sonunda çocuğumu yanıma alıp, kapıyı çarpıp çıktım..

İşte bu yüzden sizin açınızdan ya öyle ya böyle bir şeyler olumlu yönde değişmiş olacak. Zaten gün ağarmadan hemen önce en karanlık olurmuş. Siz de belki denizin en dibine ayak değmeden yukarı yüzemeyecektiniz. Haydi hayırlısı.

Not: Kocanızın terapiden kuduzdan kaçar gibi kaçmasının sebebi çok açık. Sizden başka biri kusurlarını yüzüne vuracak, size hak verecek ve onun sizi suçlayacak desteği kalmayacak. O yüzden. Aslında o ne mal olduğunun pek de güzel farkında, bakmayın siz hep üste çıkmasına. Akıl vermek gibi olmasın ama (şu ana kadar verdiklerim neyse) öyle yaz tahtaya al haftaya yapmasına izin vermeyin. Sen bir eve gel de sonra giderim, sonra yaparım, şimdi ramazan diye sizi oyalayıp o eve bir sokarsa sizin aynı cesareti toplayıp çıkmanız da, onun gidebileceğinize inanması da kat be kat zorlaşır.
 

niye çocuk doğurdun diyen leri anlayamıyorum ben çünkü insan kendisi içinde doğurur ben eşim den önce kendim için doğurdum bebişimi ..
 
niye çocuk doğurdun diyen leri anlayamıyorum ben çünkü insan kendisi içinde doğurur ben eşim den önce kendim için doğurdum bebişimi ..
Çok haklısınız. Ama o niyetle doğurup sonra 'çocuğum babasını çok seviyor, hep onu soruyor' diye çocuğu çıpa yapıp her şeye katlanan kadınlar da var.
 
cuma günü eşim bizi almaya annemlere geldi. yüzü gayet güleç, annemlere babamlara karşı gayet iyiydi, tabi bana da! hiç bir şey olmamış gibiydi. o gün ve ertesi gün bir sebepten dolayı konuşamadık..
ve nihayet dün, zar zor da olsa oğlum uyurken konuyu açtım. ben konuyu açmadan önce bile eşim cumartesi günü yine eleştirel yaklaşımlarına devam etti.neyse ona bu evliliğin mutlu-mesut ve sorunsuz sürmesini, oğlumuzun sevgi ve huzurla büyümesini isteyip istemediğini sordum. lakayıt bir biçimde ''eee! evet n'olcak'' diye sordu. ben de o halde tavırlarına dikkat etmesini, ters giden birşeyler olduğunu farketmesini vs.vs. söylerken yine kendimi çaydanlık ve güvenlik süngeri tartışmasının içinde buldum. ( bir de cuma eve geldiğimizde evdeki neredeyse her köşenin güvenlik süngeri ile kaplandığını gördüm. bu süngerler çocuk düşerse onun darbe almasını engelliyor ve çocuk ilk yürüyeceği zaman zaten en kritik yerlere yapmıştık. gördüm ki eşim tv ünitesinin 8-10 köşesine birden bunlardan kaplamış. ya evet güvenlik önemli ama çocuğum 2 yaşında. artık eskisi gibi düşmüyor ve o kadarına gerek yoktu.)
bana diyor ki o sünger için niye öyle konuşmuşum, kendisi o süngeri zaten güzel olduğu için yapıştırmamış, tabi ben güzel bir görüntüyü oğlumun düşmesinden daha önde tutuyormuşum.. dedim ki birincisi bizim bugüne gelmemizin sebebi ne o çaydanlık, ne o sünger.. biz senin yüzünden bu haldeyiz. çocuğu düşünmekse ben de çok düşünüyorum ama hayat bu. o zaman evin her yerini pamuklara saralım.hiç düşmesin, hiç zorluklarla karşılaşmasın. gerekirse pamuklara da sararmış.. neyse çözemeyeceğimizi anladığımdan ona ‘’ bak, bu gidiş gidiş değil, kendini düzelt.şimdiye kadar sana çok kez zaman tanıdım. konuşmaya çalıştım, alttan aldım, bu çocuğa üzüldüm vs. vs. dedim. ama sen hiç düzeltmeye adım atmadın. bu iş ya düzelir, ya da bu iş burada biter haberin olsun dedim.ben ömür boyu senin bu tavırlarını çekmeyeceğim haberin olsun, oğlumu da alırım bu sıkıntıdan onu da kendimi de kurtarırım dedim. sustu. normalde bağıran, tartışan adam o an sustu. tabi ayrılmaktan hiç mi hiç bahsetmeyen ben artık boşanmakla/tabiri caizse/tehdit etmiştim. sonra çocuk uyandı. ve onu içerden alıp getirdim. eşim oğlum gelince hiçbir şey yok gibi oğlum gel babacım, sana sarılayım filan dedi. ben de ‘’ bu konu burada kapanmadı, haberin olsun’’ demekle yetindim. bu gidişle ailelerin de duyacağı ciddi bir evden ayrılış olayı yolda gibi görünüyor. maalesef beceremedim..
 

