Soner Yalçın: Ey MHP'li kardeşim,bugüne kadar neyi protesto ettin

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.873
40.715
Türk Bayrağı’nın yakılmasını, göklerden/direklerden indirilmesini protesto ettin mi?
Hayır!..
Türk kimliğinin-kavramının Anayasa’dan çıkarılmak istenmesini protesto ettin mi?
Hayır!..
Devlet nişanından, devlet kurumlarından Türkiye Cumhuriyetiibaresi kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Andımızın kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Atatürk heykellerinin parçalanmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
23 Nisan, 19 Mayıs milli bayramlarının kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Bu ülkenin parsel parsel özelleştirme adı altında satılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Soma katliamını protesto ettin mi?
Hayır!..
Doğa katliamlarını protesto ettin mi?
Hayır!…
Kaçak Sarayı protesto ettin mi?
Hayır!..
Kuzey Irak’ta Türkmenlerin katledilmesini protesto ettin mi?
Hayır!..
Süleyman Şah Türbesi’nden kaçılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Ülkenin parçalanma projelerini protesto ettin mi?
Hayır!…
Peki neyi protesto ettin?
Sadece… Bu ülkenin yüz akı sanatçısı Bedri Baykam‘ı protesto ettin..!
Beyoğlu Piramid Sanat Galerisi’nde Almanya, Fransa, Japonya ve ABD’den sanatçıların eserlerinin de yer aldığı “Çırılçıplak” başlıklı sergiyi “ahlaki değerlere” aykırı bulup Taksim‘e sokağa çıktın!
“Bizler; Türk Milliyetçileri, Türk İslam Ülkücüleri, Türk milletinin ahlak değerleri ile ters düşen ve sanat adı altında perdelenmek istenen bu çirkin sergiyi kabul edemeyiz.”
Demek:
Türk kavramının yok edilmesi, Türk bayrağının yakılması, Atatürk heykelinin parçalanması, Andımız’ın- ulusal bayramlarımızın kaldırılması, “ahlaki değerlere” uygunmuş ki sesin çıkmadı!..
Ey benim MHP’li kardeşim…
Türklüğü sadece “bacak arasına” indirgediğinin farkında değil misin!..
Bak sana ne anlatacağım..?

Kimin ahlakı?

Bu yazacaklarımı MHP’nin “parti okulu“nda bulamazsın.
Unutturdular sana çünkü…
Gagavuz Türk‘ü, Hıristiyan’dır.
Yunanistan’daki Karaman Türk’ü de, Hıristiyan’dır.
Karaim ya da Hazar Türk’ü, Yahudi‘dir…
Altaylar, Tengrici’dir.
Saha-Yakut Türkleri Şaman‘dır.
Uygur Türk‘ünün kimi Budist’tir.
Azeri Türk’ü ya da İran Türk’ü Şii‘dir.
Anadolu Türkmen‘i Alevi’dir.
Ne sandın?
“Türk milliyetçisi” denilince aklına sadece Müslüman Sünni mi geliyor?
“Türk milliyetçiyiz” diyerek kimin ahlakını kime dayatıyorsun?
Bak kardeşim!
Dünyada ilk “Türk Derneği”, Macaristan-Budapeşte’de 1908 yılında açıldı. Üniversitelerde ilk Türkoloji kürsüsü 1870 yılında Budapeşte’de kuruldu.
Macar Türklerini bilir misin? Turan fikrinin nereden doğduğunu sanıyorsun?
Bugün…Sadece Devlet Bahçeli‘yi bilmekle olmaz Gabor Vona‘yı da bileceksin!
Hâlâ Necip Fazıl mı okuyorsun; oysa Attila Jozsef‘i okumalısın!
Hadi Yusuf Akçura’yı, Sultan Galiyev’i bildiğini düşüneyim; Turar Rıskulov‘u ya daEthem Nejat‘ı bilir misin?
Sahiden “sağ” nedir, “sol” nedir hiç kafa yordun mu?
Tarihindeki Türk milliyetçi hareketler sömürgeciliğe karşı çıkarken, senin neoliberalizme/ vahşi kapatilizme karşı neden hiç sesin çıkmıyor?
Evet sen kardeşim!..
“Türk milliyetçileri” adını kullanarak kimin ahlakını dayatıyorsun?
Kızma bana…
Bak sana bir Türk efsanesini hatırlatayım.

