Pek bana göre değil. Ben pek anaç bir karakter de değilim. Kariyerimde ilerleyeyim, eşimle ve arkadaşlarımla vakit geçireyim, gezeyim tozayım... Zaten çok kontrolcü bir anneyle büyüdüm. Şimdi tam hayatımın iplerini elime almışken bana bağımlı bir canlı fikri korkutucu geliyor.Çocuk neden istemiyorsunuz bunu söylemeniz gerek öncelikle.
Siz çok çok haklısınız. Hiç hazır olmadığınız istemediğiniz bi anda hamile olduğunuzu öğreniyorsunuz. Kocaman bi sorumluluk altında hissediyorsunuz kendinizi. Anne olmayı istemek kadar istememekte normal bence. Bunu içinize attığınız içinde böyle bi patlama yaşamışsınız.Merhaba, bu forumu uzun süredir dışarıdan okuyordum ben de bir şey danışmak için üye olmaya karar verdim.
Hamileyim. İstediğim bir gebelik değildi. Çocuk sahibi olmak istemiyordum. Eşim istiyordu ama ben istemediğim için üzerime düşmeyi bırakmıştı.
Pandemi sürecinden hemen önce hamile olduğumu öğrendim. Şaşırdım, üzüldüm. Ama aldıramadım. Pek doğru gelmedi. İkimizin de iyi işleri var, sağlık problemimiz, iyi bir evliliğimiz var yani gözle görünür bir pürüz yok dolayısıyla bebeği aldırmak haksızlık olur gibi geldi. Zaten eşimin istediği bir bebekti. Onu da ikna edebileceğimi pek sanmıyordum yani etsem de mutsuz olacaktı. Kaldı.
Alışmaya çalıştım, mutlu olmaya çalıştım. Davranışlarımın da düşüncelerime etki edeceğine inanarak çevreye gülümsedim, hiç problem yokmuş gibi davrandım. Hareket edince, tekme atınca için gidecek falan dediler ben hareketleri hissedince daha tedirgin oldum. Cinsiyetini öğrenince çok heyecanlı olacak dediler ben hiçbir şey hissetmedim. Hiçbir bebek ürününe bakmadım. Sürekli eşim kıyafet, oyuncak bakıp durdu. Ben o süreçte hamilelik bitince giyerim diye beğendiğim kıyafetleri aldım.
Sürekli kontrollü davrandım, hiç mutsuzum demedim. Bir görev gibi doktora gittim, vitamin aldım. Sağlıklı beslendim. İlave şeker hiç kullanmadım. Karantina döneminde evin içinde bile her gün bir saat yürüdüm. İdeal anne gibi davranmaya çalıştım. Ama alışamadım. Mutsuzluğum sürekli arttı. Sabahları sanki başımın üzerinde bir kara bulutla uyanıyordum.
En sonunda geçen hafta patladım. Arkadaşlarımızla buluşmuştuk. Her şey güzel başladı, en sonunda konu hamileliğime geldi. Herkes heyecanlı heyecanlı bebekle ilgili konuşmaya başladı. İsmini tartıştılar, bakıcı önerileri vermeye başladılar. Kreşlerden, organik bebek kıyafetlerinden bahsettiler... Kendimi çok çok bunalmış hissettim. Bir noktada artık başım dönmeye, sesler uğultu gibi gelmeye başladı. "Susun, istemiyorum," diye bağırdığımı hatırlıyorum. Gözlerimi hastanede açtım. Sinir krizi geçirmişim. İstemiyorum ben bunu diye bağırmışım, ağlamışım. Kanamam olmuş hatta.
Şimdi artık gizlemeye çalışacak bir şey de kalmadı. 10 gün raporluyum. Evdeyim. Ve çok suçlu hissediyorum. Yani herkesin içinde öyle bir duruma düştüm. Eşim bir şey belli etmiyor ama üzüldüğüne eminim. Kırılacak bir eşya, cam bebek gibi davranıyor. Kısık sesle konuşuyor falan. Çok kötü hissediyorum. Zayıf bir insan olmadım hiç. Ama şu an zayıf bir insanım. Suçlu hissediyorum. Geceleri de uyuyamamaya başladım. Kabus görüyorum çünkü. Şu anda baya yaşamaktan bıktım. Benzer şeyler yaşayanlar var mı, fikir almak istedim.
