Solculara bir çift sözüm var

fetihce

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
26 Ocak 2015
445
496
39
Medyadaki sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen, gerçek demokrat solcuları tenzih ediyorum. Sözlerim genele. İslamcıları eleştirdiğimde bir hayli mutlu oluyorsunuz. Bu mutluluğunuzun altında bir bit yeniği aramıyorum. Çünkü hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. İslamcıların tutum ve davranışlarından hepimiz etkileniyoruz. İzledikleri yanlış politikalar sizi de etkiliyor. Huzurunuzu kaçırıyor. Ağızınızın tadını bozuyor. İdeolojik bağnazlıkla hareket ettiklerinde, bundan herkes zarar görüyor. İslamcıların hataları, bir arada ve huzur içinde yaşamamızı zorlaştırıyor. Fakat… *** Aynı durum solcular için de geçerli. Solcuların başarısı, başarısızlığı, ideolojik fanatiklikleri, yaptıkları ve yapamadıkları işler… Bunlar da hepimizin hayatını bir şekilde etkiliyor. Solcuların da bu memleketle ilgili tasavvurları, fikirleri, beklentileri… var. Hayatımızı doğrudan veya dolaylı etkileyen söz ve eylemleri var. Çocuklarımızın geleceğine etki edecek planları var. Bu nedenle, “Solcuları, solcu olmayanlar eleştiremez” diyerek işin içinden çıkamazsınız. İktidar olduğunuzda, biz de etkileneceğiz. Hatta iktidar olamadığınızda, başarısızlığınızdan da hepimiz etkileniyoruz. Artık mahalleler arası bir müsabakada değiliz. Aynı ülkede bir arada huzur içinde yaşamanın yolunu arıyoruz. Bu nedenle, solculara dışarıdan bakan biri olarak söyleyeceklerim var. *** Yunanistan’da sol parti SYRIZA’nın seçimi kazanması üzerine gösterdiğiniz tavır hakikaten tuhaftı. Tuhaftan da öte çocukçaydı. Heyecanınızı görünce şöyle dedim: İdeolojik fanatizm konusunda İslamcılar solcuların eline su dökemez. İslamcıların Erdoğan’a olan ilgisini, aşkını, ideolojik bağlılığını yıllardır küçümseyip durdunuz. Erdoğan’ın yürüyüşüne, hitabetine, dirayetine, dünyaya meydan okuyan tavrına hayran olanlara burun kıvırdınız. Fakat ideolojik olarak kendinize yakın hissettiğiniz SYRIZA’nın lideri Alexis Tsipras’a, daha hiçbir icraatını görmeden methiye dizmekten geri durmadınız. Bakışına hayran oldunuz. Kravat takmaması, İncil üzerine yemin etmemesi… sizi adeta büyüledi. Tsipras’ın “Ülke borçlarını ödemeyeceğim” gibi çiğ ve ucuz popülizmine bile devrimci politika muamelesi çektiniz. Erdoğan’ın çevresindekiler “Bağımsızlık, kendi başına hareket etme, dünyaya meydan okuma” gibi ayağı yere basmayan politikalar önerdiğinde alay ediyordunuz. Fakat, kimi AK Partililerin söylediklerinin bir benzerini SYRIZA lideri söylediğinde coştunuz. Erdoğan’ın AB’ye meydan okumasından rahatsız oluyordunuz. Tsipras’ın meydan okumasından mutlu oluyorsunuz. Erdoğan’ın Batılılara blöf veya şantaj yapmasını cahilce ve köylüce buluyordunuz Tsipras’ın benzer politikalarında solcu zekâsı ve cesareti görüyorsunuz. Mesele sadece Tsipras’a gösterdiğiniz ilgideki tuhaflık değil. *** Kabul edin ki hiçbir zaman demokrat olamadınız. Erdoğan’ı ve İslamcıları demokrat olmamakla suçluyorsunuz, ama etkin olduğunuz hiçbir alanda en küçük demokrat bir tavrınızı görmedik. Sizden olmayanların dertlerine, sorunlarına hep sağır oldunuz. Daha yönettiğiniz bir gazetede bile demokrat olamazken, İslamcılardan iktidarda demokrat olmalarını bekliyorsunuz. İslamcılar en azından muhalifken demokrat bir tutum içindeydiler. Siz onu bile yapamıyorsunuz. Etkin olduğunuz gazetelere, TV’lere, dergilere, sivil toplum kuruluşlarına bir bakın Allah aşkına. İdeolojik bakımdan yakın olmadığınız kimseyi