Sonbaharda görülen üst solunum yolları alerjileri, havaların soğuması nedeniyle gribal enfeksiyonlarla birleştiğinde astıma neden olabiliyor...
Sonbahar alerjisi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Seçkin Ulusoy “Mevsimsel alerjiler, genelde ilkbaharda görülür. Ancak sonbahar aylarında görünen türleri de vardır ve sıklıkla toz alerjisi de beraberinde bulunabilir. Hapşırma, burunda kaşınma ve gözlerde yaşarma şikayetleriyle kendini gösterir. Öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı gibi belirtiler de beraberinde olursa astım habercisi olabilir. Özellikle çocuklarda, mevcut tabloya havaların soğumasıyla birlikte diğer üst solunum yolları enfeksiyonlarının da eklenmesiyle oldukça rahatsız edici olabilir. Kreş ve okul gibi toplu yerlerde, nezle, grip, kabakulak gibi hastalıklar hızla yayıldığı için çocukluk çağındaki en sık rastlanan sorunlardır. Çocukluk dönemindeki doktor ziyaretlerinin yarıdan fazlasını üst solunum yolu enfeksiyonları oluşturuyor” açıklamasında bulundu.
OKULDAKİ BAŞARIYI NEGATİF ETKİLİYOR
Alerjik nezlenin uyku kalitesini de bozduğunu anlatan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:
“Alerjik bir çocukta, sinüzit, geniz eti büyümesi, orta kulak iltihabı daha sık görülüyor. Mevcut tabloya burun tıkanıklığı da eklendiğinde gece uykusunu alamayan bir çocuk, sabah yorgun uyanıyor ve derslerine konsantre olamıyor. Bu çocuklarda gün içinde uyuklama, bitkinlik, sık sık burnunu çekmeye bağlı psikolojik ve sosyal sorunlar olabiliyor. Ayrıca alerjik hastalıklarda, burun ve östaki tüpü tıkanıklığına bağlı işitme kaybı da sıkça görülüyor. Dahası işitme kaybı dışında ağrı vb. herhangi bir şikayet vermeyen bu sinsi durumun özellikle altını çizmek isterim. Bu çocukların nihayetinde okuldaki başarısı düşüyor” diye konuştu.
AŞI TEDAVİSİ ETKİLİ OLUR MU?
Sonbahar allerjisinde aşı tedavisinin etkili olabildiğini ifade eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Eylül ayında başlayıp kasım ortalarına kadar doğa kışa hazırlanıyor. Bu dönemde yeşil alanlarda bulunan ot, yaprak vb. dökülenler bu hastalıklara neden oluyor. Özellikle solunum yolu alerjisi olanların, bu dönemde kendilerini korumaları önem kazanıyor. Eğer bir alerji durumu var ise, yapılan tetkikler sonucunda sprey ve şurup tedavileri birkaç günde şikayetlerini tamamen iyileştirir fakat bu asla bir kalıcı çözüm değil. Daha uzun vadeli bir çözüm için aşı tedavileri gerekiyor. Hangi aşının uygulanacağına yapılan cilt veya kan tetkikleri sonrasında karar verilir. Hap şeklinde aşılar, artık oldukça yaygınlaştı. SGK tarafından karşılanmayan, alerji aşısının aylık maliyeti yaklaşık 270 TL’yi buluyor. Ağızdan alınan hap aşıların yıl boyunca ve yaklaşık 3 – 4 yıl kullanılması gerekiyor. Aşılar biraz maliyetli ve yıl boyu her gün kullanmayıgerektiriyor fakat burun alerjisini tamamen iyileştirebilecek elimizdeki tek yöntem" şeklinde konuştu.
Bu hastalığın kesinlikle tedavisiz bırakılmaması gerektiğinin de altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, “Aşı ve diğer tedavilerin gerekli şekilde uygulanmaları, alerjik burun nezlesinin astıma dönüşebilme sıklığını büyük oranda azaltıyor” dedi.
SONBAHAR ALERJİSİ OLANLARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN 8 NOKTA
1- Ağaçlık ve yeşilliklerin bol bulunduğu ortamlara mümkün olduğunca az gidilmeli. Bu gibi doğal yerlere gidilirken ağzı ve burnu kapatan maske, gözlük kullanılmalı.
2- Eve dönünce kıyafetler, yatak odasından uzak bir yerde çıkarmalı ve yıkanmalı.
3- Saçların açık havada uçuşan alerjenleri tutmasından dolayı akşamları eve dönünce yıkanması faydalı.
4- Yıl boyu süren toz alerjisi de varsa halı ve benzeri ürünlerin kaldırılmasının yanında alerjik olmayan nevresim takımları gibi hipoalerjik ürünlerin kullanılması gerekli.
5- İlaç ya da aşı alternatiflerinden birinin mutlaka uygulanması, burun alerjisinin astıma çevirmesini büyük oranda engelleyecektir.
6- Soğuk veya sıcak hava gerektiğinde polen filtreli klimalar kullanılmalı. Klimaların filtreleri sık değiştirilmeli. Ayrıca kaloriferler havayı kuruttuğundan,evde oda nemlendirici cihazlar veya kaloriferin üzerinde su bulundurulması faydalı.
7- Sigara, alerji ile birlikte bulunabilen pek çok durumu tetikleyici olabileceğinden uzak durulmalı.