Merhametsiz miyim acaba diye düşünmeye başladım. Yani 19.haftaya girdik ben hâlâ sevdiğimi hissetmiyorum.Canım bazımız ne kadar istiyorsak uğraşıyorsak sende istemiyorsun ve allah nasip etmiş .. seni iyi anlıyorum herkesin duyguları farklı nitekim içine attığın hersey patlak vermiş üzme kendini bunkadar bence .. ve suçluluk hissetme bence bu herkesin basına gelebilir ben o kadar istememe rağmen hamile kaldığımda şoka girmiştim kendi kendime diyordum ki hayatım özgürlüğüm bitti ..
İnşallah zamanla bebeğine olan sevgin mutsuzluğunu bastırır ..
Hamileyken ben de hiçbir şey hissetmiyordum. Kalp atışını duyunca kalbin pır pır, tekme atınca dünyalara bedel filan derlerdi hiç de öyle olmadı, odun gibiydim. Kucağına alınca başka hissediyorsun evet, onu tanıdıkça ay ay büyüdükçe daha da başka. Ama henüz çok erken, onu henüz hiç tanımıyorsun, bir şey hissetmiyor olman normal.Merhametsiz miyim acaba diye düşünmeye başladım. Yani 19.haftaya girdik ben hâlâ sevdiğimi hissetmiyorum.
Sinir krizi geçirdikten sonra psikiyatrik destek almaya başladım. Hatta şu an haftalık görüşmemiz gerektiğini söyledi doktorum. En azından insanlar duygularımı öğrenince rahatlarım diye düşünmüştüm. Daha kötü oldu. Uyumaya korkar hâle geldim sürekli kâbus görmekten. Yatağa uzanıp saatlerce duvara bakıyorum. Utanmak gibi değil aslında kötü hissediyorum. Çok ilginç bakıyorlar insanlar. Nasıl anlatabilirim bilmiyorum sanki çok hasta biriyle konuşur gibi tavırları var.Mutlu mesut poncik hamile olmamak utanılacak birsey degil. Heleki beklenmedik bir hamilelik ise inanın güle onaya buna sevinmedigine şaşırmamak lazim. Cünkü büyük bir sorumluluk. Cocuk istememe sebebinizi bilmiyorum. Ama madem aldırmadiniz etrafa mutlu hamile rolü oynamaktansa psikolojik destek almaniz daha iyi olurdu. Korkmak normal, emin olmamak normal. Cok insani duygular yaşadıklarınız. Ve bence bir depresyonu felan engellemek adına psikolojik destek alin. utanılacak birsey yok bunda.
Doktor ağır geçen bir gebelik depresyonu olduğunu söyledi. Bebek doğar doğmaz ilaca başlayalım dedim.Aslında kadın hormonları annelik için temel hazırlar ama ilginç bir durum. Bence bir doktora gidin sebebi ne olabilir öğrenmek lazım.
sinir krizi geçirmedim ama ilk başlarda ben de kabullenemedim. Hormonlar maalesef kötü etkiliyor. Şimdi o dönem neler yaşadığımı yazsam buraya hemen toplaşırlar " yıllarca isteyipte çocuk sahibi olamayanları düşün ve bir sürü lanetleme ":) 30. haftadayım hala kendimi anne gibi hissetmiyorum. Alış verişe yeni yeni başladım.Merhaba, bu forumu uzun süredir dışarıdan okuyordum ben de bir şey danışmak için üye olmaya karar verdim.
Hamileyim. İstediğim bir gebelik değildi. Çocuk sahibi olmak istemiyordum. Eşim istiyordu ama ben istemediğim için üzerime düşmeyi bırakmıştı.
