- 1 Mart 2020
- 1.179
- 5.492
Evet doğru, roman gibi bir anlatımı var.Bahçede uyuyakalıp yatakta uyanmak ve portakal suyu detayları anında yaktı benim fake konu lambalarımı. Romantik komedi filmlerinden ya da aşk romanlarından alınmış gibiydi
Evet doğru, roman gibi bir anlatımı var.
Ama kimse aynı minvalde bir sürü konuyu farklı farklı hesaplarla açmaz. Konuları yalandıysa da bir şekilde gerçek de olmalı. Bir derdi olmalı yani çünkü insan o tamamlanamamışlık hissi konusunu uyduramaz.
Bahçede uyuyakalıp yatakta uyanmak ve portakal suyu detayları anında yaktı benim fake konu lambalarımı. Romantik komedi filmlerinden ya da aşk romanlarından alınmış gibiydi
Millette ne kocalar var diyen oldu mu ki?.Merhaba, bu forumu uzun süredir dışarıdan okuyordum ben de bir şey danışmak için üye olmaya karar verdim.
Hamileyim. İstediğim bir gebelik değildi. Çocuk sahibi olmak istemiyordum. Eşim istiyordu ama ben istemediğim için üzerime düşmeyi bırakmıştı.
Pandemi sürecinden hemen önce hamile olduğumu öğrendim. Şaşırdım, üzüldüm. Ama aldıramadım. Pek doğru gelmedi. İkimizin de iyi işleri var, sağlık problemimiz yok, iyi bir evliliğimiz var yani gözle görünür bir pürüz yok dolayısıyla bebeği aldırmak haksızlık olur gibi geldi. Zaten eşimin istediği bir bebekti. Onu da ikna edebileceğimi pek sanmıyordum yani etsem de mutsuz olacaktı. Kaldı.
Alışmaya çalıştım, mutlu olmaya çalıştım. Davranışlarımın da düşüncelerime etki edeceğine inanarak çevreye gülümsedim, hiç problem yokmuş gibi davrandım. Hareket edince, tekme atınca için gidecek falan dediler ben hareketleri hissedince daha tedirgin oldum. Cinsiyetini öğrenince çok heyecanlı olacak dediler ben hiçbir şey hissetmedim. Hiçbir bebek ürününe bakmadım. Sürekli eşim kıyafet, oyuncak bakıp durdu. Ben o süreçte hamilelik bitince giyerim diye beğendiğim kıyafetleri aldım.
Sürekli kontrollü davrandım, hiç mutsuzum demedim. Bir görev gibi doktora gittim, vitamin aldım. Sağlıklı beslendim. İlave şeker hiç kullanmadım. Karantina döneminde evin içinde bile her gün bir saat yürüdüm. İdeal anne gibi davranmaya çalıştım. Ama alışamadım. Mutsuzluğum sürekli arttı. Sabahları sanki başımın üzerinde bir kara bulutla uyanıyordum.
En sonunda geçen hafta patladım. Arkadaşlarımızla buluşmuştuk. Her şey güzel başladı, en sonunda konu hamileliğime geldi. Herkes heyecanlı heyecanlı bebekle ilgili konuşmaya başladı. İsmini tartıştılar, bakıcı önerileri vermeye başladılar. Kreşlerden, organik bebek kıyafetlerinden bahsettiler... Kendimi çok çok bunalmış hissettim. Bir noktada artık başım dönmeye, sesler uğultu gibi gelmeye başladı. "Susun, istemiyorum," diye bağırdığımı hatırlıyorum. Gözlerimi hastanede açtım. Sinir krizi geçirmişim. İstemiyorum ben bunu diye bağırmışım, ağlamışım. Kanamam olmuş hatta.
Şimdi artık gizlemeye çalışacak bir şey de kalmadı. 10 gün raporluyum. Evdeyim. Ve çok suçlu hissediyorum. Yani herkesin içinde öyle bir duruma düştüm. Eşim bir şey belli etmiyor ama üzüldüğüne eminim. Kırılacak bir eşya, cam bebek gibi davranıyor. Kısık sesle konuşuyor falan. Çok kötü hissediyorum. Zayıf bir insan olmadım hiç. Ama şu an zayıf bir insanım. Suçlu hissediyorum. Geceleri de uyuyamamaya başladım. Kabus görüyorum çünkü. Şu anda baya yaşamaktan bıktım. Benzer şeyler yaşayanlar var mı, fikir almak istedim.
