- 24 Şubat 2015
- 1.391
- 1.077
- 35
Size anlatmadan önce o na yazdığım yazıyı size atmak istediğim içtenlikle yazdığım şeylerin sonunda bana verilen cevabı da
Merhabalar Size yazmak boynumun borcu oldu artık. Bunu söylemesem içim rahat etmezdi.Herkesin içine kapandığı, umudunun yitirdiği,hiçbir şeyin yolunda gitmediği, biraz isyankar biraz sitemkar ama ne şekilde olursa olsun yine Allaha şükreden hayırlısı buymuş diyebilecek zamanları vardir. İşte ben o günlerdeyken instagram sayfasında sizin ekli olduğunuzu gördüm ve bu zamana kadar bakmadığıma o kadar pişman oldum ki.. sözlerinizi okurken bu hayat için değmeyen şeylerin üstüne gittiğimin farkına vardım , boş yere zaman kaybettiğimi anladım kendimi bir hiç uğruna unuttuğumu hatırladım. Aslında her şeyin farkında olup hiçbir şey yapamıyor insan takılıp kalıyor ilerlemiyor. Ama ben sizin sayenizde kendi varlığima vardım. Dün gece sözlerinizi okurken daha da fazla şükrettim. Hayatta olduğumu elimin ayağının tuttuğunu görünce daha da şükrettim sabah namazını kildiktan sonra size de dua ettim çünkü sizin mazinizde de kalan sizilar var ve bunları hafifletmek için güzel bir şey... yazmak ... o kalemi tutan eller hiçbir zaman takılmasın, sürekli yazsın inşallah. Yazdıklarım hep içten olduğunu söylemek isterim. Hiçbir cümlesinde, kelimesinde hatta harfi bile içtenlikle yazılmış cümleler bunlar. Yalandan hazmetmem o yüzden içimde olan Size aktaramadigim şeyler var. Hiçbir şeyden emin olmadığım gibi bunlardan da emin olmadigimdan içime atıyorum. Ne kadar cesaretli olsa da her insan korkar Allahtan da o cesaretlendigi şeyden de çünkü insan kaybetmek istemez. Sizi cok tuttuğumu düşünerek bir isteğim var ancak bunu istemem sizi şaşırtabilir ya da aliskinsaniz he deyip gecebilirsiniz. Ya da hiç cevap bile vermeyebilirsiniz ama benim içim rahat edecek. Beni gecmisimden uzak tutan unutturan önüme bakmami sözleriyle işaret ettiren, ve geçmişteki olumsuzilar hakkında tek bir cümle dahi konusmami engelleyen insan ;sizinle tanismak isterim. Kendime hayretle bakıp yazıyorum ve hatta tanismak öyle basit bir şekilde değil de 90larda cocuklugumuz da bir güzellik vardı -mektuplaşmak- o güzel günleri özlemle arıyorum. Derdimizin sadece sokakta oynamak olan günlere bu kadar özlemle bakarken benim ricam da bu... tanimak ve mektuplaşmak... insanın görüntüsü değil içi önemlidir der cümlelerimi sonlandiririm. Her cevaba da hazır olduğumu soylemeliyim. Şimdiden bayramınız mübarek olsun. Sevdiklerinizle geçireceğiniz güzel, huzurlu,sağlıklı, mutlu bayramlar dilerim.....
biraz uzun olsa da cevabı da o kadar mutlu etti. cevabı ise mektup konusunu açmasa da canı gönülden teşekkür etti ve yazdığım sözlerin sizi etkilediği için mutlu olduğunu söyledi.
