- 3 Ağustos 2012
- 24
- 11
Selam Kızlar,
Bugün biraz içimi dökmek hem de sürecimi anlatmak için bu konuyu açtım. Daha önce de paylaşmıştım, vajinismus ile mücadele ettiğimi.
Geçen yıldan beri panik atak ve anksiyete sorunlarımla ilgili terapiye gitmeye başladım. Ve baya da yol aldım, terapistimin aynı zamanda vajinismus ile ilgili de çalışmaları var. Ve anksiyeteyi çözmemizle birlikte biraz vajinismustan konuşmaya başladık.
Dün yaşadığım farkındalığı paylaşmak istiyorum. Benim vajinismus ile ilgili fark ettiğim en önemli şey, vajinamı yok saymam oldu. Çalıştığımız bir teknikle bilinç altımın çok derinlerinde, belki ilk okul-orta okul zamanlarımda Venüs tepemin kabarık olması ile dalga geçen bir arkadaşım ve sonrasında kimseye bunu anlatamamam, kendimi 'sonsuza kadar bozuk', 'hiç bir zaman aile kuramayacak' olarak kodlamam ortaya çıktı.
Artık her şey o kadar mantıklı geliyor ki, bir eksikliği-arızası olduğunu düşünen 12-15 yaş aralığında bir çocuk bunu kimseyle paylaşamıyor. Kendi kendine anlamaya çalışıyor arızasını, çözemeyince de vajinasını yok sayıyor. Sonra yıllar geçiyor ve yok saydığı/arızalı olarak kodladığı vajinasının ona haz vermesini bekliyor. Ama vajinası sadece acı veriyor.
Ben artık 'sonsuza kadar arızalı' değilim.
Arızalı değilim.
Ben artık vajinamın varlığının farkındayım ve onu seviyorum.
Her kadının anatomisinin farklı olduğunu, Venüs tepemle birlikte :) bedenimin güzel olduğunu kabul etmeyi tercih ediyorum.
Belki bunu okuyan genç kadın arkadaşım benim yaşadıklarımı yaşamaz niyetiyle yazmak istedim. Bedenimi bu kadar geç fark ettiğim için çok üzgünüm çünkü.
Sizin de benzer hikayeleriniz varsa okumak isterim? Ya da sizin bozuk/arızalı olduğunu düşündüğünüz oysaki sevilmeye layık bölgeleriniz var mı?
Bugün biraz içimi dökmek hem de sürecimi anlatmak için bu konuyu açtım. Daha önce de paylaşmıştım, vajinismus ile mücadele ettiğimi.
Geçen yıldan beri panik atak ve anksiyete sorunlarımla ilgili terapiye gitmeye başladım. Ve baya da yol aldım, terapistimin aynı zamanda vajinismus ile ilgili de çalışmaları var. Ve anksiyeteyi çözmemizle birlikte biraz vajinismustan konuşmaya başladık.
Dün yaşadığım farkındalığı paylaşmak istiyorum. Benim vajinismus ile ilgili fark ettiğim en önemli şey, vajinamı yok saymam oldu. Çalıştığımız bir teknikle bilinç altımın çok derinlerinde, belki ilk okul-orta okul zamanlarımda Venüs tepemin kabarık olması ile dalga geçen bir arkadaşım ve sonrasında kimseye bunu anlatamamam, kendimi 'sonsuza kadar bozuk', 'hiç bir zaman aile kuramayacak' olarak kodlamam ortaya çıktı.
Artık her şey o kadar mantıklı geliyor ki, bir eksikliği-arızası olduğunu düşünen 12-15 yaş aralığında bir çocuk bunu kimseyle paylaşamıyor. Kendi kendine anlamaya çalışıyor arızasını, çözemeyince de vajinasını yok sayıyor. Sonra yıllar geçiyor ve yok saydığı/arızalı olarak kodladığı vajinasının ona haz vermesini bekliyor. Ama vajinası sadece acı veriyor.
Ben artık 'sonsuza kadar arızalı' değilim.
Arızalı değilim.
Ben artık vajinamın varlığının farkındayım ve onu seviyorum.
Her kadının anatomisinin farklı olduğunu, Venüs tepemle birlikte :) bedenimin güzel olduğunu kabul etmeyi tercih ediyorum.
Belki bunu okuyan genç kadın arkadaşım benim yaşadıklarımı yaşamaz niyetiyle yazmak istedim. Bedenimi bu kadar geç fark ettiğim için çok üzgünüm çünkü.
Sizin de benzer hikayeleriniz varsa okumak isterim? Ya da sizin bozuk/arızalı olduğunu düşündüğünüz oysaki sevilmeye layık bölgeleriniz var mı?