- 28 Mart 2012
- 8.170
- 2.003
Ankara'da yaşayan ve yayıncılıkla uğraşan Burak Avşar, isteyenlere sokak hayvanları için mama karşılığında İngilizce dersi vermeye başlıyor.
İyi insanlar var oldukça güzel haberler bitmez. Ege'de geri dönüşümle yapılan kilimleri bir Nişantaşı markasına çeviren üniversite öğrencisi genç, Hindistan'da evsizler için sokağa yemek dolu buzdolabı bırakan restoran sahibi, kraliyet bebeğinin doğumu şerefine 108.000 ağaç diken Butan halkı gibi iyi eylemleriyle yüzümüzü güldüren isimlere bir yenisi eklendi.
Ankara'da yaşayan ve yayıncılıkla uğraşan Burak Avşar, isteyenlere sokak hayvanları için mama karşılığında İngilizce dersi vermeye başlıyor. Yesilist.com, Burak'la projesinin detaylarını, yeryüzüne özgürlük hareketini ve Ankara'nın kedilerini konuştu...
Burak biraz kendinden bahseder misin? Nelerle uğraşıyorsun?
Anadolu Üniversitesi’nde Fotoğrafçılık ve Kameramanlık okuyorum, lakin eğitim sistemine tamamen karşıyım, günümüzdeki modern eğitim sistemi, sistemin ihtiyacı olan kalifiye elemanı üretim aşamasından başka bir şey değil. Bu yüzden alternatif yaşam tarzını benimsemeye ve bu yolda ilerlemeye çalışıyorum, özellikle son zamanlarda 'sadeleşme' kavramı üzerine sıkça düşünüp küçük uygulamalarla bu kavramı yavaş yavaş hayatımla sentezliyorum, en keyif aldığım dönemdeyim diyebilirim. Yaklaşık 1.5 yıldır yayıncılık ile uğraşıyorum, Gaia Dergi’nin kuruluşundaki ekipte bulundum ve yaklaşık 10 ay genel yayın yönetmenliğini yaptım. Şu an Düşünbil, Godfather ve Libido dergilerinde sosyal medya koordinatörlüğü yapıyorum. Editörlük ve içerik üretme asıl işim diyebilirim. Bunun yanında çeşitli freelance işler yapıyorum.
Ankara'da sokak hayvanları için mama karşılığında İngilizce dersleri vermeye başlayacağını açıkladın. Bu fikir nereden aklına geldi?
Duyuruda belirttiğim gibi Eskişehir’de Zeynep Burcu Tekin isminde bir kadın başlatmış, daha sonra öğrendim ki İzmir’de de yapılıyormuş. Ben de düşünüp taşındım. Neden başlatmayayım dedim ve işe duyuru yaparak başladım.
Proje nasıl işleyecek? Saat başına belli miktarda mama getirme gibi kuralları olacak mı?
Tek tip fiyat koyulmasını doğru bulmuyorum, bu özünde günümüz sisteminde emeğe karşı para algısının yıkıldığı bir durum. Birlikte çalışmaya başlayacağım insanlarla belirlemek, onların durumuna göre esnetmek, ayarlamak çok daha doğru.
Henüz çok yeni bir girişim, sen bu duyuruyu yapalı birkaç gün oldu fakat yine de soralım. Geri dönüşler aldın mı? Çevrendekilerin bu fikre tepkileri nasıl oldu?
Evet, şimdiden bir kişiyle başladık bile. Bunun dışında gün ve saat belirlememiz gereken iki kişi daha var. Tepkiler aşırı motive edici diyebilirim, insanların çok hoşuna gitti, hatta bir arkadaşım da Suriyeli çocuklar için böyle bir projeye başladı. O da İngilizce ders karşılığında Suriyeli çocuklara yardım göndermeyi planlıyor.
Bireysel olarak yaptıkları güzel şeylerden ilham aldığın proje ya da kişiler vardır muhakkak. Seni en çok motive eden bir iki tanesinden bahseder misin?
Motivasyon kaynağım aktivist hareketler, kendi dünya görüşümle uyum sağlayan bütün aktivizm projelerini kucaklamak istiyorum. Yeryüzüne özgürlük konsepti ile başlayan tüm projeler beni teşvik ediyor. Örneğin, hayvan kurtarma çiftliklerine ilgi duyuyorum, ayrıca dünya üzerindeki ekoköy/komün denemeleri oldukça ilgimi çekiyor. Daha önce de röportaj yaptığım bir hayvan kurtarma çiftliği var, ismi de Edgar’s Mission. Her yıl çalışmalarını, tempolarını yükseltiyorlar ve çok daha başarılı projeler çıkarıyorlar, keza Ankara’da Güneşköy Ekoköyü var, özellike son zamanlarda önemli projelere başladıklarını biliyorum.
