- 21 Kasım 2006
- 244
- 3
- 52
Bir dostum sevdiği insanı ve kendisini seveni şöyle tanımlıyor;
'sevdiğim şımarttığımdır, beni seven de şımartandır.' *
*Bu tanımlama beni çok
etkilemiştir ve hep kendi kendime sorarak sevdiklerimi, beni sevenleri
anlamaya çalışmışımdır. Kimleri şımartıyorum, beni kimler şımartıyor. Tabii
şımartma kelimesinin anlamı da yorumlara bağlı. Benim düşüncemde şımartma
karşısındakini her haliyle kabul etmek. Sizi şımartan için de kusurlarınız,
zaaflarınız diye bir şey yoktur.*
*
**Yıllar geçtikçe sevgi öğretisi içinde (ki bu öğreti hiç bitmez) kendi
duygularımı daha çok gözlemledim. İçimde heyecan, kıpırtı duyduklarıma karşı
neler hissediyorum, bana neler hissettiriyorlar, dostumun deyişiyle kimleri,
nasıl şımartıyorum şöyle bir düşündüm, siz de düşünün.
- onun adı bile bana dua gibi gelir.*
*
- onu görmek değil, düşünmek bile beni heyecanlandırır.
- onun sevinci ve hüznü, sevincim ve hüznümdür.
- onun için yaptığım hiçbir şey zor değildir.
- ondan ayrı yaşadığım mutlu anlarımı ona aktarmayı düşünerek daha mutlu
olurum.
- onunla beraberken başka bir yerde olmayı istemem.
- ona sevgimi ifade etmek için kelime aradığımda rahatsız olurum, çünkü
kelimeler herkes tarafından kullanılır, geneldir. *
*Ona olan duygularım o kadar özeldir ki genel hiçbir şey onu ifade edemez.
Çok zorlanırsam yeni bir dil yaratırım, sadece ikimize özel anlamlar
yüklediğim kelimeler kullanırım.
- onun ne kaşı, ne gözü, ne burnu, ne elleri vardır. O bir bütündür.
Kaşını, gözlerini, ellerini o bütün içinde görür düşünürüm ve bunların beni
yücelttiğini, yaşama sevinci verdiğini hissederim iliklerime kadar.*
*
- Bedeni yanımda değilse bile, hep benimledir yine de. Her anımda varlığın
hissederim, nefes alışverişlerim Tanrı'ya teşekkürdür. Varlığı için. Bana
hissettirdikleri için.*
*Bakın etrafınıza, düşünün, yakalayın sevdiklerinizi. Yaşama sevincinizi.
Zaman harcayın onlara, düşüncelerinizle, davranışlarınızla büyütün,
olgunlaştırın sevginizi. Ve görün, hissedin o zaman ne kadar sevildiğinizi.
Yaşadığınızı.
Şımartın, şımartılın...*
'sevdiğim şımarttığımdır, beni seven de şımartandır.' *
*Bu tanımlama beni çok
etkilemiştir ve hep kendi kendime sorarak sevdiklerimi, beni sevenleri
anlamaya çalışmışımdır. Kimleri şımartıyorum, beni kimler şımartıyor. Tabii
şımartma kelimesinin anlamı da yorumlara bağlı. Benim düşüncemde şımartma
karşısındakini her haliyle kabul etmek. Sizi şımartan için de kusurlarınız,
zaaflarınız diye bir şey yoktur.*
*
**Yıllar geçtikçe sevgi öğretisi içinde (ki bu öğreti hiç bitmez) kendi
duygularımı daha çok gözlemledim. İçimde heyecan, kıpırtı duyduklarıma karşı
neler hissediyorum, bana neler hissettiriyorlar, dostumun deyişiyle kimleri,
nasıl şımartıyorum şöyle bir düşündüm, siz de düşünün.
- onun adı bile bana dua gibi gelir.*
*
- onu görmek değil, düşünmek bile beni heyecanlandırır.
- onun sevinci ve hüznü, sevincim ve hüznümdür.
- onun için yaptığım hiçbir şey zor değildir.
- ondan ayrı yaşadığım mutlu anlarımı ona aktarmayı düşünerek daha mutlu
olurum.
- onunla beraberken başka bir yerde olmayı istemem.
- ona sevgimi ifade etmek için kelime aradığımda rahatsız olurum, çünkü
kelimeler herkes tarafından kullanılır, geneldir. *
*Ona olan duygularım o kadar özeldir ki genel hiçbir şey onu ifade edemez.
Çok zorlanırsam yeni bir dil yaratırım, sadece ikimize özel anlamlar
yüklediğim kelimeler kullanırım.
- onun ne kaşı, ne gözü, ne burnu, ne elleri vardır. O bir bütündür.
Kaşını, gözlerini, ellerini o bütün içinde görür düşünürüm ve bunların beni
yücelttiğini, yaşama sevinci verdiğini hissederim iliklerime kadar.*
*
- Bedeni yanımda değilse bile, hep benimledir yine de. Her anımda varlığın
hissederim, nefes alışverişlerim Tanrı'ya teşekkürdür. Varlığı için. Bana
hissettirdikleri için.*
*Bakın etrafınıza, düşünün, yakalayın sevdiklerinizi. Yaşama sevincinizi.
Zaman harcayın onlara, düşüncelerinizle, davranışlarınızla büyütün,
olgunlaştırın sevginizi. Ve görün, hissedin o zaman ne kadar sevildiğinizi.
Yaşadığınızı.
Şımartın, şımartılın...*