat günü benim de böyle bir hikayem olacağını öğrendim.
14 Şubatta da bebeğimizin kesesini görerek eşimle birbirimize en güzel sevgililer günü hediyesini vermiş olduk.
Çok rahat bir hamilelik süreci geçirdim, bulantım yok denecek kadar az oldu. Bebeğim bana uğurlu geldi, işimi de beraberinde getirdi. Kız bebekleri şansıyla gelir dediler, kızım olacak diye bekliyordum ama şansı ile gelen oğlummuş meğerse :)
Sezaryen olmak istemiyordum. Sırf bu yüzden devlet hastanesine gitmek istiyordum ama bir türlü istediğim doktordan randevu alamıyordum. Ben de 35 haftalık olana kadar özele gitmeye devam ettim.
Yine istediğim doktordan randevu alamayınca herhangi bir doktordan randevu alıp gittim, planım devlette doğum yapmaktı, çünkü orada sezaryen yapmamak için uğraşırlardı. Gittiğim doktor ilk kez gittiğim için sanırım, senin bebeğin küçük kalmış beslenmene dikkat etmemişsin gibi sözlerle beni gittiğime gideceğime pişman etti. Hastaneden nasıl çıktığımı bilemedim.
Özeldeki doktorum da doğum hakkında hiç konuşmamıştı, 37. haftaya geldiğimizde her şey normal görünüyor, normali bekleyeceğiz dedi. Çatı muayenemi de yaptı, normal doğuma uygundu. Her şey istediğim gibi gidiyordu. İzne ayrılmıştım, evde bebeğimin kıyafetlerini yıkadım, eksiklerini tamamladım. Vücudum dinçti, sıkıntı yaşatmıyordu bana oğlum.
Günler geçiyordu, bebeğimde tık yoktu. 40. haftama girdiğimde bende panik başladı, nst de hiç sancım çıkmıyordu, bebek kanala yerleşmemişti. Sürekli yürüyordum, hurma yiyordum, doğumu tetiklediğini duyduğum bildiğim her şeyi yapıyordum. Ama yok, hiç bir belirti yoktu.
Doktor 41. haftanın sonuna kadar bekleyeceğini, hala gelmemiş olursa suni sancı vereceklerini söyledi. Suni sancıyı da eğer bebeğim kanala yerleşmişse ve az da olsa açılmam olmuşsa alacaktım. Ama bebeğim kanala tam yerleşmedi. Bana sezaryen yolları gözüktü yani. Cuma günü günüm doluyordu, cuma gidince direk sezaryen istediğimi söyleyecektim. Çarşamba günü annem başka bir sebepten hastaneye gitmişti, gitmişken benim doktora uğramasını cuma günü gelince direk sezaryen istediğimi söylemesini, ne yapmamız gerektiğini öğrenmesini istedim. Doktor da madem sezaryen istiyor perşembe gününden alalım, bebek de içeride bunaldı demiş. Ertesi gün doğuma gireceğimi öğrenince hamileliğim boyunca yaşamadığım kusma olayını dibine kadar yaşadım. Korkmuştum açıkçası. Belki cumaya kadar kendi gelecekti, ama göbeğim hala inmemişti. O kadar çok normal doğum istiyorum demiştim ki, normal demekten hayırlısı demeyi unutmuşum meğerse.
Çarşamba akşamı tüm hazırlıklarımı tamamladım, hastaneye gidip odamı ayarladım. Sabah 7.30 - 8.00 arası hastanede bulunmamızı söylediler. O gece uyumak istemedim, bebeğimin karnımdan çıkacak olması üzdü beni. Duşumu aldım, saçımı fönledim. Ve sadece bir kaç saat uykuyla perşembe sabahına uyandım. Uyandığımda içimdeki korkunun yerini çoktan heyecan almıştı. Hazırlanıp çıktık, annemleri aldık ve hastaneye gittik.
