- 12 Temmuz 2006
- 55.526
- 212.884
- 52
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Meclis'te çoğunluğu sağlayamazsak koalisyona gidebiliriz" açıklamasına ilk tepki CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan geldi.
CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu, FOX TV'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'koalisyona gidebiliriz' açıklamasını değerlendiriken şunları söyledi:
KOALİSYON AÇIKLAMASI
Türkiye koalisyonlardan çok çekti. Koalisyon çıkarsa ülke yönetilemez. Gelinen nokta Türkiye'nin koalisyonsuz yönetilemeyeceği noktası. Parlamentoda koalisyon olmaz ki. Her parti bağımsızdır.
Kurulacak olan kabineye kişi alacak.
Bu Cumhur İttifakı'nın diğer iki partisinin yetersizliğini gösteriyor. Erdoğan'ın ne yapacağını kimse kestiremez. Şu bir gerçek 24'ünden sonra Türkiye başka bir tablo ile karşılacak. Demokraside yeni bir sayfa açılacak. Önemli olan demokrasi isteyen partilerin işbirliği.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından diğer bölümler şöyle:
"Muharrem Bey'in çıkışıyla Erdoğan'ın ezberi bozuldu. Geçmişte Ekmeleddin İhsanoğlu adaylığı hakkında bir pişmanlığım yok. Biz anayasa referandumunda yüzde 49 oyu boşuna almadık. Adalet yürüyüşünde de referandum seçimlerinde de parti bayrağı hiç kullanmadık.
İYİ parti seçimde bizim rakibimiz ama onun önün kesilmesini hiç istemedik ve tahammül edemedik.
Biz artık bir araya gelmeliyiz. Ülkemizi çağdaş düzeye getirmek istiyorsak da bunu demokrasiyle taçlandırmalıyız.
Tek amacımız tek adam rejimine karşı mücadele etmek. Adaletsiz bir Türkiye'yi içime sindiremiyorum. CHP'li birisi adaletsizlikle mağdur olduysa benim onun hakkını savunmam lazım. Hep beraber bir araya gelmeliyiz. Akıl akıldan üstündür. Benim rakibim de beni uyarmalıdır.
Gençler bir cendereden kurtulmak istiyorsa 24 Haziran'da sandığa gidecekler ve oylarını kullanacaklar. Demokrasi gelişmiş bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Gençlere büyük iş düşüyor.
Bizde hiç bir partide olmadığı kadar demokrasi var. Bir partinin grup başkanvekilini oyla seçen tek parti bizim partimizdir.
17 yüzyılın kavramlarıyla şimdinin sorunlarını çözmek mümkün değildir. Biz hangi görüşten olursak olalım, demokrasi, yargı bağımsızlığı konusunda anlaşmalıyız. Demokrasiyi kendi ülkemize getirmeliyiz. Bu ülkede işçisinden iş verenine santçısına kadar adaletsizlikle akarşı karşıya. Adalat Yürüyüşü'nü de bu yüzden yaptık biz. Bu sorunlar giderek derinleşiyor ve geniş kitlelerde kaygı yaratıyor. Bu sorunları ben tek başıma çözemem. Dha kapsamlı hep beraber çözeceğiz. Biz en başından beri demokrasinin bu ülkeye gelmesi için tüm özverimizle çalıştık.
Bir ülkenin gençleri sosyal medyada yazı yazmaya, telefonda konuşmaya korkuyorlar. Ya benim telefonumu dinliyorsun anladım. Manav, sanatçı bile korkuyor. Ülkede büyük değişim ve dönüşümü yapmak zorundayız. Bunun için de adım attık. El birliğiyle ülkeye demokrasi getireceğiz.
Türkiye büyük bir ülke 81 milyon vatandaş var. Kimin ne zaman ne yaptığını bilme şansımız yok. Ama onlar bütün istihbarat organlarıyla çalışarak insanları dinlemeye, cezalandırmaya, yargıyı farklı yerlere taşımaya başladılar. İnsanları iflas ettirdiler, krediler verdiler. Ödüllendirme ve cezalandırma yoluna gittiler. Biz yan yana gelemez denen insanları bir araya getirdik.
ASLA YANDAŞ MEDYA YARATMAYACAĞIZ
Hayatımın her döneminde medya özgürlüğü için elimden gelen her türlü çabayı göstereceğim. Bakılara her zaman karşı çıkacağız. Ziyaretler düzenleyip onların sorunlarını dinleyeceğiz. Asla yandaş medya yaratmayacağız. Basın Konseyi'nden çağrı geldi buyrun gelin diye.Havuz medyasına biz çağrıda bulunduk: Bizi davet edin diye.
PARLAMENTER SİSTEM
Yarın parlamenter sisteme ilişkin bir komisyon kurduk. Büyük olasılıkla yarın açıklama yapılacak. Bu akşam son şekli verilecek, yarın kamuoyu ile paylaşılacak. Bu bizim zaten en büyük hedefimiz. Demokratik parlamenter sisteme geçmek. Darbe hukukundan arınmamış bir parlamenter sistem olamaz. Lider suntası, yüzde 10 seçim barajının olması parlamenter sistem değildir. Bizim yapacağımız ilk iş darbe izlerini anayasadan kaldırmak. Biz demokratik bir anayasa yapmak istiyoruz. Belki de Cumhuriyet tarihinde bir ilk olacak.
Sayın İnce , tarafsızlık üzerine yemin edecek. Bizim adayımız olmakla birlikte rozetini çıkardı. Ben 81 milyonun cumhurbaşkanıyım dedi. O herkesle konuşacak ve kendisine göre 5 yıllık bir plan hazıtlayacak. O tabii ki 5 yıllık plan hazırlayacak. Şimdi 5 yıl cumhurbaşkanı olmak için seçime giriyor.
Parlamenter sisteme geçişi Muharem Bey 2 yıl olarak planladı. Ama bu 18 ay da olabilir, 20 ay da. Bu restorasyon dönemi.
Sayın Muharrem İnce devleti yönetmek için hazır. Dünyaya bu mesajı veriyor. Çok önemli bir adım atıyor: Önümüzdeki 5 yıl içinde neler yapacağını anlatıyor.
Seçim güvenliğini ve sandık güvenliğini sağlamak için çalışmaya yeni başlamadık. 1,5 yıldır çalışıyoruz. önce hangi sandıklar sorunlu onları saptatık. 30 bin sandık problemli. Şu anda sandık güvenliğiyle ilgili hiçbir sorunumuz yok. Herkes gidip güvenle kullanabilir. Mükerrer oy için biri cingözlük yapmak istemiş ve yakalanmış. CHP Genel Merkezi'nden büyük bir bilgisayar alt yapısı var. Tüm partilere yeter, YSK'ya bile yeter.
Elektriğin kesildiği anda bir kişinin sandığın üzerine gidip oturması lazım. Gelene kadar kalkmaması lazım. O sandık oradan gitmemeli.
“YSK’YA GÜVENMİYORUM”
'YSK’ya güveniyor musunuz?’ şeklinde sorulan soruya kılıçdaroğlu , “Hayır güvenmiyorum. Türk bayrağını seçimlerde kullanmak yasak değil mi? Ama bakıyorsunuz reklamlarda kullanılıyor ama YSK buna yasak demiyor” şeklinde yanıt verdi.
http://m.karar.com/guncel-haberler/...alisyon-cevabi-turkiye-cok-cekti-olmaz-891570