Niye oyle diyon , benim kocam ben bizim sarayin bahcesinde hamakta uyuyunca kucaklayip kaz tüyü yatagimiza tasiyor , kahvaltida da cilek suyu getiriyor , tepsiye gul yapraklari serpistiriyor bi kerem
Benim de bahçede uyanıp yatakta uyanmak ve portakal suyu deyince aklımda nuri alço filmleri veya böbrek çalan organ mafyası canlanıyor öncelikle, romantik komedi şöyle dursun hayal ettiğim sahneden hayır bile gelmiyor böyle bir yokluk olamazYa üf bende olmayınca öyle bir koca hep sadece filmlerde olur sanıyorum.
Ben de sizin gibiyim asla çocuk istemiyorum ve sevmiyorum. Bence sizin durumunuzda aldırıp aldırmamaya babasından daha çok sizin karar vermeniz gerekiyor diye düşünüyorum, sonuçta kariyeri, sosyal hayatı, vücut dengesi bozulacak olan sizsiniz, babası değil. Yasal süre geçmeden kurtulsaydınız keşke bu kadar sinir stres olmaya, mutsuz olmaya değer mi?Merhaba, bu forumu uzun süredir dışarıdan okuyordum ben de bir şey danışmak için üye olmaya karar verdim.
Hamileyim. İstediğim bir gebelik değildi. Çocuk sahibi olmak istemiyordum. Eşim istiyordu ama ben istemediğim için üzerime düşmeyi bırakmıştı.
Pandemi sürecinden hemen önce hamile olduğumu öğrendim. Şaşırdım, üzüldüm. Ama aldıramadım. Pek doğru gelmedi. İkimizin de iyi işleri var, sağlık problemimiz yok, iyi bir evliliğimiz var yani gözle görünür bir pürüz yok dolayısıyla bebeği aldırmak haksızlık olur gibi geldi. Zaten eşimin istediği bir bebekti. Onu da ikna edebileceğimi pek sanmıyordum yani etsem de mutsuz olacaktı. Kaldı.
Alışmaya çalıştım, mutlu olmaya çalıştım. Davranışlarımın da düşüncelerime etki edeceğine inanarak çevreye gülümsedim, hiç problem yokmuş gibi davrandım. Hareket edince, tekme atınca için gidecek falan dediler ben hareketleri hissedince daha tedirgin oldum. Cinsiyetini öğrenince çok heyecanlı olacak dediler ben hiçbir şey hissetmedim. Hiçbir bebek ürününe bakmadım. Sürekli eşim kıyafet, oyuncak bakıp durdu. Ben o süreçte hamilelik bitince giyerim diye beğendiğim kıyafetleri aldım.
Sürekli kontrollü davrandım, hiç mutsuzum demedim. Bir görev gibi doktora gittim, vitamin aldım. Sağlıklı beslendim. İlave şeker hiç kullanmadım. Karantina döneminde evin içinde bile her gün bir saat yürüdüm. İdeal anne gibi davranmaya çalıştım. Ama alışamadım. Mutsuzluğum sürekli arttı. Sabahları sanki başımın üzerinde bir kara bulutla uyanıyordum.
En sonunda geçen hafta patladım. Arkadaşlarımızla buluşmuştuk. Her şey güzel başladı, en sonunda konu hamileliğime geldi. Herkes heyecanlı heyecanlı bebekle ilgili konuşmaya başladı. İsmini tartıştılar, bakıcı önerileri vermeye başladılar. Kreşlerden, organik bebek kıyafetlerinden bahsettiler... Kendimi çok çok bunalmış hissettim. Bir noktada artık başım dönmeye, sesler uğultu gibi gelmeye başladı. "Susun, istemiyorum," diye bağırdığımı hatırlıyorum. Gözlerimi hastanede açtım. Sinir krizi geçirmişim. İstemiyorum ben bunu diye bağırmışım, ağlamışım. Kanamam olmuş hatta.