8- Evlerde bitki yetiştirmekten olabildiğince kaçınmak gerekir.
Kaynak: Posta
Sonbahar alerjisi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Seçkin Ulusoy “Mevsimsel alerjiler, genelde ilkbaharda görülür. Ancak sonbahar aylarında görünen türleri de vardır ve sıklıkla toz alerjisi de beraberinde bulunabilir. Hapşırma, burunda kaşınma ve gözlerde yaşarma şikayetleriyle kendini gösterir. Öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı gibi belirtiler de beraberinde olursa astım habercisi olabilir. Özellikle çocuklarda, mevcut tabloya havaların soğumasıyla birlikte diğer üst solunum yolları enfeksiyonlarının da eklenmesiyle oldukça rahatsız edici olabilir. Kreş ve okul gibi toplu yerlerde, nezle, grip, kabakulak gibi hastalıklar hızla yayıldığı için çocukluk çağındaki en sık rastlanan sorunlardır. Çocukluk dönemindeki doktor ziyaretlerinin yarıdan fazlasını üst solunum yolu enfeksiyonları oluşturuyor” açıklamasında bulundu.
OKULDAKİ BAŞARIYI NEGATİF ETKİLİYOR
Alerjik nezlenin uyku kalitesini de bozduğunu anlatan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:
“Alerjik bir çocukta, sinüzit, geniz eti büyümesi, orta kulak iltihabı daha sık görülüyor. Mevcut tabloya burun tıkanıklığı da eklendiğinde gece uykusunu alamayan bir çocuk, sabah yorgun uyanıyor ve derslerine konsantre olamıyor. Bu çocuklarda gün içinde uyuklama, bitkinlik, sık sık burnunu çekmeye bağlı psikolojik ve sosyal sorunlar olabiliyor. Ayrıca alerjik hastalıklarda, burun ve östaki tüpü tıkanıklığına bağlı işitme kaybı da sıkça görülüyor. Dahası işitme kaybı dışında ağrı vb. herhangi bir şikayet vermeyen bu sinsi durumun özellikle altını çizmek isterim. Bu çocukların nihayetinde okuldaki başarısı düşüyor” diye konuştu.
AŞI TEDAVİSİ ETKİLİ OLUR MU?
Sonbahar allerjisinde aşı tedavisinin etkili olabildiğini ifade eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Eylül ayında başlayıp kasım ortalarına kadar doğa kışa hazırlanıyor. Bu dönemde yeşil alanlarda bulunan ot, yaprak vb. dökülenler bu hastalıklara neden oluyor. Özellikle solunum yolu alerjisi olanların, bu dönemde kendilerini korumaları önem kazanıyor. Eğer bir alerji durumu var ise, yapılan tetkikler sonucunda sprey ve şurup tedavileri birkaç günde şikayetlerini tamamen iyileştirir fakat bu asla bir kalıcı çözüm değil. Daha uzun vadeli bir çözüm için aşı tedavileri gerekiyor. Hangi aşının uygulanacağına yapılan cilt veya kan tetkikleri sonrasında karar verilir. Hap şeklinde aşılar, artık oldukça yaygınlaştı. SGK tarafından karşılanmayan, alerji aşısının aylık maliyeti yaklaşık 270 TL’yi buluyor. Ağızdan alınan hap aşıların yıl boyunca ve yaklaşık 3 – 4 yıl kullanılması gerekiyor. Aşılar biraz maliyetli ve yıl boyu her gün kullanmayıgerektiriyor fakat burun alerjisini tamamen iyileştirebilecek elimizdeki tek yöntem" şeklinde konuştu.
Bu hastalığın kesinlikle tedavisiz bırakılmaması gerektiğinin de altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, “Aşı ve diğer tedavilerin gerekli şekilde uygulanmaları, alerjik burun nezlesinin astıma dönüşebilme sıklığını büyük oranda azaltıyor” dedi.
SONBAHAR ALERJİSİ OLANLARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN 8 NOKTA
1- Ağaçlık ve yeşilliklerin bol bulunduğu ortamlara mümkün olduğunca az gidilmeli. Bu gibi doğal yerlere gidilirken ağzı ve burnu kapatan maske, gözlük kullanılmalı.
2- Eve dönünce kıyafetler, yatak odasından uzak bir yerde çıkarmalı ve yıkanmalı.
3- Saçların açık havada uçuşan alerjenleri tutmasından dolayı akşamları eve dönünce yıkanması faydalı.
4- Yıl boyu süren toz alerjisi de varsa halı ve benzeri ürünlerin kaldırılmasının yanında alerjik olmayan nevresim takımları gibi hipoalerjik ürünlerin kullanılması gerekli.
5- İlaç ya da aşı alternatiflerinden birinin mutlaka uygulanması, burun alerjisinin astıma çevirmesini büyük oranda engelleyecektir.
6- Soğuk veya sıcak hava gerektiğinde polen filtreli klimalar kullanılmalı. Klimaların filtreleri sık değiştirilmeli. Ayrıca kaloriferler havayı kuruttuğundan,evde oda nemlendirici cihazlar veya kaloriferin üzerinde su bulundurulması faydalı.
7- Sigara, alerji ile birlikte bulunabilen pek çok durumu tetikleyici olabileceğinden uzak durulmalı.
8- Evlerde bitki yetiştirmekten olabildiğince kaçınmak gerekir.
Kaynak: Posta