Aytmatov uyarısı

Cengiz Aytmatov’u bilirsin.
Kırgız Türk’ü…
Türk birliğinin yılmaz savunucusu.
Dünya edebiyatına armağan ettiğimiz Lenin ödüllü usta bir kalem…
1980 yılında yazdığı bir romanı var: “Gün Olur Asra Bedel”
Okudun mu? Kişinin, öz köküne yabancılaşmasını anlatır. Bunu Türk “Mankurt Efsanesi”ne dayandırır. Şöyle….
Juan-Juan adlı barbar bir toplum, tutsak ettiği kişileri işe yarar köleler haline getirmek için belleklerini silerek “mankurt” haline getirirmiş..!
Bir insanı “mankurt” yapmak istediklerinde bak ne yaparlar:
- Tutsak kişinin saçları iyice kazınıyor,
- Kafasına devenin boyun derisi gerdirilerek geçiriliyor,
- Tutsak başını yerlere vurmasın diye bir kütüğe bağlanıyor,
- Yürek parçalayan çığlıkları duyulmasın diye elleri ayakları bağlı olarak ıssız bir yerde sıcak güneş altında dört beş gün aç susuz bırakılıyor,
- Sıcağın etkisiyle deve derisi büzülüyor ve bir mengene gibi kafayı sıkıştırıyor,
- Deve derisinin artık kafa derisiyle bütünleşmeye başlamasıyla kazınan saçlar yeniden uzamaya başlıyor,
- Fakat, deri kafaya o kadar yapışıyor ki, zaten sert olan deve derisi sıcağın etkisiyle iyice sertleşiyor ve uzayan saçlar deriyi delip uzamasına devam edemiyor,
- Bu nedenle saçlar kafanın dışı yönünde değil, içine doğru uzamaya başlıyor,
- Sıcaktan büzüşen deve derisinin kafatasına yaptığı baskı ve kafanın içinde ters yönde uzayan saçların kafatasını delip, beyne doğru ilerlemesiyle tutsak büyük acılar çekiyor,
- Beşinci günün sonunda tutsakların çoğu ölüyor,
- Sağ kalan tutsak zamanla kendine geliyor; yiyip içerek gücünü toparlıyor.
- Ama o artık bir insan değildir; ölünceye kadar geçmişini hatırlamayan “mankurt”olmuştur. Artık hafızası yoktur…
Kim olduğunu, hangi soydan geldiğini, anasını, babasını ve çocukluğunu bilmez hale geliyor.
Düşünememektedir…
İnsan olduğunun farkında değildir. Ağzı vardır, dili yoktur; kaçmayı dahi düşünmeyen, hiçbir tehlike arz etmeyen bir köledir sadece.
Bilinci, benliği olmadığı için, sadece efendisine boyun eğen bir köle…
Evet… Mankurt, için önemli olan tek şey efendisinin emirlerini yerine getirmektir…
Hikaye budur…
Akıl yoksunluğunu ifade eden “mankurtlaşma” artık bir kavram olarak kullanılmaktadır.
Anadolu’da “mankafa” derler!..
Kimbilir…
Belki de…
Cengiz Aytmatov “Bozkurtları” uyarmak istemektedir…
Anlayana…
Bir kardeş mektubudur bu…
http://odatv.com/n.php?n=ey-mhpli-kardesim-bugune-kadar-neyi-protesto-ettin-2703151200
 
Soner Yalçın, bugün (27 Mart) Sözcü gazetesinde yayınlanan köşe yazısında bize sormuş. ‘’Mankurt musunuz? Bozkurt musunuz?’’ demiş.


Hatta aslında soru sormamış. Kelime oyunları ile açık açık siz bozkurt filan değil bildiğin mankafasınız demeye getirmiş.


Bu kadar ağır bir yazıyı da yumuşatmak için sonuna “bir kardeş mektubudur bu” deyip cümleyi bitirivermiş.


Peki madem kardeşiz Soner Yalçın; o zaman cevap verelim size teker teker. Sonra da biz soralım.


“Türk Bayrağı’nın yakılmasını, göklerden/direklerden indirilmesini protesto ettin mi?” demişsiniz;

Evet defalarca ettik. Mesela Bingöl Teşkilatımız 9 Haziran 2014’te Ülkü Ocakları ve diğer sivil toplum örgütleri ile beraber bayrağımızın indirilmesini protesto için eylem düzenledi. Peki siz bunun haberini yaptınız mı?




Türk kimliğinin-kavramının Anayasa’dan çıkarılmak istenmesini protesto ettin mi? demişsiniz;

Evet defalarca ettik. Mesela Oktay Bey, hastane ile meclis arasında uyumadan mekik dokuduğu günlerde defalarca karşınıza çıktı. Büyük bir aşkla bağlı olduğu eşinin kanser tedavisi gördüğü en zor günlerinde anayasadan Türk kavramını çıkarılmasın diye defalarca basın açıklaması yaptı. Peki siz bunun haberini yaptınız mı?