Şimdi artık gizlemeye çalışacak bir şey de kalmadı. 10 gün raporluyum. Evdeyim. Ve çok suçlu hissediyorum. Yani herkesin içinde öyle bir duruma düştüm. Eşim bir şey belli etmiyor ama üzüldüğüne eminim. Kırılacak bir eşya, cam bebek gibi davranıyor. Kısık sesle konuşuyor falan. Çok kötü hissediyorum. Zayıf bir insan olmadım hiç. Ama şu an zayıf bir insanım. Suçlu hissediyorum. Geceleri de uyuyamamaya başladım. Kabus görüyorum çünkü. Şu anda baya yaşamaktan bıktım. Benzer şeyler yaşayanlar var mı, fikir almak istedim.
Merhaba, bu forumu uzun süredir dışarıdan okuyordum ben de bir şey danışmak için üye olmaya karar verdim.
Hamileyim. İstediğim bir gebelik değildi. Çocuk sahibi olmak istemiyordum. Eşim istiyordu ama ben istemediğim için üzerime düşmeyi bırakmıştı.
Pandemi sürecinden hemen önce hamile olduğumu öğrendim. Şaşırdım, üzüldüm. Ama aldıramadım. Pek doğru gelmedi. İkimizin de iyi işleri var, sağlık problemimiz yok, iyi bir evliliğimiz var yani gözle görünür bir pürüz yok dolayısıyla bebeği aldırmak haksızlık olur gibi geldi. Zaten eşimin istediği bir bebekti. Onu da ikna edebileceğimi pek sanmıyordum yani etsem de mutsuz olacaktı. Kaldı.
Alışmaya çalıştım, mutlu olmaya çalıştım. Davranışlarımın da düşüncelerime etki edeceğine inanarak çevreye gülümsedim, hiç problem yokmuş gibi davrandım. Hareket edince, tekme atınca için gidecek falan dediler ben hareketleri hissedince daha tedirgin oldum. Cinsiyetini öğrenince çok heyecanlı olacak dediler ben hiçbir şey hissetmedim. Hiçbir bebek ürününe bakmadım. Sürekli eşim kıyafet, oyuncak bakıp durdu. Ben o süreçte hamilelik bitince giyerim diye beğendiğim kıyafetleri aldım.
Sürekli kontrollü davrandım, hiç mutsuzum demedim. Bir görev gibi doktora gittim, vitamin aldım. Sağlıklı beslendim. İlave şeker hiç kullanmadım. Karantina döneminde evin içinde bile her gün bir saat yürüdüm. İdeal anne gibi davranmaya çalıştım. Ama alışamadım. Mutsuzluğum sürekli arttı. Sabahları sanki başımın üzerinde bir kara bulutla uyanıyordum.
En sonunda geçen hafta patladım. Arkadaşlarımızla buluşmuştuk. Her şey güzel başladı, en sonunda konu hamileliğime geldi. Herkes heyecanlı heyecanlı bebekle ilgili konuşmaya başladı. İsmini tartıştılar, bakıcı önerileri vermeye başladılar. Kreşlerden, organik bebek kıyafetlerinden bahsettiler... Kendimi çok çok bunalmış hissettim. Bir noktada artık başım dönmeye, sesler uğultu gibi gelmeye başladı. "Susun, istemiyorum," diye bağırdığımı hatırlıyorum. Gözlerimi hastanede açtım. Sinir krizi geçirmişim. İstemiyorum ben bunu diye bağırmışım, ağlamışım. Kanamam olmuş hatta.
Şimdi artık gizlemeye çalışacak bir şey de kalmadı. 10 gün raporluyum. Evdeyim. Ve çok suçlu hissediyorum. Yani herkesin içinde öyle bir duruma düştüm. Eşim bir şey belli etmiyor ama üzüldüğüne eminim. Kırılacak bir eşya, cam bebek gibi davranıyor. Kısık sesle konuşuyor falan. Çok kötü hissediyorum. Zayıf bir insan olmadım hiç. Ama şu an zayıf bir insanım. Suçlu hissediyorum. Geceleri de uyuyamamaya başladım. Kabus görüyorum çünkü. Şu anda baya yaşamaktan bıktım. Benzer şeyler yaşayanlar var mı, fikir almak istedim.