Odama girer girmez önlüğü getirdiler, giyindim. Tir tir titriyordum, kaç kez wc ye gittim hatırlamıyorum. Sonra sedye geldi ve ameliyathaneye doğru yol almaya başladık. Eşim, annem, babam hepsi gergin, bense heyecanlıydım. Ameliyathaneye girdiğimde anestezi doktoru karşıladı beni. Damar yolumu açtı ve belimden iğneyi vurdu. Sıcacık oldu bacaklarım. Mide bulantısı yaşadım, bir kaç iğne yaptılar. Bulantım geçti, doktorum geldi. Anestezi doktoru şuanda doktor bey kontrollerini yapıyor birazdan başlayacak dedi, aradan 10 saniye geçmeden hayırlı olsun bebeğin doğdu dedi ve oğlumun ağlamasını duydum. Hemen temizleyip yanıma getirdiler, misss gibi kokuyordu, tam bir tosuncuktu. Doktor bile şaşırdı, çünkü ultrasondaki kilosundan daha fazla doğmuştu.
Bebeğimi götürdüler, 10 dk sonra da beni çıkardılar. Oğlum odama benden sonra geldi, hemen göğsüme koydular, emmeye başladı. Süt yoktu ama emiyordu oğlum. Akşamüstü yürütmeye geldiler, o gün 3 kez yürümek için kalktım. O gece hiç uyuyamadım, oğlumu izlemekten kendimi alamadım. İnanamadım benim yavrum olduğuna. Ertesi sabah taburcu olduk, evimize geldik.
Şimdi 12 günlüğüz, ilk günler zorlandım hem ameliyat yüzünden, hem alışkın olmadığım uykusuzluk yüzünden. Ama Allah her şeyin sabrını veriyor. Her zorluk bebeğimin bana bakışıyla kolaylaşıyor, tüm olumsuzluklar gidiveriyor kafamdan.
Allah isteyen herkese yaşatsın bu kutsal duyguyu. Tüm evlatlara, anne babalarıyla hayırlı uzun ömürler diliyorum. :)
Yaşanan uzun ve mucizevi bir 9 ayın sonucunu anlatan doğum hikayelerini taa bekarlığımdan beri girer okurdum. Okudukça özenirdim, derken bir 13 Şubat günü benim de böyle bir hikayem olacağını öğrendim.
14 Şubatta da bebeğimizin kesesini görerek eşimle birbirimize en güzel sevgililer günü hediyesini vermiş olduk.
Çok rahat bir hamilelik süreci geçirdim, bulantım yok denecek kadar az oldu. Bebeğim bana uğurlu geldi, işimi de beraberinde getirdi. Kız bebekleri şansıyla gelir dediler, kızım olacak diye bekliyordum ama şansı ile gelen oğlummuş meğerse :)
Sezaryen olmak istemiyordum. Sırf bu yüzden devlet hastanesine gitmek istiyordum ama bir türlü istediğim doktordan randevu alamıyordum. Ben de 35 haftalık olana kadar özele gitmeye devam ettim.
Yine istediğim doktordan randevu alamayınca herhangi bir doktordan randevu alıp gittim, planım devlette doğum yapmaktı, çünkü orada sezaryen yapmamak için uğraşırlardı. Gittiğim doktor ilk kez gittiğim için sanırım, senin bebeğin küçük kalmış beslenmene dikkat etmemişsin gibi sözlerle beni gittiğime gideceğime pişman etti. Hastaneden nasıl çıktığımı bilemedim.
Özeldeki doktorum da doğum hakkında hiç konuşmamıştı, 37. haftaya geldiğimizde her şey normal görünüyor, normali bekleyeceğiz dedi. Çatı muayenemi de yaptı, normal doğuma uygundu. Her şey istediğim gibi gidiyordu. İzne ayrılmıştım, evde bebeğimin kıyafetlerini yıkadım, eksiklerini tamamladım. Vücudum dinçti, sıkıntı yaşatmıyordu bana oğlum.