Kızlar hoşlandığım insan bir radyocu. Etkilenmem ilk başta malum fiziksel olsa da sözleriyle beni daha çok etkiledi ve varlığımı hissettirdi. Ve tanımak için de olsa bayram arefesinde cesaretimi toplayıp bu yazımı attım ki bu yazıyı atarken soluksuz bu cumleri yazdım ki kendime hala inanamıyorum. Facebookta da ekli. başta beğeni yapmasadam geri dursam da her gece baktığım sözlerini ve paylaştığı kendi fotoğrafları olsun parça parça beğendim. bir gün geldi paylaştığı şeyin altındaki yazımı beğenmedi o an durulsam da bir hafta bir şey yapmadım ama yine başladım her paylaştığı şeyin altına da olmasa bir şeyler yazmaya başladım ve her yazdığımı da sağolsun okuyup da beğendi. Benim bu yazımdan dolayı farkında olduğunu düşünsem de radyocu bir kişilik olduğundan beni sadece bir hayranı olarak görme ihtimali çok yüksek o yüzden de o mektuplaşma kısmını tınlamadı. ben o mesajı attıktan sonra her gece onunla ilgili şeylere bakıp onu tanımak için , ruhunu okumak için çaba gösteriyorum. Çünkü benim için görüntü değil ruh , hal hareket ve karakter önemli. onlara baktığımda ortak paydalarda buluştuğumu görüyorum. bir süre daha bu şekilde sessiz ama içten içe izlemeye karar verdim. Çünkü ben güvenmeliyim o da bana. acabalarla değil ona işte bu demeliyim. Hayatımda hoşlantılar oldu ama bir şekilde uzaklaştım ya beni yaktı geçti yada ben olmayacağını düşündüğüm için uzaklaştım. Ama adım attıklarım hiçbiri olmadı. Bu sefer de korkuyorum. Adımı yine ben atsam da tam anlamıyla ona bir şeyler söyeyemedim emin olmadığım için. Ve o günden beri mektup yazacağım deyip her gece karşımda onun fotoğrafını karşıma alıp yazmaya başlasam da bir cümle bile yazamadım. Kafam karışık bir şeyler yazıp ona göndermek ondan cevap almak istiyorum ama olmuyor dilim tutuluyor. nutkum kesiliyor. Mesafeler uzak olduğu için yanına şuan da gidemiyorum ki eğer istanbula geçersem görüşme durumu olacak kesin de ne zaman olacak bilmiyorum. Ben bir şeyler hissediyorum ama bunların anlamını nasıl öğrenirim bilmiorum bir kere aşık olup karşılığını almayan ben umuda bağlamışken karşıma çıkan bu insanı nasıl kazanabilirim. Ne yapmalıyım. Saçma demeyin ne olur bu hislerime yardımcı olursanız sevinirim
Merhabalar Size yazmak boynumun borcu oldu artık. Bunu söylemesem içim rahat etmezdi.Herkesin içine kapandığı, umudunun yitirdiği,hiçbir şeyin yolunda gitmediği, biraz isyankar biraz sitemkar ama ne şekilde olursa olsun yine Allaha şükreden hayırlısı buymuş diyebilecek zamanları vardir. İşte ben o günlerdeyken instagram sayfasında sizin ekli olduğunuzu gördüm ve bu zamana kadar bakmadığıma o kadar pişman oldum ki.. sözlerinizi okurken bu hayat için değmeyen şeylerin üstüne gittiğimin farkına vardım , boş yere zaman kaybettiğimi anladım kendimi bir hiç uğruna unuttuğumu hatırladım. Aslında her şeyin farkında olup hiçbir şey yapamıyor insan takılıp kalıyor ilerlemiyor. Ama ben sizin sayenizde kendi varlığima vardım. Dün gece sözlerinizi okurken daha da fazla şükrettim. Hayatta olduğumu elimin ayağının tuttuğunu görünce daha da şükrettim sabah namazını kildiktan sonra size de dua ettim çünkü sizin mazinizde de kalan sizilar var ve bunları hafifletmek için güzel bir şey... yazmak ... o kalemi tutan eller hiçbir zaman takılmasın, sürekli yazsın inşallah. Yazdıklarım hep içten olduğunu söylemek isterim. Hiçbir cümlesinde, kelimesinde hatta harfi bile içtenlikle yazılmış cümleler bunlar. Yalandan hazmetmem o yüzden içimde olan Size aktaramadigim şeyler var. Hiçbir şeyden emin olmadığım gibi bunlardan da emin olmadigimdan içime atıyorum. Ne kadar cesaretli olsa da her insan korkar Allahtan da o cesaretlendigi şeyden de çünkü insan kaybetmek istemez. Sizi cok tuttuğumu düşünerek bir isteğim var ancak bunu istemem sizi şaşırtabilir ya da aliskinsaniz he deyip gecebilirsiniz. Ya da hiç cevap bile vermeyebilirsiniz ama benim içim rahat edecek. Beni gecmisimden uzak tutan unutturan önüme bakmami sözleriyle işaret ettiren, ve geçmişteki olumsuzilar hakkında tek bir cümle dahi konusmami engelleyen insan ;sizinle tanismak isterim. Kendime hayretle bakıp yazıyorum ve hatta tanismak öyle basit bir şekilde değil de 90larda cocuklugumuz da bir güzellik vardı -mektuplaşmak- o güzel günleri özlemle arıyorum. Derdimizin sadece sokakta oynamak olan günlere bu kadar özlemle bakarken benim ricam da bu... tanimak ve mektuplaşmak... insanın görüntüsü değil içi önemlidir der cümlelerimi sonlandiririm. Her cevaba da hazır olduğumu soylemeliyim. Şimdiden bayramınız mübarek olsun. Sevdiklerinizle geçireceğiniz güzel, huzurlu,sağlıklı, mutlu bayramlar dilerim.....