Böbürlenmiyorum zaten. Olabildiğini söylüyorum. Benim terbisiz olduğum yok ama sizin olanlara karşı bir probleminiz olduğu kesin. Umarım en kısa zamanda sizinde olur .Olmuyor diye dalga geçtiğim yok da siz terbiyesizmişsiniz onu anladım.
En azından olunca ay benim var 6 yaşında diye böbürlenmem.
garip bir hüzün kapladı içimi bebeğe üzüldüm. ya doğduktan sonrada böyle davranırsanız iyi anne olmalıyım deyip deyip bir tahamülsüzlükte patlarsanız..en iyisi siz destek alın
Sizi anlayabiliyorum. Ben de ilk evlendiğimde istemediğimi düşünüyordum. Şimdi de tedaviyle olacağını öğrendim oda olursa. Eşimde de bende de sorun çıktı. Umarım bebeğinizi kucağınıza aldığınızda ondan hiç ayrılamayacağınızı hissedersiniz. Sanırım kariyeriniz hayalleriniz,yaşınız, bebek fikrini hiç düşünmezken bir anda yaşamanız sizi strese sokmuş.. ama tüm annelerin söylediğini duyduğum bir şey söyleyeyim. 'Pişman değilim, daha önce doğurmadığıma pişmanım' gibi ortak cümleler kuruyorlar. Kendinizi suçlu hissetmenin çok bilinçli bir hamilelik geçirmişsiniz. Arada olur öyle patlamalar. Her konuda. Ama doğduğu zaman çok mutlu olacağınıza eminim. Hatta yine buraya yazmanızı isterim. Düşüncelerinizdeki değişikliği merak ediyorum..Merhaba, bu forumu uzun süredir dışarıdan okuyordum ben de bir şey danışmak için üye olmaya karar verdim.
Hamileyim. İstediğim bir gebelik değildi. Çocuk sahibi olmak istemiyordum. Eşim istiyordu ama ben istemediğim için üzerime düşmeyi bırakmıştı.
Pandemi sürecinden hemen önce hamile olduğumu öğrendim. Şaşırdım, üzüldüm. Ama aldıramadım. Pek doğru gelmedi. İkimizin de iyi işleri var, sağlık problemimiz yok, iyi bir evliliğimiz var yani gözle görünür bir pürüz yok dolayısıyla bebeği aldırmak haksızlık olur gibi geldi. Zaten eşimin istediği bir bebekti. Onu da ikna edebileceğimi pek sanmıyordum yani etsem de mutsuz olacaktı. Kaldı.
Alışmaya çalıştım, mutlu olmaya çalıştım. Davranışlarımın da düşüncelerime etki edeceğine inanarak çevreye gülümsedim, hiç problem yokmuş gibi davrandım. Hareket edince, tekme atınca için gidecek falan dediler ben hareketleri hissedince daha tedirgin oldum. Cinsiyetini öğrenince çok heyecanlı olacak dediler ben hiçbir şey hissetmedim. Hiçbir bebek ürününe bakmadım. Sürekli eşim kıyafet, oyuncak bakıp durdu. Ben o süreçte hamilelik bitince giyerim diye beğendiğim kıyafetleri aldım.
Sürekli kontrollü davrandım, hiç mutsuzum demedim. Bir görev gibi doktora gittim, vitamin aldım. Sağlıklı beslendim. İlave şeker hiç kullanmadım. Karantina döneminde evin içinde bile her gün bir saat yürüdüm. İdeal anne gibi davranmaya çalıştım. Ama alışamadım. Mutsuzluğum sürekli arttı. Sabahları sanki başımın üzerinde bir kara bulutla uyanıyordum.