‘’Andımızın kaldırılmasını protesto ettin mi’’ demişsiniz;

Evet defalarca ettik. Mesela Dolmabahçe’de başbakanlık ofisi önünde parti aracıyla başbakan duysun diye saatlerce andımızı dinlettik. Peki siz bunun haberini yaptınız mı?




‘’Soma katliamını protesto ettin mi’’ demişsiniz;

Evet defalarca ettik. Soma ile yetinmedik. Tekmeci danışman Yusuf Yerkel’i de unutmadık. Hatta mesela genel başkan yardımcılarımızdan birisi protesto ile yetinmedi, açık açık tehdit etti. Peki siz bunun haberini yaptınız mı?




‘’Doğa katliamlarını protesto ettin mi?’’ demişsiniz;

Evet defalarca ettik. Mesela Validebağ konusunu ilk defa gündeme MHP getirdi. Hem mecliste hem istanbul’da imara açılmaması için mücadele etti. Peki siz bunun haberini yaptınız mı?





‘’Kuzey Irak’ta Türkmenlerin katledilmesini protesto ettin mi?’’ demişsiniz;

Evet defalarca ettik. Protesto ile yetinmedik. Onlarca tır dolusu yardım toplayıp Kerkük’e gönderdik. Kızılay göndermeyin yolda sorun olabilir deyince Ülkü ocakları genel başkanı Olcay Kılavuz bizzat tırların başında Kerkük’e gitti kardeşlerimize yardımlar sağsalim ulaşsın diye. Peki siz bunun haberini yaptınız mı?





“Gabor Vona’yi bileceksin” demişsiniz;

Gabor Vona’yı bilmekle kalmayıp İstanbul’da misafir ettiğimizi, okul okul gezip konferanslarında daha çok kişiye ulaşmasına yardımcı olduğumuzun haberini yaptınız mı?




“Attila Jozsef‘i Turar Rıskulov‘u ya da Ethem Nejat‘ı bilir misin?” demişsiniz;

Biz hepsini iyi biliriz de peki siz Seyid Ahmet Arvasi’yi, Galip Erdem’i, Necmettin Hacıeminoğlu’nu, Dündar Taşer’i bilir misiniz? Mesela kitaplarınızda hep Amerika ve Nato ile ilişkilendirmeye çalıştığınız Ülkücü hareketin dün Rus emperyalizmine karşı 5000 şehit verdiği şanlı mücadelesine hiç yer verdiniz mi?





Ciğerlerine hava basıldıktan sonra fakültesinin 3. katından aşağı atılan Dursun Önkuzu’ya bile iftira atmaktan çekinmeyen sizler hangi saftaydınız o yıllarda?




Dönelim tekrar bugüne, neyi protesto ettin diye tekrar tekrar soruyorsunuz ya;





Elektrik faturalarındaki soygunu protesto ettik.



Türkistan’daki Çin zulmünü protesto ettik.



Eğitimdeki adaletsizliği protesto ettik.



Hırsızlığı yolsuzluğu protesto ettik.



Ahlaksızları protesto ettik.





Kısacası vicdanımızın kaldırmadığı her olayı protesto ettik. Gün oldu meydanları doldurduk, gün oldu boğaz köprüsünü trafiğe kapattık. Elimizden geldiğince su taşıdık Nemrut’un ateşine.





Peki siz bunların kaçının haberini yaptınız? MHP’nin, ülkü ocaklarının, Türkiye Kamu – Sen’in, Milliyetçi Avukatlar Grubunun ya da herhangi bir milliyetçi oluşumun hangi eylemine, hangi aydınının hangi akademisyenin hangi fikirlerine sayfalarınızda yer verdiniz?





Belki haber değeri taşımadığını düşündünüz. O da sizin takdiriniz.





Peki bu protestolarda bazen polisin bazen de terör örgütü mensuplarının saldırısına uğradığımızda yaralananlar, gözaltına alınanlar olduğunda bunu haber yaptınız mı?





Karşıt fikirli gurupların kavgası deyip geçiştirdiniz. Hatta nerdeyse en demokratik eylemlerimizde bile ülkücüler provokasyon yapıyor demeye getirdiniz.





Dün olduğu gibi bugün de ülkücülere karşı oldunuz, MHP’yi yok saydınız!





Bizi eleştirebilirsiniz. Beğenmeyebilirsiniz. Eksiklerimiz olduğunu hatalarımız olduğunu vurgulayabilirsiniz. Biz de zaten hiçbir zaman mükemmel olduğumuzu iddia edemeyiz.





Ama kimin kardeş kimin düşman olduğunu çok iyi biliriz…

Av. Mustafa Veysel GÜLDOĞAN


http://www.nettavir.com/?islem=haberoku&id=35040
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…