aranızda barındırıyor musunuz? ‘Öteki’ ile en ufak bir diyaloğunuz var mı? İdeolojik fanatizminiz o kadar kabarık ki, sadece “öteki”ne değil birbirinize bile tahammül edemiyorsunuz. Yüzde 1 oy aldığınızda hemen kavgaya başlayıp 40 parçaya bölünüyorsunuz. Haliniz böyleyken kibrinizden ve topluma tepeden bakan tavrınızdan bir türlü vazgeçmiyorsunuz. Bir de 13 yıldır girdiği her seçimde yüzde 50’ye yakın oy almış Erdoğan’a kibirli diyorsunuz. Bunca siyasi başarı kazanmış Erdoğan’ın yerinde siz olsaydınız nasıl olurdunuz? Hiç düşündünüz mü? Kendi aranızdaki ton farklılığına bile tahammülünüz yok. O kadar çok bölünüyorsunuz ki biz hangisinin gerçek sol olduğunu, bize ne vaat ettiğini, çocuklarımız için nasıl bir ülke önerdiğini bilmiyoruz. Kendi aranızda bile bu kadar bölünürken bu ülkenin dindarlarıyla, Alevileriyle, Kürtleriyle, Kemalistleriyle bütünlüğü nasıl sağlayacaksınız? *** Bugün eğer bu baskıcı ve otoriter politikalarına ve onca defosuna rağmen AK Parti’ye mahkumsak bunda en büyük kusur sizin. Tüm bu olup bitene rağmen toplumun size ilgi göstermemesinden utanç duymalısınız. Toplum size ilgi göstermiyor. Çünkü halkla konuşmayı başaramıyorsunuz. Bırakın konuşmayı bir selam vermeyi - almayı bile başaramadınız. Halka güvenmediniz. Halkın güvenini kazanamadınız. Hep tepeden baktınız. Kibriniz toplumla diyalog kurmanıza hep mani oldu. Dincilerle dindarları birbirinden ayıramadınız. Dincilere bakarak, bu ülkenin büyük çoğunluğunu teşkil eden dindarlara hakaret ettiniz. Dışladınız. Mesafeli davrandınız. Kemalistlerin yıllarca dindarlara yaptığı baskının ve zulmün lojistik destekçisi oldunuz. Sizin bu kaba ve budalaca tavrınız yüzünden, AK Parti dindarlar için sığınılacak tek liman olarak görülüyor. Yıllarca antidemokratik bir tavırla yüzlerce hata yaptınız. Gene de bir kez olsun “Zamanında biz de çok yanlış yaptık. Bir arada huzur içinde yaşamamız için hepimizin ideolojik fanatizmden vazgeçmemiz gerek” diyerek en küçük bir özeleştiride bulunmuyorsunuz. *** İslamcının demokrat olanını beğeniyorsunuz. Ama demokrat olan solculara “davadan dönmüş” “liboşlaşmış” muamelesi çekiyorsunuz. İstiyorsunuz ki herkes ideolojisinden vazgeçsin bir tek siz ideolojiniz yaşasın. Yıllardır bu ülkede iktidar olamıyorsunuz. Bırakın iktidarı, alternatif bile olamıyorsunuz. Bunun tek nedeni din ve dindarlıkla aranızdaki sorunlar, sanıyorsunuz. Hayır tek sorun bu değil. Toplum size itibar etmiyor. Çünkü sizin bu ülkeyi sorumlulukla yöneteceğinize dair en küçük bir işaret yok. Kavga çıkarmayacağınıza, huzurumuzu büsbütün kaçırmayacağınıza, işleri elinize yüzünüze bulaştırmayacağınıza toplumu inandıramıyorsunuz. Ülke sorunlarına ayağı yere basan tek bir çözüm öneriniz yok. Slogan atmayı marifet sanıyorsunuz. Kendi aranızda bile bir bütünlük sağlayamazken toplumun farklı kesimleriyle o bütünlüğü nasıl sağlayacaksınız? *** Yıllardır İslamcılara en ağır eleştirileri yöneltiyorum. Yine de büyük bir olgunlukla karşılıyorlar. Hakikaten yaptığım bu ağır eleştirilere gösterdikleri olgun tavırdan dolayı İslamcıları kutlamak istiyorum. Ve biliyorum ki asıl siz solcuların eleştiriye tahammülü yok. Velhasıl demokratlığı yalnızca İslamcılardan veyahut ötekilerden bekleyemezsiniz. İdeolojik fanatizmden kurtulup demokratlaşmak zorundasınız. İdeolojik mücadelede kazanma şansınız yok. Bari özgürlükçü, çoğulcu, barışçı olmayı başarın. Umarım bir an önce aklınızı başınıza toplarsınız. Yoksa hepimiz bu tek parti mahkumiyeti altında perişan olup gideceğiz. İNTENETHABER.COM