En sonunda geçen hafta patladım. Arkadaşlarımızla buluşmuştuk. Her şey güzel başladı, en sonunda konu hamileliğime geldi. Herkes heyecanlı heyecanlı bebekle ilgili konuşmaya başladı. İsmini tartıştılar, bakıcı önerileri vermeye başladılar. Kreşlerden, organik bebek kıyafetlerinden bahsettiler... Kendimi çok çok bunalmış hissettim. Bir noktada artık başım dönmeye, sesler uğultu gibi gelmeye başladı. "Susun, istemiyorum," diye bağırdığımı hatırlıyorum. Gözlerimi hastanede açtım. Sinir krizi geçirmişim. İstemiyorum ben bunu diye bağırmışım, ağlamışım. Kanamam olmuş hatta.
Şimdi artık gizlemeye çalışacak bir şey de kalmadı. 10 gün raporluyum. Evdeyim. Ve çok suçlu hissediyorum. Yani herkesin içinde öyle bir duruma düştüm. Eşim bir şey belli etmiyor ama üzüldüğüne eminim. Kırılacak bir eşya, cam bebek gibi davranıyor. Kısık sesle konuşuyor falan. Çok kötü hissediyorum. Zayıf bir insan olmadım hiç. Ama şu an zayıf bir insanım. Suçlu hissediyorum. Geceleri de uyuyamamaya başladım. Kabus görüyorum çünkü. Şu anda baya yaşamaktan bıktım. Benzer şeyler yaşayanlar var mı, fikir almak istedim.
Konu fakeSizi anlayabiliyorum. Ben de ilk evlendiğimde istemediğimi düşünüyordum. Şimdi de tedaviyle olacağını öğrendim oda olursa. Eşimde de bende de sorun çıktı. Umarım bebeğinizi kucağınıza aldığınızda ondan hiç ayrılamayacağınızı hissedersiniz. Sanırım kariyeriniz hayalleriniz,yaşınız, bebek fikrini hiç düşünmezken bir anda yaşamanız sizi strese sokmuş.. ama tüm annelerin söylediğini duyduğum bir şey söyleyeyim. 'Pişman değilim, daha önce doğurmadığıma pişmanım' gibi ortak cümleler kuruyorlar. Kendinizi suçlu hissetmenin çok bilinçli bir hamilelik geçirmişsiniz. Arada olur öyle patlamalar. Her konuda. Ama doğduğu zaman çok mutlu olacağınıza eminim. Hatta yine buraya yazmanızı isterim. Düşüncelerinizdeki değişikliği merak ediyorum..
Şu konu altında konu sahibini savundum diye polemiğe girmişim, ban yedim dört gündür. Girip bakıyorum konu yok sahibi yok şizofrenin ruh hastasının birinin uydurma senaryosu çıkıyor. Ya çok şey derdim de tekrar ban yemeğe değmez.
Peki konuyu neden tekrar gündeme getirdiniz ?Konu sonunu okumadan bencilsiniz diye aylar önce yazdigim yoruma herkesin begenmedim ifadesi vermesi :)))
Anliyorum olumsuz yorum kaldiramiyorsunuz da konu bile fake cikti hanimlar biraz bakin lütfen
Kendinizi suçlamayı bırakın.... Belliki hazır değilmişsiniz... İnsansınız hazır kıta robot değil.... Kucağıma alana kadar bende anlamadım ne olduğunu olabilir.... Duruma odaklanın.... Anlayış gösterilmesi gereken şimdi sizsiniz... Hamileliği yaşayan ve doğuran biziz... Erkek ne derseniz deyin sonuç da ancak doğunca sonucu görüyor... Psikoloji hormonlar gelgitler... Herkes de aynı herkesde kolay olmuyor.... Zamana bırakın şu durumda sakin olmak sakin kalmak ve evet kabullenmek gerek... Kabullenmek derken belki bu günleri nasıl böyle düşünmüşümki iyiki olmuş diyerek değişeceği i günlerde gelecek... Eşiniz dışında kimseye bir açıklama borçlu değilsiniz tek yapmanız gereken sakince düşünmek olumsuz tarafların yanında olumlularıMerhaba, bu forumu uzun süredir dışarıdan okuyordum ben de bir şey danışmak için üye olmaya karar verdim.