Pandemi sürecinden hemen önce hamile olduğumu öğrendim. Şaşırdım, üzüldüm. Ama aldıramadım. Pek doğru gelmedi. İkimizin de iyi işleri var, sağlık problemimiz, iyi bir evliliğimiz var yani gözle görünür bir pürüz yok dolayısıyla bebeği aldırmak haksızlık olur gibi geldi. Zaten eşimin istediği bir bebekti. Onu da ikna edebileceğimi pek sanmıyordum yani etsem de mutsuz olacaktı. Kaldı.
Alışmaya çalıştım, mutlu olmaya çalıştım. Davranışlarımın da düşüncelerime etki edeceğine inanarak çevreye gülümsedim, hiç problem yokmuş gibi davrandım. Hareket edince, tekme atınca için gidecek falan dediler ben hareketleri hissedince daha tedirgin oldum. Cinsiyetini öğrenince çok heyecanlı olacak dediler ben hiçbir şey hissetmedim. Hiçbir bebek ürününe bakmadım. Sürekli eşim kıyafet, oyuncak bakıp durdu. Ben o süreçte hamilelik bitince giyerim diye beğendiğim kıyafetleri aldım.
Sürekli kontrollü davrandım, hiç mutsuzum demedim. Bir görev gibi doktora gittim, vitamin aldım. Sağlıklı beslendim. İlave şeker hiç kullanmadım. Karantina döneminde evin içinde bile her gün bir saat yürüdüm. İdeal anne gibi davranmaya çalıştım. Ama alışamadım. Mutsuzluğum sürekli arttı. Sabahları sanki başımın üzerinde bir kara bulutla uyanıyordum.
En sonunda geçen hafta patladım. Arkadaşlarımızla buluşmuştuk. Her şey güzel başladı, en sonunda konu hamileliğime geldi. Herkes heyecanlı heyecanlı bebekle ilgili konuşmaya başladı. İsmini tartıştılar, bakıcı önerileri vermeye başladılar. Kreşlerden, organik bebek kıyafetlerinden bahsettiler... Kendimi çok çok bunalmış hissettim. Bir noktada artık başım dönmeye, sesler uğultu gibi gelmeye başladı. "Susun, istemiyorum," diye bağırdığımı hatırlıyorum. Gözlerimi hastanede açtım. Sinir krizi geçirmişim. İstemiyorum ben bunu diye bağırmışım, ağlamışım. Kanamam olmuş hatta.
Şimdi artık gizlemeye çalışacak bir şey de kalmadı. 10 gün raporluyum. Evdeyim. Ve çok suçlu hissediyorum. Yani herkesin içinde öyle bir duruma düştüm. Eşim bir şey belli etmiyor ama üzüldüğüne eminim. Kırılacak bir eşya, cam bebek gibi davranıyor. Kısık sesle konuşuyor falan. Çok kötü hissediyorum. Zayıf bir insan olmadım hiç. Ama şu an zayıf bir insanım. Suçlu hissediyorum. Geceleri de uyuyamamaya başladım. Kabus görüyorum çünkü. Şu anda baya yaşamaktan bıktım. Benzer şeyler yaşayanlar var mı, fikir almak istedim.
Bende de olmadı.Hamileyken ben de hiçbir şey hissetmiyordum. Kalp atışını duyunca kalbin pır pır, tekme atınca dünyalara bedel filan derlerdi hiç de öyle olmadı, odun gibiydim. Kucağına alınca başka hissediyorsun evet, onu tanıdıkça ay ay büyüdükçe daha da başka. Ama henüz çok erken, onu henüz hiç tanımıyorsun, bir şey hissetmiyor olman normal.
Bunu evlenmeden önce eşinizle konuşmadınız mı ?Pek bana göre değil. Ben pek anaç bir karakter de değilim. Kariyerimde ilerleyeyim, eşimle ve arkadaşlarımla vakit geçireyim, gezeyim tozayım... Zaten çok kontrolcü bir anneyle büyüdüm. Şimdi tam hayatımın iplerini elime almışken bana bağımlı bir canlı fikri korkutucu geliyor.