http://www.internethaber.com/solculara-bir-cift-sozum-var-17260y.htm
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Link nerede? Yazı kime aitmiş bi göreydik iyiydi.

Öncelikle yazarın kime hitap ettiği belli değil, gerçek sosyal demokratları meclisten dışarı alarak solculara sesleniyorum demiş de kim o solcular? Akp'yi beğenmeyen ya da Erdoğan'ı eleştiren herkesi %1'lik olarak nitelendirdiği solcu kesime sokmuş.

Ayrıca Akp ile Syriza'yı, Tsipras ile Erdoğan'ı "Batıya kafa tutuyor" diye birbirine benzetmesi de baya komik ve saptırıcı olmuş. Tsipras henüz sadece söylem aşamasında, insanlar icraatlarını yerine getirebilme ihtimalini, kararlı duruşunu takdir ediyor. Erdoğan'ı ise 13 yıldır tanıyoruz, batıya ya da dünyaya zaman zaman sarf ettiği atarlı giderli sözlerin içinin boş olduğunu görmek için yeterli zamanımız oldu.

İslamcılar muhalifken bile demokrat bir tutum içindeydiler kısmına güldüm. Evet muhalifken demokrasi, eşitlik gibi kavramları arıyorlardı ama gücü ellerine aldıkları anda hep bana hep bana demeye başladılar. Bu da aslında demokrasi konusunda hiçbir zaman samimi olmadıklarını gösteriyor zaten.

"Yıllarca gördükleri baskı ve zulüm"den de kronik mağduriyete bir selam çakmış yazar, malum artık mağdur olabilecekleri minnacık bir nokta bile kalmadığı aksine "mağdur eden"e dönüştükleri için dönüp dönüp geçmişe sarıyorlar.

İslamcıların eleştirileri büyük bir olgunlukla karşıladığı kısmına su içiyordum püskürttüm valla :) En basitinden burada kaç kere İslam düşmanı, dinsiz, imansız, ateist ilan edildim bilmiyorum, müslümanları eleştiriyorum diye.

Bunlar ilk bakışta gördüğüm noktalar. Detaylı incelesem yazarın kendi içinde bile çeliştiği daha çok şey çıkarırım.Görüldüğü gibi alttan alta Erdoğan'ın ne kadar mükemmel olduğu mesajını vermeye çalışmasaymış ve "İslamcı" propagandası yapmasaymış güzel bir eleştiri olabilirmiş ama maalesef arkadaşı bizimle değilsin diyor ve uğurluyoruz.
 
Link nerede? Yazı kime aitmiş bi göreydik iyiydi.

Öncelikle yazarın kime hitap ettiği belli değil, gerçek sosyal demokratları meclisten dışarı alarak solculara sesleniyorum demiş de kim o solcular? Akp'yi beğenmeyen ya da Erdoğan'ı eleştiren herkesi %1'lik olarak nitelendirdiği solcu kesime sokmuş.

Ayrıca Akp ile Syriza'yı, Tsipras ile Erdoğan'ı "Batıya kafa tutuyor" diye birbirine benzetmesi de baya komik ve saptırıcı olmuş. Tsipras henüz sadece söylem aşamasında, insanlar icraatlarını yerine getirebilme ihtimalini, kararlı duruşunu takdir ediyor. Erdoğan'ı ise 13 yıldır tanıyoruz, batıya ya da dünyaya zaman zaman sarf ettiği atarlı giderli sözlerin içinin boş olduğunu görmek için yeterli zamanımız oldu.

İslamcılar muhalifken bile demokrat bir tutum içindeydiler kısmına güldüm. Evet muhalifken demokrasi, eşitlik gibi kavramları arıyorlardı ama gücü ellerine aldıkları anda hep bana hep bana demeye başladılar. Bu da aslında demokrasi konusunda hiçbir zaman samimi olmadıklarını gösteriyor zaten.

"Yıllarca gördükleri baskı ve zulüm"den de kronik mağduriyete bir selam çakmış yazar, malum artık mağdur olabilecekleri minnacık bir nokta bile kalmadığı aksine "mağdur eden"e dönüştükleri için dönüp dönüp geçmişe sarıyorlar.

İslamcıların eleştirileri büyük bir olgunlukla karşıladığı kısmına su içiyordum püskürttüm valla :) En basitinden burada kaç kere İslam düşmanı, dinsiz, imansız, ateist ilan edildim bilmiyorum, müslümanları eleştiriyorum diye.