Ankara'nın sokak hayvanlarıyla arası nasıl? Bu alanda çalışan ve takip edilmesi gereken oluşumlar neler sence?
Ankara’nın sokak hayvanlarıyla arası çok da kötü değil, tabii bu her yer için geçerli değil diyebilirim. Ara ara üzücü haberler duysak da çoğu sokak ve caddede su kapları, kedi/köpek evleri, kuş yuvaları görmek mümkün. Besleme yapan birçok insanla karşılaşabiliyorsunuz. Daha önce duyduğum Ankapati Derneği, Hayvan Kurtarma Derneği, Hayvanları Koruma Derneği (HAYKOD) var, ancak bireysel ve gruplu çalışmalar daha çok öne çıkıyor.
Mama karşılığında İngilizce dersi almak isteyen okuyucularımız sana nasıl ulaşabilirler?
Dilerlerse facebook üzerinden, dilerlerse de mail üzerinden ulaşmaları mümkün.
Bu röportajı okuyanlara söylemek istediğin ek bir şey var mı?
Yeryüzünün en büyük sorunu ilerlemeci tekno-endüstriyel medeniyet ve merkezine hiyerarşik eğitim sistemini ve indirgemeci bilimi almış toplumlar. Baktığınızda ilericilik kavramı bize hep sevimli gelir, ilerlemenin güzel şeylere kucak açtığını düşünürüz, lakin doğanın bir ritmi var ve bu ritim uyguladığımız ya da uyguladığımızı düşündüğümüz ilerlemeci düşüncelerin hiçbirini barındırmıyor. Bu yüzden öncelikle sakinleşmeli ve düşünmeliyiz, vereceğimiz her karar içinde paylaşımı, sevgiyi ve yeryüzündeki tüm hissedebilir canlılara olan sorumluluğumuzu barındırmalı. Düşünceleriyle bana ilham veren Henry David Thoreau’nun dediği gibi; "Hayatımız detaylarla mahvoluyor. Sadeleştirmeliyiz."
Kaynak: http://yesilist.com/cms.php?u=mama-karsiliginda-ingilizce-dersi&id=2479
İyi insanlar var oldukça güzel haberler bitmez. Ege'de geri dönüşümle yapılan kilimleri bir Nişantaşı markasına çeviren üniversite öğrencisi genç, Hindistan'da evsizler için sokağa yemek dolu buzdolabı bırakan restoran sahibi, kraliyet bebeğinin doğumu şerefine 108.000 ağaç diken Butan halkı gibi iyi eylemleriyle yüzümüzü güldüren isimlere bir yenisi eklendi.
Ankara'da yaşayan ve yayıncılıkla uğraşan Burak Avşar, isteyenlere sokak hayvanları için mama karşılığında İngilizce dersi vermeye başlıyor. Yesilist.com, Burak'la projesinin detaylarını, yeryüzüne özgürlük hareketini ve Ankara'nın kedilerini konuştu...
Burak biraz kendinden bahseder misin? Nelerle uğraşıyorsun?
Anadolu Üniversitesi’nde Fotoğrafçılık ve Kameramanlık okuyorum, lakin eğitim sistemine tamamen karşıyım, günümüzdeki modern eğitim sistemi, sistemin ihtiyacı olan kalifiye elemanı üretim aşamasından başka bir şey değil. Bu yüzden alternatif yaşam tarzını benimsemeye ve bu yolda ilerlemeye çalışıyorum, özellikle son zamanlarda 'sadeleşme' kavramı üzerine sıkça düşünüp küçük uygulamalarla bu kavramı yavaş yavaş hayatımla sentezliyorum, en keyif aldığım dönemdeyim diyebilirim. Yaklaşık 1.5 yıldır yayıncılık ile uğraşıyorum, Gaia Dergi’nin kuruluşundaki ekipte bulundum ve yaklaşık 10 ay genel yayın yönetmenliğini yaptım. Şu an Düşünbil, Godfather ve Libido dergilerinde sosyal medya koordinatörlüğü yapıyorum. Editörlük ve içerik üretme asıl işim diyebilirim. Bunun yanında çeşitli freelance işler yapıyorum.
Ankara'da sokak hayvanları için mama karşılığında İngilizce dersleri vermeye başlayacağını açıkladın. Bu fikir nereden aklına geldi?