evet sanırım çok ama çok ufak adımlarla ilerleyebileceğim. eşimin psikolojik olarak sıkıntıda olduğunu bildiğim için onun kadar agresif olamıyorum. o yüzden savaşıyorum. geri adım atmadım, atmayacağım. o terapiyi mutlaka kabul edecek. ama bu süreçte ben çok yıpranacağım, biliyorum.
 

kendini sorunsuz görme, her konuda haklı çıkmaya çalışma,.. ( ki genelde uzattığı için illallah edip haklısın he he diyorum), onun hassas noktaları her zaman ufak şeyler ve ben bugün çaydanlığa dikkat etsem yarın kürdana takılmayacağını bilemiyorum. yani neye takılacağını anlayamıyorum. terapiyi asla kabul etmiyor. bana bir gün sen kafayı yemişsin dedi.. sorun sende, sen git diye bana da dedi. bana ev almış, araba almış, benim için neler yapmış neler.. keşke bunların hiç biri olmasaydı da huzurum olsaydı. yeminle daha yaşanır olurdu hayat...
 
O sessiz kalması bile bir yerlerde bir şeylerin değişmekte olduğunu gösteriyor. Doğru yoldasınız. Ama çocuk terbiyesinde geri adım atmayın, söylediğiniz şeyden dönmeyin ki çocuk şaşırmasın derler ya, sizin de ilerlemeniz yavaş olsun, sırasında dursun ama geri adım atmayın. Mesela bir daha olur olmaz atarlandığında gözünün içine bakıp 'Bir' deyin. 'Ne diyorsun be' bile derse 'sen anladın onu' dersiniz. Bir daha yaptığında 'İki.' İsterseniz üşenmeyin bir yere kaçta kaldığınızı not alın. Böyle böyle parkmetrenin işlediğinin farkında olsun. Çocuk terbiyesi gibi oldu ama kocanız ne yazık ki yetişkin lafından anlamıyor.
 

bu konuşmaları yaparken hep tedirgin oluyorum. çünkü maşallah ağzı çok güzel laf yapıyor. öyle konuşuyor ki ben kendimi savunamıyorum ( bu konuda benim de ağzım güzel laf yapar ama o beni geçiyor yani) kendisini öyle bir anlatıyor ki acaba ben mi çok üstüne gidiyorum diyorum her zaman. ama sorun sadece benle olmadığından bu konuya o kadar da takılmıyorum. dediğin gibi sen inanarak dönmüşsün. ben inanmadan döndüm ( niye döndüğümü bile bilmiyorum) ve başıma yeniden gelecek. bunu biliyorum..
 
erkegin huyu hanimna bağlı eger hanimi huysuzsa erkekte öle. çünkü erkek annesinin elinde büyüyor evlennice eşinin elinde büyür. kadin eger kocasina hep iyi davranirsa.. yani adam kötü davrandiğindda kadin yine aldirmadan iyilik ederse adam yaptığına pişmanlık duyar iyi davranir bunun bi hikayesini okumuşum... peygamber zamannida adam müşrikmiş. eşi sonra müslüman olmuş. evde kuran okuyormuş adam bu durumdan hep şikayetçi olmuş kapat diye karısını bile çok dövmüş sonrada kadin hep dua etmiş. Allahım kocamı müslüman yap onu iyi huy yarat diye. <aradan aylar gelmiş kadinni istegi olmuş. adam bi süre sora anlamiş yaptığı sonra tövbe etmiş müslüman olmuş. bölede güzel hayat yaşamişlar...şimdiler boşanmak moda oldu.
 

doğan cüceloğlu'nun deyimi ile eşim bir yetişkin çocuk. ve sizin tespitiniz de doğru. ona hepsini söyledim.. yolda giderken oluşan trafiğin de, kaybettiği yolun da, başına gelen herhangi bir sıkıntının da sorumlusunun ben olmadığımı söyledim. suçlu olarak beni seçmekten vazgeçmesini çünkü benim artık sabrımın çok çok zorlandığını, çekemeyeceğimi söyledim. hep sustu.
 