Hamileyim. İstediğim bir gebelik değildi. Çocuk sahibi olmak istemiyordum. Eşim istiyordu ama ben istemediğim için üzerime düşmeyi bırakmıştı.
Pandemi sürecinden hemen önce hamile olduğumu öğrendim. Şaşırdım, üzüldüm. Ama aldıramadım. Pek doğru gelmedi. İkimizin de iyi işleri var, sağlık problemimiz yok, iyi bir evliliğimiz var yani gözle görünür bir pürüz yok dolayısıyla bebeği aldırmak haksızlık olur gibi geldi. Zaten eşimin istediği bir bebekti. Onu da ikna edebileceğimi pek sanmıyordum yani etsem de mutsuz olacaktı. Kaldı.
Alışmaya çalıştım, mutlu olmaya çalıştım. Davranışlarımın da düşüncelerime etki edeceğine inanarak çevreye gülümsedim, hiç problem yokmuş gibi davrandım. Hareket edince, tekme atınca için gidecek falan dediler ben hareketleri hissedince daha tedirgin oldum. Cinsiyetini öğrenince çok heyecanlı olacak dediler ben hiçbir şey hissetmedim. Hiçbir bebek ürününe bakmadım. Sürekli eşim kıyafet, oyuncak bakıp durdu. Ben o süreçte hamilelik bitince giyerim diye beğendiğim kıyafetleri aldım.
Sürekli kontrollü davrandım, hiç mutsuzum demedim. Bir görev gibi doktora gittim, vitamin aldım. Sağlıklı beslendim. İlave şeker hiç kullanmadım. Karantina döneminde evin içinde bile her gün bir saat yürüdüm. İdeal anne gibi davranmaya çalıştım. Ama alışamadım. Mutsuzluğum sürekli arttı. Sabahları sanki başımın üzerinde bir kara bulutla uyanıyordum.
En sonunda geçen hafta patladım. Arkadaşlarımızla buluşmuştuk. Her şey güzel başladı, en sonunda konu hamileliğime geldi. Herkes heyecanlı heyecanlı bebekle ilgili konuşmaya başladı. İsmini tartıştılar, bakıcı önerileri vermeye başladılar. Kreşlerden, organik bebek kıyafetlerinden bahsettiler... Kendimi çok çok bunalmış hissettim. Bir noktada artık başım dönmeye, sesler uğultu gibi gelmeye başladı. "Susun, istemiyorum," diye bağırdığımı hatırlıyorum. Gözlerimi hastanede açtım. Sinir krizi geçirmişim. İstemiyorum ben bunu diye bağırmışım, ağlamışım. Kanamam olmuş hatta.
Şimdi artık gizlemeye çalışacak bir şey de kalmadı. 10 gün raporluyum. Evdeyim. Ve çok suçlu hissediyorum. Yani herkesin içinde öyle bir duruma düştüm. Eşim bir şey belli etmiyor ama üzüldüğüne eminim. Kırılacak bir eşya, cam bebek gibi davranıyor. Kısık sesle konuşuyor falan. Çok kötü hissediyorum. Zayıf bir insan olmadım hiç. Ama şu an zayıf bir insanım. Suçlu hissediyorum. Geceleri de uyuyamamaya başladım. Kabus görüyorum çünkü. Şu anda baya yaşamaktan bıktım. Benzer şeyler yaşayanlar var mı, fikir almak istedim.
Ben ultrasonda yüzünü görünce ilk Bi sevdim yoksa evet bende ne tekmede nede kalp atışında öyle feci Bi aidat hissetmedim... Tabiki ne zaman ilk canlı yüzünü gördüm orada aşık oldum..... Nasıl oldu hala bilmem.... Bittiğim andır o kokuyu içime çekmek.... O gün bu gün bağımlısıyımHamileyken ben de hiçbir şey hissetmiyordum. Kalp atışını duyunca kalbin pır pır, tekme atınca dünyalara bedel filan derlerdi hiç de öyle olmadı, odun gibiydim. Kucağına alınca başka hissediyorsun evet, onu tanıdıkça ay ay büyüdükçe daha da başka. Ama henüz çok erken, onu henüz hiç tanımıyorsun, bir şey hissetmiyor olman normal.