Günler geçiyordu, bebeğimde tık yoktu. 40. haftama girdiğimde bende panik başladı, nst de hiç sancım çıkmıyordu, bebek kanala yerleşmemişti. Sürekli yürüyordum, hurma yiyordum, doğumu tetiklediğini duyduğum bildiğim her şeyi yapıyordum. Ama yok, hiç bir belirti yoktu.
Doktor 41. haftanın sonuna kadar bekleyeceğini, hala gelmemiş olursa suni sancı vereceklerini söyledi. Suni sancıyı da eğer bebeğim kanala yerleşmişse ve az da olsa açılmam olmuşsa alacaktım. Ama bebeğim kanala tam yerleşmedi. Bana sezaryen yolları gözüktü yani. Cuma günü günüm doluyordu, cuma gidince direk sezaryen istediğimi söyleyecektim. Çarşamba günü annem başka bir sebepten hastaneye gitmişti, gitmişken benim doktora uğramasını cuma günü gelince direk sezaryen istediğimi söylemesini, ne yapmamız gerektiğini öğrenmesini istedim. Doktor da madem sezaryen istiyor perşembe gününden alalım, bebek de içeride bunaldı demiş. Ertesi gün doğuma gireceğimi öğrenince hamileliğim boyunca yaşamadığım kusma olayını dibine kadar yaşadım. Korkmuştum açıkçası. Belki cumaya kadar kendi gelecekti, ama göbeğim hala inmemişti. O kadar çok normal doğum istiyorum demiştim ki, normal demekten hayırlısı demeyi unutmuşum meğerse.
Çarşamba akşamı tüm hazırlıklarımı tamamladım, hastaneye gidip odamı ayarladım. Sabah 7.30 - 8.00 arası hastanede bulunmamızı söylediler. O gece uyumak istemedim, bebeğimin karnımdan çıkacak olması üzdü beni. Duşumu aldım, saçımı fönledim. Ve sadece bir kaç saat uykuyla perşembe sabahına uyandım. Uyandığımda içimdeki korkunun yerini çoktan heyecan almıştı. Hazırlanıp çıktık, annemleri aldık ve hastaneye gittik.
Odama girer girmez önlüğü getirdiler, giyindim. Tir tir titriyordum, kaç kez wc ye gittim hatırlamıyorum. Sonra sedye geldi ve ameliyathaneye doğru yol almaya başladık. Eşim, annem, babam hepsi gergin, bense heyecanlıydım. Ameliyathaneye girdiğimde anestezi doktoru karşıladı beni. Damar yolumu açtı ve belimden iğneyi vurdu. Sıcacık oldu bacaklarım. Mide bulantısı yaşadım, bir kaç iğne yaptılar. Bulantım geçti, doktorum geldi. Anestezi doktoru şuanda doktor bey kontrollerini yapıyor birazdan başlayacak dedi, aradan 10 saniye geçmeden hayırlı olsun bebeğin doğdu dedi ve oğlumun ağlamasını duydum. Hemen temizleyip yanıma getirdiler, misss gibi kokuyordu, tam bir tosuncuktu. Doktor bile şaşırdı, çünkü ultrasondaki kilosundan daha fazla doğmuştu.
Bebeğimi götürdüler, 10 dk sonra da beni çıkardılar. Oğlum odama benden sonra geldi, hemen göğsüme koydular, emmeye başladı. Süt yoktu ama emiyordu oğlum. Akşamüstü yürütmeye geldiler, o gün 3 kez yürümek için kalktım. O gece hiç uyuyamadım, oğlumu izlemekten kendimi alamadım. İnanamadım benim yavrum olduğuna. Ertesi sabah taburcu olduk, evimize geldik.
Şimdi 12 günlüğüz, ilk günler zorlandım hem ameliyat yüzünden, hem alışkın olmadığım uykusuzluk yüzünden. Ama Allah her şeyin sabrını veriyor. Her zorluk bebeğimin bana bakışıyla kolaylaşıyor, tüm olumsuzluklar gidiveriyor kafamdan.
Allah isteyen herkese yaşatsın bu kutsal duyguyu. Tüm evlatlara, anne babalarıyla hayırlı uzun ömürler diliyorum. :)