örneklendirmeleriniz çok güzel fakat yanlış bir yorum olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. zira amacımın boşanmak olmadığını, onu düzeltmek adına her yolu denediğimi, eşimin muhtemelen depresyonda olduğunu ve tedaviyi kabul etmediği için sağlıklı psikolojideki insanlarla olan iletişimi kuramadığımızı söylemiştim.benim abdestli namazlı olup olmadığımı, gece gündüz dua edip etmediğimi , evliliğimi kurtarmak adına neler yapıp yapmadığımı bilemezsiniz. ama en azından yazılanları tam olarak okursanız beni anlayabilirsiniz..
 
Oh, vallahi ben söylemiş kadar rahatladım. Kocanız benim bile içimi şişirmişti. Mahallenin kabadayısı gibi bulmuş sizi öfkesini sizden çıkarıyor. Susması çok iyi bir başlangıç, sakın durmayın. Bir sonraki adımı ben size söyleyeyim. Masum masum 'evi terkedecek ne vardı, iki yetişkin gibi niye konuşamadık?' diyecek. İşte o zaman suratına kafa atabilirsiniz.
 
evlilik bi kere yaşaniyor ama eşinizi degiştremiyorsaniz o senin kararin.. yorumlarini okudum ben sadece örneklendirmeyi yazdim eskiden öleydi şimdiyse degil ne yazıkkı günümüzde boşanmalar çogaldi. Hz ibrahim zamaninda oğlu ismailin ziyarete gitmiş ilk eşi kötüymüş. boşan demiş. ismail de anlamiş bunu ilkini boşanmiş ikinciyi almiş. ikinci iyi çikinca oğlum evliliğni devam et demiş.. ( tam hikayeyi anlatamiyorum ama..) eğer eşiniz çok kötü biriyse onunla başedemezsin tabi boşanirsin...
 
Konunuzu bastan sona kadar okudum 12 sayfayida.Esiniz benim esime cok benziyor.ne durumdasnz merak ettm tedawiyi kabul ettimi?
 
hayır, henüz kabul etmedi. bu öyle kolay bir şey değil. kendisini sıfır hatalı görüyor. konuyu çözeceğiz dedi ve beni bi şekilde ikna etti. ama aynı yerden yine başlıyor. konuşuyoruz, ama bana kendini düzelteceğinden bahsetmek yerine haklılığını kanıtlamaya çalışıyor. damarına basıyormuşum, sinir uçlarına dokunuyormuşum. ona kendisinin sinir uçlarının her yerde olduğunu, dokunmamanın mümkün olmadığını söyledim. önceki haline göre bir nebze daha dikkatli olsa da yakında bir çıngar daha kopacak gibi görünüyor.. gerçekten çok zor bir süreç.. siz ne durumdasınız?
 
ailenizde bu kadar kalmanızın size bunları yaptırdıgını düşünüyorum
birbirinizden sogumussunuz
 
ailenizde bu kadar kalmanızın size bunları yaptırdıgını düşünüyorum
birbirinizden sogumussunuz

aslında öyle değil. şöyle söyleyeyim. benim eşim evlendikten sonra çok yavaş yavaş belli etmeye başladı sinirlerini. başlarda bu kadar değildi. çok ta güzel günlerimiz geçti. severek evlendik. 2 sene sonra hamile kaldım. ne zaman doğum yaptım, adam değişti. bunalıma girdi. ( zaten depresyona meyilli olan insanlarda edinilen büyük sorumlulukların depresyonu ve psikolojik sıkıntıları arttırdığını biliyorum) bu büyük bir sorumluluktu onun için. çocuk için aşırı endişelenen, içindeki endişeden doğan sıkıntıları da öfke patlamasına dönüştüren bir insan haline geldi. ben doğumdan sonra 15 ay kadar ücretli/ücretsiz izin aldım. bu süreçte de yaşadıklarımı ben bilirim. bir kaç psikiyatrist ile yazıştım. psikoloğa da gittim sorun bende mi acaba diye.. bana psikolog '' neden çekiyorsun'' dedi. psikiyatrist te '' yaygın anksiyete bozukluğuna benziyor. tedavisi ilaç ve psikoterapidir.gelin, yardımcı olalım'' dedi. zaten ben de aynı kanıdaydım. şimdi durumun psikolojik olması sebebiyle boşanma en son çare diye düşünüyorum. öncelikli amacım onu doktora götürmek. götüremezsem de gidene eyvallah demek olacak..
 