Duyuruda belirttiğim gibi Eskişehir’de Zeynep Burcu Tekin isminde bir kadın başlatmış, daha sonra öğrendim ki İzmir’de de yapılıyormuş. Ben de düşünüp taşındım. Neden başlatmayayım dedim ve işe duyuru yaparak başladım.
Proje nasıl işleyecek? Saat başına belli miktarda mama getirme gibi kuralları olacak mı?
Tek tip fiyat koyulmasını doğru bulmuyorum, bu özünde günümüz sisteminde emeğe karşı para algısının yıkıldığı bir durum. Birlikte çalışmaya başlayacağım insanlarla belirlemek, onların durumuna göre esnetmek, ayarlamak çok daha doğru.
Henüz çok yeni bir girişim, sen bu duyuruyu yapalı birkaç gün oldu fakat yine de soralım. Geri dönüşler aldın mı? Çevrendekilerin bu fikre tepkileri nasıl oldu?
Evet, şimdiden bir kişiyle başladık bile. Bunun dışında gün ve saat belirlememiz gereken iki kişi daha var. Tepkiler aşırı motive edici diyebilirim, insanların çok hoşuna gitti, hatta bir arkadaşım da Suriyeli çocuklar için böyle bir projeye başladı. O da İngilizce ders karşılığında Suriyeli çocuklara yardım göndermeyi planlıyor.
Bireysel olarak yaptıkları güzel şeylerden ilham aldığın proje ya da kişiler vardır muhakkak. Seni en çok motive eden bir iki tanesinden bahseder misin?
Motivasyon kaynağım aktivist hareketler, kendi dünya görüşümle uyum sağlayan bütün aktivizm projelerini kucaklamak istiyorum. Yeryüzüne özgürlük konsepti ile başlayan tüm projeler beni teşvik ediyor. Örneğin, hayvan kurtarma çiftliklerine ilgi duyuyorum, ayrıca dünya üzerindeki ekoköy/komün denemeleri oldukça ilgimi çekiyor. Daha önce de röportaj yaptığım bir hayvan kurtarma çiftliği var, ismi de Edgar’s Mission. Her yıl çalışmalarını, tempolarını yükseltiyorlar ve çok daha başarılı projeler çıkarıyorlar, keza Ankara’da Güneşköy Ekoköyü var, özellike son zamanlarda önemli projelere başladıklarını biliyorum.
Ankara'nın sokak hayvanlarıyla arası nasıl? Bu alanda çalışan ve takip edilmesi gereken oluşumlar neler sence?
Ankara’nın sokak hayvanlarıyla arası çok da kötü değil, tabii bu her yer için geçerli değil diyebilirim. Ara ara üzücü haberler duysak da çoğu sokak ve caddede su kapları, kedi/köpek evleri, kuş yuvaları görmek mümkün. Besleme yapan birçok insanla karşılaşabiliyorsunuz. Daha önce duyduğum Ankapati Derneği, Hayvan Kurtarma Derneği, Hayvanları Koruma Derneği (HAYKOD) var, ancak bireysel ve gruplu çalışmalar daha çok öne çıkıyor.
Mama karşılığında İngilizce dersi almak isteyen okuyucularımız sana nasıl ulaşabilirler?
Dilerlerse facebook üzerinden, dilerlerse de mail üzerinden ulaşmaları mümkün.
Bu röportajı okuyanlara söylemek istediğin ek bir şey var mı?
Yeryüzünün en büyük sorunu ilerlemeci tekno-endüstriyel medeniyet ve merkezine hiyerarşik eğitim sistemini ve indirgemeci bilimi almış toplumlar. Baktığınızda ilericilik kavramı bize hep sevimli gelir, ilerlemenin güzel şeylere kucak açtığını düşünürüz, lakin doğanın bir ritmi var ve bu ritim uyguladığımız ya da uyguladığımızı düşündüğümüz ilerlemeci düşüncelerin hiçbirini barındırmıyor. Bu yüzden öncelikle sakinleşmeli ve düşünmeliyiz, vereceğimiz her karar içinde paylaşımı, sevgiyi ve yeryüzündeki tüm hissedebilir canlılara olan sorumluluğumuzu barındırmalı. Düşünceleriyle bana ilham veren Henry David Thoreau’nun dediği gibi; "Hayatımız detaylarla mahvoluyor. Sadeleştirmeliyiz."
Kaynak: http://yesilist.com/cms.php?u=mama-karsiliginda-ingilizce-dersi&id=2479