Bunlar ilk bakışta gördüğüm noktalar. Detaylı incelesem yazarın kendi içinde bile çeliştiği daha çok şey çıkarırım.Görüldüğü gibi alttan alta Erdoğan'ın ne kadar mükemmel olduğu mesajını vermeye çalışmasaymış ve "İslamcı" propagandası yapmasaymış güzel bir eleştiri olabilirmiş ama maalesef arkadaşı bizimle değilsin diyor ve uğurluyoruz.



link atamadım. ama internet haber köşe yazarı levent gültekin. akp ile uzaktan yakından alakası yok bu kişinin. necidir bilemicem
 
Levent Gültekin ne olduğunu kestiremediğim bir insan. Genel olarak yolsuzluk, israf ve terörle anılan islam dünyasına giydirir. Bir ara Yeni Şafak'taydı. Bu yazıda da muhattabı belirsiz kitleye inceden "Akp iyidir" mesajı veriyor, gördüklerimi yazdım yukarıda.

link atamadım. ama internet haber köşe yazarı levent gültekin. akp ile uzaktan yakından alakası yok bu kişinin. necidir bilemicem
 
Evet Politikadada her alanda oldugu gibi: nerde cogunluk ve birlik orada basari ve güc. Tabiki suna katiliyorum, keske daha birlik ve beraberlik icinde olsalardi solcular ve digerleri, o zaman su an basimizda baska biri bizi yönetiyor olabilirdi. Gecmise bakilirsa cok yanlislar var.
Ama basarili olmak icin, azimle, sempatiklilike, istikrarla olur ve sadece slogan atmakla olmaz tabi...AKP ve daha öncekileri bu bagliligi ve birbirini desteklemeyi basarabildiler.
Bugün eğer bu baskıcı ve otoriter politikalarına ve onca defosuna rağmen AK Parti’ye mahkumsak bunda en büyük kusur sizin
aynen katiliyorum bu cümleye.
 
Solcular diye bir genelleme mi yapılır..
akpyi sevmeyen kesim diye hitap etseydi keşke..
şimdi ben akpyi sevmiyorum kendi üzerime alındım vallaha..
yazuk..
 
:KK45::KK45: Islamcilar elestirileri buyuk olgunlukla karsiliyorlarmis... Acaba bu konuda Silivride yatan gazeteci ve aydinlar ne dusunuyor, bir de onlara sormak lazim.. Adaminiz bir de ayrica elestiri karikaturler sayesinde tazminat rekorlari kirdi yav...:-)Bir de olgun olmasaydi...:KK53: Allahu Ekber! diyerekten...:KK62:
 
Dedigi solcular kimlermis? Bu ulkenin dortte ucunden fazlasi sagcidir zaten. Sol oylarini arttirdiysa bu solculardan degil, Tayyipten illahlah etmis sagcilardan gelen oylar sayesindedir..
 
Link nerede? Yazı kime aitmiş bi göreydik iyiydi.

Öncelikle yazarın kime hitap ettiği belli değil, gerçek sosyal demokratları meclisten dışarı alarak solculara sesleniyorum demiş de kim o solcular? Akp'yi beğenmeyen ya da Erdoğan'ı eleştiren herkesi %1'lik olarak nitelendirdiği solcu kesime sokmuş.

Ayrıca Akp ile Syriza'yı, Tsipras ile Erdoğan'ı "Batıya kafa tutuyor" diye birbirine benzetmesi de baya komik ve saptırıcı olmuş. Tsipras henüz sadece söylem aşamasında, insanlar icraatlarını yerine getirebilme ihtimalini, kararlı duruşunu takdir ediyor. Erdoğan'ı ise 13 yıldır tanıyoruz, batıya ya da dünyaya zaman zaman sarf ettiği atarlı giderli sözlerin içinin boş olduğunu görmek için yeterli zamanımız oldu.

İslamcılar muhalifken bile demokrat bir tutum içindeydiler kısmına güldüm. Evet muhalifken demokrasi, eşitlik gibi kavramları arıyorlardı ama gücü ellerine aldıkları anda hep bana hep bana demeye başladılar. Bu da aslında demokrasi konusunda hiçbir zaman samimi olmadıklarını gösteriyor zaten.

"Yıllarca gördükleri baskı ve zulüm"den de kronik mağduriyete bir selam çakmış yazar, malum artık mağdur olabilecekleri minnacık bir nokta bile kalmadığı aksine "mağdur eden"e dönüştükleri için dönüp dönüp geçmişe sarıyorlar.

İslamcıların eleştirileri büyük bir olgunlukla karşıladığı kısmına su içiyordum püskürttüm valla :) En basitinden burada kaç kere İslam düşmanı, dinsiz, imansız, ateist ilan edildim bilmiyorum, müslümanları eleştiriyorum diye.

Bunlar ilk bakışta gördüğüm noktalar. Detaylı incelesem yazarın kendi içinde bile çeliştiği daha çok şey çıkarırım.Görüldüğü gibi alttan alta Erdoğan'ın ne kadar mükemmel olduğu mesajını vermeye çalışmasaymış ve "İslamcı" propagandası yapmasaymış güzel bir eleştiri olabilirmiş ama maalesef arkadaşı bizimle değilsin diyor ve uğurluyoruz.
Linki koydum ben.Haberi kapatmak yerine
 
X