Bunların altina imzami atıyorum. Aynisi bizmde özellikle cocuk oldktan sonra degisen asiri pimpirikli benim yaptklarimi (daha cok cocukla alakali) herkes ilk cocugm olmasina ragmen takdr ederken o begenemeyen surekli ofke patlamasi herseye küfür hakaret elestiri asaglama ile karsmasi...sonra çocuk buyudu ama artk saygi bitmisti e halyle sewgide bitti.yuz goz oldktan sonra hayatn her alanina yansidi anlasamamak hakaretler kufurler hawada ucustu sussam olmadi anlatsam olmadi bagrsam olmadi.psikologa gtmeye karar werdm esim asla ikna olmuyordu ben deli deglm deyp durdu.ben gittm zar zor oda geldi ama orda da psikolog orta yol bulmaya calistkca hala burnunun dikine gitti.2 kereden sonra bidahada gitmedi zaten.psikolog da bana bu ewlilik bi ksr döngü ye donusms dedi yani caktrmadan umut yok dedi.sorunlar ayni hizla dewam ederken 2 seneye artk dayanamayp tekrar ewi terk ettm.kararlydm bosanacaktm esim doktorn yazdgi ilaci kullaninca 1 ay iyi gbiydi daha sakindi en azndan huzur wardi.ama brakti.tabi ben gdnce yalwarmalar yakarmalar aglamalar sana cok cektrdm ama kendimi sewdircemler inanamadm kac kere ayni sey oldu bitek ewi terkednce akli basina geliyo olmaz dedim ilacimi hic brakmycam dedi 6 ay once oldu bunlar dondm 1 ay içti iyiydk sonra birakti yine we yine kotyz
 
Yani esiniz ilac kullanırsa ancak daha iyi olabilir bi parca sakinlesir.yoksa saiyorm ben huy degismiyoe tabi ilacida birakmadan icerse.xok kotu bi durm o kadar burnumdan getirdiku 30 gunun 25 i kotydu.iyiykende tam anlamyla iyi dgldk aslnda yasananlarn izi cok fena kaliyo.esim hep bana bi gcigi war gbi dawraniyo bende ne yazikki artk onu sewemoyorm zaten bunun icin cabalamiyoda.ama kizima hamileyken hemen kardes yapacam dogsunda derdm ama cocgm dogdu neye ugradgmi sasrdm.her gun agladm.kizma da uzuluyorm 7 yasnda ama kardeşi yok cok istiyo ama yapamam ayni ortamda bi cocuk daha buyutemem gücüm asla yok.esime bidaha asla guwenemedm cunku yeniden bi bebek olsa yeniden ayni seyleri yapar eminim cocuk oksurse bana kufur ediyodu düşünün.kesinlikle bosanmak istiyorm ama tehdtleride bitmiyo bir suru rezillik cikaracak cocugm cok etkilenecek belki doldurulacak bilmiyorm iste korkuyorm
 
teşhis ne kondu? anksiyete mi? benim oğlum oğlumuza çok düşkün olduğu için ve ben onu oğlumu almakla tehdit ettiğim için şimdilik bir nebze daha dikkatli.ama bu bir sonuç değil.. ben ikna edemedim psikiyatriste.bir doktor arkadaşı var çok yakın olduğu.. malesef özelimizden biraz bahsederek yardım istedim ondan ama o da uzakta olduğu için telefonda o konulara derin olarak giremiyor haliyle. ilacı bırakırsan ben yokum deseydiniz.. aileniz de bu işi ciddi ciddi konuşsaydı bu kez son diye.. siz 7-8 kere evi terk edince o da alışmış bence.. nasılsa gelecek diyor. bir de psikiyatri ilaçları öyle birden bırakılmaz ki. kontrollü bırakılmalı. dozu azaltılarak.. her bırakışında ayrı bir iz bırakacaktır.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…