biraz uzun olsa da cevabı da o kadar mutlu etti. cevabı ise mektup konusunu açmasa da canı gönülden teşekkür etti ve yazdığım sözlerin sizi etkilediği için mutlu olduğunu söyledi.
Kızlar hoşlandığım insan bir radyocu. Etkilenmem ilk başta malum fiziksel olsa da sözleriyle beni daha çok etkiledi ve varlığımı hissettirdi. Ve tanımak için de olsa bayram arefesinde cesaretimi toplayıp bu yazımı attım ki bu yazıyı atarken soluksuz bu cumleri yazdım ki kendime hala inanamıyorum. Facebookta da ekli. başta beğeni yapmasadam geri dursam da her gece baktığım sözlerini ve paylaştığı kendi fotoğrafları olsun parça parça beğendim. bir gün geldi paylaştığı şeyin altındaki yazımı beğenmedi o an durulsam da bir hafta bir şey yapmadım ama yine başladım her paylaştığı şeyin altına da olmasa bir şeyler yazmaya başladım ve her yazdığımı da sağolsun okuyup da beğendi. Benim bu yazımdan dolayı farkında olduğunu düşünsem de radyocu bir kişilik olduğundan beni sadece bir hayranı olarak görme ihtimali çok yüksek o yüzden de o mektuplaşma kısmını tınlamadı. ben o mesajı attıktan sonra her gece onunla ilgili şeylere bakıp onu tanımak için , ruhunu okumak için çaba gösteriyorum. Çünkü benim için görüntü değil ruh , hal hareket ve karakter önemli. onlara baktığımda ortak paydalarda buluştuğumu görüyorum. bir süre daha bu şekilde sessiz ama içten içe izlemeye karar verdim. Çünkü ben güvenmeliyim o da bana. acabalarla değil ona işte bu demeliyim. Hayatımda hoşlantılar oldu ama bir şekilde uzaklaştım ya beni yaktı geçti yada ben olmayacağını düşündüğüm için uzaklaştım. Ama adım attıklarım hiçbiri olmadı. Bu sefer de korkuyorum. Adımı yine ben atsam da tam anlamıyla ona bir şeyler söyeyemedim emin olmadığım için. Ve o günden beri mektup yazacağım deyip her gece karşımda onun fotoğrafını karşıma alıp yazmaya başlasam da bir cümle bile yazamadım. Kafam karışık bir şeyler yazıp ona göndermek ondan cevap almak istiyorum ama olmuyor dilim tutuluyor. nutkum kesiliyor. Mesafeler uzak olduğu için yanına şuan da gidemiyorum ki eğer istanbula geçersem görüşme durumu olacak kesin de ne zaman olacak bilmiyorum. Ben bir şeyler hissediyorum ama bunların anlamını nasıl öğrenirim bilmiorum bir kere aşık olup karşılığını almayan ben umuda bağlamışken karşıma çıkan bu insanı nasıl kazanabilirim. Ne yapmalıyım. Saçma demeyin ne olur bu hislerime yardımcı olursanız sevinirim